Yıla damga vuracak sosyal medya trendleri

We Are Social’ın 2024 raporuna göre 8 milyarlık dünya nüfusunda 5 milyar kişi sosyal medya kullanıyor. Kullanıcılar ortalama 2,23 saatlerini sosyal medyada geçiriyor. Türkiye’de ise 2024 itibarıyla 74,41 milyon internet kullanıcısı bulunuyor. Bu sayı nüfusun yüzde 87,16’sına denk geliyor. Hal böyle olunca sosyal medyanın markaların görünürlüğünde oynadığı rol de gittikçe artıyor. Peki, 2025 hangi trendlerle geliyor? 2025’te markalar satışlarını artırmak için hangi sosyal medya trendlerine başvuracak?

Kepios Analizi aktif sosyal medya kulla­nıcı kimliklerinin 5 milyar sınırını geç­tiğini ve son kullanıcı rakamının dünya nüfusunun yüzde 62,3’üne eşit olduğu­nu gösteriyor. Veriler, dünya nüfusuy­la paralel olarak 2024’te sosyal medya kullanımında önemli bir yükseliş olduğunu ortaya koyuyor. We Are Social ve Meltwater’ın 2024 raporunda dikkat çeken bazı başlıklar; çevrimiçi olunan sürede artış, Instag­ram ve TikTok çekişmesi, televizyon izleme oranlarının düşüşe geçmesi olarak sıralanıyor. Bu öne çıkan baş­lıklardan da anlaşılacağı üzere sosyal medya, tüketici alışkanlıklarını dönüştürürken reklam stratejilerini de değiştiriyor. Sosyal medya platformları, her yıl yeni tek­nolojiler ve kullanıcı alışkanlıklarına göre şekilleniyor. 2025 yılı da bu değişimlerin hızlandığı, yapay zeka, veri analitiği ve içerik formatlarında yeniliklerin öne çıktığı bir yıl olacak. Gelin 2025 yılına damgasını vuracak sos­yal medya trendlerine hep birlikte bakalım…

Yapay zekayı nasıl kullandığınız önem kazanıyor

Hootsuite Social Media Trends 2025 araştırmasına göre 2025, yapay ze­kanın (AI) sosyal medya ekiplerinin ayrılmaz bir parçası haline geldiği bir yıl olacak. Hootsuite’de yayımlanan “The 15 social media trends that will shape your 2025 strategy” başlıklı makalede yapay zekanın vazgeçilmezliği bu anlamda bir kez daha vurgulanıyor.

Artık yapay zekayı kullanıp kullanmadığınız değil, nasıl kullandığınız sorusu önem kazanıyor. Hoot­suite’in raporu, yapay zekanın artık yalnızca içe­rik üretiminde değil, pazarlamacıların sosyal stratejilerini geliştirmeleri, düzenli sunum­lar hazırlamaları ve yeni fikirler üretmeleri için de kullanıldığını ortaya koyuyor. Özet­le, yapay zeka korkulacak bir şey değil; re­kabette fark yaratmak istiyorsanız ustalaş­manız gereken kritik bir araç.

Sosyal medyada gerçek zamanlı içgörüler elde etmek kolaylaşacak

Hootsuite, sosyal medyanın sadece etki­leşim ve medya farkındalığı için bir araç olarak görülmesi konusunda da uyarılarda bulunuyor. Çünkü sosyal medyayı gelir ge­tiren bir performans kanalı olarak görmek potansiyeli de artırıyor. Yakın zamana ka­dar sosyal medyadaki başarı genellikle be­ğeniler, yorumlar ve paylaşımlar aracılığıy­la ölçülüyordu. Bu metrikler her ne kadar önemli olsa da direkt gelir getirmiyordu. Hootsuite’e göre bu durum 2025’te deği­şiyor. “Sosyal dinleme” ve “gelişmiş sos­yal medya analitiği” gibi araçlar sayesinde artık çalışmaların yatırım getirisi kanıtla­nabilecek. Bu sayede ortaya çıkan veriler gerçek zamanlı içgörüler elde edebilir, pa­zarlama bütçesi tahsisine yardımcı olabilir; aynı zamanda ürün geliştirmeyi, müşteri hizmetlerini ve kurumsal stratejiyi de iyi­leştirebilir.

Yorumlar önem kazanıyor

Markalar yıllardır farkındalığı artırmak için yorumlar bölümünü kullanıyor. An­cak 2025’te bu tür dışa dönük etkileşimler çok daha stratejik hale gelecek. Ör­neğin vücut pozitifliği ve öz bakım mesajını güçlendirmek için yorum bölümünü kullanan Dove’u ele alalım. Dove’a göre her şey doğrudan müşterilerle etkileşim kurmak ve olumlu marka duygusu yaratmakla ilgili. Yorum yapmadan önce yapı­lan yorumların hacmine, hızına ve halihazırda yorum yapan marka sayısına ba­kıyorlar. Kullanıcılar testten geçerlerse, Dove yorum yapıyor ve markanın hem topluluk oluşturmasına hem de görünürlüğünü artırmasına olanak tanıyor. Başka bir deyişle, yorum bölümü küçük bir reklam alanı gibidir; eğer özgün bir şekilde görünürseniz, büyük kazançlar elde edersiniz.

Trendjacking mi trend detoksu mu?

Sosyal trendler o kadar hızlı değişiyor ki markaların buna katılıp katılmama konu­sunda bilinçli bir karar vermeye nadiren vakitleri oluyor. Sosyal medya yönetici­lerinin yüzde 82’si güncel trendlerle ilgili bilgi sahibi olduğunu bildirirken, daha azı bu trendlere katılmanın her zaman iyi bir fikir olduğunu düşünüyor. Altta yatan belli bir strateji olmadan viral olan bir trendden diğerine atlayan markalar, sahte görünme ve eninde sonunda hedef kitlelerini rahatsız etme ya da neredeyse bütün gönderilerin aynı olduğu bir denizde kaybolma riskini göze alıyor.

Peki, bir trende ne zaman katılmanız ge­rektiğini nasıl anlarsınız? Burada Hootsui­te, trendjacking ve trend detoksu isimli iki kavram ortaya atıyor. Trendjacking, tüm önemli trendleri sosyal stratejinize dahil etmek olarak biliniyor. Trend detoksu ise adından da anlaşılacağı üzere, Jack Apple­by’nin bir markanın kimliğine ve hedefleri­ne sadık orijinal içerik üretmek için güncel olaylardan kasıtlı olarak uzaklaşma kon­septine verdiği isim. Neyse ki ikisi arasında bir tercih yapmak zorunda değilsiniz! Bu­nun yerine bağlamı araştırarak stratejik, veriye dayalı kararlar almak daha akıllıca görünüyor. Sosyal dinleme araçları da bu­rada devreye giriyor. Sosyal dinleme, sade­ce markaların ortaya çıkan trendleri tespit etmesine yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda pazarlamacıların bir trendin alaka düzeyini ve duygusunu ölçmesine, trendin gündemde kalma süresini tahmin etmesine de yardımcı oluyor. Bu içgörüler sayesinde markalar hangi trendlerle etkileşime gire­cekleri ve ne zaman geri çekilecekleri konu­sunda bilinçli kararlar alabiliyorlar.

Sosyal pazarlamacıların yüzde 27’si viral olan bir trende katılmak yerine -stratejik olarak frene basmak anlamına gelse de- içe­rik stratejilerini güncel trendlere göre ayar­ladıklarını söylüyor. Yani 2025’te popüler olan her trende balıklama atlamadan önce durup düşünmekte fayda var!

Sosyal medyada sınırları zorlayın

Hootsuite 2024 trendleri her şeyden önce insanların sosyal medyada eğlenmek istedik­lerini ortaya koyuyor. Geçtiğimiz yıl marka­ların bu beklentiyi karşılamakta zorlandığını gördük. Bu durum yalnızca içerikleri daha az ilgi çekici hale getirmedi, yatırım getirisini de olumsuz etkiledi.

Son zamanlarda farklı sosyal medya plat­formları için ayrı içerik stratejileri belirleyen markalar daha çok dikkat çekiyor ve etkileyici sonuçlar elde ediyor. Geçtiğimiz yıl markala­rın yüzde 43’ü sosyal medyada farklı kişilik­lere büründü, standart marka üslubundan önemli ölçüde uzaklaşacak kadar cesur dav­randı. Rapora göre 2025’te daha fazla marka­nın sosyal medyada yaratıcı sınırları zorlama­sı gerekiyor.

Reddit’e girmeniz gerekiyor

Rapora göre 2025’te Reddit’e bir şekilde dahil olmak gerekiyor. Reddit’in kü­resel kullanıcı tabanı 2024’te 1,22 milyarı aşarak onu sosyal medyada önemli bir oyuncu haline getirdi. Geleneksel pazarlama yöntemleri etkisini kaybetme­ye devam ederken, Reddit gerçek etkileşim için en güçlü platformlardan biri haline geliyor. Aynı zamanda Reddit, kullanıcıların yeni ürünler ve markalar hakkında bilgi edinirken en çok başvurduğu platform. Reddit’in arkasından Google, Amazon, Pinterest, Twitter, LinkedIn, Snapchat ve Twitch geliyor. Bunun nedeni de ücretli reklamlara güvenen platformların aksine Reddit’in organik sohbetler ve akranlar tarafından doğrulanmış önerilerle gelişmesi. Hootsuite’e göre bu, pazarlamacılar için altın madeni demek! Bu sayede kulla­nıcıların siz ve rakipleriniz hakkında neler söylediğini takip etmek için “sosyal dinleme”yi kullanabilir ya da direkt onlarla iletişime geçebilirsiniz.

Z kuşağı yeni altın kitle

Teknoloji merakları, kıvrak zekaları ve “meme” destekli mizahlarıyla bilinen Z kuşağı, küresel olarak 450 milyar doların üzerinde harcama gücüne sahip. Markanız onlara hitap etmiyorsa, bir yerlerde yanlış yapıyorsunuz demektir! Ancak Z kuşağı, Y ve X kuşağından daha farklı alışveriş alışkanlıklarına sahip. Onların ürün keşif süreci, özellikle Instagram ve TikTok gibi içerik üreticileri­nin ve viral trendlerin satın alma kararlarını etkilediği platformlar olmak üzere sosyal medyada başlıyor ve bitiyor. Z kuşağıyla bağlantı kurmak için markala­rın yaratıcı ve özgün olması ve onları bulundukları yerde karşılaması gereki­yor. Yapılması gereken markanızı Z kuşağının öncelikli dünyasına uydurmak!

TikTok “Her şeyin uygulaması” haline geliyor

TikTok Shop’un piyasaya sürülmesiyle uygulama, sosyal bir platformdan tam teşekküllü bir pazar yerine dönüştü. Kullanıcılar artık en sevdikleri içerik sahiplerini keşfedebiliyor, alışveriş ya­pabiliyor ve doğrudan onlardan satın alabiliyor. Alışveriş yapmanın da öte­sinde TikTok neredeyse her büyük tren­din doğum yeri. Uygulamanın popüler kültür üzerindeki etkisi o kadar fazla ki, esasen yeni bir tür “mikro trend” dön­güsü bile yaratıyor.

Kısa videolar 2025’te de hakimiyetini sürdürecek

Hootsuite, geçtiğimiz yıl uzun formdaki videoların büyük bir geri dönüş yaşa­yacağını öngörse de bu öngörüde yanıldığını kabul ediyor. Yani kısa formdaki videoların hakimiyeti bu yıl da devam ediyor. TikTok, Instagram, YouTube ve LinkedIn gibi platformlar, etkileşimi artırmanın en iyi yolu olarak kısa form­daki videoları benimsediler. Bu platformdaki kullanıcılar, gittikçe artan dikkat eksiklikleriyle, iyi ayarlanmış kaydırma alışkanlıklarıyla beraber hızlı, ilgi çe­kici ve anında paylaşılabilir içeriğin peşine düşüyor!

Geleneksel medyayı unutun!

Geleneksel televizyon izleyicisi azalırken sosyal medya kullanımı artıyor. Kab­lolu TV tüketimi 2022’de yüzde 34,4’ken 2023’te yüzde 29,6’ya düştü. Hoot­suite’in aktardığına göre 2022’de sosyal medya kullanımı 7 saat 19 dakika olan ortalama bir Amerikalının, bu süreyi 2025’te 8 saate kadar çıkarması bekleni­yor. Dolayısıyla YouTube, Instagram ve TikTok gibi sosyal medya platformları, kullanıcıların kanallar arasında geçiş yapmak yerine TikTok’ları art arda izle­yebildiği yeni “kablolu tv” adresi haline geldi.

AIO (All in One) Seo ve Yerel Seo sosyal medyaya geliyor

Platformlar AI odaklı özellikler sunmaya devam ettikçe, kullanıcıların içerik keşfetme şekli de evriliyor. Bu, artık AIO veya yapay zeka optimi­zasyonunda da iyi olmanız gerektiği anlamına geliyor. Google’ın arama sonuçlarındaki bilgile­ri özetleyen yapay zeka araması gibi, yapay zeka tarafından oluşturulan sosyal arama sonuçları da kullanıcı sorgularına doğrudan yanıt sağla­yan içerik özetleri sunuyor. Sadece AIO değil ye­rel SEO da önem kazanıyor. Yerel SEO, Instag­ram ve TikTok kullanıcılarının yakınlarındaki işletmeleri ve popüler lokasyonları bulmalarına yardımcı olan aranabilir harita özellikleriyle, ilgili markalara büyük bir fırsat sunuyor. Bu yapay zeka destekli özelliklere uyum sağlamak, içeriğinizin yalnızca görünür değil, aynı zaman­da yararlı ve yanıt odaklı olduğundan emin ola­bileceğiniz anlamına da geliyor.

DM paylaşımları yeni güç ölçütü haline geliyor

Paylaşımların önemli bir etkileşim metriği olduğu uzun zamandır biliniyor. Son olarak Instagram’ın CEO’su Adam Mosseri, payla­şımların Instagram algoritması için en önemli sıralama sinyallerinden biri olduğunu açıkla­dı. Bu, Direct Message (DM) paylaşımlarının artık Instagram görünürlüğünü oluşturma­da beğeniler veya yorumlar gibi geleneksel metriklerden daha önemli bir rol oynadığı anlamına geliyor. eMarketer tarafından yapı­lan araştırmaya göre sosyal alışveriş yapan­ların yüzde 10’u DM’lerinde ve grup sohbet-lerinde gördükleri içeriklerden ilham alıyor. Jacquemus, Fenty ve Cult Gaia gibi moda ve güzellik markaları, özel ve etkileşimli toplu­luklar oluşturmak için yayın kanallarını kulla­narak başarı elde ediyor.

LinkedIn sosyalleşiyor

LinkedIn; sıkıcı, profesyonel ağ sitesi ol­maktan çıkıp canlı bir sosyal platform olma­ya doğru evriliyor. CEO’lardan sektör lider­lerine, içerik üreticilerden yeni mezunlara farklı kesimlerden pek çok insanı bünyesin­de barındıran LinkedIn, ağ oluşturmanın ötesine geçerek daha geleneksel bir sosyal etkileşim platformuna dönüşüyor.

LinkedIn 2025’te iş gücünün yüzde 27’sini oluşturması beklenen Z kuşağı için daha çe­kici hale gelmeye çalışıyor! Markalar ve iş­letmeler bu değişimi fark ediyor, kurumsal, resmi tondan vazgeçerek Z kuşağına hitap edebileceği daha rahat ve otantik bir tonu tercih ediyor. Ancak platformu yeniden şe­killendiren yalnızca Z kuşağı değil. Pazarla­macılar da LinkedIn’i web sitesi trafiğini ar­tırmak ve marka bilinirliği oluşturmak için giderek daha etkili bir araç olarak görüyor. Dolayısıyla Hootsuite’e göre 2025 yılında da daha fazla pazarlamacı görünürlük oluştur­mak ve markalarını sektör lideri olarak ko­numlandırmak için LinkedIn’i kullanacak.

UGC pazarına şans vermelisiniz

UGC, markalar yerine bireyler tarafından oluşturulan metin, video, resim gibi içerikler için kullanılan bir tabir olarak kar­şımıza çıkıyor. Günümüzde işletmeler, mikro etkileyicilerle, nano etkileyicilerle ve son olarak UGC (Kullanıcı tarafından oluşturulan içerik) içerik oluşturucularıyla çalışarak daha faz­la başarı ve değer elde ediyor. UGC içerik oluşturucularının büyük takipçi kitlesine veya tanınabilir kişisel markalara ih­tiyacı yok. Bu iş birlikleri genellikle karşımıza bir ürünü doğal olarak tanıtan paket açma videoları, eğitim veya yaşam tarzı videoları olarak çıkabilir.

Pazarlamada tek tip yaklaşıma elveda

Açıkça görülüyor ki özel içerik yükselişte. Markalar ve içerik oluşturucular, bu değişen beklentileri karşılamak için özel top­luluklara ve abonelik modellerine yöneliyor. Hootsuite, 2025’te öne geçmek için daha niş kanallara yatırım yapmayı öneriyor. Bu, kendi özel topluluğunuzu oluşturmak, abonelik tabanlı içe­rikler sunmak veya belirli ilgi alanlarına hitap eden niş platform­lara derinlemesine dalmak olabilir.

2025, sosyal medya pazarlamacılığında yeniliklerin, stratejilerin ve teknolojilerin hızla şekilleneceği bir yıl olacak; markaların ba­şarılı olabilmesi için bu değişimlere hızlı adapte olup kullanıcı odaklı ve veri destekli yaklaşımlar benimsemeleri şart.

Sektörün karnesi Marketing Türkiye Almanak Özel Sayısı yayında!