
Watsons Güzellik ve Kişisel Bakım Ödülleri, 11 yıldır tüketicide güven unsuru oluşturuyor!
Watsons Türkiye tarafından bu yıl 11. kez hayata geçirilen Güzellik ve Kişisel Bakım Ödülleri, sektörün en dikkat çekici tüketici odaklı organizasyonlarından biri olarak konumlanıyor. Tamamı halk oylamasıyla belirlenen sonuçlar, tüketici güveninin ve marka sadakatinin güçlü bir göstergesi niteliğinde. Organizasyon aynı zamanda Watsons’ın çok kanallı pazarlama stratejisi, müşteri deneyimi yönetimi ve marka iletişimi açısından da önemli bir kaldıraç işlevi görüyor. Biz de bu kapsamda Watsons Türkiye Ticaret ve Pazarlama Direktörü Cem Demiröz ile ödül sürecinin marka açısından stratejik değerini, değişen tüketici dinamiklerini ve Watsons’ın çok kanallı büyüme vizyonunu konuştuk.

Watsons Güzellik ve Kişisel Bakım Ödülleri bu yıl 11. kez düzenlendi. Sizce bu organizasyonun sektöre ve tüketici algısına katkısı nasıl şekillendi? Marka iletişimi açısından bu ödül töreni Watsons için nasıl bir stratejik değer taşıyor?
Watsons Güzellik ve Kişisel Bakım Ödülleri, bizim için tüketiciyle aramızdaki güçlü bağın en görünür hale geldiği alanlardan biri diyebiliriz. 11 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz bu ödül töreninin sektörde ciddi bir karşılık bulduğunu, tüketicide de bir güven unsuru oluşturduğunu net biçimde görüyoruz.
Ayrıca bu organizasyon zaman içinde tüketicinin algısında güçlü bir referans noktası haline geldi. Mesela bir serum alacağı zaman ürünün üzerinde “Yılın En İyi Serumu” ibaresini gördüğünde o ürünü binlerce kişinin deneyimlediğini, sevdiğini ve samimi bir şekilde oy verdiğini biliyor ve güvenle sepetine atıyor.
İletişim stratejisi açısından baktığımızda ise ödüller bizim yıl boyu özenle yürüttüğümüz tüm marka anlatımının en etkileyici vitrini oluyor. O dönemde hem fiziksel hem dijital kanallarımızda büyük çaplı bir kampanya yürütüyor, güçlü bir medya görünürlüğü sağlıyor ve mağazalarımızda özel tasarım etiketler oluşturuyoruz. Böylece hem etkileşim artıyor hem de Watsons’ın müşteriyle beraber karar alan, onların sesine kulak veren ve fikirlerini değerli kılan bir marka olduğu algısı derinleşiyor.
1 milyonu aşkın oy kullanılan bu yılki ödül süreci, tüketici katılımı açısından büyük bir başarıya işaret ediyor. Bu katılımı nasıl yorumluyorsunuz ve bu süreci yönetirken nasıl bir pazarlama stratejisi izlediniz?
Bu yıl tıpkı geçtiğimiz yıl olduğu gibi 1 milyonu aşkın oy kullanıldı. Milyonlarca insanın vakit ayırıp “Benim favorim bu!” diyerek aktif bir tercih yapması ve sürecin gerçek ortağı olması bizim için gerçekten çok anlamlı.
Biz bu süreçteki stratejimizi ödül töreni öncesi, ödül töreni ve sonrası olmak üzere 3 ana faza ayırıyoruz. Bültenlerden sosyal medya duyurularına, outdoor’dan mağaza içi iletişime kadar geniş bir mecra karmasıyla çalışıyoruz. Tüketiciyi heyecanlandırmak ve sürece biraz daha dahil etmek için de oy kullanan Watsons Club üyelerine sürpriz hediye setleri ve ödül gecesine katılma şansı sunuyoruz. Bu sayede katılımı daha eğlenceli ve heyecanlı hale getiriyoruz.
Dijitaldeki en büyük gücümüz ise kendi kanallarımız. Mobil uygulamamız, web sitemiz ve sosyal medya topluluğumuzun sahip olduğu etkileşimi doğru zamanda doğru içeriklerle besleyerek ciddi bir dönüş alıyoruz. Oylamanın sürdüğü dönemde sürekli hatırlatmalar yaparak ilgiyi sıcak tutuyoruz.
Watsons Türkiye olarak güzellik ve kişisel bakım trendlerini şekillendiren bir marka konumundasınız. Tüketici davranışlarındaki değişimleri nasıl analiz ediyor ve ürün portföyünüzü bu doğrultuda nasıl şekillendiriyorsunuz?
Son yıllarda tüketici davranışları ciddi bir dönüşüm geçirdi. Eskiden bir ürünü “beğenmek” yeterliyken, bugün tüketiciler “bu ürün bana ne katıyor, arkasında nasıl bir hikaye var, bana nasıl hissettiriyor?” gibi pek çok sorunun cevabını da arıyor. Biz de Watsons Türkiye olarak bu değişimi tüm süreçlerimize entegre etmek için çalışıyoruz.
Özellikle kampanya dönemlerinde tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarının önemli ölçüde değiştiğini net bir şekilde görüyoruz. Artık birçok kişi alışverişlerini kampanyalara göre planlıyor ve sadakat neredeyse yerini tamamen bu fırsatlara bırakıyor. Bu nedenle ürün portföyümüzü şekillendirirken tüm bu dengeleri dikkatle gözetiyoruz. Ayrıca kampanyalarımızı da sadece satış odaklı değil, tüketicinin ihtiyacına dokunan bir fayda anlayışıyla kurguluyoruz.
Bir diğer önemli konu ise herkesin güzellik ve bakım rutininin farklı olması sebebiyle oluşan çeşitliliğe yanıt verebilmek. Watsons Türkiye olarak geliştirdiğimiz “Online Güzellik Danışmanı” ve “Online Cilt Analizi” gibi hizmetlerle bu farklılıkları dikkate alıyor; tüketicilerimize özel bir bakım yolculuğu sunuyoruz.
Ayrıca Kore kozmetiği gibi yükselen trendlere özel alanlar oluşturarak hem mağazalarımızda hem de dijital kanallarımızda bu ilgiyi doğru yönlendiriyoruz. Bugün sadece Watsons’ta bulabilecekleri 20 farklı Kore güzellik markamız var ve bu markaları özel konseptlerle sunuyoruz.
Ve elbette bir diğer olmazsa olmazlarımız arasında sürdürülebilirlik yer alıyor; mağazalarımızda “Sürdürülebilir Yaşam Alanları” oluşturuyoruz. Geri dönüştürülebilir ambalajlardan çevre dostu içeriklere, daha az atık üreten ürünlerden lokal üretime kadar pek çok kriteri içeren bu alanlarla bu değişime öncülük ediyoruz. Şu anda mağazalarımızda 1.000’in üzerinde sürdürülebilir ürün sunuyoruz ve bu sayıyı 2030 yılına kadar 3 bine çıkarmayı planlıyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı geçtiğimiz günlerde yayınladığımız ikinci sürdürülebilirlik raporumuzda detaylı olarak anlattık. Bu rapor aynı zamanda sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığımızın da kanıtı niteliğinde.
Watsons Güzellik ve Kişisel Bakım Ödülleri müşterilerinizin oylarıyla şekillenen bir yapıya sahip. Bu yaklaşım, müşteriyle duygusal bağ kurma stratejinizin neresinde yer alıyor?
Bugünün tüketicisi bir deneyimin parçası olmak istiyor. İşte bu yüzden attığımız her adımı marka kimliğimizi birebir yaşatan, duygusal bağ kurduğumuz temas noktaları olarak görüyoruz.
Tüketicilerimize “sen bizim için önemlisin” mesajını net biçimde vermek, onları bu deneyimin aktif bir parçası haline getirmek istiyoruz. Her bir ödül kazananı ürünü tüketici oylamasıyla belirleyerek tüketicimize söz hakkı tanıyor, onların seçimlerini görünür kılıyor ve bu sayede markamızla kurdukları bağı daha da derinleştiriyoruz.
Watsons Güzellik ve Kişisel Bakım Ödülleri, tüketiciye yalnızca bir oy hakkı değil, aynı zamanda başarının bir parçası olma hissi de sunuyor. Bu kolektif deneyim, tüketicide “benim seçtiğim kazandı” duygusunu uyandırarak markamıza olan aidiyetini pekiştiriyor. Biz tüketicimizin bir ürün satın almasından öte, bir hikayeye ortak olmasını önemsiyoruz. Ödül süreci ise bu hikayenin en parlayan anlarından birini oluşturuyor.
Watsons Türkiye, 66 ilde 450’ye yakın mağaza ve güçlü bir e-ticaret altyapısıyla çok kanallı bir müşteri deneyimi sunuyor. Önümüzdeki dönemde fiziksel mağazalar, e-ticaret ve mobil uygulama entegrasyonunu nasıl geliştirmeyi planlıyorsunuz?
Watsons Türkiye olarak 66 ildeki mağaza ağımızı güçlü e-ticaret altyapımız ve mobil uygulamamızla entegre ederek müşteriye her kanalda kesintisiz ve kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmayı hedefliyoruz. Tüm müşterilerimizin satın alma güdüsünün ardındaki sebebi araştırıp o amaca hizmet edecek çözümler sunmak istiyoruz. Bunun için de yılda yaklaşık 50 binden fazla müşteri dinliyor; onlara çok daha iyi bir deneyim ve hizmet sunacak hale gelmek için stratejiler belirliyoruz.
Bu bağlamda O+O yani online ve offline’ı birlikte kurguladığımız bu yapı sayesinde ister mağazada ister dijitalde olsun, müşteri nerede olmak isterse biz de yanlarında oluyoruz. Önümüzdeki dönemde bu yapıyı daha da geliştirmek için özellikle veri analitiği ve CRM sistemlerine yatırım yapıyoruz. Böylece tüm temas noktalarında müşterimizi daha iyi tanıyor, ona özel kampanyalar ve öneriler sunabiliyoruz.
Ayrıca Tıkla Gel Al-Hemen, Online Cilt Analizi ve Online Güzellik Danışmanı gibi hizmetlerle fiziksel ve dijitali iç içe geçiriyoruz. Fiziksel mağazalarımızı e-ticaret ve mobil uygulamalarımızı ayrı ayrı değil, tek bir müşterinin etrafında dönen entegre bir evrenin parçaları olarak görüyoruz.