Pazarlama Profesyonellerinin Medium Hakkında Bilmesi Gereken 10 Şey

Kullanıcılarının bildiği üzere Medium oldukça düzgün çalışan ve de keyifli bir ortam. Ancak kullanıcı sayısı hızla artan Medium artık sadece yayıncılar için bir sosyal paylaşım sitesi olmanın ötesinde markaların tüketicilerine de ulaşabildiği güçlü bir mecra konumuna geldi. Peki pazarlamacılar bu yeni platformu nasıl kullanmalı? Medium’la ilgili bilinmesi gereken en kritik noktalar? İşte yanıtlar…

1. Sitenizi öldürebilir

Abarttığımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Medium kendi platformunun sahip olduğu temel üstünlüklerden birisinin teknik bir ekibe ihtiyaç duymadan çalışabilmesi olduğunu söylüyor. WordPress kolaylığında ancak daha da güçlendirilmiş – herhangi bir hostinge ihtiyaç duymadan ya da plug-inlerle boğuşmadan – tam olarak bir sosyal paylaşım sitesi kolaylığında ama daha uzun formda yayıncılığa elverişli bir ortam sunuyor. Medium, bu amaçla Facebook Instant Articles ve Google Accelerated Mobile Pages için de entegre destek sağlıyor. Tüm bu özellikler ayrı bir web sitesinin varlığını gereksiz kılıyor.

2. Keşfedilebilirlik sağlıyor

Medium’un küçük ve orta ölçekli yayıncılar için getirdiği yenilikler sadece şık bir kurulum ortamı sağlamakla kalmıyor. İlk olarak şunu söyleyelim, Medium 2015 yılında geniş bir sosyal içerik oluşturarak yayıncılara daha kolay keşfedilebilme imkanı da sağladı. Mention atarak Medium kullanıcılarına yazılarınızda ismi geçen kişilerden bahsedebildiğiniz gibi takip ettiğiniz yayınlara göre tavsiye edilen diğer paylaşımlar da size bildirilir. Tabi ki bu derecede güçlü bir içerik paylaşımı hemen aklımıza (malum sebeplerle) Twitter ile entegrasyonu getiriyor. Evan Williams’ın söylediklerini bir kez daha hatırlayalım, “Elbette ki Medium’da yayınlanan bir şeyin ulaşacağı okuyucu kitlesi internette trafiği olmayan bir sitede yayınlanmış bir şeye göre çok daha fazla olacaktır…”

3. Banner reklamlardan kurtulmayı sağlar

Daha küçük ölçekli sitelerin keşfedilebilirlik dışında uğraştığı en büyük sıkıntı UX yani kullanıcı deneyimidir. Site reklamları çoğu zaman okuma deneyimini bozarken getirdikleri maddi kazanç çok düşük seviyede kalıyor. Medium, reklam verenlerle ortaklık geliştirerek, herhangi bir banner reklamı olmadan da yayın yapmayı sağlayacak.

4. Medium sürekli mükemmel görünmenizi sağlar

Medium’da web siteniz mükemmel görünür, hatta sürekli mükemmel görünür. Kendi zamanımdan birçok blog sayfasını incelediğimde çeşitlilik olmamasını sıkıntılı bulmuyorum açıkçası. Medium’daki tüm makaleler canlı ve okunabilir Medium tipografisine sahipken, ana sayfa ve alt kategori sayfalarınız da basit ve net bir başlık menüsü ile sunulur. Eminim birçok yayıncı kendi yaratıcı karakterlerini yansıtamadıkları için sızlanıyorlardır (örneğin o iğrenç pop-uplarını filan) ama şu an Medium’da yayında olan sayfaların çoğunda renk paleti ve eklenti düzeninde farklılıklar olduğunu görebilirsiniz.

5. Kurumsal ya da kar amacı gütmeyen kuruluşlar için mantıklı bir seçimdir

Evan Williams Forbes dergisine verdiği bir röportajda “(Medium’daki) yayınlar özelliğinin en popüler kullanıcısını kurumsal blog ya da kar amacı gütmeyen kuruluşlar “ olduğunu söylemiştir. Aslında şu an orta ölçekli bazı yayıncılar Medium hakkında fazla bir şey bilmediklerinden atılım yapamıyorlar. Ancak mikro sitelerdeki bloglarında ayakta durmakta zorlanan birçok şirket Nestle’nin Tumblr ile yaptığı gibi başka platformlara geçerek rahatlamayı düşünebilirler.

6. Unutmayalım, açık kaynak kodlu yazılım kullanamıyoruz

Tamam, Medium bir platform, duvarları olan bir bahçe ama bir WordPress değil. Aşağıda alıntıladığımız Evan Williams röportajı tam da bunu anlatır şekilde: Battelle: Yeni bir yayın kuruyorum. Medium ile çalışırsak neler olacak? Örneğin P&G ile çalışıyoruz ve kocaman bir resimli ilan göstermek istiyorlar. Bu sizce nasıldır?

Williams: İyi. Bugün hemen yapabilirsin bunu.

Batelle: Peki, P&G o ilanın arkasına bir kod koyarak Facebook’da daha önce o ilanı görmüş olanların bir daha görmesini engellemek istiyor..falan filan… Hayır,olmaz mı diyeceksiniz onlara?

Williams: Ona daha sonra karar veririz, sizin ve P&G’ın ikilemini anlıyoruz ama bugün kesinlikle o kodu koymanız mümkün değil.

Bu kati, kesin bir karar değil elbette. Medium tabiki yayıncıların kendi Medium sitelerine gelir sağlamaları için katkıda bulunmak istiyor ama bunun nasıl yapılacağının ve çözüm yollarının kontrolünü de elinde tutacaktır. Hepimiz duvarları olan bir bahçenin tehlikelerini biliriz, ama Medium her şeyi bizim yerimize ince eleyip sık dokuyacaksa, düşük işletme giderleri ile kazancımız artacaksa, sanırım faydası riskinden fazladır demek yanlış olmaz.

7. Medium reklam modeli doğaldır

Promoted Stories Medium’da reklam geliri elde etmek isteyen yayınlar için standart örnek olacak. Promoted Stories, marka ortaklıklarının, diğer normal kullanıcıların paylaştığı yayınlar arasında gösterilecek olan içeriksel makalelerinden oluşuyor – şu an Bose, SoFi, Intel ve Volpi Foods bu ortaklıklara örnek verilebilir. Bunun yanı sıra sponsorlu içerik de olacak tabi ki. Örneğin NewCo Story şu an Adobe sponsorluğunda yayınlanıyor.

8. Paywall uygulamanız mümkündür

Henüz beta aşamasında ve üyelik destekli yayıncılık olarak tanımlanıyor bu özellik. Okuyucular etkin bir şekilde aylık abonelik ödemek için cesaretlendirilecek ve buna karşılık olarak da ayrıcalıklı içeriğe ulaşabilecekler. Mevcut ipuçlarına bakacak olursak çok katı paywall uygulamaları düşünülmüyor diyebiliriz.

9. Toplam Okuma Süresi ( Total time reading – TTR) önemli bir ölçüdür

Medium ölçüm konusunda, kayda değer tek ölçünün Toplam Okuma Süresi ( Total time reading – TTR) olduğunu düşünüyor. Geçtiğimiz aylarda, bir yayıncı olmaktansa daha çok bir platform olmaya gayret ederek bu bakış açısından biraz uzaklaşmış olsa da, Medium’un reklam birimi halen TTR konusunu yayıncıların reklam gelirlerini etkileyecek bir ölçü olarak kabul ediyor.

10. 5 Nisan sonrasında 10’dan fazla yayın Medium’a geçiş yaptı.

Electric Lit

Pacific Standard

The Bold Italic

The Billfold

NewCo Shift

The Twitch Blog

Signal vs. Noise

Those

Mel

Monday Note

The Black List