Gıda krizine çözüm: “dikey tarım”
Kapalı alan dikey tarım teknolojileri firması Plant Factory 10.000.000 euro değerlemeyle ilk yatırımını aldı.
Nüfus hızla artmaya devam ederken tarım alanlarının aynı kalışı, dünyayı bir gıda krizine sürüklüyor. Dünya genelinde artan gıda fiyatlarıyla alakalı BBC’ye konuşan Kraft Heinz’ın CEO’su Miguel Patricio, pandemi dolayısıyla birçok ülkede bitkisel yağlardan soya fasulyesine kadar gıda sektöründe pek çok hammaddenin akışında sorun yaşandığını dile getirdi.
Bu probleme bir çözüm olarak geliştirilen “dikey tarım” teknolojisi ise, çok daha az küçük alanlarda -hatta şehrin içerisinde- verimli üretim yapılmasına olanak sağlıyor.
Kapalı alan dikey tarım şirketlerinden Plant Factory’nin kurucu ortakları Halil Beşkardeşler, Ahmet Güney, Anıl Sönmez ve Emre Kaynar da temiz içerikli gıdaların, mevcut kaynakları en verimli şekilde kullanarak yaşam alanlarına en yakın yerlerde üretilmesinin ihtiyaç değil, bir zorunluluk halini aldığını dile getiriyor.
Bu amaçla yola çıkan Plant Factory, tesis sayısını ve üretim kapasitesini artırmasını sağlayacak olan ilk yatırımını 10 milyon euro değerlemeyle aldı. Dört farklı yatırımcıdan yüzde 20 hisse karşılığında toplamda 2 milyon euro yatırım alan firma, ilk şehir çiftliği PF001’i Dragos’ta konumladı.
Plant Factory, bu şehir çiftliklerinde topraktan, güneşten ve yatay alandan bağımsız üretim teknolojileri geliştiriyor. Bu sayede birim metrekare alanda ortalama 315 kat daha verimli üretim yapabiliyor. Doğa dostu teknolojisi, donanımlı mühendis alt yapısı ve Ar-Ge yatırımlarıyla Türkiye’de tarımın geleceğini şekillendirmeyi hedefleyen firma, kendi geliştirdiği dikey tarım teknolojisini dünyaya ihraç etmek için de çalışmalarını sürdürüyor.
Dikey tarım geleceğin teknolojisi olabilir mi?
Plant Factory, nüfus artışı, gıda güvenliği ve erişilebilirliği, azalan ekilebilir araziler, mevsimsel sınırlı üretim ve yüksek su tüketimi gibi problemleri kendi geliştirdiği tarım teknolojisiyle minimize ediyor. İnsana ve doğaya zarar vermeyen üretim prensiplerini benimseyerek kapalı ve kontrollü ortamda, bitkileri değişen iklimden koruyarak sürekli üretim sağlıyor. Açıklamalara göre, bu sistem sayesinde geleneksel tarım yöntemlerine göre yüzde 95 daha az su tüketiliyor ve ilaç kullanımına da gerek duyulmuyor.