Dijital Takibe Devam!
İnternetin önemi gün geçtikçe artıyor; ‘Strategy Analytics’ in Amerika verilerine göre 2015 reklam harcamalarında dijitalin payı %13 arttı; televizyon %42, dijital reklam kullanımı ise %28. Çok yakın bir gelecekte dijital reklamcılığın TV’yi geçeceğine ise kesin gözüyle bakabiliriz.
Peki ama 2009 yılında Avrupa Birliği tarafından kabul edilen “cookie law” nedir ve internet kullanıcıları bu dijital takip konusu hakkında ne biliyor. Büyük ihtimalle çok az şey. Her internet sitesine girdiğinizde küçük bir dosya bilgisayarınıza yerleştirilir, bu dosya ile internet sitesinde hangi sayfalara girdiğiniz; hangi linklere tıkladığınız sonra hangi sitelere yönlendirildiğiniz gibi onlarca veri site sahibine – markaya gönderilir. Hatta kullandığınız işletim sisteminden bilgisayar donanımınıza kadar. Trojan ya da virus demek çok doğru olmaz ancak cookie, bir nevi temiz trojandır. Bilgisayarınıza girer ve takibe başlar. Biraz da olsa korkutucu geldi mi? Durun ama daha yeni başladık, daha dijital hesaplarınıza, mobil uygulamalarınıza hatta sosyal medya kanallarınıza değineceğiz!
Dünyanın adım adım gittiği yer dijital dünya, özellikle akıllı telefonların yaygınlaşması ile mobil dünya hızla yükselerek yoluna devam ediyor. Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde ki potansiyel dijital açlık uluslararası markaların hala iştahını kabartıyor. Dünyada’ki bu büyümenin 2020 yılına kadar devam etmesi bekleniyor. Peki ama kullanıcılar aslında bu dijital dünyada takipte olduklarını bilseler ne yaparlardı sizce? Korku, endişe ve kaçış! İşte cookie law’da ilk defa kabul edildiği zaman iletişim çalışmasının da bir sonucu olarak internet site girişleri azalmıştı; evet yanlış okumadınız. İnsanlar bilmedikleri şeylerden korkarlar ve açıklanan kanunla aslında ilk defa takipte olduklarını anladılar.
Bazı okuyucular hemen cookie alım kayıtlarının kapatılabileceğini söylebilirler; evet internet ayarlarınızı kullanarak cookie kaydını istemediğinizi söylebilirsiniz. Fakat örneğin google hesabınız var ise arama da yaptığınız kelimelerden, girdiğiniz tüm sitelere kadar kayıt alındığını biliyor musunuz? Google ayarlarınıza girin, belki de 10 senelik kayıtlı veri ile karşılaşabilirsiniz. Bunları silebilirsiniz ancak sizce kaç kişi böyle birşeyden haberdar! Peki onu da geçiyorum, facebook kullanıcılarının yaş, cinsiyet, medeni durum hatta çamaşır makinesi ile ilgili olup olmadığı ya da mobil telefonlarla modeline kadar ilgili olup olmadığı hakkında birçok verinin aslında alındığını biliyor musunuz? Bu veri alımlarının hiçbiri illegal değil, hepsi legal. Ancak büyük ihtimalle kullanıcıların çoğu bu yapılanların hiçbirinden haberdar değil. Bugün şirketler facebook ya da google reklamlarını girerken hedefleme yapabiliyor; yaş aralığından cinsiyete, yaşadığınız şehirden ilgi alanlarınıza kadar onlarca bilgiyi alabiliyor. İnternet site gezinme alışkanlıklarınızdan bile, program algoritması sınıflandırma yapabiliyor. Tabi ki markalara verilen bu bilgiler kitlesel, kesinlikle kişisel değil; bir nevi şeytanın avukatlığını yaparsak kullanıcıların ilgi alanlarına göre doğru hedefleme yapılarak en uygun reklamın müşteriye gösterilmesi! Peki ama yaygınlaşan mobil uygulamalara ne demeli; onlarca bilgiyi tek bir yükleme ile uygulama yöneticilerine verebiliyorsunuz. Bundan ayrı kayıtlı bile olmasanız dijital dünyada gönderdiğiniz tek bir dijital veri ile takibiniz yapılabiliyor. Örneğin, ABCX markasını yazdığınızda hemen sisteme yakalanabiliyorsunuz. Dijital takip hiçbir zaman bitmiyor; biraz Matrix biraz da Star Wars kokmaya başladı sanırım.
Peki dijital takipler sizce burada sınırlı kalacak mı? Cevap, tabi ki hayır! Yeni geliştirilen teknolojiler ile kullanıcıların internet alışkanlıkları daha fazla takiple devam edecek. İnsanların mimik hareketlerine bağlı olarak beğeni ya da beğenmeme durumları ölçülebilecek. Yapılan araştırmalar %90 oranında başarılı olunduğunu gösteriyor. Düşünün internet sitesini açtınız, karşınızda bir video reklam izliyorsunuz ve sistem, yüz mimiklerinizi kaydetmeye başlıyor; ardından beğendi, nefret etti, nötr gibi tanımlamalar koyuyor ve sizin hiçbirşeyden haberiniz yok. Korkutucu mu geldi! Size başka bir veri verelim: dünyaca ünlü bir televizyon markası yeni teknolojisini daha geçen gün duyurdu: yüz mimiklerinize göre ışık ayarı, ses ayarı gibi komutları otomatik olarak ayarlayacak olan televizyonlar; düşünün evdesin ve takipteler! Bence korkutucu…
Aslında işin özü, kişinin ad-soyad ya da IP gibi kendisini belli edecek olan verilerin ve aynı zamanda internet davranış analizlerinin kişinin izni ile alınmasının kişisel hak ve özgürlükler kapsamında herhangi bir müdahale olarak kabul edilmemesi gerekliliğidir. Ancak bu verilerin kişi izni hatta bilgisi olmadan alınması ve takip edilmesi bence hiçte etik değil. Bu konu hakkında gerek ülkemizde gerekse dünyada özellikle bu pastadan büyük pay sağlayan şirketlerin iletişim çalışmalarını bilgilendirmeye yönelik olarak artırmaları gerekmektedir. Ancak sizce buna yönelik çalışmalar neden artarak devam etmiyor; sizce de beklenen korku ve endişe mi kaygılandırıyor!
İnternetin kurucusu Vinton Cerf ne diyor ‘Karım artık üniversitede okuyan oğlumuzla internet yoluyla konuşabiliyor. Kimbilir belki de interneti karımı mutlu edebilmek için icat etmişimdir!’. Peki ama internetin dev markaları sizce de bu dijital takip işini kimi mutlu etmek için icat ettiler; bizi mutlu etmek için olmadığı kesin!
Erkan Terzi kimdir?
İstanbul Üniversitesi, W.Rice University ve University California – Berkeley’de İşletme Yönetimi, Fotoğrafçılık ve Pazarlama eğitimleri aldı. Koç Allianz, Aksigorta, Comcast Spotlight, Simfer, Ziylan Grup markalarında klasik pazarlama ve dijital pazarlama alanlarında uzmanlık ve yöneticilik görevlerinde bulundu. Aynı zamanda farklı şirket ve ajanslara danışmanlık yaptı. Şu an LG Electronics şirketinde Dijital Pazarlama Müdür Yardımcılığı pozisyonunda çalışmaktadır.