Geçtiğimiz hafta tam bir yılı geride bıraktı Walther Kranz. İlk yaşın Salon IKSV’de kutlayan ekip bir de “yıllık mizah ve hatıra dergisi” DOKSANSEKİZ‘i yayınladı. Sektörün en geç PR ajanslarından olan Walther Kranz bir anlamda dijital doğanlardan… Bu nedenle de “yeni nesil PR”ın dinamiklerine oldukça hakim. Walther Kranz Kurucu Ortağı Samet Özetçi sektördeki en büyük farklılıklarının “Yeni dijital çağın iletişimini efektif ve hızlı bir şekilde üretebilmesi” olarak nitelerken Discord, Telegram, Reddit, Wikipedia, Ekşi Sözlük gibi alternatif mecralarla birebir çalışıyor olmanın kendilerini özellikle oyun ve finans teknolojileri alanlarında güçlendirdiğinin altını çiziyor. Pandemi gibi zorlu bir süreçte bu yapının kurulmasındaki cesareti ve karşılaştıkları zorlukları sorduğumuzda ise Walther Kranz Kurucu Ortağı Bilal Boğa her krizin bir fırsat barındırdığını, karşılaştıkları zorlukları ise kendi yorumuyla “Şampiyonlar Ligi” ekipleri sayesinde aşarak büyüdüklerini belirtiyor… Walther Kranz’ın geride bıraktığı bir yıldan gelecek hedeflerine dek merak ettiklerimizi Samet Özetçi ve Bilal Boğa‘dan dinliyoruz…
Walther Kranz olarak sektörde ilk yılınızı geride bıraktınız… Ajansı nasıl bir iç görüyle kurdunuz? Sizi diğer ajanslardan farklı kılan yönleriniz neler?
Walther Kranz olarak geçtiğimiz hafta birinci yılımızı geride bıraktık. Öncelikle bunun için çok mutlu ve heyecanlıyız. Elbette ülkemizde bulunan markalar başta olmak global markaları hedefleyerek global ölçüde bir varlık oluşturma amacıyla bu yolculuğa başladık. Ekibimizin iletişim kökenli olması ve büyük markaların iletişim süreçlerinde yer almış olmamız, Walther Kranz’ın sağlam temellerle kurulmasını sağladı. Ortağım Bilal Boğa ve ben geleneksel medyada ve birçok markanın Türkiye iletişiminde yer aldığımız için iletişim ekosistemini yakından tanıyorduk. Bu süreçte iletişimin geleneksel yapısıyla dijitali entegre ettik.
Dolayısıyla Walther Kranz pandemi ile beraber hızlı bir yükselişe geçti. Bununla beraber yeniliğe açık bir ajans olarak Discord, Telegram, Reddit; sözlük alanında Wikipedia, Ekşi Sözlük gibi alternatif mecralarla birebir çalışıyor olmak bizi özellikle oyun ve finans teknolojileri alanlarında güçlendirdi ve fark edilmemizi sağladı. Her alanda olduğu gibi oyun ve finans teknolojileri alanları hızlı adapte olmayı gerektiren alanlar çünkü hızlı hareket edip, hızlı iletişim üretebiliyor olmak gerekiyor. Bu noktada genç, dinamik ve aktif ekip arkadaşlarımın emeği oldukça büyük.
Özetle Walther Kranz, yeni dijital çağın iletişimini efektif ve hızlı bir şekilde üretebildiğinden dolayı diğer ajanslardan ayrılıyor diyebilirim.
Aslında hayatın pek çok alanında bilinmezliğin hakim olduğu bir dönemde yeni bir yapı kurarak cesur bir girişimde bulundunuz. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin bu dönemde karşılaştığınız zorluklar nelerdi?
Klişe bir başlangıç yapmak istiyorum çünkü bu klişenin gerçekliğini çok net yaşadık: her kriz bir fırsat. Pandemi dönemi gibi modern dünya tarihine geçecek bir süreçte Walther Kranz’ı inşa etmek bizim için önemli bir fırsattı. Samet ile uzun yıllara dayanan dostluğumuzu Walther Kranz çatısında buluşturmak aslında ikimizin de ortak hayalini erkene çekmesiydi. Henüz herhangi bir portföye sahip değilken işimize olan tutkumuz bu ajansın kurulma temelini oluşturdu. İletişimi seviyor ve bu alanda üretmek istiyorduk. Ortak isteklerimiz doğru bir zamanda, bir krizin içerisinde doğunca daha hızlı ve cesurca hareket edebildik. Bugün 17 kişilik bir ekiple 14 markanın iletişimini yönetiyoruz.
Bir yıl içerisinde Walther Kranz’ı ekibimizle birlikte büyüttük ve sektörde bilinen bir ajans haline getirdik. Tabii ki ülkemizdeki her girişimin yaşadığı zorluklarla bizler de karşılaştık. Bunları aşabildiğimiz ölçüde aştık, aşamadığımız noktalarda ise negatif tarafı en aza indirdik. Doğru ekip arkadaşlarını bulmakta oldukça büyük zorluk çeksek de “Şampiyonlar Ligi” diyebileceğimiz ekibimizi kurabildik.
Dönüşümün kaçınılmaz olduğu günümüzde iletişimde de var olan ezberler bozuldu ve yeniden tanımlanıyor. Siz yeni nesil PR’ı nasıl tanımlıyorsunuz? Bu anlamda iş birliği içerisinde olduğunuz markalara nasıl bir değer katıyorsunuz?
Yeni nesil PR dediğimiz hususun eski nesil PR’dan çok fazla bir farkı yok aslında. Buradaki ayrım biraz daha mecra kullanımlarında kendini gösteriyor. Paydaşların karşılıklı etkileşimde olduğu, samimiyeti ön plana alan yeni nesil PR, kuluçka sürecini en iyi yeni nesil medya mecralarında tamamlıyor. Bu açıdan bakıldığında özellikle bu yeni medya mecralarını kullanarak üretilen her iletişim eskisinden daha değerli hale geliyor.
PR alt başlıklarından biri olan kriz iletişimini burada örnek gösterebilirim. Halihazırda krizin kendini gösterdiği çoğu mecra yine yeni medya mecraları. Bu mecraları tanımadan iletişim üretmek çok zor. Biz de tam bu noktada markalarımıza dijitalin gerektirdiği bütün imkanları sunuyoruz. Bu imkanların içerisinde büyük veri kullanımı, veri görselleştirme, sosyal dinleme gibi onlarca farklı başlık var. Bütün bu başlıkları PR süreçlerini kolaylaştıran, analiz ve yoruma açık hale getiren bir duruma eviriyoruz.
Yolculuğa iki kişi çıktığınızı biliyoruz. Peki, bugün nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz?
Geçtiğimiz bir yıldaki bu büyümeyi gösteren en net ölçüt kesinlikle ekip oldu. Cümlenin başında söyleyecek olursam 2 karakterle başlayan hikayemiz bugün 17 karakterli bir romana dönüştü. Şu an Türkiye ofisimizde 14 kişi olmak üzere İngiltere, Kanada ve İtalya’dan ekip arkadaşlarımızla büyük bir takım olduk.
Kreatif ekibimizin başında Emir Bilal Özkan yer alıyor ve Seray, Batuhan, Gökhan ve Zafer ile birlikte tüm dijital süreçlerimizi yönetiyorlar. Global markalarımıza hizmet veren ekibimizi Samet yönetiyor ve Dilara, Ines, Aybars, Joseph ve Lian ile global markaların Türkiye iletişimlerini hazırlıyorlar. PR ekibimizde ise Tutku ve Tuğba ile ben ilerliyorum. Partnerlerimizle birlikte ise büyük operasyonlu süreçleri yönetiyoruz. Bu 17 kişilik genç ekip bugün global ve ulusal markaların iletişimlerine değer katıyor.
Geride bıraktığınız bir yılın sonunda Walther Kranz hangi markalarla çalıştı? Kendinizi hedeflediğiniz noktayla kıyasladığınızda nasıl bir konumda görüyorsunuz?
Walther Kranz olarak son bir yılda global ve yerel birçok marka ile gerek proje bazlı gerek uzun dönemli çalışma fırsatı bulduk. Mevcut portföyümüzde birçok sektörden marka var. Bu yolculuğa çıkmadan önceki hedefimiz de aslında tam olarak buydu. Farklı sektörlere iletişim üretmek ve sınırlarımızı zorlamak istiyorduk. Son bir yılda çalıştığımız markalarımızın bir kısmıyla proje bazlı, bir kısmıyla PR ve Medya odaklı, bir kısmıyla da sosyal medya odaklı çalışırken bazı markalarımızın 360 derece iletişim süreçlerini yönetme fırsatımız oldu.
Geride bıraktığımız bir yılın sonunda portföyümüze katılım bankacılığının öncüsü Albaraka Türk, sermaye piyasalarının lider aracı kurumlarından A1 Capital, yerli kripto para borsası platformu ICRYPEX, lojistik sektörünün global oyuncularından Globelink Ünimar, yeni nesil ofis sektörünün öncülerinden eOfis, otomotiv sektörünün tepe markası Rolls Royce ve Royal Motors’u ekledik. Bu markalarımızı dahil ettiğimizde 14 markaya hizmet veriyoruz. Hedefimiz bir sonraki yıla kadar mevcut marka sayımızı artırarak global markaların Türkiye iletişimine yönetmek.
Birinci yılınız için nasıl bir kutlama gerçekleştirdiniz? Neler yaptınız?
Birinci yaşımızı kutlamayı kurulduğumuz günden bu yana iple çekiyorduk. Bu çok özel bir heyecan. Ortaya koyduğumuz işin ilk yılını başarıyla ve büyüyerek tamamlamak da bu heyecanı katlayan bir etmen oldu. Bir yıllık süreçte yüzlerce yeni insan tanıdık ve dost edindik. Tanıdığımız bu dostları, iş ortaklarımızı, markalarımızın temsilcilerini ve ailelerimizi geçtiğimiz günlerde Salon IKSV’de kutladığımız partide bir araya getirdik. Bir yılımıza şahitlik eden neredeyse herkesin o salonda olduğunu görmek bizim için büyük bir gururdu. Salon IKSV’de gerçekleştirdiğimiz bu etkinlikte ayrıca “yıllık mizah ve hatıra dergisi” dediğimiz dergimizi de misafirlerimizle buluştuk.
Adını ilk ofisimizin kapı numarasından alan DOKSANSEKİZ dergisini bir mizah dergisi olarak kurguladık. İçerisinde ekip arkadaşlarımızın karikatürlerinden bir yılı özetleyen yıllık yazılarına, ajans içerisinde en çok kullandığımız cümlelerden tutun WK Vikipedi sayfasına kadar çok zengin ve eğlenceli bir içerik oluşturduk. Eğlenceli işler üretmeyi seviyoruz. Ajans içerisinde kahkahayı eksik etmiyoruz. Çıkardığımız dergi de bu eğlenceli ekibin bir yansıması oldu.
Walther Kranz’ın önümüzdeki süreçte hedefleri neler?
Türkiye’den globale açılmayı planlayan bir ajans olarak global markalara iletişim üreten; ajans çalışanlarının içerisinde yer almaktan gurur duyduğu, dinamizmi ve enerjisini günbegün artıran bir yapıya evrilmek istiyoruz. Bu kapsamda globale odaklanmış bir ajans olarak bu yıl İngiltere, Kanada ve İtalya operasyonlarımızı bir adım öteye taşıyarak merkezlerimizi büyütmeyi planlıyoruz. 2022’nin sonunda Türkiye ile birlikte 4 ülkede ofis açarak etki alanımızı geliştirmeyi hedefliyoruz.