Y kuşağı nasıl yönetilmeli?
1980-2000 yılları arasında doğan Y kuşağı on yıldan fazladır iş hayatında ve bir çoğu artık yönetici pozisyonlarında yerini almaya başladı. Liderlik pozisyonlarına geçmeye başlayan Y kuşağının sahip olduğu becerileri en etkili şekilde yönetmek ve yeteneği elde tutmak ise iş dünyasının en önemli gündem maddelerinden biri. Türkiye’nin önde gelen ölçme ve değerlendirme firmalarından Assessment Systems, geleceğin lideri Y kuşağının nasıl yönetilmesi gerektiğine dair ipuçları veriyor.
21.yüzyılın çalışma hayatına yön veren Y kuşağının sahip olduğu değerlerin ve hayata bakışlarının bir yansıması olarak ortaya koydukları liderlik tutumları geleceğin liderlik tanımını da şekillendiriyor.
Y kuşağı “Güçlü ikili ilişkiler kurabilen” lider istiyor
Dünyada artık söz sahibi olan Y kuşağı nüfus olarak 2 milyar kişiden oluşuyor. 2025 yılına kadar ise iş gücünün yüzde 75’ini Y kuşağı çalışanları oluşturacak. Bu sebeple pek çok farklı kurum tarafından Y kuşağı ile ilgili araştırmalar yapılıyor. Bunlardan biri Amerika’da Danışmanlık şirketi olan RW2 Enterprises’in birbirinden ünlü 14 Amerikan şirketinin CEO’su ve genç yönetici kadrosuyla gerçekleştirdiği bir araştırma. Araştırmanın amacı Y kuşağının hayalindeki yöneticiyi bulmak. Araştırma sonuçlarına göre Y kuşağı için bir yöneticide olması gereken en önemli özellik güçlü ikili ilişkiler kurabiliyor olması. Y kuşağı, hayatının her alanıyla ilham verecek, iletişim becerileri kuvvetli ve karar alıp empoze etmekten ziyade etrafındakileri de karar verme sürecine dahil eden bir lider arıyor.
2020’de ABD’de işgücünün %50’si Y kuşağı olacak
Diğer bir yandan PEW Research Center’ın yaptığı araştırmaya göre de ABD’de çalışanların üçte birini Y kuşağı oluşturuyor ve 2020 yılında iş gücünün yüzde 50’sini Y kuşağının oluşturacağı tahmin ediliyor. Y kuşağı, sabit bir işte uzun yıllar çalışamamaları ve teknoloji bağımlılıkları yüzünden eleştirilseler de iş dünyasını hızla değiştirmeye devam edecek gibi görünüyor.
Y kuşağı açık fikirli, pratik, sonuç odaklı ve araştırmayı seviyor
Henüz 20’li yaşlarda yönetici masasına oturan Y kuşağının açık fikirli, pratik, sonuç odaklı, güvenilir ve araştırmayı seven bireylerden oluştuğunun altını çizen Assessment Systems’ın Kurucusu ve CEO’su Levent Sevinç, Y kuşağının kendine ait bir çalışma stili olduğunu ve bu kuşağı yöneten liderlerin de ekip çalışmasına uyumlu, grup karar süreçlerini yönetebilen, katılımcı karar yöntemlerini benimseyen ve hiyerarşik ilişkiden kendisini koparabilmiş, biçimsel olmayan ilişkiler ile çalışanlarını etkileyebilen kişilerden oluşmasının büyük önem taşıdığını vurguluyor.
Uzmanlara göre Y kuşağı yüceltilmeyi hak eden bir kuşak olarak karşımıza çıkıyor. Bu kuşağın ekip çalışmasında aldıkları etkin rol ve çalışmalarını kendi araştırma-geliştirme becerileriyle en iyi şekilde harmanlamaları; yöneticilerini etkilediği kadar, geleceğe yönelik kendi liderlik becerilerini de ortaya koymaları için fırsatlar sunuyor. Peki geleceğin liderleri olarak karşımıza çıkacak olan Y Kuşağı nasıl yönetilmeli? Assessment Systems’ın Kurucusu ve CEO’su Levent Sevinç, Y kuşağını yönetmede en etkili 5 yolu anlatıyor.
İş süreçlerine herkesi dahil edin
Gelecekte; takım çalışması yapabilen, başkalarına mutlaka fikir danışan, gençlerin ne düşündüğünü önemseyen, kısacası iş süreçlerine herkesi dahil eden liderler en başarılı liderler olarak karşımıza çıkacak. Y kuşağının liderlerinde aradıkları özelliklerin başında da bu geliyor. Sadece kendi bildiğini okuyan, bireysel kararlar veren ve yeniliklere gözünü kapamış liderler tarihte kalacak.
Esnek olun, çalışanların rahat iletişim kurabilmeleri için fırsatlar sunun
Teknolojiyi önceki jenerasyonlardan daha iyi bilen, değişimin hızını daha iyi görebildiğinden ona uyum göstermede de daha başarılı olan Y kuşağı, esnek çalışmayı seviyor ve tüm yeteneklerini çalışma ortamında gayet başarılı bir şekilde adapte ediyor. Y kuşağıyla birlikte çalışma ortamının çok daha fazla “insan”laştığını belirten uzmanlar, Z kuşağının gelişiyle bunun daha da fazla öne çıkacağını vurguluyor. Y kuşağı yarıca rahat iletişim kurabildiği liderlerin varlığını önemsiyor. Önceki kuşakların resmi ilişkileri artık yerini saygı çerçevesinde daha samimi ve kişisel ilişkilere bırakıyor. Y kuşağının daha rahat iletişim kurabildiği liderleri tercih etmesi de bu nedenle sürpriz değil.
Değişime açık olun
Y kuşağının gelişi iş ortamını ve çalışma stillerini pek çok açıdan olumlu olarak etkilese de, daha eski kuşaklarla oluşan çatışma ortamı da üzerinde durulması gereken bir diğer nokta. Çalışma alışkanlıkları çok daha farklı; kalıpları, sınırları ve iletişimleri daha yerleşik olan önceki jenerasyonlar, Y kuşağını sıklıkla sevecenlikle ve değişime kucak açarak karşılayamayabiliyor. Değişim bazıları için korkutucu. Özellikle önceki kuşaktan liderler ısrarla bildiklerini sürdürmeye, değişime direnmeye devam edebiliyor. Bu gibi durumlarda Y kuşağını yöneten liderlerin değişime açık olması ve bu yönde direnme özelliği göstermesi çok önemli.
Onları dinleyin
Y kuşağı, kendilerinin iş hayatındaki gelişimine katlı sağlayan, onları dinleyen bir liderin varlığını çok önemsiyor. Özellikle genç ve başarılı çalışanları kuruma bağlamadaki en önemli detaylardan biri de çalışanıyla gerçek bir koçluk ilişkisi geliştiren liderlerde saklı. Dinleyerek sorular sormak ve çalışanların kendi doğrularını bulmaları için onlara yardımcı olmak öne çıkan liderlik vasıflarından biri.
Geri bildirimlerde bulunun, şeffaf olun
Y Kuşağı, performanslarının değerlendirilmesini çok önemsiyor. Sadece yılsonu yapılan değerlendirmeler yerine sürekli ve şeffaf olan geri bildirimler bu kuşak için çok önemli. Düzenli olarak yapılan geri bildirimler Y kuşağının yönetilmesini kolaylaştırırken diğer bir yandan da onların liderlik yolundaki başarılarına rehberlik ediyor.