Dünyanın yüzde kaçı ekonomik refaha sahip?
BAREM’in global ortağı WIN International, 36 ülkede yaşam maliyetlerine dair kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi. Dünya çapında insanların sadece yüzde 25’inin ekonomik refaha sahip olduğunu gösteren araştırma, eğitim düzeyi yüksek insanların yüksek yaşam maliyetlerinden daha az etkilendiğini ortaya koyuyor. Türk insanın ise yüzde 45’inin geçim derdinde olduğu dikkat çekiyor…
BAREM’in global ortağı WIN Grubu, dünya genelinde 36 ülkeden 29 bin 739 kişinin görüş ve inançlarını araştıran Yıllık WIN Dünya Anketi – WWS 2022’yi yayımladı. Araştırma, bireylerin mevcut mali durumlarını ve enflasyonla nasıl başa çıktıklarını analiz ediyor. Verilere göre, Rusya-Ukrayna savaşının ve pandeminin etkisiyle yaşam maliyetlerinde büyük bir artış kaydedildi…
Finansal durumu eğitim ve yaş etkiliyor
COVID-19 ve birçok ülkeyi etkileyen siyasi ve ekonomik krizler de dahil olmak üzere çeşitli faktörler, yaşam maliyetinin artmasına neden oldu. Birçok insan finansal bir mücadele içerisindeyken dünya çapındaki vatandaşların sadece yüzde 25’i rahat bir şekilde yaşıyor. Bir aile geçindiren 35 ila 44 yaşları arasındaki kişiler, yaşam maliyetlerinden en çok etkilenenler arasında.
Sonuçlarda katılımcıların eğitim seviyelerine göre önemli farklılıklar olduğu kaydediliyor. Görüşülen kişilerin yarısından fazlası (yüzde 54) temel eğitim almış veya hiç eğitim almamış, faturalarını ödemekte güçlük çeken kişilerken, geriye kalanı daha yüksek eğitim düzeyindeki (yüksek lisansını tamamlamış) kişilerden oluşuyor. Doktora yapmış kişiler ise bu konuda daha az zorluk yaşıyorlar (yalnızca yüzde 25’i maddi olarak zorlandıklarını söylüyor). Ülke düzeyinde, Arjantin (yüzde 76), Lübnan (yüzde 69) ve Şili (yüzde 65) mali sıkıntı yaşayan nüfus oranının en yüksek olduğu ülkeler arasında.
Hayat pahalılığın artması, harcamaların gözden geçirilmesine neden oldu
Dünyanın dört bir yanındaki insanlar, artan yaşam maliyeti nedeniyle harcamalarını kısmak zorunda kaldı. Ankete katılanların yüzde 48’inin (özellikle 45-54 yaş grubu) önceki aylarda bazı harcamalarını azalttığı dikkat çekiyor. Öte yandan, katılımcıların yüzde 19’u aylık bütçelerinde herhangi bir değişiklik yapmayı düşünmüyor. Bu oran 65 yaş üstü kişilerde biraz daha yüksek (yüzde 24).
Sonuçlar istihdam durumuna göre incelendiğinde, önemli farklılıklar olduğuna dair bir kanıt yok. Hem tam zamanlı çalışanlar hem de işsizler harcamalarında zaten kısıtlama yapmışlar (yüzde 77) veya yapmayı planlıyorlar (yüzde 79). Bununla birlikte, ülkeler arasında da önemli farklılıklar kaydedildi. Yunanistan ve İrlanda’daki insanlar harcamalarını çoktan kısmışken (her ikisi de yüzde 70), Japonya’daki vatandaşların sadece yüzde 19’unun harcamalarını kıstığı görülüyor.
Türkiye’de yaşayanların yarısı finansal mücadele içinde
Türkiye’de finansal anlamda konforlu yaşayanların oranı sadece yüzde 17. Yüzde 38’lik bir kitle ne çok rahat yaşadığını ne de finansal bir mücadele içinde olduğunu söylüyor. Yüzde 45’i ise geçinebilmek için finansal mücadele içinde olduğunu ve harcamalarını çoktan azalttıklarını belirtiyor. Araştırmaya katılanların yüzde 32’si, önümüzdeki aylarda aktif olarak harcamaları azaltmayı planlıyor. Şimdiye kadar ve önümüzdeki aylarda harcamalarımda bir değişiklik yapmayı planlamadım diyenlerin oranı ise yüzde 20.
Araştırma Metodolojisi
Araştırma, 36 ülkede CAWI / CATI / F2F/ TAPI /çevrimiçi anket yöntemleri kullanılarak yapılmıştır. Toplam 29.739 kişiyle görüşülmüştür. Saha çalışması 9 Ekim – 10 Aralık 2022 tarihlerinde yapılmıştır.
Çalışanların yarısı kanser tedavisi gördüğünü işverenlerinden gizliyor
İngiliz Kanser Dergisi ve Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı tarafından yapılan bir araştırmaya göre kanser teşhisi konan kişilerin yarısı, işlerinden olma korkusuyla tedavi sürecini işverenlerinden ve çalışma arkadaşlarından gizliyor. Publicis Groupe tarafından yapılan bir diğer araştırmaya göre ise kanser hastası çalışanların yüzde 92’si ise işverenleri tarafından aldıkları desteğin sağlıklarını olumlu yönde etkilediğine inanıyor. Fransız reklam ve halkla ilişkiler şirketi Publicis Groupe, bu tablodan yola çıkarak “#WorkingWithCancer Pledge” (Kanserle Çalışmak) adlı bir girişime öncülük ediyor.