
Sosyal sorumluluktan gerçek etkiye: RüzgarA ÇEVir ile Hatay’da umut yükseldi
6 Şubat depremlerinin ardından geçen zaman, Hatay başta olmak üzere etkilenen bölgelerde yalnızca fiziksel değil, duygusal ve sosyal toparlanmanın da ne kadar uzun soluklu bir süreç olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu süreçte özel sektör ve sivil toplumun sahaya inerek birlikte yarattığı iyileştirici güce dair birçok örnek gördük. Geçtiğimiz hafta sonu, bunlardan biri Hatay’da hayata geçti: Fiba Yenilenebilir Enerji ve Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) iş birliğiyle, Dünya Rüzgâr Günü ve Babalar Günü’nde düzenlenen uçurtma festivali, yalnızca uçurtmaların değil, umudun da gökyüzüne yükseldiği unutulmaz bir buluşmaya dönüştü.
Etkinliğin mottosu, verdiği mesaj kadar güçlüydü: “RüzgarA ÇEVir.” Rüzgâr enerjisiyle çalışan bir şirketin, çocukların hayatına umutla dokunan bir sivil toplum kuruluşuyla kurduğu bu bağ, adeta “sürdürülebilir kalkınma” tanımının sahadaki karşılığıydı.


Uçurtmadan daha fazlası

AÇEV’in Hatay Defne’deki konteyner kentte yer alan Çocuk ve Aile Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte, uçurtma sanatçısı Zahit Mungan rehberliğinde çocuklar kendi uçurtmalarını yaptı. Ardından Samandağ’ın rüzgârı eşliğinde gökyüzü, onların elleriyle çizdiği umutlarla renklendi. Ancak bu, yalnızca bir uçurtma atölyesi ya da festival değildi; sarsılan hayatların yeniden bağ kurmasına vesile olan, eğitimin, oyunun ve beraberliğin aynı anda yaşandığı çok katmanlı bir deneyimdi.
Fiba Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Koray Kıymaz’ın belirttiği gibi, şirketin Samandağ’daki rüzgâr santrali bu bölgeyle bağ kurmalarını sağlamıştı. Ancak “RüzgarA ÇEVir” projesi, bu bağı toplumsal faydayla büyüten, gerçek etkiye odaklanan bir adım oldu. Yenilenebilir enerjiyle çalışan türbinler gibi, bu etkinlikte de çocukların hayal gücü harekete geçti.
Sürdürülebilirlik bir değere dönüştüğünde

Bu etkinlik bir kez daha gösterdi ki sürdürülebilirlik, yalnızca çevresel değil aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk. AÇEV’in yıllardır uyguladığı erken çocukluk destek programları, özellikle afet bölgelerinde eğitim, psikososyal destek ve eşit başlangıç fırsatları sunma açısından hayati bir rol üstleniyor. AÇEV Genel Müdürü Senem Başyurt’un da vurguladığı gibi, bu döneme yapılan her yatırım uzun vadede bireyler kadar toplum için de ciddi kazanımlar sağlıyor.
Fiba Yenilenebilir Enerji ise yalnızca enerji üretimiyle değil, çocukları ve gençleri merkeze alan projeleriyle sürdürülebilirliği gerçek bir değere dönüştürüyor. “RüzgarA ÇEVir”, iyi tasarlanmış, güçlü bir kurguya sahip ve sahici bir örnek. Bu proje, enerjisini sadece doğadan değil, insandan alan; doğaya dönerken topluma da katkı sunan bir yaklaşımı temsil ediyor.
Gökyüzünde ortak bir hayal
Sosyal sorumluluk projeleri çoğu zaman iletişim kampanyalarının uzantısı gibi algılansa da, sahici olanlar fark yaratıyor. Hatay’daki bu etkinlik, iki kurumun yalnızca ortak bir mesaj değil, ortak bir amaç etrafında buluştuğunda nelerin mümkün olduğunu gösteriyor. Ve bizlere şu önemli soruyu yeniden hatırlatıyor: “Markalar gerçekten fayda yaratmak için mi sahada, yoksa görünür olmak için mi?”
15 Haziran günü Hatay’ın gökyüzünde süzülen uçurtmalar, yalnızca rüzgârla değil, dayanışmayla, sevgiyle, sorumlulukla yükseldi. Bir özel sektör şirketi, bir sivil toplum kuruluşu ve bir toplumun birlikte kurduğu bu bağ; geleceğe umutla bakan herkes için ilham verici bir örnek olarak hafızalara kazındı.