“Yatak değil uyku işindeyiz”
“Yatsan’ı nasıl bilirsiniz?” diye sorsalar, yanıtım “Üst gelir düzeyine yatak üreten köklü bir İzmir markası” olurdu. Ancak Genel Müdür Gökalp Bahçeli’nin anlatımlarından anlıyorum ki Yatsan dört metrekarelik yataktan 40 metrekarelik yatak odası pazarına geçip hedefini de büyütmüş. Akıllıca! Ben bu türden ürün geliştirmelere “çaptan kiriş” işler diyorum. Zaten uzmanlaştığı ürünler varken yine aynı ürün gamından portföyü geliştirerek devam etmek işe çaptan kiriş yapmak anlamına geliyor. Ev tekstiline de giren Yatsan, kaliteli uyku iddiasını ev tekstilinde de sürdürüyor.
Yatsan 45 yaşında. Kurulduğu günden bugüne Türkiye Uyku Ürünleri Pazarı’nda “Konforlu ve kusursuz bir uyku deneyimi” yaklaşımıyla ürünler tasarlamış. Dünyada 500’den fazla, Türkiye’de ise 150’ye yakın satış noktasında ürünlerini satışa sunuyor. 52 ülkeye ihracat yapan Yatsan; Serta, Tempur, Sealy, King Koil ve Stearn&Foster markalarıyla üretici ya da münhasır distribütörlüğü nedeniyle Amerika ve Avrupa pazarında da güçlü bir konuma sahip.
Swissôtel, Hilton, Maxx Royal, Intercontinental, Sheraton, Rixos, Wyndham gibi dünyanın en lüks otelleri de konukları için Yatsan ürünlerinden tercih etmiş. Ulaşılan pazar geniş, ürün iyi olunca Yatsan müşterileri tarafından dünya genelinde en çok tavsiye edilen markalardan biri olma unvanını da almış.
Maslow, uyku temel ihtiyaç diyor!
Yatsan Genel Müdürü Gökalp Bahçeli kaliteli uyku işine kendini adamış. Peki neden? “Çünkü iyi uyku kaliteli yaşam” diyor. “Normal bir insan yaşamının üçte birini uyuyarak geçiriyor. Bu da yaklaşık ömrünün 200 bin saatini yatakta geçiriyor demek. Bilindiği üzere yatağın konforu uykuyu, uyku da bedensel ve ruhsal sağlığı doğrudan etkiliyor. Ürünlerimizde kusursuzluğa ulaşma çabamız AR-GE ve inovasyon çalışmalarımıza ara vermeden devam etme sorumluluğunu hissettiriyor. Yeni ürün ve markalarımızla pazarda olacağız. 2021’e kadar da bir büyüme planı yaptık” diyor.
Türkiye’de perakende pazarında yılda 3 milyon adet yatak satılıyor ve yatak ürünleri pazarının büyüklüğü 863 milyon TL. ABD’de bu büyüklük 7,8 milyar dolar. Ancak yatak pazarı hızlı büyüyor. 2015’ten 2016’ya yüzde 8’lik bir büyüme göstermiş. Kilo bazlı ihracat rakamından ötürü Türkiye’nin en katma değerli yatak satan firması olduklarını söyleyen Bahçeli, Türkiye’de yatak ihracatında ortalama kilogram fiyatı 3,2 dolar iken, Yatsan’ın yatak ihracatında ortalama kilogram fiyatı 5,8 dolar olduğunu ifade ediyor.
Amerikan yatak devi Sealy de Yatsan tarafından üretilecek
Amerikan yatak devi Seal’nin kalitesini Yatsan’a teslim ettiğini ve artık Türkiye’de üretileceğini öğreniyoruz. Sealy kalitesini “Uykucu” adı verilen mağazalarda deneyimlemek mümkün olacak. Ayrıca uykuyu kusursuzlaştırma iddiasında olan doğal Yatsan ev tekstili ürünleri Yatsan Maison adıyla mağazalarda olacak. Yatak çarşafları, yatak yanı mobilyaları, oda kokusu, bornoz ve hatta boyaya kadar kişiye özel dekorasyon mükemmel uykuya hizmet edecek.
Bütün bunlar 5 yıllık büyüme hedefi çerçevesinde Türkiye’de 220 mağaza; dolar bazında şirket değerini 2, ciroyu 3 katına ve Türkiye yatak ihracatındaki payın yüzde 30’a çıkarılması hedefleniyor. Yatsan Europe ise Temmuz ayında hayata geçirilecek.
Yatsan 2016 yılı Şubat ayında yüzde 100’ü fon tarafından satın alınmış ve profesyonel bir dönüşüm başlatılmıştı.
İçinizdeki yazarı çıkarın!
Giderek yükselen iki kavram; hikaye ve deneyim. Her ikisi de başlı başına uyarıcı. Bir de meseleyi “deneyimin hikayesi” diye yorumlayınca görmezden gelmek mümkün değil. Bir tuşla binlercesinin gönderildiği, haberin aynılaşarak yavanlaştığı bir habercilik yükseliyorken okur daha çoğunu, ayrıntılısını hatta yazanın kişisel yorumunu görmek istiyor. Bunun içindir ki sosyal medya aldı başını gidiyor. Kaldı ki günümüz tüketicisi, ki buna okur da dahil güvendiği birinden aldığı tavsiyeyi gözüne ısrarla sokulan reklamdan daha çok önemsiyor. İşte bu nedenledir ki markalar bütçelerini dijitale döndürüyor.
Sevgili dostum Doğan Satmış usta gazetecidir. Epeydir görüşmemiştik aradı, buluştuk. Bir okur olarak yukarıda saydığım olumsuzlukların bertaraf edildiği ve kendisinin Genel Yayın Yönetmeni olarak içeriğinden sorumlu olduğu yeni nesil yayın platformu Storia’dan söz etti. Heyecan verici bu girişimin ayrıntılarını ayrıca CEO Röstem Hairedin’den de dinledim.
Röstem Hairedin bize yabancı değil. Finlandiya doğumlu Tatar Türklerinden. Daha önce Turkcell ve Sonera’da üst düzey kademelerde yer almış. Telekomünikasyon başta olmak üzere pek çok yatırımı var. “2017 sonunda Storia’nın faaliyet gösterdiği ülkeler artacak ve 100 milyon kullanıcıya ulaşacağız” diyor.
Storia’yı hem okur hem de bir mecra olarak dikkatinize sunarım…
➞ 4 ülkede Amerika, Rusya, Brezilya ve Türkiye’de 4 dilde web ve mobil platformlarda yayın yapan ABD merkezli bir mecra.
➞ Kullanıcılarını hikayelerini paylaşmaya davet ediyor. Herkesin kendini ifade edebileceği, fikirlerini özgürce paylaşabileceği iddiasında. Ancak suç teşkil edebilecek içerikler için elbette bir moderasyon var.
➞ Storia global büyüme odaklı bir stratejiye sahip. Çeşitlilik en kuvvetli olduğu yan. Farklı görüşlerin güvenli bir ortamda özgürce ifade edilmesine olanak sağlıyor. İşte bu önemli bir iddia.
➞ Storia’da çok seslilik ve çok renklilik var. Çünkü, sosyal medya platformları kullanıcılara kendi görüşleriyle aynı doğrultudaki içerikleri sunarken ki bu diğerlerini anlamama ve ötekileştirmeyi beraberinde getiriyor.
➞ Storia’da amaç, birbirinden farklı görüşlerin, fikirlerin ve hikayelerin güvenli bir atmosfer içinde dile getirilmesini sağlamak. Kullanıcıları kutuplaşmadan arındırıp, oluşmuş ön yargıları kırmak.
➞ Bu amaçla insanları eğlendirmek, bilgilendirmek ve düşüncelerini özgürce paylaşmaya teşvik etmek.
➞ Storia’da hikayeler yazı, fotoğraf veya video ile paylaşılabiliyor.
➞ Sosyal medya hesapları üzerinden kolayca üye olunabiliniyor.
➞ Storia’da üyeler, diğer üyeleri hikayelerine ortak olup yazmaları için davet edebiliyor. Ortak yazarlık farklı bakış açılarının içeriğe dahil olmasını sağlayarak hikayeye pek çok farklı boyut katıyor. Storia, ortak yazarlık modelini öne çıkartarak internet dünyasında kolektif bir içerik kültürüne öncü olmayı hedefliyor.