
Markaların sosyal sorumlulukta “samimiyet” sınavı: Sosyal fayda mı, gösteriş mi?
Günümüzde sosyal sorumluluk, sadece bir etik sorumluluk değil aynı zamanda stratejik bir marka yatırımı haline geldi. Bu noktada iki önemli soru ortaya çıkıyor: Markalar bu projeleri gerçekten topluma fayda sağlamak için mi yapıyor? Yoksa tüm bu çabalar, birer pazarlama taktiği mi? Yanıtlar, Twentify‘ın Quals.ai ile yürüttüğü Alışveriş Günlükleri’nin 11. bölümünden geliyor…
Birçok katılımcı, markaların sosyal konularda aktif rol almasının önemli olduğuna inanıyor. Bu görüşler sosyal sorumluluk projelerinin topluma kattığı değer ve markaların itibarını artırması üzerine odaklanıyor. Markaların sosyal sorumluluk projeleri, toplumun çeşitli kesimlerine katkıda bulunarak sosyal fayda sağlıyor.
“Bence çok önemli, projeler toplumsal sorunlara dikkat çekerek ve çözüm önerileri sunarak yararlı bir etki yaratır. Markaların itibarını artırır ve müşterilerin sadakatini kazanırlar.” (Erkek, 52)
Bazı katılımcılar ise projelerin samimiyetine şüpheyle yaklaşıyor, gerçek bir sosyal etki yaratıp yaratmadığından emin olamıyor.
“Bazen markaların sosyal sorumluluklarda gösterdikleri özen ve itinanın samimi olduğunu düşünüyorum, bazen yapılan projelerin ısrarla insanların gözüne sokmaları ve her fırsatta bunu dillendirmeleri de bana pazarlama odaklı ve ahlaki bir davranış olarak gelmiyor.” (Erkek, 52)
Tüketicinin gönlünde canlananlar
Markaların sosyal sorumluluk projeleri, tüketicilere hem duygusal hem de zihinsel birçok farklı deneyim yaşatıyor. Tüketiciler, markaların bu tür projelere olan katkılarını değerlendirirken duygusal bir bağ kurabiliyor.
“Bir markanın sosyal sorunlara duyarlılık gösterdiğini gördüğümde gurur duyarım ve bende memnuniyet hissi oluşturur.” (Erkek, 52)
Eğitim: Geleceğe açılan kapı
Eğitim, birçok katılımcının önceliği arasında yer alıyor. Katılımcılar, eğitim projelerinin çocukların ve gençlerin geleceği üzerinde doğrudan etkili olduğunu belirtiyor.
“Yaşadığım coğrafyada eğitime duyulan ihtiyaç ve eksiklikleri gördüğümde, bu projelerin ne kadar önemli olduğunu anlıyorum.” (Erkek, 38)
Çevre: Doğaya dönüş
Doğa ve çevreyi koruma projeleri, birçok katılımcı için bir başka öncelikli alan. Çevre projeleri, doğanın korunması ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakılması açısından büyük önem taşıyor.
“Çevre dostu projeleri seviyorum çünkü doğayı önemsersek hayatta kalırız. Hayvanları, denizi, suyu, ağaçları korursak hayatta kalırız.” (Kadın, 33)
Kadın hakları ve eşitlik
Kadın haklarına yönelik projeler, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamayı hedefliyor. Katılımcılar, kadınların çalışma hayatına katılımı ve sosyal yaşamda eşit haklara sahip olmaları gerektiğine inandıkları için bu tür projelere önem veriyor.
“Kadına şiddete hayır ve hayvansever projeler, Orkid ve Fairy markaları örnek.” (Kadın, 31)
Sosyal sorumlulukta öne çıkan markalar
Katılımcılar, bazı markaların sosyal sorumluluk projelerinde diğerlerinden daha iyi performans gösterdiğini düşünüyor. Bu markalar, toplumsal meselelerde farkındalık yaratma ve katkı sağlama konusunda tüketicilerin gözünde öne çıkıyor.
LC Waikiki: Eğitime destek
LC Waikiki, ihtiyaç sahibi öğrencilere kıyafet yardımı yaparak eğitim alanında önemli bir sosyal sorumluluk projesi yürütüyor. Bu tür yardımlar, eğitimde fırsat eşitliğine katkıda bulunuyor ve toplumda olumlu bir etki yaratıyor.
“LC markası ihtiyaç sahibi öğrencilere kıyafet veriyor. BİM depremzedelere yardım etti, Kızılay’ın bağışları güzel.” (Kadın, 22)
Domestos: Hijyen ve eğitim
Domestos, hijyen konusunda farkındalığı artırmak ve eğitim projelerine destek vermek amacıyla çalışmalarda bulunuyor. Bu projeler, özellikle hijyenin önemini vurgularken eğitime sağladığı katkılarla da dikkat çekiyor.
“Domestos eğitime destek veriyor, sürekli olarak alıyorum.” (Kadın, 46)
Eti: Çocuk tiyatrosu
Eti, çocukların sosyal gelişimine katkıda bulunmayı hedefleyen tiyatro projeleriyle dikkat çekiyor. Çocuklara tiyatro sevgisi aşılanması, onların kültürel ve sanatsal yönden gelişimlerine katkı sağlıyor.
“Eti’nin çocuk tiyatrosu, çocukların sosyal gelişimine katkıda bulunuyor. Çocuklar bizim geleceğimiz, bu yüzden çok anlamlı bir proje.” (Kadın, 40)
Migros: İyi tarım uygulamaları
Migros, iyi tarım uygulamaları ile çevre dostu ve sürdürülebilir tarımı destekliyor. Bu tür projeler, hem çiftçilerin bilinçlenmesine hem de çevrenin korunmasına katkı sağlıyor.
“Mesela Migros iyi tarım uygulamaları var, çiftçiyi yönlendirme ve bilgilendirme açısından faydalı bir proje.” (Erkek, 38)
Etik ve ahlaki pusulaya uyum
Tüketiciler için sosyal sorumluluk projeleri önemli bulunmakla birlikte, markaların etik ve ahlaki değerlere uygun hareket etmeleri konusunda bunu önce kendi işlerine uygulamalarını bekliyorlar. Bu beklentilerin karşılanması, markaların tüketici gözündeki değerini artırabiliyor.
“İş ahlakı açısından doğru olanı yapması benim için çok önemlidir. Bu etik değerlere saygı göstermesi işine verdiği önemi ve değeri yansıtır.” (Kadın, 40)
Sosyal sorumluluk ve marka sadakati
Bu projelere verilen destek, tüketicilerin bir markayı tercih etme nedenlerinden biri olabiliyor. Sosyal sorumluluk projelerine katılan markalar, tüketiciler için daha cazip hale gelebiliyor.
“Yapılan sosyal sorumluluk projelerinde gerçekten destek vererek uygulayan markalardan alışveriş yapmayı tercih ediyorum.” (Erkek, 52)
“Kesinlikle güven duymamı sağlıyor ve alışveriş yapma motivasyonumu artırıyor, bu tarz markalara daha sadık kalıyorum.” (Kadın, 40)
Destek önündeki engeller: Sosyal sorumluluğun zorlu yolu
Sosyal sorumluluk projelerine katkıda bulunan markaların ürünleri genellikle daha yüksek fiyatlı olabiliyor. Tüketiciler, bu durumun alışveriş tercihlerini olumsuz etkilediğini ve bu engelin sosyal sorumluluk projelerine verdikleri desteği sınırladığını belirtiyor.
“Her marka bu konuda duyarlı olmayabiliyor, maliyeti yüksek olabiliyor.” (Kadın, 49)
Güven eksikliği ve şeffaflık problemleri
Tüketiciler, markaların sosyal sorumluluk projelerini gerçekten uygulayıp uygulamadığı konusunda şüpheye düşebiliyor. Güven eksikliği, markalarla olan ilişkilerini ve desteklerini etkileyen önemli bir faktör.
“Desteklediğimiz proje güvenilir mi endişesi beni hep yormuştur. Yaptığımız yardımlar yerine ulaştı mı endişesi…” (Erkek, 35)
Bu araştırma, markaların sosyal sorumluluk projelerine olan yaklaşımının tüketici nezdinde yalnızca bir “ekstra” değil, doğrudan güven, sadakat ve tercih nedeni olabileceğini açıkça gösteriyor. Ancak bu ilişki, pamuk ipliğine bağlı: Samimiyetin sorgulandığı noktada tüm kazanımlar hızla kaybedilebiliyor. İnsanlar artık yalnızca duyarlı görünmeye çalışan değil, gerçekten toplumsal fayda yaratan markalarla bağ kurmak istiyor. Bu da gösterişli kampanyalardan çok, sürdürülebilir ve şeffaf yaklaşımların kıymet kazandığı bir döneme işaret ediyor.