Günümüzde birçok hastalığın nedeni olan stres özellikle iş hayatındaki insanları çok fazla etkiliyor. Bireyler hem iş yaşantılarında hem de sosyal yaşantılarında karşılaştıkları olumsuz durumlar ve çağın getirdiği hastalıklar yüzünden çok fazla strese maruz kalıyor. Akapunktur işte bu zorlu sorunun üstesinden gelmenin en etkili yollarından birini oluşturuyor…
Bireylerin yaşadığı stres ve bu strese bağlı ortaya çıkan hastalıkları, hayatın her aşamasında hisseder olduk. İş hayatı, ev, çocuklar, ödenecek faturalar, kredi kartı borçları ve okul taksitleri derken bir büyük şehirlerde yaşayanlar için bu sorunlara ek olarak kalabalık, trafik ve gürültü gibi etmenlerde eklenince kişilerin kendine ve sevdiklerine yeteri kadar zaman ayıramamasının da etkisiyle bireylerin hayatlarındaki stres miktarının gün geçtikçe artması bir çok hastalığın ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Akapunktur Uzmanı Doktor İsmail Maraş ile stres ve stresten dolayı oluşan hastalıklara karşı tedavi yöntemi olarak önerilen akupunkturu konuştuk.
Söyleşi: Ayşe Nur Akçelik [email protected]
Akupunktur nedir ve nasıl etki eder?
Akupunktur, iğne ve lazer gibi uyaranların vücut üzerinde tanımlanmış akupunktur noktalarına uygulanmasıyla limbik sistemi düzenleyip organizmanın sağlığa kavuşmasını sağlar. Ayrıca akupunktur tedavisi merkezi sinir sisteminin belli bölgelerinde endorfin adı verilen morfin benzeri maddeleri salgılatarak ağrı tedavisinde etkili olur.
Siz stresi ve stresin ortaya çıkış sürecini nasıl tanımlıyorsunuz?
Günlük yaşantımızda; insanlar arası ilişkilerde ve sosyal olaylarda karşılaştığımız her türlü zorluk ve engellemelerin iç dünyamızda yarattığı olumsuz ve sıkıntı verici duygular topluluğuna stres adını veriyoruz. Eğer stres az düzeyde duyulursa iş ve özel hayatta itici bir güç olabilir.
İş yerinde yoğun çalışma ve günlük yaşantımızdaki yaşam mücadelesi, şehir yaşamı koşuşturması bize haddinden fazla stres yaşatıyor. İşte bu durum karşısında vücudumuzda savunma mekanizmaları zayıflıyor. Akabinde aşırı sinirlilik, çabuk öfkelenme, tahammülsüzlük, gerilim, baş ağrıları, midede yanma ve ekşime gibi şikayetleri gelişiyor.
Stres ve depresyonun akupunktur ile tedavisi mümkün mü?
Stres ve depresyonun akupunktur ile tedavisinde bir takım biyo kimyasallar ortaya çıkar. Burada en önemli salgı serotonindir. Bir çok tedavide olduğu gibi stres depresyon tedavisinde de akupunkturun hiçbir yan etkisi yoktur. Serotonin hormonu bilindiği gibi mutluluk salgısıdır.
Bütün dünyada gerek vücut akupunkturu gerekse kulak akupunkturu stres ve depresyon tedavisinde oldukça yüz güldürücü sonuçlar veriyor. Tedavi hemen her gün veya gün aşırı olarak 10-12 seans uygulanır. Seanslar 30 dakika sürer. Birinci kür bittikten sonra tedaviye haftada 2 kez ve toplamda 5 hafta daha devam edilir. İyileşme durumuna göre tedaviye haftada bir veya iki haftada bir kez devam edilir. Tedavi süresi kişiden kişiye değişebildiği gibi bazı durumlarda 6 ay kadar sürebilir.
Sözünü ettiğiniz “limbik sistem” nedir?
Limbik sistem, beynimizde geniş bir alanı kaplayan ve dışarıdan gelen tüm psişik uyaranlara (kötü söz, iyi söz, takdir, tehlike hali gibi) vücudun vereceği tepkileri oluşturan, kontrol eden sistemdir. Kalp hızımızın ayarı, bağırsaklarımızın hareketi, salgılarımızın durumu, damarlarımızın genişleyip daraltılması gibi fonksiyonları otonom sinir sistemi üzerinden düzenleyerek özellikle stresin zararlarını ortadan kaldırmaya çalışan beyin bölgesidir.
Akupunktur nasıl uygulanır?
Akupunktur insan vücudunda anatomik olarak tanımlanmış ve etkisi akupunkturist tarafından bilinen noktalarını akupunktur iğnesi batırarak veya lazerle uyararak uygulanır. Amaç merkezi sinir sistemine kişinin sorunuyla ilgili bilgi aktarmaktır.
Akupunkturun yan etkileri var mı?
Akupunktur, eğitimli kişilerce uygulandığında hiçbir yan etkisi olmayan bir tedavi yöntemi. Bu nedenle hastaların başvurdukları akupunkturistin Sağlık Bakanlığı’nca onaylı belgesinin olup olmadığını öğrenmeleri akupunkturun ülkemizde standartlarının yükselmesini sağlayacağı ve en sağlıklı oto kontrolü oluşturacağı da açık.
Tedavinin ne kadar sürmesi gerekir?
Seans sayısı hastalığa göre değişmekle birlikte ortalama 15 seanslık bir tedavi hastaya akupunkturun kendisine etki edip etmediğini gösterecektir. 15 seans akupunkturun etkisini sorgulayabileceğimiz seans sayısıdır. Tedavi kimi durumda uzayabilir de, bu nedenle 15 seanstan önce tedaviyi terk etmemek, terk edilmişse de akupunkturun başarısız olduğundan söz etmemek en doğrusudur.
Seanslar ne sıklıkla uygulanır?
Hastanın şikâyetlerine göre değişiklik göstermekle birlikte genel olarak obezite tedavisi için haftada bir defa yeterli olabilir. Sigara tedavisinde gün aşırı uygulanan 5 seanslık bir tedavi yeterlidir. Hastalık tedavileri için ise haftada iki veya üç seansla başlanıp sıklık azaltılarak 15 seansa ulaşılır.
Akupunkturun psikolojik rahatsızlıklara da faydası var mı?
Akupunkturun ülkemizde pek bilinmeyen, ancak en etkili olduğu alanlardan biriside psikolojik rahatsızlıklardır. Depresyon, panik atak, devamlı endişe hali gibi durumların sebebi sinir sistemimizin belli bölgelerinde üretilen bazı hormonların azlığı veya çokluğu olduğu biliniyor. Bu tür hormonların (endorfin, serotonin) salgılanmasının normalleştirilmesi akupunkturun kanıtlanmış etkileri arasında. Bu etki sayesinde sadece sözü edilen hastalıklar değil, hastanın sakinleştirilmesi sayesinde strese bağlı gelişebilen birçok durumun da önüne geçilebilmektedir.
Akapunktur tedavisinin iyi geldiği diğer hastalıklar neler?
Ülkemizde akupunkturun klinik uzmanlar tarafından nadiren kullanılıyor ve henüz hak ettiği yeri alabilmiş değil. Akupunkturun bilinmeyen etki alanlarını şöyle sıralamak mümkün:
– Menopoz dönemi şikayetleri,
– Prostat ameliyatları sonrasında görülen idrar yapamama veya kaçırma sorunları,
– Bebeklerde şaşılık,
– Sütü gelmeyen lohusalarda sütü artırmak,
– Gebelik sırasında yaşanan bulantılar,
– Bağırsakların aşırı ya da az çalışması,
– Parkinson hastalarının şikayetlerinin giderilmesi.
Apunktur Dünya Sağlık Örgütü tarafından da destekleniyor…
Akupunktur uygulamalarının dünyada ve ülkemizdeki durumuna değinen Akapunktur Uzmanı Doktor İsmail Maraş “Akupunktur 1980’lerden beri Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından destekleniyor. 2003 yılında WHO, yayımladığı bir raporla akupunkturun tedavi edici olduğunu bilimsel yayınlarla kanıtlanmış 28 hastalığı iyi geldiğini” ifade ediyor.
Akupunkturu tamamlayıcı tıp anlayışıyla değil integratif tıp anlayışıyla değerlendirdiğini dile getiren ve ehil ellerde uygulanması gerektiğine dikkat çeken Akapunktur Uzmanı Doktor İsmail Maraş, uygulamanın sadece hekimler tarafından yapılması gerektiğini, uygulayan hekimin de bir sertifika sahibi olması gerektiğini belirtiyor.