
Z kuşağının alışveriş alışkanlıklarına dair markalara 5 kritik uyarı!
Z kuşağı yalnızca alışverişi değil, “dikkat ekonomisini” de kökten değiştiriyor. Televizyon, dergi ya da kulaktan kulağa tavsiyelerle ürün keşfeden önceki kuşakların aksine, bugünün gençleri tamamen dijital bir dünyada büyüyor. Sosyal medya onların ilk temas noktası. Ancak kolay ikna olmuyorlar; fiyat, kalite ve sosyal kanıt gibi kriterleri değerlendirerek araştırma odaklı bir yaklaşım sergiliyorlar. Geleneksel reklamların tek başına etkisi sınırlı kalırken, “gerçek” ve “şeffaf” olan her şey onlar için çok daha değerli.
Gençlere yönelik araştırmalarıyla öne çıkan araştırma şirketi TeenVoice, 13-18 yaş arası gençlerle yaptığı “5 Key Insights Into Gen Z Shopping Habits – And What They Mean for Gen Alpha (Z Kuşağının Alışveriş Alışkanlıklarına Dair 5 Önemli Gözlem – Ve Bunların Alfa Kuşağı İçin Anlamı)” araştırmasıyla Z kuşağının alışveriş alışkanlıklarını ve bu bulguların Alfa kuşağı için ne anlama geldiğini ortaya koyuyor.
1. Keşif sosyal medyada başlıyor
Z kuşağı için alışveriş yolculuğu sosyal medyada başlıyor. Gençlerin yüzde 51’i yeni bir ürünü en çok sosyal platformlarda keşfettiğini söylüyor. Buna karşılık televizyon reklamları (yüzde 8) ve mağaza içi keşif (yüzde 23) ikinci planda kalıyor. Marka keşfinde TikTok (yüzde 57) açık ara önde, onu Instagram (yüzde 49) ve YouTube (yüzde 46) izliyor. Özellikle genç kadınlar arasında Pinterest ve Snapchat de etkili. Her ne kadar gençlerin yüzde 42’si TikTok Shop’u kullansa da, önemli bir kısmı hâlâ linklerle e-ticaret sitelerine yönelmeyi tercih ediyor.
2. Gerçekçi reklamlar dikkat çekiyor
Gençler reklamlara karşı mesafeli değil; yeter ki “gerçek” görünsün. Bir ürünün kullanım anını gösteren içerikler gençlerin yüzde 31’ini durup izlemeye ikna ediyor. Müzik (yüzde 28) ve mizah (yüzde 26) da öne çıkan unsurlar…
Ünlü isimlerin etkisi ise giderek azalıyor. Gençlerin yalnızca yüzde 18’i ünlülerin yer aldığı kampanyalardan etkileniyor. Hatta Süper Bowl reklamları bile hafızalarda kalıcı değil: Gençlerin yüzde 68’i bir hafta sonra bu reklamları hatırlamadığını söylüyor. Buna karşılık, gençlerin yüzde 66’sı TikTok’ta gördüğü bir ürünü satın alma olasılığının, büyük bütçeli bir TV reklamına kıyasla daha yüksek olduğunu belirtiyor. Kısacası, en çok etki yaratan reklamlar platformun doğasına uygun, katılımı teşvik eden ve etkileşim yaratan içerikler oluyor.
3. Z kuşağı araştırmadan adım atmıyor
“Dikkat süreleri kısa” klişesinin aksine Z kuşağı, alışverişte oldukça titiz. Sosyal medyada ilgisini çeken bir ürün gördüğünde gençlerin yüzde 75’i yorumları okuyor, yüzde 74’ü markanın web sitesine gidiyor, yüzde 72’si ise ürün yorumlarını inceliyor.
En çok önem verdikleri kaynak ürün yorumları: Markanın sitesindeki değerlendirmeler (yüzde 39) ve sosyal medya yorumları (yüzde 35) belirleyici. Arkadaş tavsiyesi (yüzde 31) ve aile yönlendirmesi (yüzde 28) de etkili olsa da, influencer’lar (yüzde 17) ve ünlü isimler (yüzde 14) daha düşük etki yaratıyor.
Kişisel bilgilerini paylaşma konusunda da seçiciler. İndirim, kayıt için en büyük teşvik (yüzde 55) olsa da, e-posta veya SMS yoluyla iletişim almak için ikna edilmeleri kolay değil. İndirim kodlarını hemen kullananların oranı yüzde 26’da kalıyor. Yüzde 30’u indirim kodlarını kenara atıyor ve bu kitlenin yüzde 23’ü ise onları hiç kullanmıyor.
4. Fiyat ve kalite sadakatin önünde
Z kuşağı için alışverişte en önemli kriter fiyat (yüzde 43). Onu kalite (yüzde 41) ve ürün detayları (yüzde 36) takip ediyor. Keşif noktaları sosyal medya olsa da, satın alma davranışı daha esnek. Gençlerin yalnızca yüzde 28’i uygulama içi ödeme kullanıyor. Çoğu (yüzde 32) linklerle markanın sitesine yöneliyor, yüzde 27’si ise “shoppable” reklamlarla etkileşime geçiyor. “Tek adres” olarak sorulduğunda ise Amazon açık ara öne çıkıyor.
Alışveriş sepetinde stratejik davranan Z kuşağı, ücretsiz kargo için fazladan ürün eklemeyi kargo ücretini ödemeye tercih ediyor. Ödeme tarafında ise yüzde 39’u banka veya kredi kartı, yüzde 33’ü mobil ödeme (CashApp, Apple Pay vb.) kullanıyor. Gençlerin yüzde 25’inin yaptığı harcamaların ödemesini ise ebeveynleri yapıyor.
5. Alfa kuşağı daha akışkan bir deneyim istiyor
Araştırma, genç Z kuşağının (13-14 yaş) ve daha büyük Z’lerin (17-18 yaş) davranışları arasındaki farkların, Alfa kuşağının alışveriş alışkanlıklarına dair ipuçları taşıdığını gösteriyor. İlginç bir şekilde, 17-18 yaş grubunun yüzde 23’ü hiçbir uygulama içi alışveriş özelliği kullanmadığını söylerken, bu oran 13-14 yaş grubunda yüzde 17. Bu da alfa kuşağının sosyal ticaretle daha iç içe bir şekilde ergenliğe adım atacağına işaret ediyor.
Z kuşağı yalnızca bugünün değil, yarının tüketim alışkanlıklarını da şekillendiriyor. Onların beklentileri net:
- Markaların Gen Z ile bağ kurabilmesi için öncelikle onların zaman geçirdiği mecralarda, yani TikTok, Instagram ve YouTube’da varlık göstermesi gerekiyor. Ancak yalnızca orada olmak yeterli değil; gençler markaların değerlerini net bir şekilde ortaya koymasını bekliyor. Fiyat şeffaflığı, ürünün nasıl kullanıldığını gösteren demolar ve gerçek müşteri yorumları bu noktada en önemli unsurlar arasında yer alıyor.
- Z kuşağı için reklamdan çok, markaların kurduğu gerçek diyaloglar değer taşıyor. Yorumlarda verilen samimi cevaplar, doğrudan mesajlarda kurulan iletişim ve sosyal kanıtlar onların güvenini pekiştiriyor. Bu kuşak için samimiyet, her şeyin önünde geliyor. Güven tek seferlik büyük kampanyalarla değil, uzun vadeli tutarlılık ve şeffaflıkla inşa ediliyor.
- Son olarak, gençler alışveriş sürecinde hız ve pratiklik istiyor. Ancak bu kolaylığın, kontrolü kaybetmeden ve şeffaflıktan ödün vermeden sağlanması gerekiyor.
Kısacası, Z kuşağı ile bağ kurmak isteyen markaların yalnızca pazarlama yöntemlerini değil, araştırma biçimlerini de gözden geçirmeleri gerekiyor. Zira geleneksel taktikler artık tek başına yeterli değil.
TikTok’ta #PerfumeTok rüzgarı: Koku pazarına Z kuşağı yön veriyor…