
Kurumsal etik alarm veriyor: En çok bildirilen sorun “ayrımcılık”
Etik ilke ve değerlerin kurumsal yapılarda güçlenmesini hedefleyen danışmanlık ve eğitim hizmetleri sunan SpeakHub, 2025 yılının ilk yarısını kapsayan Kurumsal Etik Trendleri Raporu’nu yayımladı. 2009’dan bu yana Türkiye’nin önde gelen şirketleriyle çalışan SpeakHub, farklı sektörlerdeki çalışan ve paydaş bildirimlerini analiz ederek hazırladığı raporla, iş dünyasındaki etik iklimi gözler önüne seriyor.
Rapora göre 2025’in ilk 6 ayında en çok bildirilen etik ihlali yüzde 14,1 oranıyla ayrımcılık oldu. Bu ihlali yüzde 10,6 ile psikolojik taciz ve yüzde 9,3 ile çalışma saatleri ve izin haklarına dair haksız uygulamalar izledi. Çalışanların rahatsızlık duyduğu diğer çeşitli konular ise toplam bildirimlerin yüzde 66’sını oluşturdu.

Anonim bildirim tercih ediliyor
Rapor, bildirim kanalları ve çalışan davranışları hakkında da çarpıcı veriler sunuyor. Yılın ilk yarısında yapılan bildirimlerin yüzde 50,1’i web sitesi üzerinden gerçekleştirilirken, yüzde 34,3’ü telefonla, yüzde 15,6’sı ise e-posta yoluyla iletildi. Bildirim sahiplerinin yüzde 53,6’sı anonim kalmayı tercih ederken, yüzde 46,4’ü kimliğini açık şekilde paylaştı.
Perakende sektörü başı çekiyor
Sektörel bazda en fazla etik bildirimin geldiği alan yüzde 56,2 ile perakende oldu. Bu sektörü hizmet (yüzde 15,5), grup şirketleri (yüzde 15,2), hızlı tüketim ve üretim sektörleri takip etti.

SpeakHub Genel Müdürü
SpeakHub Genel Müdürü Mehmet Özbay, raporla ilgili yaptığı açıklamada kurumların yalnızca ayrımcılık ve psikolojik tacizle değil, dolandırıcılıkla da mücadele ettiğini vurgulayarak şunları söyledi: “2024’te artış gösteren dolandırıcılık vakalarının 2025’te de devam ettiğini görüyoruz. Özellikle sahte kripto para yatırımları ve dijital varlık platformlarına yönlendirme gibi yöntemler dikkat çekiyor. Interpol verilerine göre, siber dolandırıcıların küresel ölçekte yıllık kazancı 3 trilyon doları buluyor. Bu çetelerin, sentetik kimlikler oluşturarak fatura, kredi ve hesap dolandırıcılığı gibi karmaşık planlar geliştirdiğine tanık oluyoruz.”
Özbay, bu tür risklere karşı sadece insan kaynakları ve kültür yönetiminin değil; uyum, hukuk, iletişim ve idari birimlerin de iş birliği yapması gerektiğini vurguladı. Ayrıca şirket içi etik kodların oluşturulması ve bağımsız danışmanlık alınmasının suistimalleri önlemede kritik rol oynadığını belirtti: “Etik dışı durumların yarısı, şirket içindeki kontrol mekanizmalarının yetersizliğinden kaynaklanıyor. Bu durum yalnızca çalışan memnuniyetini değil, marka itibarını da olumsuz etkiliyor. Araştırmalar her yıl yaklaşık 5 trilyon doların hile ve suistimallerle yasal sistemin dışına çıkarıldığını gösteriyor. Bu tablo, şirketlerin etik altyapılarını güçlendirmeleri gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.”