Turkcell’de Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine kısa bir süre önce gelmesine karşın markaya ciddi bir dinamizm kazandırdı İsmail Bütün… Kuşkusuz bu dinamizmin en somut göstergesiyse “Emocanlar…” Turkcell’in “genç ve dinamik” algısını tazeleyen kampanyanın altında oldukça güçlü bir strateji yatıyor. Hem “Emocanlar” kampanyasının detaylarını hem de Turkcell’in yeni dönem stratejilerini konuşmak için bir araya geldiğimiz Bütün, “Öncü olmak Turkcell’in genlerinde var” diyor. İşte o keyifli sohbetten satır başları…
Satış ve pazarlamanın birbirini iyi anlaması lazım…
- Pazarlama alanında çalışanların mutlaka satış tarafını da görmesi gerektiğini düşünüyorum. Pazarlama tarafında daha uzun süreli ve stratejik planlamalar yapılıyor. Satış tarafındaysa günlük hayatın baskısıyla çalışıyorsunuz ve öncelikleriniz farklı oluyor. Bu iki alanın birbirini iyi anlaması lazım.
- Benim yaptığım gibi FMCG’den teknoloji sektörüne geçiş yapmak radikal bir değişiklik gibi görünüyor ama aslında işin özü aynı. Günün sonunda iki tarafta da müşteri içgörülerine odaklanmanız ve ürününüzü doğru kanalardan müşterinize ulaştırmanız gerekiyor. Ancak elbette teknolojiyle FMSG sektörleri rekabet edilen kurum sayısından satış kanalarına kadar pek çok noktada farklılaşıyor.
15 Temmuz’da “Demokrasinin yanındayız” diyen ilk markayız
- Dijitalleşmeyle birlikte tüketicilerin taleplerini anlama ve bunları yorumlama metotları da değişti. Artık tüketiciyi dinlemek 7/24 süren bir iş. Daha önce standart bir medya planı yapmanız yeterliyken bugün markayla tüketicinin konuştuğu çift yönlü bir diyalog yaratmanız gerekiyor. Gecenin ortasında bir anda bir kriz patlayabiliyor ve sizin bu krize tepki vermeniz gerekiyor.
- Turkcell toplumsal olaylara, krizlere, topluma katkı sağlamak adına çok hızlı tepki veren bir kurum. 15 Temmuz darbe girişiminde de “Demokrasinin yanındayız” diyen, ilk tepkiyi veren marka Turkcell’di. Yine aynı akşam acil iletişim paketlerini abonelerimizin kullanımına sunduk. Şehitlere yardım kampanyasına da ciddi bir katkımız oldu.
Öncü olmak Turkcell’in genlerinde var
- 1 Nisan 2015’te Kaan Terzioğlu’nun CEO olmasıyla birlikte Turkcell’de hem yönetim kademesi anlamında hem de şirketin vizyonunda ciddi bir değişim süreci başladı. Öncü olmak Turkcell’in genlerinde var. Bu vizyonu güçlendirerek sürdüreceğiz.
- Türkiye’de telekomun tanımı da değişiyor artık. Eskiden telekomun iş tanımında sadece mobil hizmetler vardı ama artık sabit data hizmetleri de telekomun bir parçası. Bu da yakınsama stratejisini zorunlu kılıyor. Biz de bu konudaki lider markamız Superonline ile Turkcell’i birleştirdik ve ilk defa sektörde tek fatura dönemini başlattık. Hâlâ da hem sabit hem de mobil hizmetleri tek faturada birleştiren tek kurumuz. Bu müşterimize ciddi bir fiyat avantajı ve kolaylık sağladı.
İnsanlar artık telefonu dikey değil yatay kullanıyor
- Turkcell TV+ platformun ev kullanıcıları tarafında abone sayısı hızla artıyor. Mobilden TV izleme oranları da inanılmaz artmaya başladı ki bunda Turkcell’in öncü rolünün de katkısı büyük. Son bir yılda abone sayımız iki katına çıkarak 1 milyona ulaştı. Mobilden TV izleme süresi üç-beş dakikadan 27 dakikaya çıktı. İnsanlar artık telefonu dikey değil yatay kullanıyor.
- İngiltere Premier Lig yayınları artık Turkcell TV+’ta. Türkiye Spor Toto Süper Lig yayın ihalesinde CEO’muz Kaan Terzioğlu’nun da ifade ettiği gibi bir hayli iddialıyız.
- Müzik platformumuz Fizy de alanında açık ara lider. Fizy’den günde 2 milyondan fazla şarkı dinleniyor.
Sağlık Bakanlığı’ndan sonra en geniş data Turkcell’de
- Artık sadece data sunmuyoruz; o datayı işleyerek TV ve müzik servisi gibi ürünler kullanıma sunuyoruz. İnsanların tüketim alışkanlıklarını da bu içerikler şekillendiriyor.
- Sanıyorum Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’ndan sonra en geniş data Turkcell’de. Bu datayı anlamı hale getirmek ve tüketicinin ihtiyaçlarına yanıt vermek adına kullanmak bizim en büyük rekabet avantajlarımızdan biri.
- Turkcell’deki Big Data’yı müşterilerimiz ve iş ortaklarımız için de yorumluyoruz. Örneğin en çok birbiriyle konuşan illerin analizini yaparak AnadoluJet’in yeni bir uçuş hattı oluşturmasını sağladık. Çünkü onlara “Bu illerdeki insanlar sürekli birbiriyle konuşuyor. Bu da buralarda yeni seferlere ihtiyaç olduğu anlamına geliyor” diyebiliyoruz. Bu AnadoluJet’in ciddi bir kâr elde etmesini sağladı.
Global pazarda da öncüyüz…
- Marka vaadimiz “Turkcell’le Bağlan Hayata…” Teknolojiler sürekli değişiyor, data transferi hızlanıyor ama müşterilerin temeldeki talebi değişmiyor. İnsanların temel beklentisi iletişim kurmak ve hayata bağlanmak. İnsanlar TV’ye, müziğe, dizilere, spora bağlanmak istiyor. Biz de ana marka vaadimiz çerçevesinde tüm bu yeniliklerde öncü olmak istiyoruz.
- Fizy, BiP, Turkcell TV+ gibi tüm uygulamalarımız, müşterimiz olsun olmasın herkese açık. Bu da aslında devrim niteliğinde bir karar. Artık ürünlerimizi kullananlar sadece data müşterimiz değil. Bu çok cesurca bir adım.
- Turkcell birçok alanda yaptıklarıyla global pazar içinde öncü ve vizyoner bir marka olarak görülüyor. Barselona’daki GSM Fuarında konuşma yaptıktan sonra birçok firma yanımıza gelip bu projeleri nasıl yaptığımızı soruyor. Pazarın oldukça gelişmiş olduğu Kore’de bile bizim hikayelerimiz örnek teşkil ediyor.
Cep telefonu artık “hayatımızın kumandası”
- İndirme sayısı 10 milyonu geçen BiP uygulamamızı sürekli geliştiriyoruz. Örneğin artık insanlar THY check-in’lerini BiP üzerinden yapıp, seçkin yazarların bir dakikalık maç yorumlarını izleyebiliyor. Magazin ve teknoloji bölümleri de hizmette. BiP uygulaması bizim küresel marka vizyonumuzun da elçilerinden biri ki yurt dışından da çok fazla kullanıcısı var.
- 10 yıl önce akıllı telefonların hayatımıza bu kadar gireceğini, adeta “hayatın kumandası” haline geleceğini söyleselerdi kimse inanmazdı. O sebeple şimdiden 10 yıl sonra neler olacağını kestirmek mümkün değil.
- Artık sadece insanlar değil makineler de birbirine bağlı hale geldi. Birbirine bağlı makine sayısının 2020 yılında 20 milyara ulaşacağı konuşuluyor. Bu süreç GSM şirketlerinin önemini daha da artırıyor.
Turkcell’in yeni reklam yıldızları “Emocanlar”
- 2015’te Oxford sözlüğünde “Emoji” yılın kelimesi seçildi. Bu da artık dünya kültüründe emojinin kendine köklü bir yer edindiğinin göstergesi. Hatta emojinin artık bir dünya dili olduğu bile konuşuluyor. Yeni kampanyamızın merkezinde de emojiler yer alıyor.
- Yeni kampanyamız “Emocanlar” tamamen müşteri tarafındaki içgörü, değişim ve trendleri markamızla bütünleştirmek anlaşıyla ortaya çıktı. Başrolde yeni nesli iletişim dili “emojiler” var. Kampanya kapsamında emojiler üç boyutlu bir şekilde hayatımıza dahil oluyor.
“Emocanlar” reklam kuşaklarında fark yaratacak…
- Yeni dönemde Turkcell’in tüketiciyle konuşan reklam yüzleri “Emocanlar” olacak. Açılış filminde “Emojiler Turcell’in kalitesiyle can buldu Emocan oldu” diyoruz. Bundan sonraki süreçte Turkcell markasının tüm iletişimini “Emocanlar”ın oluşturduğu platform üzerinden yürüteceğiz.
- Şuanda altı farklı karakter var ancak bunlar zaman içinde tüketiciden gelen dönüşlerle birlikte daha da zenginleşecek. “Emocanların” Turkcell’e en büyük katkılarından biri de reklam kuşaklarında farkındalığı artırmak oldu.
İsmail Bütün Hakkında
Satış- pazarlama alanında 20 yıllık tecrübeye sahip bir isim İsmail Bütün. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden 1996 yılında mezun olan Bütün, iş hayatına Çuhadaroğlu Holding Moskova ofisinde başladı. 1997-2000 yılları arasında Moskova’da Enka Grup Dış Ticaret bölümünde Satış ve İş Geliştirme Müdürü oldu, 2000 yılından itibarense Nestle’de CPW Türkiye Ülke Müdürü, Özbekistan’da Orta Asya Pazarlama Direktörü ve Türkiye Ulusal Zincir Mağazalar Satış Müdürü olarak görev yaptı. 2011 yılından itibaren Nestle’nin İsviçre’deki genel merkezinde önce Global Müşteri ve Satış Yönetimi bölümünde İş Mükemmelliği Müdürü, daha sonra İçecekler Stratejik İş Biriminde Pazarlama Müdürü oldu. 1 Ocak 2016 tarihinde Turkcell ailesine katılan Bütün, öncesinde Nestle Türkiye İçecekler Grubu’nda Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini yürütüyordu.