Reklama ‘esnaf’ yaklaşımı getiren ajans, ‘Serdesin’
Bu ajansta expresso ya da mocha yerine bir tavşan kanı çay var. Toplantı set etmek yok, çat kapı muhabbete gitmek var.
Reklam çalışmalarını reklamcı tribine girmeden, esnaf rahatlığıyla yürüten bir ajans ‘Serdesin’.
Peki bu yaklaşımın altında nasıl bir içgörü yatıyor? Serdesin Creatif Direktörü Serhat Bayram anlattı.
“Esnaf” konseptiyle reklam yapma fikri nasıl oluştu?
Kurucumuz Esnaf Çocuğu bi’ reklam yazarı. Bizler hem ticareti hem de üretkenliği biliyoruz. “Esnaf Reklamcılık” bizim kendi üstümüze yapıştırdığımız yalancı bir etiket değil yani. Dükkanımız düz ayak. Sokaktan direkt giriliyor. Sağında bakkal, solunda berber var. Sabah kepenk sesleriyle günaydınlaşıyoruz. Plaza reklamcılığından, yüksek bina asansörlerinden, üst geçitli bol korna trafikten, “concern”den, “comment”ten, “set etmek”ten doğal olarak uzak olunca da konseptte değil özünde esnaf oluyorsunuz. Müşterimizin de ihtiyacı neyse onu tartıp veriyoruz. Müşterimizin parasını harman savurmuyoruz.
Diğer reklam ajanslarından farklı olarak ne gibi hizmetler sunuyorsunuz?
Biz Serdesin olarak elimizdeki yeteneği, beynimizdeki bilgiyi, ulaşabildiğimiz teknolojiyi, sanatı ve görüşü tamamen müşterilerimizin ticari faydası için kullanıyoruz. Müşterilerimizin parasını asla çarçur etmiyoruz. Müşterimize faydasız saniye harcatmayız, boşuna yer aldırmayız. Biz; müşterimizin ticaret hacmini büyütmeye konsantre oluruz. Aynı noktalara sıkışmış, çevresi ve kendisi dışında bir dünyası olmayan, bu işin bir ticaret olduğunu unutup şahsi “şekiller” için çalışan yerlerle; yılladır bu işte “tek” ve “bulunmaz” olduklarını sanan kişi ve kurumlarla dertleri olan tüm müşterileri bekleriz. Müşterisinin gömleğini iliklerken her defasında bir ya da birden daha fazla kaydıran ajanslardan sıkılan müşterilerle bi’ çay içip kısmetse mutlu bir izdivaç yapmak istiyoruz. Müşterinin evi ya da arabası var mı bakmıyoruz. Ser demek baş demek; bizimle çalışan ve çalışmayan tüm müşterilerin başımızın üstünde yeri vardır.
Esnaflık ruhunu çalıştığınız işte nasıl canlandırıyorsunuz?
Esnaflık bizim için ticari bir ünvanın ötesinde sosyal bir iletişim biçimini de ifade ediyor aslında. Mahalle kültüründen kopmayı istemedik. Her sabah bizi “komşu” diye karşılayan fırından alışveriş yaparız. Kuaför Rafet ile kozlarımızı tavlada paylaşırız. Önümüze park eden araba gördük mü “topla, topla, gel, topla da gel” demeden duramayız. Çayımız her daim demlidir. Kapımız güler yüze, hoş sohbete her zaman açıktır.
Çalıştığınız yeri dekore ederken de “esnaf” konseptine bağlı kaldınız mı?
Bu kısmı sürpriz olsun. Merak edenler gelsinler, görsünler, bi çayımızı içsinler.
İsminizden yola çıkarak düşük maliyetli fikirler geliştirmek için çalıştığınızı söyleyebilir miyiz?
Esas meselemiz fikirlerimizin maliyeti değil fikirlerimizin müşterilerimizin sorunlarına çözüm olabilmesi. Tabi çok büyük ajanslardaki rantın bizim ajansımızda olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Serdesin’de fikrin bize gelişi neyse ederi de odur.