Kötü günler bitti, sırada daha kötüleri var!
Marketing Türkiye adına Sia Insight’ın gerçekleştirdiği “İş Dünyası Gündem Değerlendirme Araştırması”nın beşincisi gösteriyor ki; geride bıraktığımız yıl “Fırtına yaklaşıyor” diyen üst düzey yöneticiler kendilerini fırtınadan da öte bir kasırganın ortasında buldu. Öyle ki pek çoğunun enflasyon öngörüsü yüzde 26,9, dolar kuru öngörüsü ise 12,6 TL olmuştu. Geçtiğimiz yılın “korkunç” öngörüleri gerçeğinin yanında masum kaldı… Peki ya 2023 öngörüleri! İşte o noktada da ortak bir ses yükseliyor iş dünyasından: “Sırada daha kötü günler var…”
Ekonomiden bağımsız sohbet edebilmeyi özlediğimiz bir yıldı 2022. Ancak ne yazık ki ekonomi konuşmadığımız günleri bir süre daha hasretle beklemeye devam edeceğiz gibi görünüyor. Zira Marketing Türkiye için Sia Insight’ın gerçekleştirdiği “2022 İş Dünyası Gündem Değerlendirme Araştırması” verileri gösteriyor ki ekonomi ve güven artık ayrı dünyaların kavramları… Her iki üst düzey yöneticiden biri 2023’te Türkiye ekonomisinin küçüleceğini öngörürken yalnızca 10 yöneticiden 1’i ümitvar beklentiler içinde.
Yöneticiler kendi organizasyonlarına güvenip önümüzdeki yıla dair büyüme öngörüyor olsa da sektörleri için küçülme bekleyen yöneticilerin oranı bir önceki yıla nazaran iki kat artmış durumda.
Peki, iş dünyasının gündemindeki en büyük problemler neler? Yöneticiler önümüzdeki yıl nasıl bir Türkiye bekliyor? İşsizlik oranlarına dair öngörüleri neler ve dahası kendi yapılarında küçülmeye gidecekler mi? Kuşkusuz yeni yılın en önemli gündem maddelerinden biri de 2023 seçimleri olacak. Araştırmada bu soruların yanıtlarının yanı sıra iş dünyasının seçime ve seçim atmosferinin ekonomiye etkilerine ilişkin öngörüleri de sizleri bekliyor…
Son 5 yıldır değişmiyor: En büyük sorun ekonomi
Araştırma kapsamında yöneticilere “2022 yılında Türkiye’nin en önemli sorunları neler oldu?” diye sorulduğunda her 10 yöneticiden 5’i Türkiye’nin en önemli sorunu olarak ekonomiyi işaret ederken ikinci sırada onu yüzde 19 ile enflasyon takip ediyor. Geçen seneye kıyasla işsizlik (2021’de yüzde 9) ve yüksek döviz kurları (2021’de yüzde 8) bu sene biraz daha seyrek dile getirilmiş (her ikisi de yüzde 1 oranında).
Araştırmada bu sene düşük oranlarla da olsa ilk kez dile getirilen sorunlar da mevcut. Dış politika, toplumsal ayrışma, barınma, gelir adaletsizliği, liyakat ve sürdürülebilir politika yüzde 2 ile de olsa en önemli sorunlar listesine girmiş görünüyor… Türkiye için beş yıl boyunca ana sorun olarak görülen konu ekonomi olsa da adalet, eğitim sistemi ve siyaset politikaları da hemen her sene iş dünyasının dile getirdiği sorunlar olarak öne çıkıyor…
Ekonomi ve güven ayrı dünyaların kavramları…
Enflasyon seviyelerinin her ay yeni rekorlar kırdığı, toplumun büyük bir kesiminin ekonomi ve döviz haberlerini takip etmekten neredeyse Ekonomi101 dersi verecek kadar bilgi sahibi olduğu bir yılın sonuna geldiğimizde ekonomi ve güven kavramlarının birbirinden uzaklaşmış olması da sürpriz olmuyor.
Öyle ki Türkiye ekonomisine güven duyan üst düzey yöneticilerin oranı yalnızca yüzde 12’yken, güvenmeyenlerin oranı yüzde 77 olarak verilere yansıyor.
Tünelin sonunda ışık görünmüyor
Yöneticilerin Türkiye ekonomisine ilişkin beklenti ve öngörülerinde, geçen seneki ağırlıklı kötümser tablo benzer şekilde devam ediyor. Katılımcıların yarısı bu yıl da Türkiye ekonomisinde küçülme bekliyor.
Bu dönem Türkiye ekonomisi için hem büyüme bekleyen yöneticilerin oranında hem de büyüme oranı öngörülerindeki düşüş verilere yansıyor. Yöneticilerin yalnızca yüzde 10’u büyüme beklentisi içinde. Ekonomide küçülme bekleyen yöneticilerse 2022’de de Türkiye ekonomisinin ortalama yüzde 14 oranında küçüleceğini öngörüyor.
“Enflasyon rüzgârı dinmeyecek” görüşü hakim
Her 10 yöneticiden 7’si Türkiye’de önümüzdeki sene enflasyonun artacağını düşünüyor. Geçtiğimiz 2 seneye kıyasla, bu dönem enflasyonda düşüş bekleyen yöneticilerin oranının artmış olması ise dikkat çekici verilerden.
Araştırmada karşılaşılan en büyük değişiklik ise öngörülen enflasyon oranında karşımıza çıkıyor. Zira 1 yıl içinde öngörülen oran yüzde 27’den yüzde 87 seviyesine sıçramış… Benzer durum dolar kuru için de geçerli. Geçen seneye kıyasla yöneticilerin gözünde Türk Lirası’nda neredeyse yüzde 100 bir değer kaybı olduğundan söz edilebilir. Öngörülen dolar kuru 2023 senesi için 24 TL seviyesine yükselmiş durumda. 2022 yılında ülke ekonomisinde yaşanan krizin, geçtiğimiz sene yapılan araştırmada yöneticilerin öngördüğünden çok daha şiddetli seyrettiğini de söylemek gerekiyor…
Her 10 yöneticiden 8’i “işsizlik artacak” diyor
İşsizlik oranına ilişkin öngörüler geçen yılla benzerlik gösteriyor ve yine yaklaşık her 10 yöneticiden 8’i 2023 yılında da işsizliğin artmaya devam edeceği öngörüsünde bulunuyor. Geçen yıllarda da olduğu gibi yalnızca yüzde 3’lük bir kesim işsizliğin azalacağı konusunda daha pozitif düşünürken her 10 yöneticiden 2’si işsizliğin benzer oranda devam edeceğini söylüyor.
Her 10 yöneticiden yalnızca 1’i TÜİK verilerine güveniyor…
Şüphesiz ki 2022’yi en zor geçiren kurumların başında TÜİK geliyor… Her yeni ay açıkladıkları enflasyon oranlarıyla yeniden gündeme gelen kuruma üst düzey yöneticiler seviyesinde güven duyulmadığı verilere yansıyor.
Ortalama her 10 yöneticiden 9’u TÜİK’in açıkladığı büyüme, işsizlik ve enflasyon oranlarına güvenmediğini belirtiyor.
Türkiye yabancı sermaye için cazip bir pazar mı?
Yöneticiler Türkiye’nin yabancı bir sermaye için cazip bir pazar olup olmadığı konusunda geçen yıl olduğu gibi bu yıl da mutabık kalamıyor.
Katılımcıların yüzde 37’si Türkiye’nin yabancı sermaye için cazip bir pazar olduğunu düşünürken, yüzde 44’lük çoğunluk Türkiye’nin bu anlamda cazip olmadığını savunuyor.
İş dünyasına ilişkin değerlendirmeler
Yöneticilerin temel endişelerini ve Türkiye’nin gelecek dönemine ilişkin öngörülerinin ardından iş dünyasına dair öngörüleri de sürpriz olmuyor. Önümüzdeki sene için iş dünyasının çoğunluğu kötümser bir bakış açısına sahip. Geçtiğimiz yıla kıyasla daha kötü olacak diyenlerin oranı 8 puan artarken bu kıyası 2020’nin verileriyle yaptığımızda 28 puanlık artış dikkat çekiyor.
Her şeye rağmen yöneticiler kendi yapılarına güveniyor!
Yöneticilerin firmalarının performansıyla ilgili bu dönem de önceki senelere benzer görüşlere sahip olması dikkat çekiyor. Genel olarak iş dünyası için kötümser bakış açısı daha yaygınken, yöneticiler arasında kendi firmaları için stabilite veya büyüme bekleyenler verilere çoğunluk olarak yansıyor.
Yatırımların seyri değişmiyor
Firmaların yatırımları, pazarlama ve iletişim bütçeleri geçtiğimiz seneyle benzer şekilde planlanıyor. Yöneticiler, firmaların bütçe planlamalarının büyük oranda 2022 ile benzer kalacağını ya da artacağını söylüyor. Her 4 yöneticiden 1’i yatırımların ve pazarlama bütçelerinin azalacağını söylerken, yüzde 18’lik bir kesim ise iletişim bütçesinde kesinti bekliyor.
İş dünyası yatırımlarını artırsa da çalışanlarından vazgeçiyor…
Geçen yıllarla paralel olarak iş dünyasına kıyasla kendi firmalarına ilişkin görece daha olumlu düşünen yöneticiler, söz konusu çalışan sayısı olduğunda benzer bir bakış açısı geliştirmiyor. Her 2 yöneticiden 1’i çalışan sayısının aynı kalacağını belirtirken, önümüzdeki yıl çalışan sayısının azalacağını düşünenlerin oranındaki 14 puanlık radikal değişim kaygı verici. Bir başka deyişle her 4 yöneticiden 1’i “Çalışan sayımız azalacak” diyor…
“Sektörler küçülecek”
Bu sene geçtiğimiz yıldan farklı olarak firmasının içinde bulunduğu sektörün küçüleceğini düşünenlerin oranında tam iki kat artmış durumda.
İçinde bulunduğu sektörün durağan bir sene geçirmesini bekleyen yöneticiler çoğunlukta olsa da sektörü için büyüme öngören yöneticilerin oranının 8 puan düşerek yüzde 25’e gerilemiş olması dikkat çekiyor…
İş dünyası iktidar değişecek diyor…
Yöneticiler, kendi siyasi görüşlerinden bağımsız olarak, 2023 yılında gerçekleşecek seçimlerin galibinin açık ara farkla Millet İttifakı olacağı görüşünde…
Her 10 yöneticiden 7’si Millet İttifakı’nın seçimi kazanacağını düşünürken, yüzde 26’lık bir kesim Cumhur İttifakı’nın iktidarını sürdüreceğini ifade ediyor.
2023 seçimleri ekonomiyi nasıl etkileyecek?
Yöneticilere 2023 yılında gerçekleşecek seçimlerin Türkiye ekonomisi üzerinde nasıl bir etkisi olacağını öngördükleri sorulduğunda katılımcılar tam anlamıyla üç gruba ayrılıyor… Her 10 yöneticiden 4’ü seçim sonuçlarının ekonomi üzerinde negatif etkisi olacağını düşünürken 3’ü ise olumlu etkileyeceğini düşünüyor. Benzer oranda diğer bir grup ise seçimlerin ekonomi üzerinde herhangi bir etkisi olmayacağını ifade ediyor…
Araştırmanın metodolojisi
Araştırma, 15-27 Kasım 2022 tarihleri arasında çeşitli sektörlerden 114 C level yöneticiyle online olarak gerçekleştirildi. 2018’den beri her yılın aynı döneminde gerçekleştirilen araştırmada C level yöneticilere anket gönderimleri Marketing Türkiye tarafından yapılıyor. Araştırmanın geçen dönemki sahasının gerçekleştirildiği 2021 Kasım döneminde ortalama dolar kuru 10,58 TL iken, 2022 Kasım ayında ortalama 18,62 TL’ye yükseldi. Geçen yıldan bu yana enflasyon oranı ise yüzde 79,2’dir.
İş dünyası yeni yılı karamsar duygularla karşılıyor…
‘“Sia Insight araştırma şirketi olarak, Marketing Türkiye ile birlikte, 2018’den bu yana ülkenin önemli şirketlerde görev alan C seviye yöneticilerin katılımıyla Türkiye’de iş dünyasının nabzını tutuyoruz. Böylece yeni bir seneye başlamadan hemen önce iş dünyasının öngörülerini ve değerlendirmelerini öğrenme fırsatı yakalıyoruz.
Türkiye’de bir yıl içinde hızla değişen ekonomik figürler, iş dünyasının öngörüleri üzerinde de etkili olduğunu görüyoruz. İş dünyası Türkiye’nin en önemli sorunlarını geçen yıl ile benzer tanımlıyor ve en önemli sorunu ekonomi ve enflasyon olarak görüyor. Yöneticilerin yalnızca yüzde 10’u 2023 yılında Türkiye ekonomisinde büyüme beklerken, yarısı küçülme beklemeye devam ediyor. Çoğunlukla küçülme öngören iş dünyasının beklediği küçülme oranı bu yıl da geçen yıl gibi yüksek ve yüzde 14 seviyesinde. 2022 yılına damga vuran başlıklardan birisi enflasyon oldu.
Geçen sene 2022 için iş dünyası tarafından öngörülen enflasyon oranı yüzde 27 iken, TÜİK tarafından açıklanan gerçek enflasyon, tahminlerin yaklaşık 3 katı düzeyinde. 2023 senesi için öngörülen enflasyon oranı ise yüzde 87’ye kadar çıkmış durumda.
Geçtiğimiz 2 seneye kıyasla, enflasyonda düşüş bekleyen yöneticilerin oranı bu yıl artmasına rağmen, yöneticiler hem USD Dolar kuru hem de enflasyon konusunda oldukça kötümser. Yöneticilerin gözünde Türk Lirası’nda neredeyse yüzde 100 bir değer kaybı olduğundan söz edilebilir. Tıpkı geçtiğimiz yıllarda da olduğu gibi, Türkiye’nin ekonomisi ve geleceği ile ilgili oldukça karamsar olan her 10 yöneticiden 7’si, 2023 yılının iş dünyası için de daha kötü olacağını düşünüyor.
Araştırmada geçen seneye göre değişen şeylerden biri ise çalışan sayısı ile ilgili görüşler. Her 2 yöneticiden 1’i çalışan sayısının aynı kalacağını belirtirken, önümüzdeki yıl çalışan sayısının azalacağını düşünenlerin oranı yüzde 24’e ulaşarak artış gösteriyor. Özetle, geçen sene olduğu gibi, iş dünyası artık tanıdık hale gelen karamsar duygularla yeni bir yıla daha giriyor.”
Marketing Türkiye Almanak sayısını okumak için TIKLAYIN!