Sayılarla 2016’nın önde gelen 5 video pazarlama trendi
2015 online video için heyecan verici bir yıldı. Facebook bu sektörün önemli aktörlerinden biri haline geldi ve geçtiğimiz ay sitede 8 milyar videonun var olduğunu duyurdu.
Bunun yanı sıra bir görüntülü mesajlaşmayı kolay hale getiren SnapChat’te de günlük 6 milyar videonun görüntülendiğini biliyoruz.
2015’in verilerinin göz kamaştırıcı faktörü sadece sayılarla sınırlı değil; video üretmek ve tüketmek de aynı şekilde gelişmeye devam ediyor.
Bu duruma örnek olarak YouTube’un 360 oynatıcısını ve görsel gerçeklik Occulus Rift’in pazara giriş yapmasını verebiliriz. Bu teknolojilerin potansiyeli sınırsız sayılabilecekken video yaratıcılarının bu gelişmelerle neler yapabileceğini tahmin etmek hala güç.
2016’nın üçüncü ayını geride bırakırken henüz video pazarlamasının etkilerini yeterince ikna edici bulmayan okurlarımız için sayılarla bu platformun önemini göstermek istedik. 2015’ten alınan verilerle video pazarlamasının 2016 ve sonrasında nasıl gelişebileceğine dair tahminlerde bulunuyoruz.
Öngörüler şöyle:
1-2019’a geldiğimizde internet trafiğinin yüzde 80’ini videolar oluşturacak. Bu 2014’teki verilerden yüzde 64 daha fazla.
Geçtiğimiz 6 ayda Facebook ve SnapChat üzerinden kullanılan video içeriği bu trendin aldığı talebin büyüklüğünün ve yavaşlamayacağının da göstergesi.
2-Video kullanan web sitelerinin yüzde 79’u üçüncül sunuculardan yararlanacak.
Üçüncül video sunucularına örnek olarak en popülerleri olan YouTube (yüzde 70 pazar payı) ve Vimeo (yüzde 57 pazar payı) verilebilir. Google’ın alt şirketlerinden biri olan YouTube her ne kadar Twitter ve Facebook gibi sosyal medya sitelerinden bir rekabet görse de, entegre edilmiş video sunumuyla pazardaki baskınlığını devam ettiriyor.
3-Yüksek öğretim kurumlarının yüzde 66’sı hareketli öğretim ve öğrenim için videoyu kullanacaklar.
Online videonun etkileri eğlencenin ötesine geçiyor. Bu etki alanlarından en heyecan vericisi eğitim denilebilir. Video internet bağlantısı olan her bireyin yüksek kalitede bir eğitim alabilmesine olanak sağlıyor. İnternet üzerinden ulaşılabilir materyallerin ve kaliteli öğretmenlerin sayısı gerçekten etkileyici. Milyonlarca insanın online eğitim üzerinden desteklenmesinin sonuçları göz ardı edilemeyecek kadar büyük olacak.
4-Reklamcıların yarısı bütçelerini televizyondan dijital videoya taşıyor.
Nielsen tarafından yapılan araştırmaya göre 18-34 yaş arası bireylerinden geleneksel televizyon izleyerek geçirdiği vakit 2012’den beri yüzde 4 civarında düşüyor. Reklamcılıktaki gelir de bu oran gibi düşmeye devam ediyor.
5-B2B organizasyonların yüzde 96’sı videoyu online pazarlama kampanyalarında kullanıyor.
B2B şirketlerin video kullanmaması artık bir seçenek değil. Ancak B2B pazarlamacıları hala birkaç engelle karşı kaşıya kalıyor. Araştırmaya göre B2B organizasyonlarının sadece yüzde 13’ü video yapımına 50 bin dolardan daha fazla harcıyor. Bu durumun videolardan gelen yatırım getirisinin kanıtlanmasının ve netleştirilmesinin zor olmasından kaynaklanıyor, öyle ki pazarlamacıların yüzde 44’ü video pazarlamasından gelen geliri ölçmekte zorlandıklarını belirtti.
Kaynak: socialmediatoday.com