Carte d’Or ekranlara yazı getirdi

Samimi hikayesiyle tüm Türkiye’yi ekran başına toplayan Bahar dizisi şüphesiz sezonun en çok konuşulan projelerinden. Seyircinin tam “bir hikaye insanı daha nasıl şaşırtır” dediği yerde kadroya Carte d’Or da dahil oldu ve uzunca bir süre konuşulacak bir iş birliğine imza attı. Unilever Türkiye Açık Dondurma ve Ev Tipi Dondurmadan Sorumlu Pazarlama Direktörü Gül Lüş, Circus Kurucu Ortağı Öyküm Safioğlu, Show TV Genel Müdür Yardımcısı Yakup Yengil ve Bahar Dizi Yapımcısı MF Yapım Kurucusu Asena Bülbüloğlu ile eğlenceli projenin hangi içgörülerle tasarlandığını ve seyirci üzerindeki etkisini konuştuk.

Yılın en beğenilen dizilerinden biri olan Bahar’la çok yönlü ve daha önce karşılaşmadığımız bir markalı içerik kampanyası hayata geçirdiniz. Sizden bu entegrasyonun kurgusunu dinleyebilir miyiz?

Gül Lüş: Carte d’Or olarak Türkiye’yi ev tipi dondurmayla tanıştıran ilk markayız. Kaliteli ürünlerimiz ve pazarda ilk olan lezzetlerimizle yenilikçi yapımıza özen gösteriyoruz. Bu tavrımızı sadece lezzetlerimizde değil, aynı zamanda iletişim planlamalarımızda ve kullandığımız mecralarda da sürdürüyoruz. Tüketicimizi şaşırtmak için uzun yıllardır alışılagelmişin dışında yollara başvuruyoruz. Bu vizyonla bu sene daha önce eşi benzeri görülmemiş bir entegrasyona imza atmak istedik. Ülkemizin reyting rekorları kıran dizisi Bahar’la bir iş birliği gerçekleştirdik ve tüketicilerimize hiç beklemedikleri bir anda bir tatlılık yaptık. Günümüz entegrasyonlarının yanı sıra daha uzun soluklu ve hikayesi olan bir iş yapmak bizim için önemliydi. İlk adımı entegrasyonlarımıza başlamadan attık. Carte d’Or hesabından Bahar’ın bir sonraki bölümünün ipuçlarını verdik. Hem Carte d’Or severleri hem de Bahar dizisinin fanlarını heyecanlandırdık ve gelecek bölüm hakkında tahminde bulunmalarını sağladık. İlk entegrasyonumuzun gerçekleşeceği 21 Mayıs’ta diziden önce bir advertorial yayınladık. Demet Evgar ve gerçek hayattaki eşi Levent Babataş’ın sohbet ettiği ve Carte d’Or yediği anları ekranlara taşıdık. Tabii ki tüm ülkenin merakla beklediği dizinin yeni bölümünü, Levent Bey de merak ediyordu. Dizinin bölümüne ise Carte d’Or Patisserie’nin yer aldığı entegrasyonumuzu dizinin senaryosuna uygun şekilde adapte ettik. Bahar’ın sevilen ana karakterlerinin en yakınlaştığı anları sahiplenip, seyircilerin heyecanla beklediği tatlılığın bir parçası olduk. Belirttiğimiz gibi biz bir hikaye peşindeydik, bu yüzden 28 Mayıs’taki bir sonraki bölümde hikayemizi sürdürdük, yine bir tatlılık yapıp Carte d’Or Aşkın Büyüsü’nü vurguladık. Bu kez dizinin kamera arkası görüntülerine Carte d’Or Türkiye hesabında yer verdik. Bölüm boyunca ise entegrasyonumuz ekranlara yansıdı. Kısacası tüm tüketicilerimize seslenmek için hem sosyal medya hem de geleneksel medyada görünürlük sağladık ve herkese bir ilk yaşattık.

Böylesine sevilen bir dizinin ipuçlarını logonuza saklama fikri seyircide nasıl karşılık buldu? Ne gibi geri bildirimler aldınız?

Gül Lüş: Bahar’la iş birliğimize başlarken, dizinin tüm Türkiye tarafından merakla takip edildiğini farkındaydık. Biz de Carte d’Or olarak “Bu meraka nasıl ortak olabiliriz?” diye düşündük. Bu fikri, bizi biz yapan logomuzla eşleştirmek istedik. İkonik Carte d’Or logomuz artık ipuçlarıyla doluydu. Geri bildirimler tam anlamıyla şahaneydi. Herkes dört bir yandan bir sonraki bölüm için ipuçlarını çözmeye çalıştı, öyle ki DM kutumuz bile tahminlerle dolup taştı.

Carte d’Or aslında hem Bahar karakterinin hem de Demet Evgar’ın hayatına dokunduğu bir iş birliğine imza atmış oldu. Bu iletişim stratejinizin ardında nasıl bir içgörü vardı?

Gül Lüş: Carte d’Or markamızın tatlılık yapma hikayesini yenilikleri takip eden vizyonumuzla birleştirmek istedik. Bizim için hayatta yapılan tatlılıklar özel anları oluşturuyor, dizide ise iki ana karakterin en yakınlaştığı anı sahiplenip dizi fanlarına bir tatlılık yaptık. Başrol oyuncusunun evine konuk olarak hem gerçek hayattaki karakterine hem de dizide rolüne bir tatlılık kattık. Bu işi özel ve farklı kılan bir entegrasyon dışında etrafının da projelerle çevrili oluşuydu. Dizinin bir sonraki bölümü hakkında ipuçları vermek, entegrasyonumuzun yayınlanacağı bölümlerden önce kısa ve etkileyici advertoriallar yayınlamak ve dizinin kamera arkası görüntülerine yer vermek daha önce yapılmamış bir işti. Kısacası bir dizi entegrasyonunu yenilikçi bakış açısıyla geliştirdik. Carte d’Or olarak yeni lezzetlerimizi tanıtırken, her damak zevkine ve beslenme alışkanlığına hitap eden geniş ürün yelpazemizle hayatın her anında bir tatlılığın mümkün olduğunu göstermenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Daha önce örneğini görmediğimiz bir süreç yönettiniz. Bu anlamda bu entegrasyon sizin için ve iletişim evreni için ne ifade ediyor? “Bahar dizisinin kapılarını aralarken” iletişim evreni için de bir kapı aralamış olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Öyküm Safioğlu: Bahar, son dönemin en sevilen, en konuşulan, en çok izlenen dizisi. Konusuyla, rejisiyle, öne çıkan oyunculukları ile sektörde özel bir alanda duruyor. Bahar’ın zor bir hayatı var. Yıllar süren yükleri, geride bırakıp kendi olmak istiyor, evliliği sorunlu, orada kendisine saygı gösterilmiyor. “Bahar’a bir tatlılık yapalım” fikri buradan doğu. Bu doğrultuda bir tretman yazdık, Bahar’ın mutlu olacağı bir an yaratmak, bu anda ise ona Carte d’Or’la eşlik etmek istedik.

Karakterleri duygusal derinliği olan bir sahnede ürünle buluşturduğunuzda izleyiciyle kurduğunuz iletişimde de samimi bir kapı aralamış oluyorsunuz. Biz bu samimiyeti entegrasyon öncesinde yayınlanan advertorial ile başlattık. Demet Evgar’ın gerçek hayatından bir anı izleyiciyle paylaşarak dikkatleri çektik. Sonrasındaki entegrasyon, Aşkın Büyüsü advertorial’ı ve kamera arkası görüntülerle izleyiciler Bahar’ın kapısını araladı. Aslında markayla tüketicisi arasındaki bağı samimi ve derinlikli şekilde kurmayı hedefledik. Aynı anda oyunculara ve oynadıkları karakterlere hem gerçek hem kurgusal dünyada duyulan sevgiyi markanın iletişim evrenine bir kaldıraç olarak aktardık.

Kampanyanız nasıl bir etki yarattı? Rakamlar ve izleyicilerden aldığınız geri bildirimler ışığında nasıl bir karne çıkıyor ortaya?

Öyküm Safioğlu: Dakikalık reytinglere baktığımızda entegrasyon sahnesinin bölümün en çok izlenen sahnesi olduğunu görüyoruz. MF Yapım’ın da desteğiyle bölümün en çok dikkat toplayan sahnesinde marka mesajlarını vermiş olduk. Öte yandan, sosyal medya yansımalarında ortalamanın çok üzerinde pozitif geri dönüş aldık. Bu geri dönüşler yalnızca kelimelerle ifade edilmedi. Paylaşılan ekran görüntüleri, televizyonda yayınlanan advertorial sahnenin fotoğrafları, sahneye ait kesitlerin paylaşılması gibi izleyicinin çaba sarf ederek oluşturduğu içeriklerin eşlik etmesi ise bize derinlik hedefimize ulaştığımızı gösteriyor.

Carte d’Or’un bu yenilikçi iletişim çalışmasını siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Show TV Genel Müdür Yardımcısı Yakup Yengil: Bahar, oyuncu kadrosu, senaryosu ve prodüksiyonuyla sezonun en flash dizisi. Biz de bu kadar değerli bir içeriği müşterilerimizle paylaşırken çok dikkatli ve seçici davrandık. Gelen proje önerilerinin dizi karakterleriyle uyumu ve doğallığı önceliğimiz oldu. Carte d’Or için brief geldiğinde bizim de içimize sinen, çok iyi düşünülmüş bir kurgu olduğunu gördük. Yapımcımız ve oyuncularımızın değerli katkılarıyla ortaya çok güzel bir proje çıktı. Emeği geçen tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bahar izlemeye devam edin…

Carte d’Or ile gerçekleşen iş birliğini sizin için farklı ve özel kılan detayları neler oldu?

Bahar Dizi Yapımcısı MF Yapım Kurucusu Asena Bülbüloğlu: Bahar dizisi başladığı günden bu yana çok başarılı bir ivmeyle seyircinin ilgisini ve sevgisini kazandı. Şöyle özetleyebilirim; biz ekrana baharı getirdik, Carte d’Or da yazı getirdi. Güzel bir iş birliği oldu.