
Tüketici açık dondurmayı neden seviyor?
Açık dondurma yalnızca yaz aylarında serinlemenin tatlı bir yolu değil, birlikte olmanın, nostaljinin ve kendini şımartmanın da bir sembolü. Bu soğuk ve kişiselleştirilebilir duyusal deneyim, onu yazın vazgeçilmezi ve yıl boyunca tüketilen bir keyif haline getiriyor. Twentify’ın yapay zeka destekli araştırma platformu Quals.AI, 5-10 Haziran 2025 tarihleri arasında 30 kişiyle yürüttüğü derinlemesine görüşmeler, açık dondurmaya karşı bakışı mercek altına alıyor.
Dondurma, katılımcıların gözünde yalnızca bir tatlı değil, çocukluğa ve mutluluğa açılan bir kapı. Yaz sıcağında huzur, enerji ve serinlik olarak tanımlanıyor. Dondurma deneyimi, sadece tat ve soğukluk değil, aynı zamanda sosyal ritüel ve nostalji içeriyor.
Açık dondurma, çocuklukla ve aileyle geçirilen zamanlarla özdeşleştiriliyor. İnsanlar dondurma yediklerinde geçmişteki bir anıya, aileyle ya da arkadaşlarla geçirilen güzel zamanlara dönüyor. Bu nostalji, bugünkü tercihleri de doğrudan etkiliyor; alışkanlıklar ve duygusal bağlar canlı tutuluyor.
- “Her yaz mevsiminin ilk açık dondurmasını aynı yerde aynı arkadaş grubu ile yemek alışkanlık oldu bizde.” (Erkek, 34)
- “Aklıma külahlar geliyor, yaz ayları ve de çocukluğum geliyor, babamla geçirdiğim zamanlar geliyor.” (Kadın, 35)
- “Çocukken yazın arkadaşlarımla oynarken gidip alırdık. Özlem duyuyorum o günlere.” (Erkek, 30)
Serinlik ve huzurun simgesi
Dondurma, yaz mevsimiyle bütünleşmiş bir deneyim. Sıcak günlerde serinlemenin en keyifli yolu olarak görülüyor. Serinlik ve huzur hissi, katılımcıları anında rahatlatıyor ve günlük stresi unutturuyor.
- “Dondurma, sıcak bir akşamda esen bir soğuk rüzgar hissinden aldığım hazla aynı.” (Kadın, 30)
- “Dondurmayı yediğimde sıcaktan arınmış serinlemiş oluyorum, susuzluğunu bile gideriyor. Tadı lezzeti kıvamı harika.” (Kadın, 47)
Paylaşmanın tatlı yüzü
Dondurma yediklerinde herkesin aklına bir şekilde geçmişte yaşanmış keyifli bir an; babayla yapılan bir akşam yürüyüşü, arkadaşlarla sıraya girip alınan dondurmalar, aileyle geçirilen tatil akşamları geliyor. Bu nostalji, bugün de açık dondurma tercihinde önemli bir rol oynuyor ve aileyle ya da sevdikleriyle paylaşmanın değerini artırıyor.
- “Ailemle yürüyüşe çıktığımda yürürken yemeyi severim. Sanki tatildeymişim gibi bir his veriyor.” (Kadın, 28)
Bir top mutluluk
Açık dondurma, katılımcıların çoğunda çocukluk, yaz, özgürlük ve mutluluk simgesi. Külahın ve açık dondurmanın sosyal hafızada yeri büyük; birlikte geçirilen zamanları sembolize ediyor. Dondurma, bir yanıyla da ödül, kutlama veya kendini şımartma aracı olarak görülüyor.
- “Dondurma yerken kendimi çocuklar gibi özgür ve şımarık hissediyorum.” (Kadın, 46)
- “Açık dondurma denince aklıma ilk gelen his ailecek balkonda dondurma yiyor oluşumuzdur.” (Kadın, 35)
Açık dondurmanın kültürel yeri
Açık dondurma; mahalle kültüründe, yazla, geleneksel tatlarla ve eski alışkanlıklarla özdeşleşmiş durumda. Katılımcılar, çocukluklarındaki seyyar dondurmacıların köylere gelişini, mahallede sıraya girmeyi özlemle anıyor. Büyükşehirlerde de açık dondurma dükkanları, nostaljik birer buluşma noktası olarak görülüyor.
- “Açık dondurma benim için sadece bir tatlı değil. Benim için çocukluk anılarım, okul arkadaşlarım, kaynaşmak, ailece mutluluk gibi anlamları da var.” (Erkek, 48)
- “Küçükken köyde dondurmacı gelirdi. Tüm çocuklar peşinde koştururduk ve o dondurmalarımız hiç bitmesin isterdim.” (Erkek, 48)
Lezzet, kıvam ve hijyen peşinde
Lezzet ve kıvam dondurma tercihinde açık ara en belirleyici faktörler. Doğal süt, gerçek meyve ve yoğun kıvam da listenin başlarında. Doğallık, katkı maddesiz üretim ve tazelik vurgusu çok güçlü. “Gerçek dondurma külahta yenir,” diyenlerin sayısı hiç de az değil. Öte yandan hijyen ve tazelik, açık dondurma alınan mekanların seçiminde kritik bir öneme sahip. Ürünün ve çalışanların temizliğine ve dondurmanın görüntüsüne özel bir dikkat veriliyor. Şüphecilik, insanları bildikleri, güvendikleri aynı yerlerden alışveriş yapmaya yönlendiriyor.
- “Dondurmanın tadı ve kıvamı çok önemli, kaymak gibi, yoğun olmalı, hemen erimemeli.” (Kadın, 39)
- “Bildiğim yerlerden alıyorum ve girdiğim ortamın temizliğine dikkat ediyorum, çalışanları eldiven kullanıyor mu bakıyorum.” (Kadın, 39)
- “Dükkanın temiz olması çok önemli. Dondurmalar da çok fazla renkliyse oradan almamaya çalışıyorum çünkü gıda boyasının çok kullanıldığını düşünüyorum.” (Kadın, 46)
Ucuza kaçmak mı, lezzete yatırım mı?
Fiyat genellikle kaliteyle ilişkilendiriliyor; çok ucuz olan dondurma, katkı maddesi ve yapaylık şüphesi yaratıyor. Ancak bazıları için fiyat önemsiz; kalite, hijyen ve lezzet çok daha önemli. Yine de yüksek fiyatlar, bazı tüketicilerin tercihini etkileyebiliyor.
Açık dondurma, doğallık, tazelik ve lezzet açısından paketli dondurmaya üstünlük sağlıyor. Paketli dondurma, ulaşılabilirlik ve pratiklik bakımından önde ancak katkı maddeleri ve yapay tat algısı ciddi bir bariyer oluşturuyor. Bazı katılımcılar, paketli dondurmalarda aradıkları lezzeti ve kıvamı bulamadıklarını belirtiyor.
Katılımcılar, yaz aylarında ağır tatlılar yerine açık dondurmayı, hafifliği ve serinletici etkisi nedeniyle tercih ediyor. Dondurma, bazen baklava, künefe, supangle gibi tatlılarla birlikte tüketiliyor, bu kombinasyonlar dondurmanın rolünü artırıyor.
Özetle…
Açık dondurma, yazın ve geçmişin sembolü olarak tüketicinin zihninde yer etmiş durumda. Lezzet, tazelik, hijyen ve nostalji en güçlü motivasyon kaynakları. Açık dondurma, markalaşmaya ve sadık müşteri kitlesi yaratmaya çok uygun; butik deneyimler ve kişisel dokunuşlar değerli. Tüketici, kaliteli ve güvenilir bir deneyim için fiyat konusunda esnek; ancak ulaşılabilirlik ve temizliğe büyük önem veriyor. Paketli dondurma ise pratiklik, ulaşılabilirlik ve çeşit açısından güçlü, fakat katkı maddesi ve doğallık algısı nedeniyle her zaman ikinci planda kalıyor.