Nasıl sosyalleşeceğimizi hatırlıyor muyuz?
Zoom toplantıları. Sanal partiler. Facetime üzerinden flörtler… Bir yıldan fazladır salgın dünyasında yaşıyoruz ve iyi ya da kötü çoğumuz yeni sosyal rutinlerimize alıştık.
Global düzeyde aşılama sürerken ve bazı ülkelerde kısıtlamalar gevşemeye başladıkça aklımıza gelen soru şu: Hazır mıyız? Bu kadar aradan sonra yüz yüze nasıl sosyalleşeceğimizi hatırlıyor muyuz?
Henüz “normale” dönmedik, ancak işler değişmeye başlıyor gibi: Mangal partilerinde kahkahaları, ofiste yan masayla yapılan dedikoduları duyar gibiyiz. Ancak bazıları için bu düşünceler sadece endişe uyandırıyor.
“Konuşmalıyız” adlı kitabın yazarı, gazeteci Celeste Headlee, bu korku duygularının gayet doğal olduğunu söylüyor. Headlee, “Sosyal beceriler, her şeyden önce beceridir,” diyor. Bu yüzden kullanılmadıklarında paslandıklarını hissetmek doğal ancak Headlee insanların sosyalleşmek için yaratıldığını da hatırlatıyor: “Gezegendeki tüm canlılardan daha iyi sosyalleşmemize yardımcı olan 300.000 yıllık bir evrim geçmişimiz var.”
Eğer uzaktan çalışıyorsanız ve ofisteki o ilk sohbete nasıl yaklaşacağınız konusunda endişeliyseniz, yalnız değilsiniz. Headlee, önlem olarak bu endişeyi hemen açık etmeyi öneriyor: “Endişe konusunda dürüst olun, bir sorunun adını koymak gücünü elinden alır. Uzun bir sessizliği ‘Ne acayip değil mi’ gibi basit bir şekilde kabullenmek bir anda atmosferi değiştirebilir.”
Ancak dünyaya geri dönmeye hazır hissetseniz bile sosyalleşme sınırlarınızı birden zorlamayın. Son bir yılda hem dünya hem de biz çok değiştik. Gerçekçi sınırlar çizin ve hızınızı kendiniz belirleyin. Yani tek bir hafta sonu için maksimum sayıda aktivite belirlemek, misafirliklerin süresini kısmak gibi önlemler faydalı olabilir.
Sizin için aşılama sonrası iç mekanlara maskesiz girmek eğlenceli olabilir ancak bu durum bir başkasında paniğe neden olabilir. Konuştuğunuz insanın durumundan emin değilseniz sorular yöneltin. Rahatlık seviyenizi başkalarına empoze etmeyin ve kendinizi güvende hissetmiyorsanız dürüst olun. Arkadaşlarınız ve aileniz size sarılmaya can atarken bu mesafeyi koymak çok zor olsa bile.
Pandemi birçok insanın hayatını zorlaştırsa da Headlee şu anki durumun birlik ve beraberlik için büyük bir fırsat olduğunu savunuyor: “Geçtiğimiz yıl hepimiz için zor oldu. Bu zorluklar bize birbirimizi anlamamız, karşımızdaki insana empati ile yaklaşmamız için ortak bir zemin sağlıyor.”
Kaynak: bundlehaber.com