Üç dönemdir Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev aldığı IAB’nin yeni dönemdeki Yönetim Kurulu Başkanı seçilen Ayşen Akalın, üstlendiği bu yeni sorumlulukla ilgili mutlu ve heyecanlı olduğunu dile getiriyor. Hem IAB’nin yeni dönem hedeflerini hem de dijital reklam sektöründeki trendleri konuşmak için bir araya geldiğimiz Akalın, yeni dönemde “Dolaysız Marka Ekonomisi” ve “marka güvenliği”ne odaklanacaklarını belirtiyor. Pandemiyle yaşanan kültür değişiminin kalıcı olacağını söyleyen Akalın, bu farkındalıkla hazırlıklarını yapan markaların pandemiden güçlenerek çıkacağını ifade ediyor.
“Dolaysız marka ekonomisi” yadsınamaz bir gerçeklik haline geldi
48 ülkede faaliyet gösteren IAB, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de dijital reklamcılık endüstrisinin sürdürülebilir sağlıklı gelişimine destek veriyor ve bu amaç doğrultusunda faaliyetlerini gerçekleştiriyor. Reklamveren, yayıncı ve ajans perspektifiyle dijital reklamcılığın hem global ölçekte hem de ülkemizdeki gelişimini yakından takip ederek sağlıklı büyümesine hizmet edecek kılavuz çalışmalarını sektör ve kamu paydaşlarıyla birlikte yapmayı önemli buluyorum. Bu konuda yapılan ve planlanan tüm çalışmalar içinde yer almak öncelikli hedeflerimizden.
Son 4 yıldır anlattığımız, tedarik zincirinin tamamını internet üzerinden yöneten Dolaysız Markalar ve Dolaysız Marka Ekonomisi yadsınamaz bir gerçeklik haline geldi. Dijital reklamcılık ekosisteminde yaşanan global-ulusal tüm gelişme ve düzenlemeleri takip ederek dijital reklamcılık ve pazarlama endüstrisine rehber olurken, pandemi sebebiyle işlerini dijitalle büyütmeye çalışan markaların da yanında olmayı ve onlara destek vermeyi hedefliyoruz
IAB’nin gündeminde neler var?
IAB’nin odak konularını iki gruba ayırabiliriz: Katma değer yaratan sektöre yönelik projeler ve kamu paydaşlarıyla yürüttüğümüz çalışmalar. Katma değer yaratan sektöre yönelik projelerimizi bu yıl IAB’nin 10. yıl faaliyetleri altında topluyoruz. Bunlardan ilki, sıcağı sıcağına bilgilerini paylaşacağım MIXX Awards Türkiye.
MIXX Awards’a bu sene 780 başvuru yapıldı. Pandemi sebebiyle ödül törenimizi yayın destekçimiz Onedio’nun YouTube kanalından yayınlayacağız. Aynı zamanda “Sen neredeysen orası dijital” dediğimiz eğlenceli bir deneyim sunmaya hazırlanıyoruz.
2021’de mevcut IAB Akademi Programları devam ederken KOBİ’lere özel hazırlayacağımız Dijital Pazarlama ve Reklamcılık Eğitimleri ile Vodafone KOBİ Akademisi’nde yer alacağız. Programatik MasterClass eğitimlerine de başlayacağız. Gaming ve Dijital Reklamcılık konusunda sektör profesyonelerine yönelik seminer ve deneyimle birleştireceğimiz bir program sunacağız. 2017’de yaptırdığımız Dijital Reklamların Ekonomiye Etkisi Araştırması’nı bu sene DPİP çatısı altında “Reklamın Ekonomiye Etkisi” kapsamında genişlettik. 10. yıl faaliyetleri çerçevesinde Türkiye’nin Dolaysız Markaları’nı belirleme ve durum tespiti yapma konusunda çalışmalarımıza da başladık.
Dijital reklamcılıkta tüketici rızası her şeyden önce gelir
Kişisel verilerin korunması ve gizlilik, Amerika ve Avrupa’da çıkan yasalar doğrultusunda arama motorlarının üçüncü parti çerezlerle reklam hedeflemesini kaldırma kararı almasıyla dijital reklamcılığın en önemli konusu haline geldi. Aslına bakarsanız dijital reklamcılıkta en başından beri tüketiciyi rahatsız eden reklamlardan uzak durulması, insan merkezli pazarlamada izinsiz hiçbir faaliyet yapılmaması yönünde tavsiyeleri uzunca bir süredir konuşuyorduk. Markalar tüketiciden olumsuz geri bildirim alacakları herhangi bir tanıtım yapmayı zaten tercih etmeyeceklerdir.
IAB Tech tarafından gizlilik, kişiselleştirme ve toplum değerlerini gözeterek interneti daha tüketici odaklı yapmak, dijital reklamcılık ve medya tedarik zincirindeki paydaşların birlikte çalışmasını sağlamak amacıyla REARC girişimi başlatıldı. Bizim de dahil olduğumuz 23 ülke, 236 şirket, 356 katılımcıdan oluşan bu iş birliğinde konu birçok yönüyle ele alınıyor ve dijital pazarlamanın yeni kuralları inşa edilmeye çalışılıyor.
Esas olan markaların tüketicinin tercihleri ve rızasıyla hareket etmesi, tüketicilerin ise bu konuda bilinçli olması ve bu doğrultuda hareket etmesidir. Bu esas çerçevesinde sektör paydaşlarının birlik içinde çalışmaları gerektiğinin önemi bir kere daha görülüyor.
DPİP, reklamda sahtecilik ve marka güvenliğine odaklanacak
Dijital pazarlama iletişiminde yaşanan teknolojik gelişmeler ve hızlı değişimler, bu alanın sağlıklı gelişimi, güvenli internet ortamının tesisi ve çözüm odaklı işbirliğinin sağlanması amacıyla, Reklamverenler Derneği (RVD), Reklamcılar Derneği (RD), İnteraktif Reklamcılık Derneği (IAB) ve Mobil Mecralar Araştırma Pazarlama ve Reklamcılık Derneği (MMA) bir araya gelerek Dijital Pazarlama İletişimi Platformu’nu (DPİP) kurduk.
Platformun ana amacı, dijital pazarlama iletişiminin güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesinin gözetilmesiyle reklam sektörünün ve tedarik zincirinin şeffaflaşmasını sağlamak ve çözüm odaklı işbirlikleri geliştirmek olacak. Bu kapsamda öncelikli çalışma alanları, reklamda sahtecilik ve marka güvenliği olacak.
Tüm bu çalışmalar sektör içinde tek seslilikle birlikte güç birliği sağlayacak. Sektör paydaşlarını ilgilendiren ortak konular, sorumluluklar ve kamu paydaşları ile yapılacak ortak çalışmalar bu güç birliği ile yönetilecek.
Krizi yenilenme süreci olarak görenler kazanacak!
2021’de yükselen ve yeni mecraları konuşacağız. Pandemiyle birlikte içerik tüketimi artan CTV ve podcast yayıncılıkla birlikte bu mecralarda yapılabilecek hedefleme, ölçümleme ve reklamları daha çok konuşacağız.
Bu sene hızla değişen yaşam tarzları, tutum ve davranışlar pazarlamacıların odağında olacak. Birçok yansımayı 2021’de göreceğimizi düşünüyorum. Değişime uyum sağlayan, insanı merkezinde tutan, iş süreçlerini, pazarlama faaliyetlerini insan merkezli planlayan, sosyal fayda yaratan, krizi yenilenme süreci olarak gören ve öğrenime döndürebilen markalar bu dönemi faydaya çevirebilecekler.
Hedef kitle segmentasyonu neredeyse imkansiz hale geldi
Pandeminin etkisiyle bireylerin dünyayı görme, düşünme ve yaşamlarını sürdürme şekilleri değişiklik gösterdi, göstermeye devam ediyor. Yapılan araştırmalar yaşanan tüm bu değişimin uzun soluklu kültürel bir miras oluşturacağı yönünde. İnsanı merkezde tutan pazarlamayı ve dolayısıyla dijital pazarlamayı da yakından ilgilendiren bu değişimle birlikte sürekli değişim içine alınan alanlarda deneme, yanılma ve anlık stratejilerle hareket edilecek.
Araştırmalar, pandemi sürecinde ve sonrasında tüketici davranışındaki eğilimin sağlıklı yaşam, çevrimiçi alışveriş, dijitalleşme, toplum yanlısı tüketim yönünde olduğunu gösteriyor. Alışveriş tercihleri arasında çok yüksek fiyatlı bir ürünle birlikte, çok ekonomik bir ürünün de olabileceği tüketici dünyasında hedef kitle segmentasyonu neredeyse imkânsız hale geliyor. Markaların birçoğu tüketici davranışlarında ve pazarlama tepkilerinde yaşanan bu değişimin kalıcı olacağının farkında ve hazırlıklarını yapıyorlar. Hep söylediğim gibi bu markalar salgından daha güçlü çıkacaklar.