Bugün marka iletişiminde yalnızca görsel estetik üretmek yetmiyor. Moda markaları, tüketiciyle gerçekten bağ kurmak istiyorsa yalnızca “görmeyi” değil; hatırlamayı, hissetmeyi ve deneyimlemeyi de tasarlamak zorunda. İşte DeFacto’nun yılbaşı dönemine yaklaşımı tam olarak bu noktada ayrışıyor. “Kendi tarzında hayatın tadını çıkar” projesi, markanın duyguyla temas etme arzusunun somut bir karşılığı niteliğinde…

Bu yaklaşımın en ilginç katmanı ise gastronomi ile modayı yan yana getiren Levon Bağış iş birliği. İlk bakışta iki ayrı dünyanın birlikteliği gibi görünse de aslında oldukça tutarlı bir kesişim var: Stil de yemek gibi bir duygu meselesi... Her ikisi de gündelik hayatın içinde sıradan görünen anları kişiselleştirip daha anlamlı kılma gücüne sahip. DeFacto’nun Cozy, Dinner Chic, Party Spirit gibi personaları için tasarlanan özel yemek eşleşmeleri, markanın deneyimi derinleştirme iddiasının bilinçli bir uzantısı.

Levon Bağış’ın mutfaktaki yorumları, tanıdık tarifleri küçük ama etkisi büyük dokunuşlarla daha karakterli bir deneyime dönüştürüyor. Bu yaklaşım aslında moda dünyasıyla ortak bir noktada buluşuyor: İnce detaylar kimliği belirliyor. Cozy’nin sıcaklığı, Dinner Chic’in rafine duruşu ya da Party Spirit’in enerjisi yalnızca stil üzerinden değil; tat, koku ve hafızada yer eden duyusal bir bütünlük üzerinden tamamlanıyor.

DeFacto ise bu projeyle yılbaşı iletişimini klasik kampanya söyleminin ötesine taşıyor. Daha insani, daha deneyim odaklı ve duyguyla temas eden bir anlatı kuruyor. Sadece görsel bir dünyanın değil, hissedilen bir marka atmosferinin peşinden gidiyor…

Beş farklı tarz, beş farklı his

DeFacto’nun yılbaşı hikayesi, tek bir stile değil; beş farklı yaşam biçimine odaklanıyor: Cozy, Party Spirit, Dinner Chic, Chill Crew ve City Lights. Bu personalar, yeni yılı karşılama biçimlerimizin duygusal karşılıklarını temsil ediyor. Bu çok katmanlı yaklaşım, gastronomiyle kurulan yaratıcı bir iş birliğiyle derinleşiyor. Levon Bağış, DeFacto’nun her bir stiline özel olarak tasarladığı lezzetlerle, modanın yarattığı hissi tabaklara taşıyor. Levon Bağış “Bir stil yalnızca görünmez, hissedilir. Ben de her tabakta o hissin karşılığını aradım. Bazen sıcaklık, bazen ışıltı, bazen sade bir zarafet…” diyor.

Cozy

“Cozy” personası yılbaşını evin en güvenli köşesinde, loş ışıklar ve yumuşak dokularla karşılayanları temsil ediyor ve yılbaşında keyfi kalabalıktan çok sakinlikte bulanları anlatıyor. Evde olmanın verdiği güven, yavaşlamanın huzuru ve sevdikleriyle paylaşılan küçük anlar bu personanın merkezinde.
Yumuşak dokular, oversize trikolar ve rahat siluetler; sadece bir stil tercihi değil, iyi hissetmenin bir yolu.

Levon Bağış:

“Cozy için yemek bir gösteri değil, bir yakınlaşma anı.
Eski kaşardan Tlos ve Patmol Amber’e uzanan peynir seçkisini, karpuz kapari ve soğan reçelinin tatlı-tuzlu dengesiyle bir araya getirdik.
Zeytin ezmeli yufka ve simit kıtırları ise elden ele dolaşan o samimi ev sohbetlerini tamamlıyor.”

Party Spirit

Enerjisi yüksek gecelerin ruhunu temsil eden Party Spirit, iddialı ve zahmetli tatlarla eşleşiyor. Party Spirit  yeni yılın sahne ışıklarını üzerinde taşımayı sevenlerin ruh halini temsil ediyor. Enerjik, dışa dönük ve sosyal; kalabalıkta parlayan bu persona için yılbaşı, sadece bir gece değil, kendini ifade etme anı. Payetli dokular, cesur siluetler ve ışıltılı aksesuarlar; gece enerjisiyle, dansla ve eğlenceyle bütünleşiyor. 

Levon Bağış:

Topik ve Rezene Salatası bu stilin gastronomik karşılığı. Bu tabak, tıpkı Party Spirit gibi katmanlı ve sürprizli: Topik, dışındaki pürüzsüz nohut ve patates dokusuyla, içindeki çam fıstıklı, kuş üzümlü ve tarçınlı karamelize soğan harcını dengeler. Yanındaki rezene salatası ise portakal vinegret ve file bademle, gecenin yüksek enerjisine ferah bir eşlik sunar.

Dinner Chic

Dinner Chic, yılbaşını gösterişten çok zarafette bulanların stilini yansıtıyor. Detaylara verilen özen, sakin ama şık bir ambiyans ve sevdikimizle paylaşılan sofralar bu ruh halinin temelini oluşturuyor.
Smart casual siluetler, minimal elbiseler ve yumuşak renk paletiyle Dinner Chic; yılbaşını dengeli, rafine ve zamansız bir şıklıkla karşılamayı temsil ediyor. Bu stile eşlik eden lezzet ise Abudaraholu (botargalı) makarna ve et tartar, rafine bir sofranın imza tabakları.

Levon Bağış:

Sessiz lüks. Botargalı makarna, denizden gelen zarafeti sade bir teknikle buluşturuyor.
Fermente üzüm suyu ve balık stokuyla demlenen spagetti, limon zest ve galeta unuyla tamamlanıyor. Et tartar ise ev yapımı mayonez, isot yağı ve geleneksel Rus salatasıyla geçmişin sofra estetiğine referans veriyor.

Chill Crew

Chill Crew, yılbaşını “fazla düşünmeden” kutlamayı sevenlerin ruh halini temsil ediyor. Arkadaş evinde geçen oyun zamanları, paylaşımlık tabaklar, atıştırmalıklar ve kahkahalar bu personanın merkezinde.
Hoodie’ler,  jogger’lar ve oversize tişörtlerle şekillenen sportif ve urban tarz; rahatlıkla eğlencenin doğal bir dengede buluşmasını yansıtıyor.

Levon Bağış:

Kuskus burada bir konfor yemeği…
Kestane mantarı püresi, mısır sütü ve sarımsak yağıyla pişen kuskus, tereyağında bağlanan istiridye mantarları ve bergamot tulumu ile tamamlanıyor.
Tarama ise bulut gibi hafif kıvamıyla, simit kıtırlarıyla birlikte oyuna eşlik eden samimi bir tat.

City Lights

City Lights, yeni yılı kapalı alanlarda değil; şehrin ritminde, karşılamayı sevenlerin ruh halini temsil ediyor. Sokakların sürprizlerine doğru yapılan yürüyüşler, yılbaşı pazarları ve gece ışıklarıyla kurulan bir bağa sahip kişilerin personası… Bu stil; puffer montlar, katmanlı stiller ve outdoor rahatlığıyla şehir enerjisiyle uyumlanan ferah, canlı ve özgür bir duruş sunuyor.

Levon Bağış:

Şehrin sokaklarında dolaşarak yeni yılı karşılayan bu persona için yemek, bir hikaye anlatmalı. Bu stilin karşılığı olan Balık Ekmek ve Kızarmış Karnabahar, sokak lezzetlerini gurme bir bakışla yeniden yorumluyor. Balık ekmek, İstanbul’un en tanıdık lezzeti. Biz bunu ıspanak, roka, tulum peyniri ve cevizle hazırlanan bir pesto ve baharatlı soğan chutney ile yeniden ele aldık. Yanındaki kızarmış karnabahar ise nar ekşisi ve kimyonla şehrin enerjisini tabağa taşıyor.

Stilin tadı olur mu?

İş birliği hakkında değerlendirmelerde bulunan DeFacto Global Pazarlama İletişim Direktörü Gülin Görünmez şunları söyledi:

“Levon Bağış ile yaptığımız iş birliği, stilin yarattığı duyguyu başka bir duyuyla tamamlamamıza imkan verdi. ‘Stilin tadı olur mu?’ sorusu, bu projenin temel çıkış noktalarından biri. Amacımız bir yemek tarifi sunmak değil. Her stile eşlik eden bir tatla, DeFacto’nun stil evrenini daha akılda kalıcı hale getirmek. Yılbaşı öncesinde gerçekleştirdiğimiz anketten elde ettiğimiz içgörüler doğrultusunda müşterilerimizi beş farklı persona altında topladık ve her bir kitleye tarzına, ruh haline ve yılbaşı planına göre kişiselleştirilmiş iletişimler tasarladık. Anket sonuçlarına baktığımızda; müşterilerimizin yüzde 43’ünün evde konforu tercih eden Cozy, yüzde 26’sının şık davetlere hazırlanan Dinner Chic, yüzde 12’sinin arkadaşlarıyla rahat buluşmaları seven Chill Crew, yüzde 10’unun enerjik kutlamaları tercih eden Party Spirit ve yüzde 9’unun yılbaşını seyahat ederek geçiren City Lights kitlesinde yer aldığını gördük. Bu veriler bizim için yalnızca bir segmentasyon değil; her müşteriye kendini yakın hissedeceği, kişisel ve anlamlı bir yılbaşı deneyimi sunmanın anahtarı oldu. Biz tüketiciye ‘nasıl olması gerektiğini’ söylemiyoruz. Nasıl hissediyorsa, öyle yaşamasına alan açıyoruz. Çünkü markalar en çok, kişiye kendini anlaşıldığını hissettirdiklerinde bağ kurabiliyor. Stil–lezzet eşleşmeleri ve kişiselleştirilmiş iletişim kurgumuzla, DeFacto’nun yılbaşı anlatısını geçici bir kampanya olmaktan çıkarıp, hatırlanan ve hissedilen bir deneyime dönüştürmeyi hedefledik.”

“Tabakta aroma, tasarımda doku-kesim-renk”

DeFacto Creative Director’u Tuğba Ansen ise, “Bu projede Levon Bağış ile kurduğumuz ortak dil bize moda ve gastronominin duyuları harekete geçiren, kişiye kendini ifade etme alanı sunan yaratıcı bir deneyim olduğunu gösterdi. Nasıl ki iyi hazırlanmış bir tabakta aroma dengesi belirleyiciyse, koleksiyonda da doku–kesim–renk üçlüsünün ahengi tasarımın sessiz ama etkili dilini oluşturuyor” dedi.

DeFacto’nun yılbaşı iletişimi, markanın uzun vadeli “I Love Me” yaklaşımının da bir devamı niteliğinde.