
Noel geleneği, tüketim çılgınlığına dönüştü: Advent Calendar…
19. yüzyılın sonlarında Almanya’daki Protestan topluluklarda ortaya çıkan advent calendar (geri sayım takvimi ya da yılbaşı takvimi), başlangıçta çocuklara Noel’e kadar geçen günleri saydırmak için hazırlanıyordu. O dönemlerde her kutucuğun ardında bir İncil ayeti ya da küçük bir resim yer alıyordu. Zamanla çikolata, oyuncak ve minik sürprizlerle dolu hale gelen bu advent calendar’lar, günümüzde bambaşka bir forma büründü. Artık dini bir geleneğin değil, tüketim kültürünün en gözde yılbaşı ritüellerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Markalar için Aralık ayını değil, tüm sonbahar dönemini şekillendiren bir satış dönemine dönüşen bu takvimler, artık “küçük mutluluk” ile “akıllı alışveriş” algısının kesiştiği bir noktayı temsil ediyor.

Geçtiğimiz ay Londra’da düzenlenen bir lansman, bu dönüşümün en dikkat çekici örneklerinden biriydi. Caz melodileri, tarot yorumları ve canlı illüstrasyon stantlarıyla süslenen etkinlikte tanıtılan ürün bir parfüm ya da yeni bir koleksiyon değil, bir takvimdi: Liberty’nin 2025 Beauty Advent Calendar’ı… 275 sterlin fiyatla satışa sunulan kutunun içeriği 1.200 sterlini aşan ürün değeriyle dikkat çekiyor. John Lewis mağazasında satışa çıkan takvimi, Apple ürünleri hariç mağazadaki en hızlı satılan ürün oldu. Space NK ve Liberty gibi markalar, talebe yetişebilmek için her yıl üretim miktarlarını yüzde 30’un üzerinde artırıyor.
Güzellik takvimleri artık Noel ruhundan çok, “kendine hediye” kavramının modern bir yorumu haline geldi. WGSN (World Global Style Network) Güzellik Direktörü Sienna Piccioni, bu ilgiyi “kaçış hissi”yle açıklıyarak, “Tüketiciler her sabah küçük bir sürprizle güne başlamayı seviyor. Bu minik lüks, onlara hem heyecan hem de aidiyet duygusu veriyor” diyor. Vogue da bu yaklaşımı benimseyen markalardan biri. Derginin küresel güzellik direktörü Jessica Diner, “Takvimler, okurlarla fiziksel bir temas kurmanın yeni bir yolu haline geldi” diyor.
İçeriğin toplam değeri daha çok dikkate alınıyor

Bu özel kutuların fiyatları da markaların konumlanmasına göre değişiyor. Dior’un Le 30 Montaigne takvimi 570 sterlin, Byredo’nunki 650 sterlin. Buna karşın John Lewis’in 235 sterline sunduğu 36 parçalık advent calendar’ı “ulaşılabilir lüks” olarak öne çıkıyor. Tüketiciler çoğu zaman fiyat etiketinden çok, içeriğin toplam değerine odaklanıyor.
Ürünlerin unutulduğu da oluyor
Ancak bu gösterişli kutuların bir de eleştirilen yönü var. Sosyal medyada “beauty empties” yani “son damlasına kadar bitirilen ürün” paylaşımlarının artması, aslında ne kadar çok ürünün kullanılmadan bir kenara bırakıldığını da ortaya koyuyor. John Lewis gibi bazı markalar geri dönüştürülebilir ambalajlara geçse de, çoğu ürün hala çekmecelerde unutuluyor.
Markalar için bu takvimler yılın en güçlü satış fırsatlarından biri, tüketici içinse kısa süreli ama yoğun bir mutluluk kaynağı. Her gün yeni bir kutu açmanın verdiği heyecan, güzellik sektörünün en karlı ve en çok konuşulan pazarlama hikâyelerinden biri haline gelmiş durumda.
Kaynak: Financial Times
