
Damak’ın Türkiye’den Avrupa’ya uzanan yolculuğu
Türkiye’nin ilk Antep fıstıklı çikolatası olarak konumlanan Nestlé DAMAK, 92 yıldır çikolata ile fıstığın uyumunu tüketiciyle buluşturuyor. Marka, bu köklü mirası günümüz beklentileriyle buluşturarak hem Türkiye’de hem de uluslararası pazarlarda genişleyen bir hikâye yazmayı sürdürüyor. Nestlé Türkiye Çikolata ve Şekerleme İş Birimi Genel Müdürü Esin Tanık, “DAMAK ile neredeyse bir asırdır ülkemize özgü bu lezzeti kuşaktan kuşağa aktarıyoruz” diyerek markanın mirasına dikkat çekiyor.
Değişen tüketici taleplerine inovasyonlarla ve yepyeni deneyimlerle yanıt veriyor

Nestlé Türkiye Çikolata ve Şekerleme İş Birimi Genel Müdürü
Tanık, “Kendini fıstığa adamış bir marka olarak, 92 yıllık köklü hikayemizi inovatif dokunuşlarla zenginleştiriyoruz. Değişen tüketici taleplerini karşılamak, yepyeni DAMAK deneyimleri yaratmak ve sektöre öncü nitelikte ürünler sunmak bizim için büyük önem taşıyor. Örneğin, baklava ve Antep fıstığı gibi iki milli değerimizi buluşturan DAMAK Baklava, lansman yılında hacimsel olarak ana ürünümüzün performansını yakaladı. Bu inovasyonumuz aynı zamanda Nielsen tarafından ‘Yılın Seçilmiş Ürünü’, Marketing Türkiye tarafından ‘Yılın İnovasyonu’ seçildi. Fıstığın çıtır gofretle bir araya geldiği DAMAK Âlâ ürünümüz ise kategorinin sınırlarını genişleterek tüketiciye yeni bir lezzet deneyimi sundu. İnovasyonlarımıza devam ederek portföyümüze yeni ürünler eklerken hem kendi ürün gamımızda hem de kategorimizde fark yaratmayı önceliklendiriyoruz. 2025 yılında lansmanını yaptığımız DAMAK Ezme de Antep fıstığını en yoğun hâliyle yansıtarak yepyeni bir yeme deneyimi sağladı. Tüm bu inovasyonlarımız ve güçlü iletişimimiz sayesinde 2025 yılında, Kantar Araştırma Şirketi’nin sonuçlarına göre; DAMAK sadece Antep fıstıklı çikolatalarda ilk akla gelen marka değil, tüm tablet çikolatalarda ilk akla gelen marka oldu” diyor.
Avrupa’ya açılan lezzet
DAMAK’ın özellikle son dönemde, yurt dışında da büyük talep gören bir markaya dönüştüğünü vurgulayan Esin Tanık, “Eskiden biz Avrupa’dan Türkiye’ye tatile gelecek akrabalarımızdan yabancı çikolata isterdik, artık Türkiye’den giderken bizden DAMAK istiyorlar. Bu gururu Türkiye dışına taşıdığımız için büyük bir mutluluk duyuyoruz. 2025 yılının ilk 10 ayında DAMAK ihracatında yüzde 70 artış sağladık ve bu ihracatımız toplam tonajımızın yaklaşık yüzde 25’ine ulaştı. Avrupa distribütörlerimizle birlikte DAMAK’ın efsanevi tadını yurtdışındaki tüketicilerimizle buluşturuyoruz ve DAMAK markasının bilinirliğini artırmak için Avrupa’da da önemli yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. Fabrikamızdaki kapasite artışlarımızı sağlayarak, özellikle Avrupa’daki DAMAK ihracatımızı iki katına çıkartmayı hedefliyoruz” diyor.
Ortak değer yaratma yaklaşımının “en tatlı” yansıması: “Fıstığımız Bol Olsun”
Nestlé Türkiye’nin en güçlü sosyal sorumluluk projelerinden biri olan Fıstığımız Bol Olsun, 2011 yılında TEMA Vakfı iş birliğiyle hayata geçti. “İlk etapta hedef, Türkiye’nin geniş ekim alanlarına rağmen düşük olan Antep fıstığı verimliliğini artırmaktı” diyen Tanık; “Proje kapsamında 14 yılda 3 bini aşkın çiftçiye doğru tarım teknikleri eğitimi verdik ve Antep fıstığında 2,5 kat verim artışı sağladık. Yaklaşık 6 bin 800 çocuğa da doğa eğitimi verdik. Bu eğitimlerle, çocuklarda çevre farkındalığını artırmanın yanında bölgenin tarımını ve fıstık üretiminin değerini de erken yaşta tanıtmayı amaçladık. Böylece TEMA ile birlikte, gelecek nesillerin bu mirasa sahip çıkmasını destekleyen, yerel odaklı ve özgün içerikler sunduk” şeklinde bilgi veriyor.
Bu projenin DAMAK’ın geleceği için stratejik bir önem taşıdığını vurgulayan Tanık, “DAMAK’ın kuşaktan kuşağa taşınan lezzetini sürdürebilmek, ancak fıstığa ve toprağa iyi bakmakla mümkün. Fıstığımız Bol Olsun ile nesiller boyunca Antep fıstığı mirasını güvence altına alan bir yatırım yapıyoruz. DAMAK markamız ile çikolata kategorisini lezzet odağının yanı sıra sürdürülebilir tarım, yerli üretim, toplumsal fayda ve güçlü marka mirasıyla geleceğe taşıyoruz. Fıstığımız Bol Olsun’un sektöre yönelik kalıcı etkisi ise bu bütünsel yaklaşımın görünür sonuçları olarak öne çıkıyor” diyerek sözlerini tamamlıyor.
