Global arenanın iki dev iletişim şirketi Burson Marsteller ile Cohn&Wolfe, “BCW” adı altında birleşirken bu önemli iş birliği Burson Marsteller’ın çoğunluk hisselerine sahip olduğu Effect Halkla İlişkiler’de kapsamlı bir dönüşüm sürecini başlattı. İsmini “Effect BCW” olarak değiştiren ve görsel kimliğini yenileyen ajansın Kurucusu Gonca Karakaş ile hem bu köklü değişimi hem de iletişim sektöründeki son gelişmeleri konuştuk.
Söyleşi: Beyza Gözeyik
Halkla ilişkiler sektörünün güçlü ajanslarından Effect Halkla İlişkiler’de şu sıralar heyecanlı bir dönüşüm yaşanıyor. Hem BCW iş birliğinin detaylarını hem de birleşmenin Effect Halkla İlişkiler’de yarattığı dönüşümü konuşmak için bir araya geldiğimiz Gonca Karakaş ajansın yeni dönemdeki konumlamasını Marketing Türkiye ile paylaştı. Burson Marsteller’ın köklü, Cohn & Wolfe’un ise genç ve dijital yapısının bir araya gelmesiyle güçlerine güç kattıklarını ifade eden Karakaş ile sektördeki son gelişmeleri de masaya yatırdık.
“BCW” PR sektörünün en büyük birleşmesi
Biz 5 sene önce WPP’nin en büyük iletişim şirketi Burson Marsteller’ın Türkiye temsilcisi olduk. Bundan 3 sene önce Burson Marsteller bizim çoğunluk hisselerimizi aldı ve biz bir Amerikan şirketi olarak WPP’nin ailesine girdik. Burson Marsteller ile Cohn & Wolfe dünyada global bir birleşme yaşadı ve ismi BCW oldu. Biz de bu yeni oluşan şirketin ismini aldık.
Bu sene itibarıyle ismimiz “Effect BCW” oldu ve logomuz da değişti. Burson Marsteller çok köklü bir iletişim şirketi. Cohn & Wolfe ise genç ve dijital kasları oldukça kuvvetli bir yapı. Bu birleşmeye dünya çapında halkla ilişkiler sektöründe yapılmış en büyük birleşme diyebiliriz.
Daha da güçlendik…
✓ Bu global birliktelik bizim işleyişimizde çok bir şey değiştirmedi. Burson Marsteller dünyanın en büyük kurumsal iletişim ajanslarından biriydi ama Cohn & Wolfe da lifestyle, magazin, influencer, kültür-sanat gibi alanlarda oldukça güçlü bir şirket.
✓ Artık markalar kriz iletişimi, kurumsal iletişim, sosyal medya, dijital ve influencer iletişimini tek bir noktadan almak istiyor. Bu açıdan zaten güçlü bir yapıydık. Burson Marsteller’ın Cohn & Wolfe ile birleşmesiyle bu alanlardaki gücümüzü daha da artırdık.
Facebook’un kurulması, Twitter, Instagram derken sosyal medyanın büyümesiyle dijital ile halkla ilişkiler ayrılmaz bir parça oldu. İletişim bir bütün ve eğer biz stratejik iletişim danışmanlığı yapıyorsak, buralar bizim farklı paydaşlarımızla buluşacağımız platformlar.
Amacımız hedef kitlemize mesajlarımızı en ucuza, en etkin ve en hızlı şekilde verebilmek. Bizim, “basın ilişkilerinden anlarım ama influencer marketing’den anlamam” deme lüksümüz olamaz. Bir stratejik danışmanın bütün gelişmelere teknolojik olarak da hakim olması gerekir.
İletişime en çok kriz dönemlerinde ihtiyaç duyulur
✓ 1994 krizinde yatırım bankacısıydım. Kriz dönemlerinde banka risk almak istemiyorsa, fonlamanız iyi değilse global olarak yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Fakat iletişim vazgeçilmemesi gereken ve en çok da kriz anında ihtiyaç duyulacak bir sektör. Böyle bir dönemde vizyonu olan firmaların iletişimlerini doğru bir stratejiyle mutlaka sürdürmesi gerekiyor.
✓ İletişimin en çok katma değer sağladığı zamanlar kriz dönemleridir. Enflasyon baskısı, gelecek endişesi, sektörde her gün moral bozan söylentiler kaygıları da beraberinde getirir. Bu korkuların sebep olduğu iletişim hataları markalara en çok zarar veren unsurlardır.
Bir iletişimcinin “dijitalden anlamıyorum” deme lüksü yok
✓ Halkla ilişkiler sektöründe sürdürülebilirlik çok önemli. O kadar çok yeni mezun var ki hepsinin kendi sektöründe iş bulması imkansız. Gençlerin yabancı dil bilmeleri gerekiyor. Global bir meslekleri varsa yabancı dil bilmeden mesleklerini icra etmelerinin imkanı yok.
✓ Gençler iletişim sektöründe yer almak istiyorlarsa “Ben dijitalden anlamıyorum” deme lüksüne sahip değiller. Sektör örgütlerine üye olmaları ve kendi network’lerini geliştirmelerini de tavsiye ederim. Görsel iletişim çok önemli. Sosyal medyayı takip etmeden sadece ders notlarını okuyarak iletişim fakültesi bitirip bu sektörde başarılı olunamaz.
İyi bir iletişimci nasıl olmalı?
✓ Reklamcılar reklam trendlerini, dijitalciler dijital trendleri takip etmeli. Ama iletişimciler bütün trendleri takip ediyor olmalı. Bir iletişimci her şeyden önce kendi algısını çok iyi yönetmeli. Nasıl obez bir diyetisyene güvenmezseniz ya da alanında herhangi bir başarısı olmayan bir kişisel gelişimciyi dinlemek istemezseniz sektöre katma değeri olmamış bir iletişimciyle çalışmayı da tercih etmezseniz.
✓ Hiç sivil toplumda görev yapmamış, dijitalle arası iyi olmayan, sosyal medyayla ilgilenmeyen bir iletişimci kaybeder. Türkiye’de herkes iletişimden çok iyi anladığını sanıyor. Baksanız herkes iletişimci. Oysa sürdürülebilir bir başarı için sosyal fayda kavramına hakim olmamız ve dünyadaki tüm iletişim trendlerini okuyabiliyor olmamız lazım.