Ekonomide hükümete destek yüzde 72, “Kur dalgalanması bir komplo” diyenlerin oranı yüzde 69
Marketing Türkiye dergisi için araştırma şirketi Sia Insight’ın gerçekleştirdiği “Metropol Tüketicileri Ekonomik Değerlendirmeler Araştırması” metropol tüketicilerinin dolar kuruyla hareketlenen ekonomiye bakışını çarpıcı verilerle ortaya koyuyor. Araştırma sonuçlarına göre metropol tüketicilerinin yüzde 60’a yakını Türk ekonomisine güveniyor, yaklaşık yüzde 70’i ise döviz kurundaki dalgalanmanın Türkiye’ye karşı düzenlenen uluslararası bir komplo olduğunu düşünüyor… Metropollü tüketiciler büyük ölçüde krizin derinleşmeyeceğini düşünüyor ve Türkiye’nin bu sorunu aşacağına inanıyor. İşte o sarsıcı araştırmanın en dikkat çeken sonuçları…
Tüketicilerin yüzde 42’si ekonomiden umutlu
Araştırma kapsamında önümüzdeki bir yıl içinde kişisel maddi durumunun daha kötüye gideceğini düşünen metropollü tüketicilerin oranının azınlık olduğu görülüyor (yüzde 28). Tüketicilerin yüzde 42’si geleceğe iyimser bakarken iyimserlerin oranı erkekler arasında daha yaygın. Öte yandan metropollü tüketicilerin yarısından fazlası Türkiye’nin ekonomik durumunun bir yıl içinde çok daha iyi olacağını öngörülüyor.
Ülkenin en büyük sorunu ekonomi
Metropollü tüketicilerin sadece yüzde 4’üne göre, Türkiye’nin herhangi bir sorunu bulunmuyor. Araştırma sonuçlarına göre ülkenin en büyük sorunu genel olarak ekonomi olarak görülüyor. Ekonomi yanıtını Amerikan dolarındaki yükselme ve işsizlik takip ediyor. Ekonomi dışında en önemli sorunlarından bazılarıysa eğitim sorunları ve terör.
Katılımcıların yüzde 44’ü “enflasyon artar” diyor
Metropollü tüketicilerin yüzde 44’ü önümüzdeki bir yıl içinde enflasyonun artacağını öngörüyor. Enflasyon konusunda erkekler kadınlara oranla daha iyimser bir ruh haline sahiptir.
Ekonomiye güvenenlerin oranı yüzde 57
Araştırma sonuçlarına göre metropollü tüketiciler arasında ekonomiye duyulan güven yüksek… Zira araştırma verileri tüketicilerin yaklaşık yüzde 60’ının Türkiye ekonomisine güvendiğini söylüyor. Cinsiyet kırılımına bakıldığında erkek tüketiciler kadın tüketicilere göre ekonomiye daha fazla güveniyor.
Ekonomik kriz endişe verici ancak aşılabilir
Peki, Türkiye’nin endişe duyduğu konular neler? Araştırma sonuçlarına göre terör, en çok endişe duyulan konuların başında geliyor. Terör dışında ekonomik krizden de endişe duyuyoruz, ancak bunun aşılabilir bir mesele olduğuna inanıyoruz. Kadınlar olası bir ekonomik kriz konusunda daha endişeli görünüyor. Uluslararası toplumdan dışlanmak, iş kaybı, uluslararası ambargo ana korkularımız arasında yer almıyor.
Gelir gider dengemiz ne durumda?
Metropol illerindeki hanelerin sadece beşte birinin geliri giderlerinden daha fazla ve hanelerin beşte ikisinde gelir giderleri karşılamıyor.
Şu anda birikim yapabilecek durumda olsaydık…
Metropollü tüketiciler arasında emlak / gayrimenkul ve altın temel birikim yapma araçları olarak görülüyor. Türk Lirası’na güven düzeyi de oldukça yüksek… Araştırma sonuçlarına göre kadınların altına yönelme durumu daha belirgin olarak karşımıza çıkıyor.
Yüzde 75 dövizdeki hareketliliği yakından takip ediyor
Araştırma sonuçları gösteriyor ki metropollü tüketicilerin büyük bir kısmı son dönemde yaşanan döviz kurundaki dalgalanmadan haberdar ve konuyu yakından takip ediyor (yüzde 75). Bu gelişmelerin izlendiği ana bilgi kaynağı ise TV…
Döviz kurundaki dalgalanmanın, Türkiye’ye karşı düzenlenen uluslararası bir komplo olduğunu düşünenlerin oranı yaklaşık yüzde 70.
Metropollü tüketiciler büyük ölçüde krizin derinleşmeyeceğini düşünüyor ve Türkiye’nin bu sorunu aşacağına inanıyor.
Dövizde yaşanan dalgaları önlemek için Hükümet tarafından izlenecek politikalara büyük ölçüde güven duyuluyor.
Tüketiciler, dövizde yaşanan dalgalanmalardan en çok küçük esnafın / küçük işletmelerin, işçilerin ve özel sektör çalışanlarının etkileneceğini düşünüyor.
Metropollü tüketiciler son günlerde yaşanan döviz hareketlenmesinin en çok bankacılık sektörünü etkileyeceğini düşünüyor (yüzde 24). Bankacılık sektörünü sırasıyla hızlı tüketim ürünleri, dayanıklı tüketim ürünleri ve otomotiv takip ediyor.
Kurban Bayramı harcamalarında kesinti az…
Araştırma sonuçlarına göre dövizde yaşanan dalgalanmalardan ve ülkedeki ekonomik durumdan dolayı, önümüzdeki Kurban Bayramı harcamalarında değişiklik yapan tüketici oranı yüzde 20 oranında. Çoğunluk, harcamalarında bir değişiklik yapmayı planlıyor. Harcama azaltanlar, masrafları kısma ve kurban kesmeme yönünde tercih kullanıyor.
Bir kriz çıkması durumunda en çok dışarıda yeme – içmeden tasarruf etmeyi planlıyoruz… Bunu teknolojik cihaz alımı / yenilemesi takip ediyor.
Ekonomik bir krizle karşı karşıya kalmamız durumunda küçük ev ekonomisi yapmayı ve daha hesaplı markalara yönelmeyi hedefliyoruz.
Metropollü tüketicilerin büyük bir çoğunluğunun son zamanlarda yaşanan ekonomik dalgalanmalardan dolayı satın almaktan vazgeçtiği bir ürün ya da hizmet bulunmuyor. Kurdaki dalgalanma bizi her zaman tercih ettiğimiz ürün ve hizmetlerden henüz vazgeçirmiş değil. Davranışını değiştirenlerse şu anda en çok telefon ve kıyafetten vazgeçmiş görünüyor.
Tüketicilerin dörtte üçü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerikan teknoloji ürünlerini boykot çağrısından haberdar ve bu çağrıyı destekliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerikan teknoloji ürünlerini boykot çağrısından sonra tüketiciler Amerikan teknoloji ürünleri yerine yerli ürünleri tercih etmek doğrultusunda bir tutum sahibidir.
Metropollü her üç kişiden ikisi ABD ile yaşanan gerginlik sebebiyle, herhangi bir Amerikan markasını boykot etmeyi düşündüğünü belirtiyor.
Araştırmaya katılan her iki kişiden biri Türkiye’deki bazı kamu kuruluşlarının/özel şirketlerin (Türk Telekom, Türk Hava Yolları vb) Amerikan menşeili sosyal medyaya ve diğer medya kanallarına- reklam vermeme çağrısından haberdar ve bu kararı destekliyor.
Metropollü Tüketicilerin Gündemi ve Ekonomik Kriz
Türkiye son haftalarda tarihinin en çalkantılı ekonomik dalgalanmalarını ve uluslararası ilişkilerini yaşıyor ve bu iki konu gün geçtikçe birbirinin içine giriyor. Döviz kurları günlük olarak yüzde onları, yirmileri aşan bazda aşağı ve yukarı yönlü bir hareketlilik sergilerken, uluslararası arenada ve ekonomistler arasında kriz beklentilerinin ve söylentilerinin arkası kesilmiyor. Hatta bazı ekonomistler Türkiye’yi uluslararası bir krizin ilk adımı olarak görüyorlar ve Türkiye’de yaşanan bu dalgalanmaların başta Avrupa olmak üzere hızla global yansımaları olacağından söz ediyorlar. Sosyal medyaya dönüp baktığımızda kriz zaten çoktan başlamış durumda ve almış başını gidiyor. Bu arada Hükümet de yaşanan ekonomik çalkantılar karşısında aldığı önlemleri peyder pey gündeme getiriyor. Türkiye ekonomik cephede kriz senaryolarını konuşurken, uluslararası arenada da ABD ile olan ilişkiler geriliyor ve bu gerginlik hızla ekonomik ambargolara dönüşüyor. Her iki ülke karşılıklı olarak bazı ürünlerin vergilerini arttırıyor, hemen ardından yeni ambargolar gündeme geliyor ve hatta ilişkilerin tamamen kopmasından, “başka dünyalara yüz çevrilme” olasılığından söz ediliyor.
İç siyasi dinamikler, ekonomik teyakkuz durumu ve uluslararası ilişkilerin hiç olmadık derecede bu denli iç içe geçtiği bu günlerde Türkiye’nin üç büyük ilinde yaşayan tüketicilerin gündemini ve ekonomik gelişmeler karşısındaki değerlendirmelerini ele alan bir araştırma gerçekleştirdik 15-16 Ağustos tarihleri arasında.
Metropollü tüketicilerin yüzde 42’si önümüzdeki bir yıl içinde hane halkı gelirinin bugünden daha iyi olacağına inanırken, geleceğe kötümser bakanların oranı yüzde 28 düzeyinde kalıyor. Üstelik tüketiciler Türkiye’nin geleceğine dair daha iyimser bir bakış açısına sahip ve yüzde 56’sı ülke ekonomisinin gelecek on iki ayda bugünden daha iyi olacağına inanıyor. Benzer bir orandaki tüketici kesimi de Türkiye ekonomisine güven duyuyor.
Bununla birlikte ekonomi kaynaklı sorunlar (genel ekonomik durum, dövizdeki dalgalanmalar, işsizlik, vb.) metropollü tüketicilerin gündeminde daha çok yer edinmeye başladı. Metropollü tüketicilerin yüzde 63’ü ekonomik kökenli bir sorunu Türkiye’nin ana meselesi olarak görüyor. Bu, son derece yüksek bir oran. Ekonomik sorunları eğitim ve terör izliyor.
Bu arada hemen belirtmek lazım ki, terör tüketiciler için en büyük endişe kaynağı. Bunu ekonomik kriz izliyor. Türkiye’ye karşı izlenebilecek uluslararası ambargo ya da Türkiye’nin uluslararası arenada soyutlanması, yalnız bırakılması önemli endişe kaynakları arasında yer almıyor. Bunlar tüketicilerin sadece yaklaşık dörtte biri için endişe kaynağı.
Metropol illerinde yaşayan tüketicilerin büyük bir çoğunluğu son haftalarda döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalardan haberdar ve konuyu yakından takip ediyor (yüzde 75) ve bu gelişmeler ağırlıklı olarak televizyondan ve sosyal medyadan izleniyor. Gençler arasında sosyal medya çok daha önemli bir haber kaynağı. Dövizde yaşanan dalgalanmaları duymayanların oranı da yüzde 8.
Dövizdeki dalgalanmalar metropol tüketicileri tarafından Türkiye’ye karşı düzenlenmiş uluslararası bir komplo olarak değerlendiriliyor (tüm metropol tüketicilerinin yüzde 64’ü). Bu dalgalanmaların Hükümet politikaları sonucunda çıktığına inananların oranı da tüm metropollü tüketiciler arasında yüzde 28.
Tüketiciler her ne kadar dövizdeki dalgalanmaları uluslararası bir komploya bağlamış olsalar da yüzde 55’lik bir kesim yaşanabilecek bir ekonomik krizin geçmiş krizler ile aynı düzeyde olacağına ve hatta daha derin yaşanacağına inanıyor. Bununla birlikte, aynı tüketicilerin yüzde 81’i Türkiye’nin bu dalgalanmaları atlatacağına inanıyor ve Hükümet politikalarına güveniyor.
Sonuç olarak tüketiciler bugün ülkenin uluslararası bir komplo ile karşı karşıya olduğuna inanıyor, gelişmeleri yakından izliyor ve bu gelişmelerden endişe duysa da olayın adını henüz “kriz” olarak koymuyor.
Olası bir krizden en çok etkilenmesi beklenen üç kesim küçük işletme sahipleri, esnaf ve çalışanlar. Büyük şirketlerin ve holdinglerin krizden çok etkilenmeyeceğine inanılıyor. Bunun yanı sıra, olası bir krizin en çok bankacılık sektörünü ve daha sonra da hızlı ve dayanıklı tüketim ürünlerini vurması bekleniyor.
Bu araştırmada dövizde yaşanan dalgalanmanın tüketici davranışlarında etkisi olup olmadığını da değerlendirdik ve konuya Kurban Bayramı harcamaları üzerinden baktık. Metropol illerinde yaşayan tüketicilerin yüzde 28’i Bayram harcamalarında bir kısıntıya gitmiş bulunuyor. Tüm metropol tüketicilerinin yüzde 72’si Bayram harcamalarında bir kısıntıya gitmezken, yüzde 11’i genel bir kısıntıya gitti, yüzde 10’u kurban kesmekten vazgeçti ve yüzde 5’i de tatil planlarını erteledi.
Bunun yanı sıra, tüm tüketiciler arasında yüzde 6’lık bir kesim bayramdan bağımsız olarak cep telefonu alımını şimdiden ertelemiş görünüyor.
Krizin bu ilk yansımaları dışında kriz ortamında tüketicilerin gelecekte ne tür davranışlar gösterebileceklerini de bu çalışmada ele aldık. Derinleşebilecek bir kriz durumunda tüketicilerin ilk erteleyecekleri, iptal edecekleri en önemli üç harcama kalemi “dışarıda yeme içme”, “teknolojik cihaz” ve “giyim” olarak görünüyor. Tüketicileri arasında en çok kesintiye gidilecek kalemlerden birisi de alkollü içecekler.
Olası bir krizin en çok tetikleyeceği davranışlardan birisi de zaten yükselen bir trend olan evde daha çok zaman geçirmek, dışarıda tüketmek yerine evde tüketmek ve hesaplı markalara yönelmek olacaktır. Tüm bu değişimlerden en çok fayda sağlayacak kanal da indirim marketler olacak gibi görünüyor.
Türkiye yakın zamanda üç dört tane büyük kriz yaşadı; tüm şirketlerin kriz dönemlerinden edindikleri öğretiler ve ilkeler var. Benzer bir durum tüketici cephesi için de geçerli. Tüketiciler her ne kadar Türkiye’nin bir komplo ile karşı karşıya kaldığına inansa da davranışlarından ve tutumlarından değişecek ekonomik ortama kendilerini yavaş yavaş adapte ettiklerini, savunma mekanizmalarını devreye soktuklarını görmemiz mümkün.
Araştırmanın Metodoloji:
Metropol Tüketicileri Ekonomik Değerlendirmeler Araştırması, 15 – 16 Ağustos 2018 tarihleri arasında İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde yaşayan 18 – 65 yaş grubu tüketicileri temsil eden 400 tüketiciyle CATI yöntemi kullanılarak gerçekleştirildi ve araştırmanın saha çalışması KOLEKTİF Piyasa Araştırma tarafından yürütüldü. Araştırma, Marketing Türkiye dergisi için özel olarak gerçekleştirildi.
Araştırmanın Amacı:
Bu araştırmayla metropol illerinde yaşayan tüketicilerin ekonomiye ilişkin güven düzeylerini belirlemek ve ekonomiye ilişkin beklentilerini anlamak amaçlandı. Tüketicilerin, döviz kurundaki yükselme sonucunda oluşan ekonomik durumdan etkilenip etkilenmedikleri, ekonomik göstergelere ilişkin beklentileri, harcama ve tasarruf eğilimleri araştırmada ele alınan başlıca konular…