İletişimciler ‘Erdoğan logosu’nu değerlendirdi
Türkiye siyasi tarihinde bir lider için ilk defa logo hazırlandı. AK Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için hazırlanan logo ne anlama geliyor? Logo seçmende nasıl bir algı oluşturabilir? Marka danışmanı Ali Saydam ve Prof. Dr. Ali Atıf Bir’e sorduk…
İlk olarak Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ali Atıf Bir’in görüşlerine başvurduk. Bir, Cumhurbaşkanı adaylığını açıklayan Recep Tayyip Erdoğan için hazırlanan logo-ambleme ilişkin “Durmak yok yola devam” sloganının anlatılmaya çalışıldığı yorumunu yapıyor. Seçim kampanyası boyunca AK Parti’nin iletişimcilerinin yol haritasının belli olduğunu belirten Bir, “Bir kere logo koymak, seçimi farklı oynayacağını ve çok planlı olduğunu gösteriyor. ‘Durmak yok yola devam’ anlayışı verilmek istenerek, ufka giden çizgi ve güneşle bir vizyon çizilmeye çalışılmış. Burada lideri damgalamayı ve markalamayı doğru buldum” diyor. Bir, logonun tek başına bir anlam yaratmayacağını, ancak seçmenin güneş ve birlikte gidilecek gidilecek yol algısının oluşacağına dair görüş belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Erdoğan’ın yazılışı logo, arkadaki amblem. Bu aslında bir logo-amblem. Diğer adaylar da kendi logolarını yaparlarsa karşılaştırmak daha sağlıklı olur. İlk defa bir lider logo-amblemle seçime giriyor. Bu önemli. Erdoğan’ın kurmayları tabi bu konularda daha deneyimli. En önemlisi AK Parti’nin sembolü ampülü hatırlatan bir şey yok. Sadece ‘Durmak yok yola devam’ı hatırlatan bir çizgi var. Parti bir tek seçmene değil tarafsızlığa oynadığını görüyoruz.”
“Doğru kullanılırsa birleştirici bir unsur olur”
Marka danışmanı Ali Saydam, AK Parti’nin Cumhurbaşkanlığı Seçimi sürecinde iletişimin ciddi, bütünsel, sürdürülebilir bir süreç olduğunun altını çizdiğini söylüyor. “Logoyu, amblemi beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama gidilecek yol ifadesinin kullanıldığı bir amblemi seçmiş olması bile bir bütünsellik göstergesidir” diyen Saydam, lansman toplantısının düzenleniş biçiminin ve Başbakan’ın konuşmasındaki retoriğin, siyasi iletişim tarihinde yeni açılmış bir sayfa olan Cumhurbaşkanlığı Seçimi için yepyeni bir çıta oluşturduğunu belirtiyor. Saydam, muhalefet partilerinin aynı performansı göstermediğini sözlerine ekliyor ve “Seçmen davranışında üzerinde disiplin ve tutarlılığının çok olumlu bir etki yaptığını biliyoruz. Burada da bu amblem eğer doğru kullanılırsa kolay akılda kalan birleştirici bir unsur olarak algılanacaktır” yorumunu yapıyor.
Haber: Sercan Meriç