Koçluk şirketlere 6 kat fazla katkı sağlıyor
İnsan kaynakları birimleri kurumların ve şirketlerin sert rekabet ortamında ayakta kalmaları mücadelesinde en kritik noktada yer alıyor. Koçluk hizmeti alan ya da koç olan İK çalışanlarına sahip kurumlar fark yaratıyor. Koçluğa yapılan bir birim yatırımın geri dönüşü yaklaşık altı kat
Bu sert atmosferde sürdürülebilir verimlilik ve kârlılık için taklit edilemeyen kaynaklar gerekli. Taklit edilemeyen kaynakların başında ise insan geliyor. Bu nedenle insan kaynakları birimleri, bugün kurumların en stratejik unsuru durumunda. Artık yeni anlayış “Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi.” Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi’nin üç işlevi mevcut: Yetenekleri işe almak, geliştirmek ve korumak. Bu üç işlevi geliştirmek ise koçlukla mümkün. Koçluktan ilk beklenen şey ise performans artışı. ID Coaching Koç Eğitmeni ve Profesyonel Koç Hatice Yıldıran, “Stratejik İK süreçlerinde, doğru kişilerin doğru işlere alınması, kurum kültürüne entegre edilmesi, ekip ruhu oluşturularak aidiyetin sağlanması, inisiyatif ve sorumluluk verilmesi gibi birbiriyle ayrılmaz bir bütün oluşturan tüm süreçlerde bir katalizördür. Koçluk sayesinde performans kendiliğinden artar” diyor. Türkiye’de kontrolcü yönetim anlayışının hakim olduğuna değinen Yıldıran, bu anlayışın bireylerde stres oluşturduğunu ve yaratıcılığı sınırlandırdığını ifade ederek, “Sektörel liderleri, performans kültürünü de geçip koçluk sunan bir kültür oluşturmaktalar. Yapılan araştırmalar, koçluğa yapılan bir birim yatırımın geri dönüşünün altı kat olduğunu gösteriyor. Bu katma değeri başka bir yaklaşımla sağlamak olanaksız” açıklamasını yapıyor.
İK çalışanlarda ne değişti?
Nitelikli işgücüne sahip çalışanlar, kendilerini geliştirecek kurumları tercih ediyor. “İK‘cılar, mülakatlarda koçluk yaklaşımı sergilediklerinde, ezberleri bozdukları için doğru kişileri işe alabilirler” diyen Yıldıran, koçluğun değer odaklı bir yaklaşım olduğunu, bu durumunda çalışanların sadakatini artırdığını, bu şekilde de aidiyet yarattığını anlatıyor. Yıldıran, koçluk hizmeti alan İK çalışanlarında yaşanan değişimi ise şöyle anlatıyor: “Öncelikle her insanın yaratıcı, eşsiz ve anlam arayışında olduğunu fark ettiler. İK süreçlerinin her birine koçluğu nasıl entegre edebileceklerini gördüler. Mülakat yapma biçimleri değişti. Potansiyel gelişim için projeler üretmeye başladılar. Koçluğun kendilerinde yarattığı pozitif etkiyi, herkesin yaşaması gerektiğinin bilincine vardılar.”