10 Mayıs Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar / Konkur
    • Atamalar
    • Dijital
    • KSS
    • Haberler
    • Insights
    • Trend
    • Marketing Türkiye 101
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma
  • Abone Girişi
  • Abone Ol
İletişim sektörü “onarıcı” etkisi olan modeller geliştirmeli
Haberler

İletişim sektörü “onarıcı” etkisi olan modeller geliştirmeli

Marketing Türkiye
15 Mart 2023
4 dk okuma
İletişim sektörü “onarıcı” etkisi olan modeller geliştirmeli
İpek Özgüden Özen
TÜHİD Yönetim Kurulu Başkanı

Son yıllarda yaşadığımız pandemi, orman yangınları, seller, deprem­ler gibi toplumları, ülkeleri, dünya­yı etkileyen afetlerin 6 Şubat 2023 sabahı Kahramanmaraş-Pazarcık depremi ile yıkıcı etkisinin saniyeler, dakikalar için­de bir felakete dönüşümünü hep birlikte yaşadık…

Uzmanlara göre binlerce yılda gerçekleşmesi söz konusu olan ve yeryüzünde şekil değişikliğine yol açan deprem felaketiyle dakikalar içinde kırılan, yarılan fay hattı üzerindeki evler, binalar, okullar, fabrikalar, dükkanlar, yollar, topraklar yıkıldı. Ha­yaller, anılar, hayatlar, canlar enkaz altında kaldı. Böylesi bir felaketi yaşayan herkese, ülkemize geç­miş olsun, hepimizin başı sağ olsun.

Geçmişte yaşadığımız depremler bireysel ya da toplumsal bir farkındalık yaratmamış, ateş düştü­ğü binlerce evi yakmış ancak hayat hiçbir şey olma­mış gibi devam etmişti. “Afet ve Deprem Toplanma Alanları” bir müddet sonra yerini farklı fonksiyon­lara bırakmış, depreme dayanıklı bina bilinci her zaman olduğu gibi zaman aşımına uğramış, bilim insanlarının uyarılarına rağmen deprem gündemi “Nasılsa bize olmaz” algısıyla rafa kalkmıştı. Ta ki 6 Şubat sabahında saatlerin 04.17’de durmasına kadar.

Saatlerin durduğu andan itibaren başka bir evrene ışınlandık… Arama, kurtarma, barınma, ısınma, ihtiyaçlar, dayanışma, enkaz kaldırma, yaraları sarma, psikososyal destekler, yardımlar, tırlar, ekskavatörler, jeneratörler, konteynerler, çadırlar, sobalar, hijyen ve gıda malzemeleri… Tüm ülke, dünya bölgeye yardım için kenetlendik. Mahalle­si, semti, anıları yıkılan pek çok şehrimizde durma noktasında olan hayatın yeniden filizlenmesi için ve acil insani ihtiyaçlara merhem olmak için tüm gücümüzle fayda sağlamak için çabaladık.

Henüz Ocak ayında yayınlanan küresel risk ana­lizi raporlarında pandemiyle başlayan dönemin, insanlık tarihinde yıkıcı bir dönemin başlangıcı olduğuna işaret ediliyor. Risk raporları; ekonomik, çevresel, toplumsal, jeopolitik ve teknolojik riskleri tanımlıyor. Yıkıcı bir bedelle raporlarda, kalkınma programlarında anlatılan o sürenin sonuna geldi­ğimizi anladık. Geleceğimizi birkaç dakikayla kay­bettiğimizi, kaybedebileceğimizi gördük.

“İletişim” afet yönetiminin olmazsa olmazı

İş dünyasından markalara, kamudan sivil toplum kuruluşlarına kadar hepimiz elimizden gelen çaba­yı göstermeye, yaraları sarmaya çabalıyoruz.

Depremin yıkıcı etkisinin paniğine karşın doğru adımları atmak, doğru yere doğru faydayı sağla­mak amacıyla 6 Şubat’tan bu yana bir yandan da “Afet Yönetimi” ile ilgili bilgilenmek, öğrenmek için çalışıyoruz. Bütünleşik “Afet Yönetimi Siste­mi” çok katmanlı, çok paydaşlı bir süreç yönetimi. Kriz yönetiminde yer alan öncesi, sırası ve sonrası aşamaları afet yönetiminde risk analizi, zarar azalt­ma, hazırlıklı olma, müdahale, iyileştirme olarak tanımlanıyor. Koordinasyon, planlama, kriz yöne­timi ve “iletişim” afet yönetiminin olmazsa olmazı.

Sektörün fayda üretmek için neler yapması gerekiyor?

Yaşadığımız yıkıcı afette vatandaşlarımızla birlikte ne yazık ki pek çok marka, kurum, gazeteciler, iş insanları, kamu kuruluşları, marketler de afet ne­deniyle acı kayıplar verdi. Ateş, her yere düştü.

Depremin olduğunu öğrendiği andan itibaren kriz yönetimine hazırlıklı olan her kurum kendi kriz yö­netimi protokolü kapsamında varlıkları, kaynakları ve kurumsal yetenekleriyle aksiyon almaya başladı. Afetin boyutu ortaya çıktıkça, zararlar görüldükçe müthiş bir dayanışma başladı.

Orta ve uzun vadede deprem bölgesi için tarım­dan ekonomiye, teknolojiden gençliğe, eğitimden üretime farklı kalkınma projeleriyle toplumu, eko­nomiyi ve yaşamı iyileştirme çalışmalarına devam etmemiz gerekiyor. Markaların kamu kuruluşları, üniversiteler ve STK’larla toplumsal yarar odağın­da birlikte hareket etmeleri en kritik başarı faktörü.

Makro bakarak mikro projelerle ilk evrelerdeki yara sarma çalışmalarının bölgesel ve toplumsal iyileştirme çalışmalarına dönüştürmeliyiz. Sosyal etkiden toplumsal etkiye geçerek bütünleşik bir yapıyla fayda üretimini doğru yönetmek için ko­ordinasyon, planlama ve iletişimle tüm tarafları bütünleştirmeliyiz.

Afet sırasında yardım etmek, ihtiyaçları temin et­mek için her birimiz bir şeyler aradık, ulaşmaya çalıştık. Dikeyde bir “Afet İletişim Listesi” oluştur­mak için kendi ekosistemimiz içinde zaman har­cadık. Bir yandan da afetlerde “Neler yapılmalı? Neler yapılmamalı? Neler yapılabilir? Kiminle bir­likte yapılabilir?” hafızası oluşturduk. Şimdi artık üreteceğimiz faydayı sürdürülebilir hale getirmek ve büyütmek için bütünleşerek bir araya gelmek; doğru bilgiye dayalı, bilimsel dayanağı olan plan ve projelerle kalıcı işler yapmak gerekiyor.

İletişim sektörü “onarıcı” etkisi olan modeller geliştirmeli

Ayrıca, “Bütünleşik Afet Yönetimi” çerçevesinde ulusal ve uluslararası kaynaklarda yer alan çeşitli yönlendirmeleri dikkate alarak, Pazarcık-Elbistan deprem felaketi özelinde bölgesel ve derinlemesi­ne ihtiyaç analizleri yapmalıyız. Ardından uzman­ların, akademisyenlerin güncel değerlendirme ve yönlendirmeleriyle bölgeye yönelik onarıcı, iyileş­tirici çalışmaların planlanması ve uygulanması sü­recine paralel olarak hizalanarak, kurumsal vizyo­numuzu, iş planlarımızı, gündemimizi bu planlara göre şekillendirmemiz gerekiyor.

Sektör, deprem ülkesi olduğumuz gerçeğinden de hareketle, bilgi ve yetkinliklerini de dahil ederek iyileştirici ve onarıcı etkisi ölçülebilecek model uy­gulamalar geliştirmeli. Model uygulamalar bölge ve bölge halkı için etki yaratmakla birlikte, olası felaketler için de yol gösterici olmalı. Hassasiyetler oldukça yüksek. Bu bağlamda sosyal fayda üretmek için sosyal etki ve kolektif etki yönetimi disiplinle­rinden faydalanmak; kamu, sivil toplum ve üniver­site iş birliğinde hareket etmek önemli ve öncelikli konularımızın başında gelmeli. Her sektörün de bir afet yönetimi sistemi kurarak fayda üretmeye kendi alanından başlaması gerekiyor.

Son 30 yılda yaşamadığımız kriz yok gibi. 2008 krizine kadar kırılgan olan ve ilk vazgeçilen sektör iletişim sektörüyken şimdi iletişim her işin başı. Krizde iletişime, etki yaratmaya, fayda üretmeye devam eden, “Kurumsal Vatandaşlık” bilinciyle ha­reket eden, çözümün bir parçası olan markalar ya­şamını devam ettirecek. Depremde insanlarımızın, kentlerimizin, gençlerimizin, kadınlarımızın hayatı değişti. Yeniden başlamak için birlikte olmaya, böl­gede olmaya, ekonomiyi, umudu beslemeye, hayat­lara dokunmaya daha çok ihtiyacımız var.

İletişim bütçesini sıfırlamak bir çözüm değil

Afetin sonuçlarının yıkıcı olmasının temelinde ne yazık ki risklerimizi doğru yönetemememizin payı büyük. Yani “öncesi” döneminde yaptığımız ha­talar yaşanan kayıpları da artırdı. Artık sonrasını düşünmemiz ve planlamamız gerekiyor. İletişim sürekli, düzenli ve planlı yapıldığı zaman fayda ya­ratır. Sağduyulu ve tutarlı olmak zorundayız. Tür­kiye yaralarını saracaktır ama bu süre beklediğimiz kadar kısa olmayabilir. İletişim sadece marka yatı­rımı üzerine yapılan bir çalışma değil. Bir kurumun itibarını ortaya çıkaran çalışmalar sadece reklam yatırımları, ürün ve hizmet kalitesiyle ölçülmez. Güven duyulabilmek, yanında olabilmek, gücünü paylaşabilmek, değer yaratabilmek, sorunlara kalı­cı çözümler üretebilmek, sorumluluk alabilmek bir kurumun ya da markanın iletişim stratejileri içinde yer alır. Özellikle de böylesi afet dönemlerinde…

Bu nedenle pazarlama bütçelerinin sıfırlanması, ileti­şim bütçelerinin başka yerlere aktarılması önerileri ilk akla gelen ama geri dönülüp tekrar düşünüldü­ğünde yerini başka fikirlere bırakan öneriler için­de yer alır. Öte yandan biz dünyaya entegre olan, rekabet eden bir ülkeyiz. Hedefimiz yaralarımızı bir daha açılmayacak şekilde iyileştirip kaldığımız yerden devam etmek olmalı.

Marketing Türkiye 11 ili etkileyen büyük felakette basılı yayınlara ulaşmanın zorluğunu da göz önünde bulundurarak Mart sayısını web sitesi üzerinden tüm okurlarının erişimine açtı.
Görselin üstünü tıklayarak Marketing Türkiye Mart sayısını okumaya başlayabilirsiniz…

featured
1 Influencer Rating Report yayında: İşte sosyal medyanın etkileşimi en yüksek influencer'ları
Influencer Rating Report yayında: İşte sosyal medyanın etkileşimi en yüksek influencer’ları
2 2025'in ilk çeyreğinde en çok ziyaret edilen dijital platformlar belli oldu!
2025’in ilk çeyreğinde en çok ziyaret edilen dijital platformlar belli oldu!
3 Tüketiciler harcamalarının yüzde 74’ünü giyime ayırdı!
Tüketiciler harcamalarının yüzde 74’ünü giyime ayırdı!
4 Nisan ayının reyting şampiyonu gazetecileri
Nisan ayının reyting şampiyonu gazetecileri
5 Markaların sosyal sorumlulukta "samimiyet" sınavı: Sosyal fayda mı, gösteriş mi?
Markaların sosyal sorumlulukta “samimiyet” sınavı: Sosyal fayda mı, gösteriş mi?
Güncel Haberler
Sosyal medya performansı en yüksek markalar belli oldu!
Sosyal medya performansı en yüksek markalar belli oldu!
Marketing Türkiye C Level Club araştırmaların değişen işlevini Trakya Baharı’nda konuştu…
Marketing Türkiye C Level Club araştırmaların değişen işlevini Trakya Baharı’nda konuştu…
Espressolab, "boykot çağrılarına dava açtı" iddialarına karşı açıklama yaptı
Espressolab, “boykot çağrılarına dava açtı” iddialarına karşı açıklama yaptı
Sosyal Medya
  • FACEBOOK
  • TWITTER
  • LINKEDIN
  • INSTAGRAM
  • YOUTUBE

İlgili Haberler

Yüzde 50 indirim, 2 al 1 öde, 1 alana 1 bedava… Hangi kampanyalar tüketiciyi ne kadar cezbediyor?
Haberler
Yüzde 50 indirim, 2 al 1 öde, 1 alana 1 bedava… Hangi kampanyalar tüketiciyi ne kadar cezbediyor?
Sena Tufan
2 Mart 2025
AB, Apple'a açtığı rekabet soruşturmasını kapatıyor
Haberler
AB, Apple’a açtığı rekabet soruşturmasını kapatıyor
İrem Alimoğlu
26 Mart 2025
Turgutlu Belediyesi Kadın Basketbol Takımı'ndan mesaj var: "Nasıl doğduğu değil, niye yaşayamadığı!"
Haberler
Turgutlu Belediyesi Kadın Basketbol Takımı’ndan mesaj var: “Nasıl doğduğu değil, niye yaşayamadığı!”
Nafizcan Önder
3 hafta önce
ICCO Dünya Halkla İlişkiler Raporu; yapay zeka, stratejik danışmanlık ve etik liderliğin kilit önemde olduğunu ortaya koyuyor
Haberler
ICCO Dünya Halkla İlişkiler Raporu; yapay zeka, stratejik danışmanlık ve etik liderliğin kilit önemde olduğunu ortaya koyuyor
Sena Tufan
25 Mart 2025
  • Yarışmalar
  • Temsilcilikler
  • Etkinlikler
  • Yayınlar
Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar
Temsilcilikler Temsilcilikler Temsilcilikler
Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler
Yayınlar

Esentepe Mahallesi, Kore Şehitleri Caddesi, No:7, Yegane Apartmanı, Kat: 2, Daire: 4,
Şişli/İstanbul

[email protected]
0 (212) 211 11 12

  • Haberler
  • Yazarlar
  • Söyleşiler
  • Yaratıcı İşler
  • Etkinlikler
  • Kariyer
  • Üye Girişi
  • Kayıt Ol
  • Hakkımızda
  • Künye ve İletişim
  • KVKK Açık Rıza Beyanı
  • Mesafeli Satış Sözleşmesi
  • Gizlilik, Kişisel Verilerin Korunması ve İşlenmesi Politikası

© 2001 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar / Konkur
    • Atamalar
    • Dijital
    • KSS
    • Haberler
    • Insights
    • Trend
    • Marketing Türkiye 101
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma

© 2001 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Asquared WordPress Agency tarafından tasarlanmış ve kodlanmıştır.