
Kamu kurumları, suistimalleri yapay zeka ile önleyecek…
Yapay zeka, kamu sektöründe yıllardır çözüm bekleyen dolandırıcılık, israf ve suistimal sorunlarına karşı güçlü bir savunma hattı oluşturmaya hazırlanıyor. Coleman Parkes ve ileri analitik çözümleriyle tanınan SAS tarafından gerçekleştirilen küresel araştırma, kamu kurumlarının bu alandaki riskleri ve çözüm yollarını mercek altına alıyor.
Dünya genelinde bin 100 kamu çalışanının katıldığı araştırmaya göre, kurumların büyük çoğunluğu yapay zeka destekli suistimal saldırılarına maruz kalıyor. Dolandırıcılar, sahte kimlikler üretmekten kişiselleştirilmiş oltalama (phishing) kampanyalarına ve tespit edilmesi zor kötü amaçlı yazılımlara kadar birçok karmaşık yönteme başvuruyor. Bu saldırılar yalnızca kamu bütçelerini tüketmekle kalmıyor; vatandaşların devlete ve kamu hizmetlerine duyduğu güveni de zedeliyor.
Katılımcıların yüzde 96’sı, dolandırıcılık ve israfın toplumsal güveni olumsuz etkilediğini vurgularken, bu saldırıların önüne geçilmesi halinde kamu bütçelerinde ortalama yüzde 16’lık bir tasarruf sağlanabileceği öngörülüyor.
SAS Global Risk, Suistimal ve Uyum Çözümleri Direktörü Shaun Barry, “Yasal düzenlemeler ve mevzuatlardan bağımsız hareket eden, yapay zeka kullanan suçluların avantajlı görünebileceğini düşünüyoruz. Ancak araştırmalar, kritik bir dönüm noktasında olduğumuzu gösteriyor. Dünyanın dört bir yanındaki kamu kurumları, suistimal ve israfı azaltarak önemli kamu programlarına olan güveni yeniden inşa edecek büyük yapay zeka ve üretken yapay zeka yatırımlarına hazırlanıyor” diyor.
Kısıtlı kaynaklar, büyük engeller
Araştırmaya göre, kamu kurumlarının yüzde 85’i dolandırıcılıkla mücadeleyi en önemli beş önceliği arasında gösteriyor. Ancak yalnızca yüzde 10’u gerekli teknoloji ve insan kaynağına sahip olduğunu belirtiyor. Analitik yetkinlik eksikliği (yüzde 48), teknoloji yetersizliği (yüzde 40) ve bütçe kısıtları (yüzde 24) bu mücadelenin önündeki başlıca engeller olarak öne çıkıyor.
Yapay zeka ile yeni bir dönem başlıyor
Her ne kadar şu an kamu kurumlarının yaklaşık yarısı yapay zeka çözümlerini kullanıyor olsa da, bu oran hızla artıyor. Üretken yapay zeka (GenAI) kullanım oranı yüzde 25’in üzerinde ve katılımcıların yüzde 97’si önümüzdeki iki yıl içinde bu teknolojiyi devreye almayı planlıyor.
Özellikle ağ analizi gibi tekniklerin kullanımında büyük bir sıçrama bekleniyor: Dolandırıcılığı tespit etmek için bu yönteme başvuran kurum oranının yüzde 32’den yüzde 87’ye çıkması öngörülüyor. Yapay zekayı kullanan kurumlar, vakaları daha hızlı ve doğru şekilde tespit edebildiklerini, uyarıları daha iyi önceliklendirdiklerini ve en önemlisi personel verimliliğinde yüzde 57’ye varan artış sağladıklarını belirtiyor.
Güven, teknolojiden daha fazlasını gerektiriyor
Yapay zekanın sunduğu potansiyel, teknolojik ilerlemenin ötesine geçiyor. Ancak vatandaş güvenini geri kazanmak sadece algoritmalara bırakılamaz. Katılımcıların yarıya yakını, en büyük endişeleri arasında veri gizliliği (yüzde 48) ve yapay zekanın sorumlu kullanımı (yüzde 43) olduğunu belirtiyor. Bu nedenle insan denetimi, etik kullanım ve şeffaflık gibi ilkeler, yapay zeka projelerinde kritik öneme sahip.

SAS Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü
SAS Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Rasim Eğri yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Dolandırıcılık, israf ve suistimal, kamu kurumlarının karşı karşıya kaldığı en büyük tehditlerden biri olmaya devam ediyor. Bu tehditler yalnızca kamu bütçelerini değil, vatandaşların kamu hizmetlerine olan güvenini de zedeliyor. Yapay zeka ve ileri analitik teknolojiler bu noktada oyunun kurallarını değiştiriyor; kamu kurumlarına daha hızlı karar alma, riskleri önceden görme ve kaynakları daha verimli kullanma imkânı sunuyor. Bu dönüşümün en belirgin hissedildiği alanlardan biri ise sağlık sektörü. Her yıl milyarlarca dolarlık kayba neden olan hatalı ve sahte talepler, SAS’ın sunduğu yapay zeka destekli gelişmiş analitik çözümlerle erken aşamada tespit edilebiliyor.”