WPP’nin CEO’su Martin Sorrell istifa etti
WPP’nin CEO’su Martin Sorrell, şirket tarafından yürütülen bir soruşturma sonrasında görevinden istifa etti.
Dünyanın en büyük reklam ve pazarlama ağı WPP’nin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Sir Martin Sorrell istifa etti. Şirket içinde yapılan bir görevi kötüye kullanma soruşturması kapsamında verilen istifa sonrası WPP’yi sektör için önemli bir zamanda yeni liderlik arayışına bırakıyor. WPP’nin yaptığı açıklamada, Martin Sorrell istifası derhal yürürlüğü girdiği belirtilirken yerini alacak isim belirlenene kadar Roberto Quarta’nın İcra Kurulu Başkanı olacağı bildirildi.
Yeni Yönetim Kurulu Başkanı Quarta konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamasında, “Sir Martin, WPP’nin büyümesi ve dünyanın en büyük reklam ağının olmasının arkasındaki güçtür. Bu süreçte şirketin gösterdiği başarının temeli hem liderlik pozisyonlarında hem de diğer alanlarda üstün yetenekli insanlara şans sunmasıdır. Yönetim Kurulu adına bu başarıyı kutlar, Sir Martin’e 30 yılı aşkın süredir görevine bağlı olduğu için teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.
Sorrell’in WPP personeline yaptığı kişisel açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“WPP’deki herkese;
Geçen 33 yıl boyunca, her günü WPP’nin geleceğini düşünerek geçirdim.
On yıllar boyunca, ailemiz büyüdü ve gelişti.
Diğerleri arasında J. Walter Thompson, Ogilvy, Young & Rubicam, Gray, 24/7 Real Media, Taylor Nelson Sofres’i ağırladık.
Xaxis ve Essence dahil olmak üzere GroupM’i yarattık.
Holding şirketimiz, yıldan yıla Cannes Lions ve Effie Ödülleri’nde dünyanın en iyi ve en etkili şirketlerinden biri olarak kabul edildi.
Bu nedenle, ilgileriniz ,müşterilerimizin çıkarları doğrultusunda, hem büyük hem de küçük tüm paydaşların yararına, bir kenara çekilmemin en iyisi olduğuna karar verdim.
Geçmişte zor fırtınalar yaşadık. Ve son derece yetenekli çalışanlarımız her zaman hep kazanmıştır. Önümüzdeki dönemde, herhangi bir yerde yardım almak isterseniz, Yönetim Kurulu’na ve herhangi birinize ulaşacağım. Hepinizi çok özleyeceğim.
Bir Kurucu olarak, WPP’nin sadece bir yaşam veya ölüm meselesi olmadığını, bundan daha önemli olduğunu söyleyebilirim.
Teşekkür ederim.”