Reklam sektörü çalışanları, gidişata “Dur!” demek için harekete geçiyor
Reklam sektöründe yaşanan sıkıntıların ayak sesleri ne zamandır duyuluyor…. Başında bitmek tükenmek bilmeyen mesai saatleri ve düşük maaşların geldiği zorlayıcı çalışma koşulları, özellikle genç yetenekleri reklamcılıktan soğutmaya başlayınca devasa bir krizin kapısı aralandı. Giderek yükselen ayak sesleri bugün, büyük bir adıma dönüştü ve sektör emekçileri sendika çatısı altında haklarını aramak üzere harekete geçti… “Reklamcılar Platformu” adıyla örgütlenen sektör çalışanları, sıkıntıların bir günde ortaya çıkmadığını dolayısıyla bir günde çözülmeyeceğini belirtiyor ancak bu gidişata “Dur!” demek istiyor. 12 Kasım’da resmi olarak kurulduklarını duyuran Reklamcılar Platformu sözcüleri, yola çıkış hikayelerini, duruşlarını ve hedeflerini Marketing Türkiye’ye anlattı…
Reklam sektöründe yaşanan sıkıntıların yeni ortaya çıkmadığı ancak bugün geldiğimiz nokta zirveye ulaştığını biliyoruz. Sizler tam olarak hangi noktada ve tarihte sendikalaşma kararı aldınız, yolculuğunuz nasıl başladı?
Reklamcılar Platformu’nun yolculuğu yaklaşık 1 yıl önce başladı. Aslında bizi bu sürece iten spesifik bir olay değil yıllardır zihinlerde olan bir projenin hayata geçirilme niyetidir. Anlık ve fevri bir kararla değil; planlayarak, programlayarak bu sürece başladık. Profesyonel hayatta aslında her gün yaptığımız gibi bu çalışmayı da belirli bir strateji çerçevesinde ele aldık ve bir zaman planı üzerinden projelendirdik. Çeşitli görüşmeler sonucunda yolumuz sendika ile kesişti ve sürece başladık.
Reklamcılar Platformu’nun kuruluş amaçları neler? Sektöre ve sektör çalışanlarına nasıl bir katma değer yaratmayı hedefliyorsunuz?
Reklamcılar Platformu; reklam sektörü çalışanlarının kurduğu, Sinema Televizyon Sendikası altında yasal zemine oturmuş bir yapı. Reklamcılar Platformu; sektör emekçilerini temsil etmek, çalışma şartlarını iyileştirmek, işçi haklarını savunmak ve yaşanabilir çalışma ortamını sağlamak adına çalışacak.
Reklamcılar Platformu’nun nihai amacı; yüksek katma değer yaratan sektörümüzün ve onun kıymetli çalışanlarının, hak ettiği değeri ve itibarı tekrar kazanması. Sektörümüz bir günde bu hale gelmedi, bir günde de sorunların çözülmeyeceğinin bilincindeyiz. Böylesi uzun soluklu bir mücadele için bireysel çabadan fazlası gerekiyor. Bu bağlamda, sektörün sorunlarının ancak çalışanlar tarafından ortak bir şekilde tespit edilip, ortak bir hareketle ele alındığı takdirde çözülebileceği kanaatindeyiz.
Ayrıca bir oluşum kurmak yerine Sinema Televizyon Sendikası çatısı altında bir araya gelmenizin sebebi nedir?
Sinema Televizyon Sendikası yapım tarafında hizmet veren, çok farklı disiplinlerin bir araya geldiği kapsayıcı bir sendikal yapı. Reklamcılık da yapıyla organik bağı bulunan bir çalışma disiplini. Hatta pandemi döneminde reklam çalışanlarının izinleri konusunda müracaat ettiğimiz yasal kurum yine Sinema Televizyon Sendikası olmuştu.
Bir başka önemli nokta; Sinema Televizyon Sendikası yapım tarafında büyük kazanımlar sağlamış bir kuruluş. Bizi de aslında örgütlü hak arayışına iten sebeplerden biri de onların bu kazanımlarını set ortamında deneyimlemiş olmamızdan ileri geliyor. Bu doğrultuda sendika ile yaptığımız ilk görüşmelerde birçok konuda hemfikir olduğumuzu görünce, ayrı yollarda yürütmektense beraber bir mücadelenin içinde olmanın iki yapıya da kazanım sağlayacağını düşündük. Bu sebeple yeni bir sendika yapılanması yerine Sinema Televizyon Sendikasının altında organize olmaya karar verdik.
Platformun kurucuları arasında kimler yer alıyor ve üye olma şartları neler?
Reklamcılar Platformu, farklı ajansların, farklı departmanlarından oluşan, 125 kişilik kolektif bir grup tarafından kuruldu. Yani kurucuları, bizzat sektörün emekçileri. Bugüne kadarki tüm yapılanma süreci; 7 kişiden oluşan, geçici bir yürütme kurulu ve gönüllülük esasıyla çalışan 4 ayrı komisyon tarafından gerçekleştirildi.
Türkiye’de faaliyet gösteren tüm yaratıcı reklam ajanslarını içine alan, geniş tabanlı bir örgütlenme hedefiyle yola çıktık. Ayrıca bu ajanslara dışarıdan hizmet veren tüm freelance çalışanlar da sendikaya üye olabilir.
Başlıca sıkıntıları ve çözüm yollarını hedeflerinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Sürecin başlarında sorunları daha sağlıklı görebilmek adına ciddi bir anket çalışması yaptık. 375 kişiyle kantitatif olarak bir çalışma gerçekleştirdik. Ortaya çıkan tablo maalesef hiç iç açıcı değil. Sektörel mutsuzluk; yüzde 70 gibi ezici bir orana sahip. Daha acı olan ise sektör çalışanlarının yüzde 70’inin kariyerini başka bir sektörde devam etmek istemesi.
Yeni neslin sektöre adım atmak istemediği bir gerçek, kıdemli çalışanların da farklı mesleklere ya da yurt dışı alternatiflerine yönelmesi, insan kaynağı sorununu daha da vahim hale getiriyor.
Çalışanların mutsuzluk sebeplerinin başında maaşlarının yetersizliği geliyor. Bunu çalışma saatlerinin düzensizliği, fazla mesai gibi konular izliyor. Özellikle bu 3 konu pandemi sonrası kontrolsüz bir şekilde ilerledi. Sigorta, sağlık, beslenme gibi en temel haklarda bile sorunlar yaşandığı sektörümüzün bir diğer gerçeği.
Çözüm noktasında ise şunu belirtmek isteriz; kuruluş metnimizde de belirttiğimiz gibi biz yapıcı bir platformuz. Bu çerçevede, sektörün bileşenleriyle diyaloğu önemsiyoruz ve öncelik veriyoruz. Bütüncül bir şekilde sorunlara çözüm arandığında, sonucun herkes için müspet olacağı kanaatindeyiz. Bu doğrultuda hareket ederek sonuç alacağımıza da inanıyoruz. Öte yandan tüm yasal, tanımlı haklarımızın da bilincindeyiz ve bu konuda oldukça netiz. Bu noktadaki kararlılığımızı, hukuki zemindeki hareket alanımızı genişletmek adına atmış olduğumuz ilk adımla da ortaya koyduk. Geçtiğimiz haftalarda “Reklamcıların ulusal meslek standartlarının tanınmasıyla” ilgili olarak resmi makamlara gerekli başvurularda bulunduk.
Son olarak şu gerçeğin altını çizmek isteriz; mesleğimizi günden güne kötüye götüren başat faktör, sektörde bir birliğin olmamasıydı. Ta ki bugüne kadar… Biz, bu en önemli düğümü çözdük. Şimdi sıra sorunların adım adım çözülmesinde.
Sıkıntıları çözüme kavuşturmak için çıktığınız yolda yöneticiler ve sektörün önde gelen derneklerine karşı tutumunuz nedir? Çözüm konusunda bu yapılarla bir araya gelmeye nasıl bakıyorsunuz?
Reklamcılar Platformu, hiçbir şahsa, kuruma, markaya, ajansa, derneğe yakın veya karşı değil, nihai gayesi reklam sektörü ve çalışanlarının hak ettiği değere ulaşması. Bir önceki soruda, çözüm noktasında diyaloğa verdiğimiz önemin altını çizdik. Mesleğin içerisinde yıllardır olan kişi, kurum ve derneklerin sektördeki varlıklarını çok değerli buluyoruz.
İçinde bulunduğumuz şu vahim ortamda; ayrışmaların, kavgaların sektörü daha iyi bir noktaya getirmeyeceği de bir gerçek. Tüm sektörü, ajansları, çalışanları daha iyi noktaya taşıyacak şey aynı masada buluşup, sorunlara kalıcı çözümler bulmak. Biz bu masada yapıcı ancak çalışan haklarını sonuna kadar savunan taraf olacağız.
Kuruluşunuzu resmi olarak duyuralı birkaç gün oldu ancak platformun resmi üye sayısı şu an ne durumda?
Kuruluş bildirgemizi yaptığımız akşam salona sığamadık… Terasta ve lobi bölümünde arkadaşlarımızı ağırlamak durumunda kaldık. Bir kısım arkadaşımız ekranlardan ve telefonlarından açıklamayı takip etti. Sokakta bekleyen arkadaşlarımız oldu. Hem oradaki kalabalık hem sosyal medya üzerindeki sayı beklenenin çok üzerindeydi.
Bu ilgi hepimizi mutlu etti ancak asıl sevindirici olan gelen başvuru sayısı oldu. İlk dört günde 1.000’in üzerinde başvuru aldık. O gün gelen, canlı yanında bizi takip eden herkese teşekkür ederiz. Bu vesileyle; Türkiye’de faaliyet gösteren tüm reklam ajansı çalışanlarını, sendikamıza üye olmaları için reklamcilarplatformu.com’a beklediğimizi belirtmek isteriz.
Reklamcılar Platformu kuruldu: Sektör çalışanları artık hakkını sendika çatısı altında arayacak