Mesleki başarılarının yanı sıra “Yılın erkeği” “Yılın kişiliği” gibi birçok ilginç ödülü de bulunan ve Borusan’ın katkılarıyla The CUP’ta konuşmacı olan Belgrad Filarmoni Orkestrası Şefi Ivan Tasovac, sinek avlayan konser salonlarını nasıl bir stratejiyle doldurup taşırdığını anlattı. Biz de merak ettik sorduk: “Türkiye’de klasik müzik pek sevilmiyor, sizce burada da klasik müziği reklamla popüler bir müzik türü haline getirmek mümkün mü?” Tasovac’ın cevabı ise bir hayli ilginç! “Demek ki burada çok sıkıcı işler yapıyorlar, o yüzden insanlar klasik müzik dinlemeyi sevmiyor” diyerek “Önce ürününüzü yenileyin” diyor.
Sunumunuzda “yaratıcı çaresizlik” denilen bir kavramdan bahsettiniz? Bu kavramı bizim için daha ayrıntılı anlatabilir misiniz?
Bu aslında Belgrad Filarmoni Orkestrası olarak bizim geliştirdiğimiz bir kavram. Size hikâyemizi kısaca şöyle anlatayım: Belgrad Filarmoni Orkestrası bundan 90 yıl önce kuruldu. Ancak son 15 sene içinde Belgrad’ın sembolü haline geldi. Bunu biz sağladık. Çünkü başlangıçta inanılmaz düşük bir bütçeye sahiptik ve çok az dinleyicimiz vardı. Ancak durduk ve düşündük. Oldukça çaresiz bir durumdaydık. Ama ya “çaresizliği” seçecektik, ya da “yaratıcı” bir çözümle bu durumu değiştirecektik. Çaresizliğe karşı yaratıcı bir çözümü seçtik ve bir klip çektik. Orkestramızla sokaklara çıktık ve caddelerde müzik yaptık. Belgrad Filarmoni zaten Belgrad’ın en zengin caddelerinden birinde bulunuyor ve hedef kitlemiz de o zenginler… O nedenle orkestramızla onların takıldığı kafelerin önünde konserler verdik ve insanlar şaşkınlık içinde videomuzu çektiler. Sonra da konserlerin sonunda “Gelmediğiniz için teşekkürler” yazan bir pankart açtık. Ve tüm sokak konserlerimizi bir kurguyla kısa bir klibe dönüştürdük. Aslında hem esprili hem şaşırtıcı ilgi uyandırıcı bir çalışma oldu.
Bu klibin nasıl bir yansıması oldu?
Bu videoyu Facebook, Twitter, YouTube’a yükledik. Videoyu YouTube’a yüklediğimizde çok ilgi çekti ve 48 saatte 100 binden fazla kişi izledi. YouTube’da en çok izlenenler kategorisinde 28’inci sırada yer aldı. 10 sene önce kombine bilet sayımız 39 iken şimdi bu sayı 5 bini aştı ve biletlerimiz neredeyse bir sene önceden tükeniyor. Sıradışı bir sistemle savaştık yani… Başlangıçta çaresizdik ama yaratıcılığı seçtik. Yaratıcılık herkes için her zaman ve hayatın her alanında çok önemli.
Bu röportajın tamamını 15 Mart tarihli Marketing Türkiye’de okuyabilirsiniz.
