“Değişen Türkiye, dönüşen tüketim” Marketing Türkiye Eylül sayısında!
Tüketici davranışları, tarih boyunca ekonomik ve toplumsal koşullara paralel olarak değişim gösterdi. Ancak son yıllarda bu değişim yalnızca ekonomik göstergelerle değil, çok daha karmaşık psikolojik ve sosyokültürel dinamiklerle açıklanabilecek bir dönüşüm haline geldi. Marketing Türkiye’nin Eylül sayısında kapağına taşıdığı, Research İstanbul’un “Değişen Türkiye, Dönüşen Tüketim: 20 Yıllık Bir Bakış” araştırması, işte tam da bu dönüşümü ekonomik verilerle tüketici zihninin derinliklerine inerek analiz ediyor…
Eylül sayısında yer alan “YouTube Rating Report”, dijital haberciliğin kalbindeki kıyasıya rekabeti rakamlarla ortaya koyarken; Türk müzik sahnesinin yükselen yıldızı Manifest grubuyla gerçekleştirilen söyleşi, genç kitlelerle bağ kurmanın ipuçlarını veriyor.
“Kafeler Evlere Taşınıyor” dosyası kahve kültürünün evlerde yeniden şekillenişini anlatırken; Emine Sabancı Kamışlı ile gerçekleştirilen söyleşi, sosyal yatırımların ruhunu ve geleceğini ortaya koyuyor.
Nostalji rüzgârı estiren “Retro Marketing”, influencer’ların markalaşma yolculuğunu mercek altına alan “Fenomen Patronlar”, tüketici davranışlarını kökünden değiştiren “Dupe” kültürü ve back to school dönemine farklı bir perspektifle yaklaşan “Öğrenci Evinin Olmazsa Olmazları” dosyalarıyla Marketing Türkiye Eylül sayısı yayında!
Keyifli okumalar…
Ali Saydam yazdı: “Üstad yine durmamış”
Salim kardeşimi kıskanmamak zordur… Özellikle de üretkenliğini… Osmanlıcadan Türkçeye girmiş olan “velut” kavramı, tam da onu ifade eder… İletişime akıl, zeka ve gönül veren herkesin mutlaka okuması gereken “Vicdan Ayak İzimiz” eserini kutlarız…
Ayşegül İldeniz: Korkma, kucakla!
Yapay zekanın yükselişi sadece teknolojik bir dönüşüm değil; iş dünyasından eğitime, sağlıktan bireysel kariyer yolculuklarına kadar her alanda köklü bir paradigma değişimi anlamına geliyor. Bu dönüşümün nabzını yıllardır tutan isimlerden biri olan Ayşegül İldeniz, inovasyonun merkezinde şekillenen liderlik rolüyle tanınıyor. Intel’de Yeni Teknolojiler Grubu Dünya Başkan Yardımcılığı, Silver Spring Networks’te COO’luk gibi küresel pozisyonların ardından şimdi hem bir danışman hem de vizyoner bir yazar olarak teknolojinin evrimini ve bu evrimde insanın yerini anlatıyor. İldeniz yeni kitabı “Ayşegül 5.0” ile bireylere ve kurumlara yalın bir soru soruyor: “Gelecek geldi, hazır mısınız?” Üretken yapay zekanın yükselişini, iş dünyasında yaşanacak radikal dönüşümleri, geleceğin yetkinliklerini ve teknolojiyi anlamanın yeni tanımını konuşmak üzere bir araya geldiğimiz İldeniz, “En önemli şey kucaklamak ve korkmamak. Tarihte hiçbir teknoloji bu hızla yayılmamıştı” diyor.
Ölçülmeyeni ölçen YouTube Rating Report 1 Yaşında!
TV ekranlarından ayrılıp kendi medyalarını kuran gazeteciler, artık rekabeti YouTube sahnesinde sürdürüyor. Milyonlarca aboneye ulaşan, her gün milyonları aşan izlenme sayılarıyla dijital haberciliğin merkezine dönüşen YouTube, sadece izleyici alışkanlıklarını değil, haberin tüketilme biçimini de kökten değiştiriyor. Marketing Türkiye’nin Medya Takip Merkezi iş birliğiyle hayata geçirdiği YouTube Rating Report, tam bir yıldır her ay, haberciliğin merkezine dönüşen YouTube’daki rekabetin nabzını rakamlarla tutarken ülke gündeminde en çok karşılık bulan haberleri de tarihe not düşüyor… Peki, serinin z raporunda öne çıkan gazeteciler hangileri oldu? YouTube Rating Report serisi pazarlama ve iletişim sektörüne neler kazandırdı?
Bir müzik grubundan fazlası: Manifest
Türk müzik sahnesi, 2025 itibarıyla yeni bir fenomenle tanıştı: Manifest… Hypers New Media’nın hayata geçirdiği, YouTube’daki Big5 Türkiye yarışmasından seçilen altı genç yetenek – Mina Solak, Lidya Pınar, Esin Bahat, Hilal Yelekçi, Zeynep Sude Oktay ve Sueda Uluca – Türkiye’nin yeni kız grubunu kurdu. Pop ve R&B’yi dansla harmanlayan Manifest, 13 Haziran’da ilk albümleri Manifestival’i de dinleyicileriyle buluşturdu. Yarattıkları heyecan dalgası, gençlere ulaşmak isteyen pek çok markayı da etkisi altına aldı. Enerjisi, hikayesi ve dijital odaklı yaklaşımıyla Manifest’i konuşmak üzere hem Manifest kızları Sueda, Hilal, Lidya, Zeynep, Mina ve Esin ile hem de Hypers Ortağı ve CEO’su Eylül Dölkeleş Gürevin ile bir araya geldik…
Güçlü bir iş birliği: İş dünyası profesyonelleri için özel tasarlanan AI LAB başlıyor
İTÜ ARI Teknokent, Marketing Türkiye, Deloitte Academy ve İTÜ Yapay Zeka ve Veri Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi güçlerini birleştirerek profesyonellere yönelik yeni nesil yapay zeka eğitim programı başlatıyor. Eylül ayında başlaması planlanan AI LAB programı, katılımcılara üretken yapay zekadan etik ve güvenlik konularına, stratejik dönüşümden kurumlara özel çözümlere kadar geniş bir yelpazede derinlemesine bilgi sunmayı hedefliyor. Profesyonellere özel olarak tasarlanan program, iki farklı eğitim segmentinden oluşuyor: “AI LAB”, şirketlerin uygulayıcı profesyonellerine özel tasarlanırken, “AI Leaders LAB”, CEO düzeyinde liderlere yönelik çözümler sunuyor.
Kafeler evlere taşınıyor!
İyi bir kahve deneyimi için artık üçüncü dalga kahvecilere gitmek gerekmiyor. Salonun bir köşesine kurulan V60 standı, özenle seçilmiş çekirdekler, TikTok ve Instagram’da ilham veren “latte art” videoları… Cafécore akımıyla evler, sadece yaşama alanı olmaktan çıkıyor, kişisel kafelere dönüşüyor. Pandemiyle hız kazanan bu dönüşüm, bugün yeni nesil kahve tutkunlarının yaşam tarzını şekillendiriyor. Evde demleme ekipmanları ve özel ritüellerle gelişen bu trend, kahve kültürünü bireysel ve estetik bir deneyime dönüştürüyor.
Emine Sabancı Kamışlı: “Aile olmak sadece kan bağıyla değil, akıl bağıyla da olur!”
Esas Holding’in Kavacık’taki merkezine giderken aklımda Esas Sosyal’in başarısında “Emine Hanım’ın sürece kattığı farklı bir ruh var mıdır?” diye sorguluyorum. Projeyi başından beri takip ediyor ve destekliyorum. Bu nedenle söyleşiden çok sohbete dönüşüyor formatımız ve ilk sorum da “başarının itici gücü nedir” oluyor. Yanıtı net: “Esas Sosyal sadece birimizle anılmayacak kadar büyük bir proje. Sosyal yardım değil sosyal yatırım olarak düşünülmeli. Başarının kaynağı ise diğer işlerimiz gibi profesyonelce yönetiliyor olması”.
Yeni gelmedi geri geldi: Retro Marketing
Bir zamanlar yalnızca nostalji tutkunlarını heyecanlandıran “Retro Akımı”, artık geçici bir trend olmanın çok ötesinde… Günümüzde markalar için güçlü bir pazarlama aracına dönüşen bu akım, her yıl yeni yorumlarla yeniden hayat buluyor.
Üstelik bu nostalji rüzgarına yalnızca geçmişi yaşayanlar değil, Z ve Alfa kuşağı da kapılmış durumda! Peki, retro akımı markalara ne vadediyor? “Retro marketing”i en etkili kullanan markalar hangileri?
Fenomen patronlar çağı başlıyor!
Sosyal medyada devasa topluluklara hitap eden influencer’lar, artık kendi adlarını taşıyan ürünlerle de sahnede. Hazır kitle, güçlü güven ilişkisi ve satış odaklı içerik deneyimiyle influencer’lar, güzellik başta olmak üzere pek çok kategoride kendi markalarını kurarak yeni bir rekabet alanı yaratıyor.
Peki, bu furyanın dinamiklerini hangi unsurlar oluşturuyor? Influencer’ların kendi markalarını yaratması uzun vadeli bir yatırım mı yoksa geçici bir heves mi?
Dijital reklamcılığın 3. dalgası: Perakende Medya
Doğru zamanda doğru yerde olmak hayatın en önemli şifrelerinden biriyken nasıl reklam dünyası için geçer akçe olmasın ki? Bu fırsatı reklamverenlere “ölçülebilir tepside” sunan perakende medya pek çok sektör raporunda bir trendin ötesinde en hızlı büyüyen mecralardan biri olarak öne çıkıyor. Peki, Türkiye’de perakende medya iletişim stratejilerinde nasıl bir noktada konumlanıyor? Karşılaşılan avantajlar ve bariyerler neler? Hepsi ve daha fazlasının yanıtları XSIGHTS Research&Consultacy’nin “Türkiye’de Perakende Medyacılığı Araştırması”ndan geliyor…
Türkiye’nin saç bakım haritası
Kişisel bakım kategorisinin en dinamik ve yenilikçi alanlarından biri kuşkusuz saç bakımı… Tüketiciler, saç bakımı kategorisinde yalnızca temiz ve bakımlı saçlara değil; aynı zamanda saç sağlığını uzun vadede koruyacak doğal içeriklere sahip ve sürdürülebilir çözümler sunan ürünlere yöneliyor… Peki, Türkiye’nin saç bakım alışkanlıkları nasıl şekilleniyor? Hangi saç tipine sahip kullanıcılar ne tarz ürünlere yöneliyor? Pazarda adından söz ettiren markalar hangileri? Yanıtlar, Marketing Türkiye adına PRAGMA Araştırma’nın yürüttüğü Saç Bakımı Araştırması’ndan geliyor…
Lüksün yeni rakibi: Dupe
Bundan birkaç yıl öncesine kadar bir kişiye taklit ya da muadil bir ürünü alıp almayacağını sorsaydınız, dürüst bir yanıt almanız çok da mümkün değildi. Ancak artık pek çok kişi, büyük markaların dupe’larını, yani muadillerini, büyük bir zevkle kullanıyor ve bunu paylaşmaktan da geri durmuyor. Modadan teknolojiye kadar uzanan geniş bir yelpazede, dupe ürünler çevrimiçi bir trende dönüşmüş durumda. Peki, dupe kültürünün yükselişinin arkasında ne var? Bu durum karşısında markalar nasıl pozisyon almalı?
Spor salonlarından sokaklara: Aktif giyim trendinin önlenemeyen yükselişi!
Modern yaşamın getirdiği hız ve değişim, giyim tercihlerinde de köklü dönüşümlere yol açıyor. Artık spor kıyafetleri sadece antrenman alanlarının değil, sokakların ve günlük hayatın da vazgeçilmezi haline geldi. Aktif giyim sektörü, inovasyonla estetik tasarımları birleştirerek, konforu şıklıkla buluşturan “athleisure” akımını büyütüyor. Sosyal medyanın ve dijital platformların güçlendirdiği bu trend, tüketicilerin sadece rahatlık değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve kişisel ifade arayışına da yanıt veriyor. Peki, aktif giyim pazarı nasıl şekilleniyor ve gelecekte bizi neler bekliyor?
Öğrenci evinin olmazsa olmazları!
Marketing Türkiye için Roamler Türkiye tarafından “back to school” dönemi öncesinde gerçekleştirilen “Öğrenci Evinin Olmazsa Olmazları” araştırması, üniversite öğrencilerinin yaşam koşullarını ve tüketim alışkanlıklarını çarpıcı verilerle ortaya koyuyor.
Barınma ve beslenmeden teknoloji tercihlerine, bütçe yönetiminden “öğrenci dostu” olarak görülen markalara kadar pek çok başlıkta önemli içgörüler sunan araştırma, hem öğrencilerin gerçeklerini görünür kılıyor hem de markalara genç kuşakla daha güçlü bağ kurmaları için stratejik ipuçları veriyor.
Derya Acar Ergüç yazdı: “İletişimde katılımcı kültür ve kültür-sanatın yeni rolü”
Bugünün iletişim dünyasında artık yalnızca “kime sesleniyoruz?” sorusu yetmiyor. Yeni iletişim anlayışı, birlikte düşünen, birlikte üreten ve birlikte dönüşen ilişkiler kurmayı gerektiriyor. Kültür ve sanat ise bu dönüşümün en güçlü zeminlerinden biri olarak öne çıkıyor. Bu yazı, katılımcı kültür çağında “hitap etmekten” çok “ilişki kurmaya”, “izleyiciye seslenmekten” çok “onunla birlikte yürümeye” odaklanan bu yeni yaklaşımı kültür ve sanat perspektifiyle ele alıyor.
Marketing Türkiye Eylül sayısını okumak için TIKLAYIN
