Ulusal temsiliyetin son adımı ve küreselleşme hedefinin ilk adımı olarak geçtiğimiz mart ayında 7 yıl içinde geliştirdiği uzmanlığı İspanya’ya taşıyan Fazla, yakın geçmişte B Corp ağının da bir parçası oldu. Sahip oldukları bütünsel ve proaktif yaklaşımla semptomları tedavi etmeyi değil, sorunları çözmeyi hedefleyen bir ekip olduklarını belirten Fazla Pazarlama ve İş Geliştirme Lideri Koray Koçer “iş birliği içinde olduğumuz kurumların atık yönetimi ve sürdürülebilirlik departmanı gibi çalışarak iş yapış şekillerine ve kültürlerine uygun şekilde süreçlerimizi tasarlıyoruz. Veri odaklı yaklaşımımız ile tüm süreçleri uçtan uca izlenebilir ve yaratılan etkiyi görünür kılıyoruz” diyor. Yüksek etki yaratan iş modeliyle ilgili tüm detayları Koçer’den dinliyoruz…
Fazla’nın kuruluş hikayesi nedir?
Fazla; sürdürülebilir bir iş modeli geliştirirken Dünya adına etki odaklı çalışmak ve bu anlamda gençlere örnek olmak misyonu ile 2016 yılında, Fazla Gıda ismiyle, kurulan bir sosyal girişim. Küresel gıda kaybı ve israfı problemini işimizin kalbine koyarak çıktığımız bu serüvende Gıda Kazanımı Hiyerarşisi önergeleri doğrultusunda teknoloji tabanlı, bütünsel atık yönetimi çözümleri geliştirmeye başladık. Çalışmalarımızda Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı pusula ediniyor; SKA 12: Sorumlu Üretim ve Tüketim başta olmak üzere SKA 2: Açlığa Son, SKA 11: Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar, SKA 13: İklim Eylemi ve SKA 17: Amaçlar için Ortaklıklar maddelerine odaklanarak ilerliyoruz.
Kuruluşumuzdan itibaren 6 yıl içinde atık yönetimi alanında edindiğimiz tecrübe ve uzmanlık ve Dünya’nın iyiliği için sistemleri dönüştürme tutkumuz ile 2022 yılında bir yeniden markalaşma sürecini tamamlayarak yola Fazla olarak devam etme kararı aldık. Bugün gıda, tekstil, ambalaj ve kimya endüstrilerinde atık oluşumunu kaynağında önlemek ve fazla ürünleri en yüksek çevresel, sosyal ve finansal fayda ile döngüsel ekonomiye kazandırmak için çalışıyoruz.
Sahip olduğumuz bütünsel ve proaktif yaklaşım ile semptomları tedavi etmeyi değil, sorunları çözmeyi hedefleyen bir ekibiz. Bu sebeple, geliştirdiğimiz 7 farklı teknoloji tabanlı servisimiz ile Dünya’da eşi benzeri olmayan bir iş yapıyoruz. Gıdadan tekstile, ambalajdan kimyasala farklı endüstrilerdeki paydaşlarımız için tedarik zincirinin hangi adımında olursa olsun sunabileceğimiz farklı çözümlerimiz mevcut. Bununla birlikte iş birliği içinde olduğumuz kurumların atık yönetimi ve sürdürülebilirlik departmanı gibi çalışarak iş yapış şekillerine ve kültürlerine uygun şekilde süreçlerimizi tasarlıyoruz. Veri odaklı yaklaşımımız ile tüm süreçleri uçtan uca izlenebilir ve yaratılan etkiyi görünür kılıyoruz.
Fazla olarak üstlendiğiniz misyon ve bu doğrultuda edindiğiniz kazanımlardan, hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?
Temel hedefimiz atık oluşumunu kaynağında önlemek iken bunu mümkün kılmak için gerekli durum analizlerini gerçekleştirmek ve ihtiyaç duyduğumuz verileri toplamak adına ve ülkemizdeki paylaşım kültürünün ve potansiyelinin farkındalığı ile Türkiye’de temellerini attığımız bu iş modeline ilk olarak Bağış servisimizi geliştirerek başladık. Gıda kurtarma operasyonlarımıza başladığımız daha ilk yılda, 2017’de, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından Dünya’da desteklenen ilk Türk girişim olduk ve böylece taşıdığımız potansiyeli görünür kılarak ülkemizi ulusal çapta temsil etmeye başladık. Bu ilk temsiliyet ile birlikte daha birçok başarıya da imza attık. Yakın geçmişte Fazla’nın kuruluşuna ilham veren temellerden biri olan B Corp ağının da bir parçası olduk. B Corp’u restoran ve otelcilik sektörünün Michelin Yıldızı gibi konumlandırabilirsiniz; yaptığınız işin 360 derece incelendiği ve kapsamlı kriter listesinin iyi derecelerle tamamlanmasının beklendiği bir küresel sertifikasyon ağı bu. Bir şirketin finansal büyümesine ek olarak yüksek çevresel ve sosyal performans göstermesi ve bunu tüm paydaşları için hesap verilebilir ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirmesi B Corp ağına dahil olması için aranan temel şey.
Henüz bu yolculuğa başlamadan önce yaptığımız çalışmalar sırasında yurt dışında etki yaratmayı işin merkezinde barındıran ve B Corp ağının parçası olan iyi örnekler görmüş ve Türkiye’de böyle bir iş modeli örneği oluşturmayı ve genç nesiller için bu anlamda bir örnek teşkil etmeyi misyon edinmiştik. Dünya adına etki yaratmayı dert edinen ve bu anlamda sorumluluk almaktan geri durmayan bir ekip olarak da bu ağın bir parçası olmak aslında işimizin doğası gereği ulaştığımız bir sonuç bizim için.
Ulusal temsiliyetin son adımı ve küreselleşme hedefimizin ilk adımı olarak da geçtiğimiz mart ayında 7 yıl içinde geliştirdiğimiz uzmanlığı İspanya’ya taşıdık ve kurduğumuz yerel takım ile bu yeni pazarda etki yaratmaya hızla başladık.
Etki odaklı bir şirkette pazarlama departmanı için işler nasıl yürüyor? Nasıl bir ekip yapısına sahipsiniz, neler yapıyorsunuz?
Fazla olarak oldukça katmanlı bir iş modeline sahibiz. 7 farklı servisimiz ile atık oluşumunu kaynağında önlemek, fazla ürünleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak ve oluşan atıkları en yüksek fayda ile döngüsel ekonomiye kazandırmak için çalışıyoruz. Bu servislerimiz ile gıda, tekstil, ambalaj ve kimyasal olmak üzere 4 temel endüstride, tedarik zincirinde yer alan tüm paydaşlar ile etki yaratıyoruz. Sunduğumuz çözümler ile kurumlar arası (B2B) ve kurumdan tüketiciye (B2C) iki farklı iş modelini kapsıyoruz. Bu sebeple pazarlama departmanı olarak da birbirinden farklı yetkinlikleri bir araya getiriyor ve kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz.
Fazla doğası gereği amaç odaklı ilerleyen ve bu sebeple marka iletişiminde de her zaman bu tutuma sahip bir kuruluş. Amaç odaklılığın yanı sıra kültüre işlemiş ve artık karakteristik özelliği haline gelmiş bir yaklaşıma da sahip; ekip dayanıklı, çözüm ve etki odaklı, işinin ehli ve konfor alanı tanımayan bir ekip. Dolayısıyla Fazla’nın sahip olduğu ton da aslında biz onu çizmeden önce sağlam şekilde belliydi. Pazarlama ekibi olarak burada yaptığımız iş Fazla’yı ayrıştıran ve taşıdığı misyonu daha fazla insana ulaştıran bir çalışma yürütmek, etkisini ivmelenen şekilde artırabilmesi adına geliştirilen yeni iş modellerinde yürünecek yolu çizmek ve yarattığı etkiyi çoklayacak şekilde görünür kılmak.
Yola B2B iş modelini sahiplenerek çıkıp 2020 yılında Fazla Uygulaması’nı hayata geçirerek B2C dünyasına da adım attınız? Bu kararınızın arkasında yatan sebep nedir?
Fazla Uygulaması, kuruluşumuzdan önce de hayata geçirmek istediğimiz bir iş modeli idi. Market, pastane, fırın, manav ve restoran gibi yerel işletmelerin ve zincir markaların tüketime uygun ve taze olmasına karşın satışını gerçekleştiremediği fazla ürünlerini hemen çevrelerindeki tüketiciler ile buluşturabileceği bir uygulama geliştirmeyi daha Fazla’yı kurmadan planlıyorduk. Fakat önceliği B2B iş modeline vererek ülkemizdeki atık ve israf durumunu daha kapsamlı şekilde kavramak ve operasyonlarımıza yüksek etki ile başlamak adına bu plan için doğru zamanı beklemeye karar verdik. Bu süreçte hem birlikte çalıştığımız kurumların hem de bireysel tüketicilerin sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi ve atık yönetimi anlamında farkındalığını geliştirecek çalışmalara imza attık. Böyle bir uygulamanın sağlıklı şekilde işleyebileceği gibi bir pazar yarattık aslında. Ve sonrasında da fikrimizi gerçeğe dönüştürdük. Bugün geldiğimiz noktada Migros, Macrocenter, Beyaz Fırın ve Paşa Fırını gibi zincir markaların ve yüzlerce butik işletmenin yer aldığı Fazla Uygulaması’nda on binlerce tüketicimiz ile birlikte israfın önüne geçiyor, işletmelerin ve kullanıcılarımızın finansal fayda yaratmasını sağlarken sürdürülebilirliği erişilebilir kılıyoruz.