Yalnız bugün değil, uzun zamandır iyiliğin ve dayanışmanın en büyük temsilcilerinden Ahbap… Tek bir “Haydi Ahbap” tweet’i ile dakikalar içerisinde iyilik için örgütlenebilen, profesyonel kadrosunda yalnızca 10 kişi bulunan ama 1 milyonu aşan gönüllüsüyle her an her yere ulaşabilen bir dayanışma ağı… Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ilk günden itibaren sahada canla başla çalışan Ahbap ve gönüllüleri tarihe geçecek bir kararlılıkla dayanışmasını sürdürüyor. AFAD ile de koordineli çalışan Ahbap’ın yol haritasını, oluşturulan fonlarla ne gibi aksiyonlar aldıklarını ve hedeflerinde neler olduğunu Ahbap Genel Koordinatörü Tuğba Serbest Bıçak’tan dinledik…
Bundan yaklaşık 6 sene önce kurulan Ahbap, şimdiye dek toplumda yarattığı değerle ve belki de en az o değer kadar kıymetli olan “güven” le toplumun zihninde, kalbinde güçlü bir yer edindi. Öyle ki yarattığı güven sınırları aştı ve Madonna’ya dek ulaştı. “Dünyanın dertlerini kendilerine dert edinen gönüllülerden oluşuyoruz. Motivasyonumuzun kırıldığı anlar olabiliyor. Ancak sahadan gelen bir fotoğraf, bir sesli mesaj ve bir cümle bizi öyle motive ediyor ki yapmaya çalıştığımız işin değerini fark ediyoruz” diyen Ahbap Genel Koordinatörü Tuğba Serbest Bıçak, Ahbapları; “Birleştiren, empatiyle dinleyen, yardıma ihtiyacı olanları yardım etmek isteyenlerle buluşturan ve el ele vererek bugünleri atlatabileceğimizi gösteren insanlar” olarak tanımlıyor.
Bıçak, Ahbap ve AFAD etrafında şekillenen tartışmalara ise şu sözlerle nokta koyuyor: “Devletin kurumlarıyla el ele vererek, STK ve gönüllüler olarak ülkemizin yaralarını sarmak için çaba gösteriyoruz. Bu beraberliği oldukça önemsiyoruz ve kanayan yaramızı birlikte sarabileceğimizi biliyoruz.”
Büyük felaketin ilk gününden beri sahada görüyoruz Ahbap’ı. Bu süreci bir de sizden dinleyebilir miyiz?
Organizasyonda ilk adımınız neydi? Sonrasında nasıl bir yol haritası belirlediniz? Ahbap’ın tüm afetlerde ilk aşamada izleyeceği yöntem önceden bellidir. Sonrasında afetin büyüklüğüne, türüne ve verdiği hasara göre yöntemlerimizi ve ileri süreçteki planlarımızı güncelliyoruz. Depremin hemen ardından bilgilerimizi paylaşabilmek ve planımızı çizebilmek amacıyla koordinasyon toplantısı düzenledik. Genel Başkanımızın katılım sağladığı toplantıyla stratejimizi belirledik, gerekli izinleri alarak ilerleme kararı aldık.
Açtığımız teyit gruplarıyla ihtiyaç sahipleri, hayırseverler ve kurumsal bağışçıları belirlemeye başladık. Kimseyi yanıtsız bırakmamak adına vardiyalı sistemle çalıştığımız bir süreç tasarladık. Bölgeye hızlıca ulaştırabileceğimiz tecrübeli gönüllülerimizi sahaya yönlendirdik. Özellikle depolardaki ürünlerin tasnifi, ayrıştırılması ve ikmaline destek verdik.
İzmir arama kurtarma ekibimiz profesyonel arama kurtarma eğitimini tamamlamıştı. Bu nedenle arama kurtarma ekibimizi hızlıca bölgeye yönlendirdik. Bunun yanı sıra, hijyen tırlarımız ve koordinasyon tırımızı bölgeye gönderdik. Afet anında ulaşılması en güç konu hijyen olduğundan bu alanda hızlıca fayda sağlamayı hedefledik. Sahaya gittiğimizde tüm bölgelerde kendi depolarımızı açma kararı alarak toplamda yedi şehirde depolarımızı hizmete açtık. İlk günden iletişimde olduğumuz bağışçılara ulaşarak ürünleri depolarımıza yönlendirmeye başladık.
Tüm bu organizasyonda profesyonel olarak rol alan kaç kişi var? Koordinasyonunuzu kaç kişilik bir ekiple sağlıyorsunuz?
Ahbap gönüllüleri Türkiye’nin dört bir yanında… Sürekli olarak olağan dışı durumlara hazırlık yapmamız sebebiyle afet anında koordineli bir şekilde ilerleyebiliyoruz. Profesyonel olarak Ahbap Derneği’nde çalışan 10 kişilik küçük bir ekibiz. Bünyemizde Sosyal Hizmetler Birimi, Medya Birimi, Satın Alma ve Lojistik Birimi, Muhasebe Birimi, Kurumsal İletişim ve Kaynak Geliştirme Birimi ile Afet ve Acil Durum Saha Koordinasyon Birimi bulunuyor. Ahbap Derneği’nde hiç kimse sadece profesyonel alanıyla ilgilenmiyor, farklı alanlara da destek sağlanıyor. Gönüllük esasına dayalı olarak saat fark etmeksizin çalışabiliyoruz.
Ahbap’ın AFAD ile koordineli çalıştığı projeleri olduğunu da biliyoruz. Bunu bir de sizden dinleyebilir miyiz?
AFAD bize ciddi destek sağlayan kurumlar arasında yer alıyor. Afetlerde yapılması gerekenler ve yaptığımız çalışmaları aktarmak adına bugüne kadar uzun toplantılar yaptık. Gönüllü sayımızı değerlendirerek neler planlayabileceğimizi ele aldık. Bu kapsamda bir çerçeve protokolü imzaladık. Hijyen ve koordinasyon tırlarımızın afet anında nerede konumlanacağı, gönüllülerimizin nerede profesyonel arama kurtarma eğitimi alacağına dair planlamalar yaptık.
İzmir arama kurtarma ekibimiz profesyonel eğitimlerini AFAD’dan aldı ve koordineli olarak çalıştı. Afet yaşandığında ilk olarak AFAD’a ulaşarak bölgenin durumu hakkında bilgi alıyoruz. Devletin kurumlarıyla el ele vererek, STK ve gönüllüler olarak ülkemizin yaralarını sarmak için çaba gösteriyoruz. Bu beraberliği oldukça önemsiyoruz ve kanayan yaramızı birlikte sarabileceğimizi biliyoruz.
Şu ana kadar oluşturduğunuz fonla hangi şehirlerde nasıl aksiyonlar aldınız? Önümüzdeki süreç için belirlediğiniz öncelikler neler?
Öncelikli olarak yedi ilde depolarımızı kurduk. İhtiyaç sahiplerinin iletişim bilgilerini teyit ederek ve sahaya ileterek ihtiyaçların giderilmesini sağlıyoruz. Gönüllü saha ekibimiz ihtiyaçları ulaştırmaya, depremzedelerle vakit geçirmeye ve kalplerine bir nebze olsun “ahbap yeşili” bulaştırmaya devam ediyor. Kimi zaman çocukların doğum günlerini kutluyor, kimi zaman bir anne babanın hislerini dinliyoruz. Sadece yardım ulaştırmıyor, bölge halkına ahbaplık ediyoruz.
Önümüzdeki süreçte, öncelikli asgari şartları karşılamakla birlikte öğrencilerin eğitimi, işini kaybedenlerin istihdamı ve ihtiyaçlarının karşılanmasına odaklanacağız. Özellikle dezavantajlı vatandaşlarımızın gerek maddi gerek lojistik anlamında ihtiyaçlarına destek olmayı ve bölge halkının bütün ihtiyaçlarına dokunmayı hedefliyoruz.
Ahbap kimi zaman sosyal medyada sert eleştirilere de hedef oluyor. Bunun ekip içinde nasıl bir yansıması oluyor? Motivasyonunuzu nasıl etkiliyor?
Dünyanın dertlerini kendilerine dert edinen gönüllülerden oluşuyoruz. Kimi zaman motivasyonumuzun kırıldığı anlar olabiliyor. Ancak sahadan gelen bir fotoğraf, bir sesli mesaj ve bir cümle bizi öyle motive ediyor ki yapmaya çalıştığımız işin değerini fark ediyoruz. Amacımız belli, kişisel sorunlarımızı dışarıda bırakarak çözümlere odaklanmalıyız.
Olağanüstü durumlarda spekülasyonlar çıkabilir, insanlar doğru bildiklerine bile inanmayabilir, sorgulama hissiyatları doğabilir. Bu çok güzel bir şey. Sloganımızda yer aldığı gibi “Sevginin ve gerçeğin peşindeyiz!” Hepimiz bağışta bulunurken, vaktimizi ayırırken, yaptıklarımızın doğru yere ulaştığını teyit etmek istiyoruz. Bu sebeple sorgulamaları anlayışla karşılıyoruz. Dualite böyle bir şey. Beyaz olduğu kadar siyah da var. Ancak biz motivasyonumuzu yitiremeyiz, gücümüzü tüketemeyiz. Doğru yere odaklanmak ve işimizi yapmak zorundayız. Bu sebeple gözümüzü yalnız ihtiyacı olana çevirerek önümüze bakıyoruz. Gücümüzün sonuna kadar mücadele etmeye de devam edeceğiz.
Ahbap ve Haluk Levent’e yöneltilen eleştiriler karşısında, Haluk Levent’in ilk günden bu yana birleştirici bir dil kullanarak cevap verdiğine tanıklık ediyoruz. Bu yaklaşımının ardındaki içgörüyü sizden dinleyebilir miyiz?
Genel Başkanımız Haluk Levent’in geçmişten bu yana yardım çalışmaları ve sosyal sorumluluk projelerinde yer aldığı biliniyor. Bizlerin karşısında birleştirici ve çözümcü bir ahbap karakteriyle duruyor. Ahbap karakteri; birleştiren, empatiyle dinleyen, yardıma ihtiyacı olanları yardım etmek isteyenlerle buluşturan ve el ele vererek bugünleri atlatabileceğimizi gösteren insanları yansıtır. Ahbap araştırır, öğrenir, yanlış bilgiyi doğrusuyla değiştirir.
Eleştiriler, spekülasyonlar, olumsuz yorumlar her zaman, her konuda olur. Ancak genel başkanımız her zaman yaptığımız işin güvenilir olduğunu her adımda bilmemizi sağlıyor. Biz, süreci takip ederken Genel Başkanımız her bir konudan haberdar oluyor. Ahbap Derneği olarak, tüm STK ve devlet kurumlarının şu an sorunları çözmeye odaklandığını görebiliyoruz. Amacımız sadece bölgeye ulaşmak, insanlara yardım etmek ve yaraları sarmak. Kendisi bizi birleştirdiği gibi, ülkeyi de birleştirmeye devam ediyor. Sanatçı kimliğiyle de birleştiriciliği yayan bir insan. Bu sebeple tüm eleştirilere ve tüm haberlere sevgi önyargımızla bakarak ilerliyoruz. Bu noktada Başkanımızın birleştiriciliğini örnek alıyoruz. Birbirimizi çok seviyor ve dayanışma içinde ilerliyoruz.
Ahbap’a güç veren pek çok gönüllü destekçisinin yanında bir de kendisine omuz veren markalar var. Onlar hakkında neler söylemek istersiniz?
Organizasyonun sonrasındaki planımız; aslında bölge halkına kaybolan tarihin geri getirilmesi, insanların işlerine, okullarına, yaşantılarına geri dönebilmesi için gereken asgari şartların sağlanması üzerine kurulu. Devletin ilgili kurumlarıyla çalışarak destekleri afet bölgesine ulaştırmada köprü görevi görmek istiyoruz. Ahbap’a ulaşan çok sayıda kurum, kişi, destekçi var ve bu durumu avantaja çevirerek bölgeye nakletmek istiyoruz. Bizimle iş birliği yapan kurumlara “İyi edenler” diyoruz. İyi ederken bizimle oldukları için de çok mutluyuz. Hep birlikte amacımız bölgenin sorunlarına çözüm bulabilmek ve ileri vadeli çözümler üretebilmek. Orada yeniden bir yaşamın oluşabilmesi için elimizden gelen her şeyi yaparak bölgede kalmaya devam edeceğiz.
Son olarak sizin destekçilerinize ve topluma iletmek istediğiniz bir mesajınız ya da bir çağrınız var mı?
Elimizdeki becerileri doğru kullanarak yardımın doğru yere nakledilmesini sağlarken tamamen şeffaf bir şekilde içtenlikle tüm süreci paylaştığımız için insanların bize güvendiğini düşünüyoruz. Bu güven bizim üzerimizde ciddi bir disiplin yaratıyor. Biz iyilik yapmak isteyen herkese kucak açarak birleştirici bir tavır sergiliyoruz. Toplumun her kesiminden insanlar gecesini gündüzüne katıyor. Bu durum, psikolojik olarak zor bir dönemden geçerken bize güç veriyor.
Örneğin herhangi bir yerde, “Buradaki gelirler Ahbap’a bağışlanacaktır.” yazısını gördüğümüzde anlayışlı, kucaklayıcı bir yapının içerisinde olduğumuzu anlıyoruz. Halkın böylesine kenetlendiğine tanık oldukça, yaptığımızın doğru olduğunu görüyoruz. Böylesi kurumlar, markalar ve insanlarla olmaktan da gurur duyuyoruz. Ahbaplar olarak bize kucak açan herkese teşekkür ediyor, bize duydukları güvene sonuna kadar sadık kalacağımızı vurgulamak istiyoruz.
Kurucumuz Haluk Levent’in her zaman söylediği gibi: “İyilik güzeldir ve bunu hep beraber yapacağız.”
Marketing Türkiye 11 ili etkileyen büyük felakette basılı yayınlara ulaşmanın zorluğunu da göz önünde bulundurarak Mart sayısını web sitesi üzerinden tüm okurlarının erişimine açtı.
Görselin üstünü tıklayarak Marketing Türkiye Mart sayısını okumaya başlayabilirsiniz…