Araştırmacılar SES’de yeni profillere yer açmalı
Kıl yumağına dönenler
Etrafımda giderek kıl yumağına dönüşen, karantina öncesinden yüzlerini hatırladığım kadarıyla akça pakça olan adamlar, önceleri, sırasıyla kirli, şeytani ve nihayet rahmani sakallarını pek sevdiler. Epeydir ülkemizin yeni bıyığı terleyen gençlerinden en olgununa kadar bir sakallı gezme merakı başlamıştı ama bu kendini dağınık bırakma halini daha da sevdiler. Evde olma hali onlara bu hakkı verdi elbette. Peki, bu saç, sakal yumağına kim ne kadar dayanacaktı? Dayanamayanlar çoğunlukta, kendi saçını makineyle tıraş edenler, açık kaçırıp sıfıra vuranlar, berbere gitmem sakalımı artık ben keseceğim diyenler her yerde boy göstermeye başladı. Evde dolapları karıştırırken 3 adet makine bulduğunu söylüyordu bir sevgili dostum. Berbere gitme stresim bitti diyor. Bakın hem kesenize bir kerelik değil bundan böyle sürekli tasarruf. Erkek berberleri ne mi yapar? Tatlı dilleriyle bulurlar bir yöntemini. Eminim!
Sarışınların %90’ı kayboldu
Peki, kadınlar ne yapıyorlar? “Her derdin çaresi var” diyen iyimser türkü sözleri geliyor aklıma. Biz kadınlar için de her türden ihtiyaç için bakım setleri mevcut. Saçları koyu renkli olanlar şanslı kendileri boyuyor ama sonradan sarışınlarla, röfleli, meçli, gölgeli olanların işi zor. Bir sosyal medya özlü sözünde, “Türkiye’de sarışınların yüzde 90’ı yok oldu!” paylaşımı beni epey güldürdü. Ha gayret hanımlar, dönün özünüze!
Cihazlarının sürümünü yükseltenler
Evde çalışmanın ilk günlerinde herkes önünde ne varsa kapıp evine koştu. O güne değin idare eder dediğimiz bilgisayar, tablet, PC, Mac ya da her ne ise kendisiyle karşılıklı dostane otururken bir süre sonra, “Acaba kapasitesi, hızı yeter mi? Beni yarı yolda bırakır mı?” sorularını sordurmaya başladı. Kaldı ki evdeki değil ama yayınevindeki en elzem bilgisayarımız dayanamadı. O sabahı unutamayacağım. Felaket haberiyle uyanıp, savaşa hazırlanır gibi giyinip yayınevine gittim. Hard diski gitmişti. Bilgisayarı devre dışı bırakıp telefonla teknik destek alarak yedeğine bağladım. Bence büyük başarı!
Zor günlerde bilgi kaynağına ulaşma
Bugüne kadar ihtiyaçtan saymadığımız pek çok şeyin aniden vazgeçilmez ihtiyaçlar listemize girmesi bir pazarlamacı olarak sorular oluşturmaya başlayınca Media Markt Pazarlama Direktörü sevgili Çağanur Atay Uçtu’ya sormalıyım dedim. Öyle ya ülkemizin en büyük teknoloji market markası toplumsal cihaz histerimizi en doğru yanıtlayabilecek kaynaktı.
Kendisine bundan böyle herkes elindeki cihazın versiyonunu yükseltecek ve teknoloji markalarına, cihazlara müthiş fırsatlar var dediğimde. Düşünceme katıldığını söyledi ve en çok hangi sırayla ne satıldı sorumu yanıtlamayı vaat etti. Yanıtlar Kurumsal İletişim Müdürü Tutku Konuk Altındal’dan geldi;
Ah, Maslow sen yine haklı çıktın!
“MediaMarkt olarak bu dönemde gelişen teknolojinin tüketici ihtiyaçlarına ne derece etkisi olduğunu bir kez daha anladık.
- Maslow’un İhtiyaç Hiyerarşisinden hareketle anlatacak olursak beslenme, temizlik gibi fizyolojik ihtiyaçların içinde derin dondurucu ve süpürgelerin olduğunu, barınma ihtiyacının içinde de küçük ev aletlerinin olduğunu gördük.
- Satışı artan kategoriler dalga dalga insanların ihtiyacına göre değişiyor. İnsanlar evde çalışmaya ve evden eğitim görmeye başladıkça bilgisayarlar, tabletler, kulaklıklar, yazıcılar almaya başladılar.
- Sonra evde kalma süresi uzayınca ve insanlar evde sıkılınca TV’ler ve oyun konsollarının satışı arttı.”
Sözün özüne gelince; elektronik ürünler artık ihtiyaçlar piramidinde itibarı arttı, daha fazla önem kazandı. Abraham Maslow bugünlerde yaşasaydı acaba piramidi ne kadar değişirdi diye sormadan edemiyor insan.