Zeynep Bastık: “Kendim olmaktan vazgeçmeyeceğim”

Müziğe olan tutkusunu kariyerinin ilk gününden bugüne aynı heyecanla taşıyan Zeynep Bastık, sahnede olduğu kadar sahne arkasında da yaratıcı sürecin her anına dahil olan bir isim. Müzik sadece bir kariyer yolu değil, hayatındaki en büyük enerji kaynağı onun için. Bastık, şarkılarının yanı sıra prodüksiyon, koreografi, hatta pazarlama gibi farklı alanlara olan ilgisiyle de sahnenin ötesinde iz bırakıyor. “Kendim olmayı bırakmayacağım” diyen Bastık, samimiyeti ve doğallığıyla hem dinleyicilerinin hem de markaların ilgisini çekiyor. Birlikte çalıştığı markalarla kendini ifade etme fırsatı da bulduğunu belirten Bastık; “Moda ve kozmetik her zaman kişisel olarak da ilgimi çeken alanlardı, bu yüzden bu dünyaların müzikle kesiştiği projelerde yer almak beni çok heyecanlandırıyor” diyor… Sohbet etmek üzere bir araya geldiğimiz Bastık, ufuktaki yeni proje ve iş birliklerinin de sinyalini veriyor…

Müzik kariyerinizin başlangı­cından bu yana nasıl bir yol kat ettiniz? Bu süreçte sizi en çok etkileyen anılar neler oldu?

Tutkusu ve heyecanı ilk günkü gibi olan müzi­ğin üzerine kurulu kariyerim. İnsanın hayattaki en büyük lükslerinden birinin tutku beslediği işi yapması olduğunu bildiğim için şanslı hisse­diyorum kendimi. Ürettiğim, sahnede olduğum, duyguyu paylaştığım her an mutlu oluyorum ve bunların hiç değişmeyeceğini biliyorum. Ama tabii süreç içinde bu duyguların içine eklenen, müzik kariyerimi geliştiren şeylerin peşinden de gittim. Sadece sahnede olmayı değil prodüksi­yondan koreografiye, marketing’den sahne tek­niğine kadar her sürecin içinde olmayı; bunlarla ilgilenmeyi de çok sevdim. Bildiklerimin üzerine koymayı hep kendime ve dinleyicime olan saygı­nın önemli bir parçası gördüm ve öğrenmekten sanırım hiç vazgeçmeyeceğim. Vazgeçmeyeceği­mi bildiğim şeylerden biri de kendim olmak.

Bu süreçte markalarla olan ilişkiniz na­sıl gelişti ve bu iş birliklerinin kariyeri­nize etkisi nasıl oldu?

Moda ve kozmetik benim kişisel olarak da ilgi alanımda olan konular. Her ikisinin de birlik­te çalışmaktan büyük keyif aldığım markalarla profesyonel olarak hayatıma girmesi gerçekten müzik kariyerimle birbirini besliyor.

Örneğin; Koton X Zeynep Bastık koleksiyonunu hayata geçirirken aynı zamanda bu koleksiyo­nun adını taşıyan “Ben Böyle” single’ı da yayın­landı. Hem şarkı koleksiyona hem de koleksi­yon şarkıya ilham verdi aslında. İkisi de güçlü, tarzından ödün vermeyen bir duruş sergiliyor. Bunun temsilcisi olmak da beni gururlandırıyor açıkçası.

Flormar ile iş birliğiniz uzun soluklu bir iş birliği oldu. Gelecek dönemde Flor­mar ile farklı projeler de olacak mı?

Flormar gerçekten uzun dönemli bir arada ol­maktan mutlu olduğum bir marka. Evet, iş bir­liğimiz devam edecek, yayınlanmasını heyecan­la beklediğim yeni filmlerimiz yakında…

Pazarlama dünyasına genel olarak nasıl bakıyorsunuz? Sanatçıların bu dünyada­ki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu konuda dünyayı da yakından takip edi­yorum. Marka DNA’sı birbirine uyumlu olan sanatçı ve marka iş birliklerini seviyorum. Özellikle son dönemde oyuncu ve müzisyenle­rin yanı sıra yönetmen ve tasarımcı gibi farklı disiplinlerden insanların yer aldığı iş birlikleri dikkatimi çekiyor. Kendi markalarını kuran sanatçıları da takip ediyorum ve müzik ya da oyunculuktaki başarılarını kendi marketing güçlerini kullanarak ürün bazında nasıl markalaştırdıklarını yakından izliyorum. Bu bana daha sahi­ci geliyor sanırım. Çünkü günümüzün en büyük gücü samimiyet ve bu iş birlik­lerinin ancak sahici ve samimi olduğu sürece başarılı olduğunu düşünüyorum.

Sosyal medyayı da aktif olarak kullanıyor ve burada da iş birlikleri­nize yer veriyorsunuz. Bu paylaşımları yaparken nelere dikkat edi­yorsunuz?

Yüzü olduğum markaların dışında sosyal medyada bir iş birliğim bulunmuyor aslında. Sadece sevdiğim markaları özellikle lokal markaları desteklemeyi sevi­yorum.

Sosyal medyada büyük bir takipçi kitlesine sahipsiniz. Bu platform­ları nasıl kullanıyorsunuz ve “Zeynep Bastık” markasını nasıl yöne­tiyorsunuz?

Bunu iki yönlü yanıtlayabilirim. Zeynep Bastık markasının yönetiminden bah­sediyorsak burada tüm süreçlerde aktif rol almamla birlikte tabii ki her aşama­da bu markanın arkasında büyük bir ekip var. Yönetim, konser, marka, prodüksiyon, sahne ekipleriyle birlikte çalışıyoruz. Ekip arkadaşla­rımın gerçekten de arkadaşım olması hayattaki en büyük avantaj ve şanslarımdan biri sanıyo­rum.

İşin sosyal medya kısmında ise ekip arkadaşla­rımla birlikte seyircilerimle kavuştuğum konser ve etkinlik duyurularını tabii ki platformlar üze­rinden planlıyoruz. Ama onun dışında sosyal medya benin dinleyicilerimle, her yaştan pek çok sevenimle buluştuğum önemli bir platform. Bu yüzden yaptığım her paylaşımın onlara ger­çek “ben”i aktarmasına dikkat ediyorum. Zaten en samimi halimi hep onlarla paylaşıyorum.

Aynı zamanda tüm sanatçıların güçlü takipçi kitleleriyle önemli toplumsal olaylar karşısın­daki duruşunun da bir sorumluluk olduğunun bilincindeyim. Bu konuda kırmızı çizgilerim var elbette: kadınlar ve çocuklar. Hem kendi sek­törümün sorunları hem de toplumsal kaygıları­mızla ilgili görüşlerimi de burada dile getirme­ye çalışıyoruz.

Zeynep Bastık markasını siz nasıl tanı­mıyorsunuz? Bu markanın en güçlü yan­ları neler?

Öncelikle Zeynep’ten bağımsız değil… Bu yüz­den en güçlü yanı samimiyeti. -mış gibi olma­yan, kendine ait olanı ve kişi olarak benimse­diklerini yansıtan bir marka Zeynep Bastık. Kariyerinin önceliklerini hayatında her dönem satır başı yapan, hedef kitlesini tanıyan ve on­larla her zaman iletişimde olan, müziğin do­kunduğu her alanı kapsayan bir marka aynı zamanda.

YouTube’da oldukça sevilen bir akustik programınız vardı farklı isimleri de ko­nuk aldığınız… Devam edecek mi?

Evet çok da sevdiğim, benim ve birçok müzikse­verin hala açıp izlediği, dinlediği müzik video­larından oluşuyor kanalım. İçerisinde bahsetti­ğiniz müzik içerikleri de vloglar da var. Tabii ki temel içeriği müzik videoları. YouTube benim ve bugün birçok sanatçı için çok önemli bir platform. Orada üretmeyi, müzikte ürettikleri­min bir yansımasını orada görmeyi seviyorum. Bu nedenle farklı formatlarla ve yeniliklerle bu tür içeriklerim devam edecek.

Yeni dönem projeleriniz hakkında bize neler söyleyebilirsiniz?

Ekip olarak bizi çok heyecanlandıran ve plan­ladığımız projeler var. Çok yakında açıklaya­cağımız ve bizi çok gururlandıran, Türkiye’yi müzikte temsil etmekten gurur duyduğum yeni okazyonlar olacak. Ve tabii ki yeni şarkılarım… Hepsini paylaşmak için sabırsızlanıyorum!