
Makarnanın mutlulukla ne ilgisi var?
Harvard ve Minnesota üniversitelerinin ardından bu kez İtalya’daki Università Cattolica del Sacro Cuore tarafından yürütülen bir araştırma, makarnanın yalnızca lezzetiyle değil, duygusal etkileriyle de mutluluğu artırdığını ortaya koydu. Barilla Grubu’nun desteğiyle gerçekleştirilen çalışma, özellikle sosyal ortamlarda tüketilen makarnanın psikolojik iyilik halini güçlendirdiğini gösterdi.
Milano merkezli üniversitenin Klinik Psikoloji Profesörü Francesco Pagnini’nin liderliğinde yürütülen araştırmada, bin 532 katılımcının makarna tüketimiyle ilişkili duygusal deneyimleri analiz edildi. “Makarna, Nasıl Bir Duygu Bu!” başlığıyla yayımlanan araştırmada, makarna tüketiminin özellikle aileyle geçirilen zaman, olumlu duygular, lezzet ve rahatlama gibi unsurlarla sıkça ilişkilendirildiği görüldü.
Katılımcıların yüzde 41’i makarnayı aileyle birlikte olma duygusuyla eşleştirirken, yüzde 21’i olumlu hislerle, yüzde 10’u lezzet keyfiyle ve yüzde 7’si ise rahatlama hissiyle ilişkilendirdi. Bu sonuçlar, önceki yıl yine Barilla’nın desteğiyle Minnesota Üniversitesi tarafından yapılan ve birlikte yemek yemenin ruh sağlığına etkilerini inceleyen çalışmanın bulgularıyla da örtüşüyor.
Makarna stresi azaltıyor
Araştırma, yalnızca duygu beyanlarıyla sınırlı kalmadı; makarna tüketiminin stres düzeyini azalttığı, yaşam kalitesini yükselttiği ve bireylerin farkındalık seviyesini artırdığı bilimsel olarak da doğrulandı. Katılımcıların yüzde 44’ü haftada 2–3 kez, yüzde 23,9’u ise her gün makarna tükettiklerini ifade etti. Tüketim sıklığı arttıkça, makarnayla ilişkilendirilen duygular arasında tokluk (yüzde 34), memnuniyet (yüzde 29) ve mutluluk (yüzde 10) ön plana çıktı.
Yalnız yenen öğünler mutsuzlaştırıyor
Araştırmanın ikinci aşamasında, 83 kişi iki hafta boyunca bir mobil uygulama aracılığıyla günlük duygu durumlarını kayıt altına aldı. Sonuçlar, makarna tüketiminin ardından mutluluk düzeyinin anlamlı biçimde arttığını gösteriyor. Bu artış, özellikle arkadaş ya da aileyle birlikte yenen öğünlerde çok daha belirginken, yalnız başına tüketilen makarna bu etkiyi yaratmada yeterli olmuyor.
Araştırma genel olarak, yemeğin yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda sosyal ve duygusal bir deneyim olduğunu; makarnanın ise bu deneyimin güçlü bir parçası haline geldiğini gözler önüne seriyor.