
Yapay zeka: Yerimize mi, yanımıza mı oturacak?
İnsan ve makine arasındaki iş birliği, pazarlama sektörünün geleceğini belirleyecek en kritik unsur haline gelirken; pazarlama ekosisteminin tüm paydaşları için de yeni yetkinlikler bir tercih değil, var olmanın ön koşulu haline geliyor. Tüm dünyada yaşanan işten çıkarmalarda ve sektörün daralmasında parmaklar yapay zekayı işaret ederken herkesin aklında ortak bir soru beliriyor: “Yapay zeka işimizi elimizden alacak mı?” Sektörün önündeki bu kritik viraj giderek keskinleşirken; iletişim ajanslarından reklamcılara, Türkiye’nin önde gelen pazarlama liderlerinden danışmanlara dek sektörün tüm paydaşlarından bu sorunun yanıtını “dönüşüm” ve “öne çıkacak yetkinlikler” üzerinden aldık…
Yapay zekanın iş süreçlerine hızla entegre olması, yalnızca teknolojik alt yapıyı değil, iş gücünün doğasını da kökten değiştiriyor. Şirketler bir yandan verimlilik odaklı yeniden yapılanmalarla işten çıkarmalara giderken, diğer yandan çalışanlarından daha esnek, yaratıcı ve veri odaklı beceriler talep ediyor. Bu kırılma anı, pazarlama sektörünün de tüm paydaşlarını yeni baştan düşünmeye zorluyor…
Yapay zeka, pazarlama dünyasında yalnızca iş süreçlerini hızlandıran bir araç olmanın ötesine geçti; artık markaların müşterilerini anlama, deneyimlerini kişiselleştirme ve geleceğe dair stratejiler geliştirme biçimlerini kökten dönüştürüyor. Teknolojinin iş gücü beklentilerini değiştirdiği, beceri tanımlarını yeniden yazdığı bu dönemde, sektörün her oyuncusu aynı soruyla yüzleşiyor: İnsanı merkezde tutarak algoritmalarla nasıl uyum içinde çalışabiliriz?

Araştırmalar ne diyor?
McKinsey’nin küresel yapay zeka araştırması, dönüşümün boyutunu rakamlarla ortaya koyuyor: Katılımcıların yüzde 65’i kuruluşlarının en az bir iş fonksiyonunda düzenli olarak yapay zeka kullandığını belirtiyor. Oysa geçtiğimiz yıl bu oran üçte bir seviyesindeydi. Kullanım alanlarının başında ise pazarlama ve satış ile ürün-hizmet geliştirme süreçleri geliyor. Bu sonuç, yapay zekanın yalnızca teknik bir araç değil, büyümenin en önemli kaldıraçlarından biri haline geldiğini gösteriyor.
Forrester’ın 2024 tarihli anketi de benzer bir tablo çiziyor: Şirketlerin yüzde 67’si pazarlama süreçlerinde aktif olarak yapay zeka kullanıyor. Bu, pazarlamacıların artık yalnızca teknolojiyi tanımakla kalmayıp, onu nasıl stratejik biçimde uygulayacaklarını da öğrenmek zorunda olduklarının bir kanıtı.
Fortune 500 şirketlerine bakıldığında ise bu dönüşümün kurumsal yapılara dahi yansıdığı görülüyor. CAIO (Chief AI Officer) artık sıkça rastlanan bir üst düzey yönetici rolü haline gelmiş durumda. Bununla sınırlı kalmayıp otomasyon sorumluları, yapay zeka güvenlik uzmanları gibi yepyeni roller de ortaya çıkıyor. Özellikle bütçelerin daraldığı, verimlilik baskısının arttığı bir dönemde, şirketler kendi yapay zeka programlarını geliştirerek çalışanlarını güvenlik ve doğruluk gerekçeleriyle bu sistemlere yönlendiriyor.
MMA Global’in Canva iş birliğiyle hazırladığı “The State of Creative Process in Marketing” raporu ise pazarlamanın kırılma noktasına ışık tutuyor: Pazarlamacıların yüzde 77’si yaratıcı sürecin hiç olmadığı kadar kritik hale geldiğini, yüzde 69’u ise bir numaralı öncelik olarak gördüğünü söylüyor. Ancak aynı rapor, şirketlerin bu önemi kabul etmesine rağmen yetenek ve araç yatırımlarında boşluklar bulunduğunu da ortaya koyuyor. Bu tablo, yalnızca küresel pazarda değil Türkiye’de de ajans-marka ilişkisini yeniden şekillendiriyor: Veriyle sürekli optimizasyon, üretimi kısmen içeri alma ve yapay zeka destekli iş modelleri artık “yeni normal” olarak kabul ediliyor.
Reklamcılık ve pazarlama iletişimi sektörünün en büyük oyuncuları, 2024 ve 2025 boyunca ciddi küçülme adımları attı. Artan ekonomik baskılar, düşen gelirler ve yeniden yapılanma süreçleri, dünyanın önde gelen ajanslarında binlerce çalışanın işten çıkarılmasıyla sonuçlandı. Bir başka deyişle yakın geçmişte sektör için konuşulan “yetenek krizi” yerini “işsizlik” krizine bıraktı…
Öyle ki; WPP 7 bin, IPG 6 bin 500, Dentsu 3 bin 400, Omnicom 3 bin ve Publicis yaklaşık 200 çalışanıyla yollarını ayırdı…
Bu rakamlar, yalnızca ekonomik belirsizliklerin değil, aynı zamanda yapay zekâ ve otomasyonun iş gücü üzerindeki etkilerinin de bir sonucu. Ajanslar, daha yalın ve verimli yapılara yönelirken, bu dönüşüm pazarlamanın geleceğini belirleyecek yeni bir iş gücü dengesi arayışına da ışık tutuyor.
Sektör bize ne söylüyor?
Sözü sektör liderlerine bırakmadan önce her birinden aldığımız görüşler ışığında ortak bir içgörü vererek kitabın tam ortasından konuşalım… Zira ekosistemin tüm paydaşları farklı dönüşümler deneyimliyor olsa da ortaklaştıkları fikirler çoğunlukta. Bunlar neler mi?
- Yapay zeka kaçınılmaz bir dönüşüm yaratıyor. Pazarlama ekosisteminde herkes, bu teknolojinin iş yapış biçimlerini kökten değiştirdiği konusunda hemfikir.
- İnsanı merkeze almak şart. Teknoloji ilerlese de empati, samimiyet ve müşteriyle duygusal bağ kurma ihtiyacı değişmiyor.
- Adaptasyon hızı kritik bir yetkinlik. Yeni araçlara hızla uyum sağlayan ekipler ve markalar rekabette öne geçiyor.
- Veri okuryazarlığı olmazsa olmaz. Yapay zekadan anlamlı içgörüler elde edebilmek için veriyi doğru yorumlayabilen insan kaynağı gerekiyor.
- Araç insanın yerine geçmiyor, onu güçlendiriyor. Yapay zeka destekleyici bir rol üstlenirken, yönlendirme ve karar alma sorumluluğu insanda kalıyor.
- Yaratıcılık ve strateji hâlâ insana ait. Algoritmalar hız ve verimlilik sağlasa da özgün fikirler ve markaya özgü hikâye anlatımı insanlar sayesinde mümkün oluyor.
- Geleceğin kazananları teknolojiye ve insana eş zamanlı yatırım yapanlar olacak. Hem dijital yetkinlikleri geliştiren hem de insan odaklı kültürü besleyen sektör profesyonelleri fark yaratacak!
Yapay zeka pazarlamanın temel unsuru olacak ancak…

Samsung Electronics Türkiye Beyaz Eşya Kıdemli Pazarlama Direktörü
✓ Yapay zeka, pazarlama sektöründe müşteri odaklılığı daha da güçlendiriyor. Kişiselleştirilmiş deneyimler sunmayı, müşteri içgörülerini daha hızlı ve hatasız analiz etmeyi ve ihtiyaçlara uygun yeni hizmetler geliştirmeyi mümkün kılıyor. Samsung da “Herkes için yapay zeka” vizyonuyla, ürünlerinden pazarlama stratejilerine kadar bu teknolojiyi daha erişilebilir hale getirerek müşteriler için kusursuz bir deneyim yolculuğu oluşturmayı hedefliyor.
✓ Yapay zeka, iş yapış biçimlerini köklü biçimde dönüştürürken yeni becerilere olan talebi artırıyor. Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre milyonlarca iş kaybolurken milyonlarca yeni iş de ortaya çıkacak ve bu süreçte en büyük engel beceri açığı olacak. Önümüzdeki yıllarda dijital yetkinlikler, hızlı adaptasyon, etkili iletişim ve inovatif düşünme becerileri öne çıkan yetkinlikler arasında yer alacak.
✓ Pazarlamacılar için yapay zeka bilgisi ve veriyi doğru okuyarak stratejiye dönüştürme becerisi kritik hale geliyor. Kişiselleştirilmiş içerik üretiminden müşteri segmentasyonuna kadar yapay zeka, pazarlamanın temel unsuru olacak. Son olarak yapay zeka hayatımızın merkezine otursa da bu araçları kullanan insan olduğu için yaratıcılık ve üretkenlik her zaman en değerli beceriler arasında kalmaya devam edecektir. Pazarlama sektörü odağına insanı alır ve her insan bir hikâyedir.
Adaptasyon bugünün altın anahtarı

MediaMarkt Türkiye Pazarlama & Kurumsal İletişim & E-Ticaret Direktörü
✓ Yapay zekanın bu kadar hayatımızın içinde olması pazarlama alanında da özellikle müşteri ilişkileri, data ve kişiselleştirme anlamında köklü bir değişim başlattı. Bizim için müşteri deneyim yolculuğu işimizin özünü oluşturuyor ve yapay zeka bu anlamda çok etkili bir enstrüman. Yapay zekayı kullanarak müşterilerimize kişiselleştirilmiş öneriler sunuyor, hayatlarını kolaylaştıracak ürün ve hizmetleri onlarla buluşturuyor, iş ortaklarımız için de ürünlerini hedef kitlelerine ulaştıracak çözümler sunuyoruz.
✓ Yapay zeka teknolojileri iş yapış şeklimizi değiştirdiği gibi beceri ve yetkinlik tanımlarını da değiştiriyor. Öncelikle yeni teknolojilere hızla adapte olabilmek, bu teknolojileri etkin bir şekilde kullanabilmek önemli bir kriter haline geldi. Yaşadığımız teknolojik dönüşüm veriyi doğru analiz edip etkin bir şekilde kullanmak adına bize verimlilik kazandırıyor. Ancak bu verimliliği doğru kanallara aktarabilmek, daha yaratıcı ve etkili stratejiler üretmek için kullanma becerisi önemli hale geliyor. Bu yüzden yeni teknolojilere hızlı adapte olabilme becerisi, bu beceriyi pazarlama gibi çok geniş bir alanda değere dönüştürebilme yetisi giderek aranan yetkinlikler haline geliyor.
✓ Artık pazarlama uzmanlarından beklenen yetkinlikler; manuel ve tekrarlayan görevlerden, daha stratejik ve yaratıcı roller üstlenmeye doğru evriliyor. Teknolojinin sürekli olarak geliştiği günümüzde tüketici davranışları, eğilimleri ve trendleri de sürekli değişiyor. Bu değişimleri yakından takip edebilmek, doğru analiz edebilmek ve bu değişimlere göre hızla aksiyon alabilmek artık olmazsa olmazlarımız arasında.
Kişiselleştirilmiş deneyimlerin anahtarı yapay zekada

Migros Grubu Pazarlama İcra Kurulu Üyesi
✓ Migros olarak, müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak ve en iyi alışveriş deneyimini her kanalda erişilebilir şekilde sunmak için özellikle self-servis teknolojilere, müşteri iletişim kanallarının mükemmelleştirilmesine ve dijital dönüşüme uzun yıllardır odaklanıyoruz.
✓ Türkiye’nin ilk ve en büyük sadakat programı Money sayesinde müşteri içgörülerini yapay zeka destekli sistemler ile analiz ediyor, istek ve ihtiyaçlarını yakından takip ediyoruz. Esnek ve kişiselleştirilmiş kampanyalar geliştirerek müşterilerimizin alışveriş deneyimlerini iyileştirirken bütçelerine de destek sağlıyoruz. Ayrıca, bu büyük veriyi ileri analitik yorumlamalar ve tahminleme algoritmaları ile işleyerek operasyonel süreçlerimizi optimize ediyoruz.
✓ “Yapay zeka görüntü işleme projemiz” sayesinde meyve-sebze reyonlarında ürün tespiti yaparak stok takibi sağlıyor, düzenli ve dolu reyonlarla müşterilerimizi karşılayarak müşteri memnuniyetini artırıyoruz. Bu ürün ile stoklarımızı en optimal şekilde düzenleyerek gıda israfının da önüne geçiyoruz.
✓ Online kanallarımızda müşterilerimizin geçmiş alışverişlerden beslenen özelleştirilmiş arama sonuçları ve “Hazır Sepet” gibi yapay zeka algoritmalarıyla analiz edilerek oluşturulan hiper-kişiselleştirilmiş deneyimler sunuyoruz. Sanal Market uygulamamızda yer alan akıllı yaşam asistanımız MAYA ise kullanıcıların algoritmalarından beslenerek yaşamın tüm alanlarında kişiselleştirilmiş önerileri yapay zeka desteğiyle sunuyor.
Yapay zeka çağında markayı insan odaklı bir dille anlatmak

Teknosa Dijital Ticaret ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı
✓ Yapay zeka, pazarlama dünyasında köklü bir dönüşüm yaratıyor. En büyük fark ise, müşteriyi daha derinlemesine anlama ve bu anlayışa dayalı, kişiselleştirilmiş deneyimler sunma yeteneğinde ortaya çıkıyor. Gerçek zamanlı verilerle tüketici davranışlarını analiz edebiliyor, her bireye özel mesajları en doğru zamanda ve en uygun kanalda iletebiliyoruz.
✓ İçerik üretiminden kampanya yönetimine, müşteri hizmetlerinden medya planlamasına kadar pazarlamanın hemen her alanında yapay zeka; hızı, verimliliği ve yaratıcılığı önemli ölçüde artırıyor. Bu sayede markalar, sadece daha etkili stratejiler geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda tüketicileriyle daha güçlü ve sürdürülebilir bağlar kurabiliyor.
✓ Yapay zekanın pazarlamada yarattığı dönüşüm, şirketlerin iş gücü beklentilerini ve yetkinlik tanımlarını da köklü şekilde değiştiriyor. Artık pazarlama ekiplerinden yalnızca yaratıcı fikirler değil; aynı zamanda teknolojiyle entegre çalışma becerisi, veri odaklı düşünme ve yapay zeka araçlarını etkin şekilde kullanma yetkinliği de bekleniyor.
✓ Veri okuryazarlığı, stratejik analiz yapabilme ve dijital araçlarla üretkenlik sağlama, pazarlama profesyonelleri için temel yetenekler haline geliyor. Bu dönüşüm, ekipleri rutin işlerden kurtarıp daha katma değerli ve yaratıcı alanlara yönlendiriyor.
✓ Şirketler ise bu yeni döneme uyum sağlayabilmek için çalışanlarını güncel becerilerle donatmaya, sürekli öğrenme kültürünü desteklemeye ve teknolojik yetkinlikleri geliştirmeye odaklanıyor.
✓ Teknoloji hakimiyeti, stratejik bakış açısı ve insanı anlama becerisi olmazsa olmaz. Veri analizi, yapay zeka destekli araçları kullanabilme ve hızlı öğrenme becerisi temel yetkinlikler olacak ama markayı insan odaklı bir dille anlatmak, empati kurmak ve toplumsal eğilimleri doğru okumak da kritik. Önümüzdeki dönemde pazarlama uzmanlarının algoritmalar ile insan yaratıcılığı arasındaki dengeyi daha da geliştirmesi gerekecek.
Pazarlamanın yeni oyun alanı: Yapay zeka ve otomasyon

Getir Pazaryeri Genel Müdürü ve Getir CMO’su
✓ Yapay zeka ve otomasyon yalnızca Türkiye’de değil, tüm dünyada pazarlamanın kurallarını yeniden yazıyor. Biz de siparişten teslimata kadar algoritmalarla işleyen iş modelimizin uzantısı olarak, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve pazarlamanın operasyonel verimliliğini artırmak için yapay zekadan yoğun şekilde yararlanıyoruz. Uygulamadaki ürün önerileri ve sıralamalarından lokasyon bazlı tekliflere, kişiselleştirilmiş kampanyalardan içerik üretimine kadar her adımda yapay zeka ile desteklenen çözümler devreye giriyor. Bu çözümler hem müşteri deneyimini iyileştiriyor hem de ekiplerimize zaman kazandırarak onların stratejik işlere odaklanabilmelerini sağlıyor.
✓ Yapay zeka çok hızlı gelişiyor, bu nedenle hem öğrenmeye hem de dönüşüme her an hazırlıklı olmak gerekiyor. Dolayısıyla insan kaynağını iyi yönetmek kritik hale geliyor. Çalışanlarımızı veri analizi, yapay zeka yönetimi gibi stratejik alanlarda yetiştirmek bu sürecin temel parçalarından biri. Biz Getir’de bu yaklaşımı benimsiyor ve şirket içi işleyişimizi bu doğrultuda dönüştürüyoruz.
✓ Bu vizyonla teknoloji ekiplerimiz, GEMU adını verdiğimiz (“Getir bi mutluluktan” türettiğimiz bir isim) yapay zeka tabanlı kişisel dijital asistan ürününü geliştirdi. Bu dijital asistan sayesinde çalışanlarımız şirket içi bilgi, rapor ve analizlere hızlıca erişebilirken, içerik üretimi ve temel kod yazımı gibi işlemleri de gerçekleştirebiliyor.
✓ Pazarlama çalışanları için teknolojiyi takip etmek uzun süredir kritik önemdeydi. Ancak yapay zeka bu ihtiyacı çok daha belirgin hale getirdi. Yaratıcı bakış açısını ve müşteri içgörülerini teknolojiyle birleştirmek, üretken yapay zeka araçlarını içerik üretiminde ve müşteri beklentilerini karşılamada etkin biçimde kullanmak, kısa vadede en somut kazanımlar. Bununla birlikte yapay zekanın yaratıcılığı ölçeklendirme, stratejiyi dönüştürme ve rekabeti yeniden tanımlama gücü, pazarlamacılar olarak geleceğe hazırlanmamız için en önemli dönüştürücü güçlerden biri olacak.
Kriz değil “dönüşüm”

MMA Yönetim Kurulu Başkanı / REPİD Genel Sekreteri
✓ Sektörümüzde son dönemde yaşananı bir “kriz”den ziyade köklü bir “dönüşüm” olarak görüyorum. Geleneksel reklam modelleri ve kampanya stratejileri, yerini daha yenilikçi, çevik, veriye dayalı ve ölçülebilir yöntemlere bırakıyor. Bu dönüşüm, hem ajansları hem reklamverenleri nitelikli insan kaynağıyla teknoloji ve yaratıcılığı daha etkin biçimde birleştirmeye teşvik ediyor.
✓ Geleceğin reklam ve pazarlama profesyonellerinin, yaratıcı olmanın ötesinde; yaratıcılığı veri, içgörü ve teknolojiyle nasıl harmanladıklarının daha da önemli hale geldiği bir döneme girdik. Bu noktada öne çıkan yaklaşım bana göre T-şekilli yetkinlik modeli: Dikey boyut, kişinin belirli bir alanda derin uzmanlığını temsil ederken, Yatay boyut, farklı disiplinlere dair temel bilgi ve iş birliği becerilerini kapsıyor. Bu model, genç profesyonellerin kendi uzmanlıklarıyla fark yaratmalarını sağlayacaktır. Aşağıda örneklerini sıraladığım bazı temel beceriler ile de farklı iş yapış biçimlerine hızlı adapte olmalarını ve daha bütünsel bakış açıları ortaya koymalarını sağlıyor.
Veri okuryazarlığı: Bir reklam kampanya süresince, kampanya geri dönüşümünü eş zamanlı izleyip, buna göre kreatif yaklaşımlarda, mesajlarda, medya planlama taktiklerinde gerçek zamanlı optimizasyonlar yapabilmek.
Ürün ve kullanıcı analitiği: Özellikle performans hedefli kampanyalarda kullanıcı etkileşimi, kullanıcı kazanımı, yaşam döngüsü metrikleri gibi verileri etkili yorumlayarak sonraki kampanyalar için stratejik içgörüler ve öğrenimler üretebilmek.
Yapay zeka ve otomasyon araçları: Generative AI çözümlerini yaratıcı sürece etkin biçimde entegre edebilmek.
Yaratıcı strateji ile iş sonuçları arasında bağ kurma: Hayata geçirilen bir kampanyanın reklamverenin iş hedeflerine, gelir yaratma sürecine, müşteri kazanımına, marka değerlerine nasıl katkı sağladığını, fırsatları, olası hataları veriye dayalı biçimde daha derin anlayabilmek.
✓ Bu yetkinlikler, genç profesyonelleri yalnızca bugünün değil, geleceğin reklam, medya ve pazarlama dünyasında daha güçlü aktörler haline getirecektir.
Yaratıcılık daha da önem kazanacak

VML Türkiye Executive Creative Director
✓ Küresel krizin etkisini sanırım en çok kreatif ajanslar hissediyor. Özellikle Türkiye’de karşılığı azalan bütçeler sonunda yapılmak istenen yaratıcı işler oldukça azaldı. Durum böyle olunca da reklamcılığın eski havalı günleri ve albenisi kayboldu diye düşünüyorum.
✓ Bütçelerin çoğu dijitalleşmeye gidiyor artık. Influcer büyük ücretler veriliyor ve etkileşim peşinde koşuluyor. Bu şekilde de ortaya çok benzer kurgular çıkıyor ve git gide her şeyin düzleştiği bir sektör haline geliyor reklamcılık. Herkesin yapay zeka konuştuğu bir dünyada bence insani yaratıcılık daha da önem kazanacak. İnsani dokunuşu iyi yapmayı becerenler yapay zekayı bir araç olarak kullanmayı ögrenecek bunu bir fırsat olarak değerlendirecek.
✓ Sektöre yeni katılacak olan genç yeteneklerimiz yapay zekayı iyi anlayıp onu gerçekten bir araç gibi kullanmayı çözerse kendilerini başka bir seviyeye koyabilirler. Tabii bunu yaparken de hepimizin sevdiği imrendiği harika işleri, fikirleri izlemek, araştırmak ve neyi neden yaptıklarını iyi benimsemek gerekli. Ve bence en önemlisi de hayata karışmak ve gözlemlerini fikirlere bağlamayı zamanla öğrenmek çok yararlı olacaktır.
Belirsizlik artık yeni düzen

Concept İstanbul Başkanı
✓ Dünyada bir reklamcılık krizi olduğunu düşünmüyorum. Bir değişim yaşıyoruz küresel çapta. Bunu sadece yapay zekaya vs bağlamak da doğru gelmiyor. Böyle ifade edince çok küçümsemiş gibi hissediyorum. Daha büyük bir değişim içindeyiz. Belirsizlik artık yeni düzen oldu.
✓ Sadece ülkemizde değil tüm dünyada daha korkak adımlar atılıyor, ekonomik engeller artıyor. Bir içeriği yapma bütçesi artık içeriğin kendisinden daha çok konuşuluyor. İçeriğin ilginç olması değil de olmaması daha çok isteniyor. O daha garanti çünkü. Ama asıl tam bu dönemde risk alınması gerektiğini düşünüyorum. Hedef araştırmalarda beğenilmek değil, fark edilmek olmalı. Zamanla sistemin bizleri buraya geri iteceğine inanıyorum.
✓ Ben gençlere çok tavsiye vermeyi sevmiyorum artık. Onlar bana versin hatta mümkünse. Her nesil kendi dinamikleriyle geliyor. Kendi hikayemden yapabileceğim bir çıkarım şu olabilir: Çok dayanıklı ve mesleğe karşı güler yüzlü olsunlar. Hala çok zevkli ama çok güçlü durmaları gereken bir mesleğe adım atmak üzereler veya attılar.
Bütüncül bakabilen genç profesyoneller kazanacak

KARPAT Ajans Başkanı
✓ Türkiye pazarı uzun zamandır dalgalı bir ekonomik iklime sahip. Hem markalarımız hem de pazarlama iletişimi sektörümüz diğer ülkelere kıyasla ekonomik daralmalara karşı efsunlu denebilecek kadar deneyimli. Diğer pazarlardan bir farkımız da Türkiye’de yaratıcılığın kriz dönemlerinde bile bir çıkış yolu olarak kabul görmesi. Esnek ve çevik yapılar, hızlı uyum kabiliyetleriyle markaların beklentilerine her dönemde cevap verebiliyor.
✓ Bugünün reklamcısı yalnızca yaratıcı fikir geliştiren değil, aynı zamanda veriyi okuyan, teknolojiyi anlayan ve çok disiplinli düşünebilen bir profesyonel olmak zorunda. Genç yeteneklerin özellikle dijital ekosistemi derinlemesine tanımaları, yapay zeka araçlarını etkin biçimde kullanabilmeleri ve içerik üretiminde hikâye anlatıcılığını teknolojiyle birleştirebilmeleri kritik önem taşıyor. Bunun yanında eleştirel düşünme, kültürel okuryazarlık ve iş birliği becerileri de onları öne çıkaracaktır.
✓ Junior sektör profesyonellerine önerim, sadece kendi pozisyonlarının gereklilikleriyle sınırlı kalmamaları; stratejiden medyaya, teknolojiden veri analizine kadar farklı alanlarda kendilerini beslemeleri. Çünkü sektör artık silo mantığından uzaklaşıyor; bütüncül bakabilen genç profesyoneller pek yakında en çok aranan isimler olacak.
Yaratıcı fikir yeterli değil, teknoloji iyi anlaşılmalı

BoomSonar | Tick Tock Boom Co-Founder & CEO
✓ Reklamcılık sektöründeki küresel krizin Türkiye’de de benzer etkilerini gözlemliyoruz. Yapay zeka ve otomasyonun yükselişi, ajansların sunduğu katma değeri yeniden tanımlamasını zorunlu kılıyor. İçerik üretimi, medya planlaması ve optimizasyon gibi alanların hızla otomatikleşmesi, ajansların yaratıcılık ve stratejiye daha fazla odaklanmasını gerektiriyor. Bu dönüşüm, genç yeteneklerin de yalnızca yaratıcı fikirle değil, teknolojiyle uyumlu becerilerle öne çıkmasını şart koşuyor. Diğer yandan, özellikle genç kuşakta freelance ve esnek çalışma isteği yaygınlaşıyor; bu da ajansların yetenekleri elde tutmasını daha da zorlaştırıyor.
✓ Kriz, sadece daralma getirmiyor; aynı zamanda yeni iş modelleri geliştirmek, yenilikçi çözümler üretmek ve yaratıcı projelere odaklanmak için bizlere fırsatlar sunuyor. Yani ajans olarak hem ekiplerimizin çevikliğini artırmak hem de genç yeteneklerin gelişimini desteklemek, değişen dijital dünyada fark yaratmamız için kritik öneme sahip.
✓ Bugün sektöre adım atan genç reklamcıların yalnızca yaratıcı fikir üretmeleri yeterli değil; teknolojiyi, veriyi ve yeni mecraları çok iyi anlamaları gerekiyor. Yapay zeka destekli içerik üretimi, veri analizi, performans pazarlaması gibi alanlarda bilgi sahibi olmak artık bir avantaj değil, temel bir gereklilik. Aynı zamanda sosyal medya platformlarının dinamiklerini, özellikle kısa video içerik trendlerini yakından takip etmek çok önemli.
Yeni bir reklamcılık doğacak

Puck GlobalOwner & Creative Director
✓ Reklamcılık sektörü dünyanın her yerinde can çekişiyor. Peki soru şu: “Reklamcılık artık gerekmiyor mu?” Hiç olmadığı kadar önemli bence reklam. Bunu anlamak için çevrenize bakın yeter. Her yerimiz markalar ve reklamlarla çevrili, önemi azalsa böyle olur muydu? Dahası dijital dünyada hala daha iyi bir gelir yolu yok. Platformlar da hala en iyi kazancı reklamlardan elde ediyor. Tek farkı eskiden ilgiyle takip edilen, akım yaratan televizyon reklamları yerine, maruz bırakılan reklamlar dönemi başladı. Mecburen seyredilen, pek de hoşlanılmayan reklamlar… Böyle olmasının sebebi reklam sektörünün dijitalin ve yapay zekanın hızına yetişememiş tam olarak iş yapış biçimine evrimleştirmemesinden olduğunu düşünüyorum.
✓ Bu yenilikleri doğru ve etkili kullandığımızda da yeni bir reklamcılık doğacaktır. Asla eskisi gibi olmayacak. Artık bir televizyon filmi yaptım iş bitti değil multi kanal evreninde birçok iş yaparak sonuç alabileceğiz. Daha zor ve daha yorucu gibi görünüyor olsa da bizden daha becerikli bir yardımcımız var: Yapay zeka.
✓ Yapay zekayı kullanmak ne kadar kolay olsa da tam istediğini almak o kadar kolay değil. Yani yapay zekayı yetiştirmek onunla iyi işler yapabilmek için onunla çok vakit geçirmen gereken bir varlık. İşimizi elimizden almaktan çok en azından şimdilik daha iyi yapmamıza yardımcı olacak gibi duruyor. Bu değişime ayak uydurabilenler ilerde bu mesleği tekrar yüceltecektir.
“Yapay zeka yanımıza mı yerimize mi oturacak?” dosyasının devamı, 1 Kasım Cumartesi 13.00’te marketingturkiye.com.tr’de…
