“2025’te yan haklar ve refah talepleri daha önemli hale gelecek”

Kariyer platformu Youthall “Türkiye’de İK’nın Geleceği: 2025 İK Trendleri Araştırması” sonuçlarını yayımladı. Araştırma sonuçları, insan kaynakları alanında başarılı olmak isteyen şirketlerin; değişen iş dünyasına hızla uyum sağlayarak dijitalleşmeyi benimsemeleri, yapay zekayı uygulamalarına entegre etmeleri ve hibrit çalışma modelinin gücünden faydalanmaları gerektiğini ortaya koydu.

Youthall, 136 farklı şirketten insan kaynakları profesyonelinin katılımıyla 13 Kasım – 25 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirdiği “Türkiye’de İK’nın Geleceği: 2025 İK Trendleri Araştırması” sonuçlarını açıkladı.

Global raporların çıktılarında yer alan “7 Başlıkta 2025 Yılı İK Trendleri”, Youthall’un “Türkiye’de İK’nın Geleceği: 2025 İK Trendleri Araştırması” kapsamında Türkiye’deki İK yöneticilerinin perspektifiyle ele alındı. Sürekli öğrenmeyle yetenekleri şekillendirmek, dijital dönüşümle insan kaynaklarında yapay zekayı kullanmak, çalışma modellerindeki değişim sürecine adapte olmak, stratejik işgücü planlamasında geleceğin yetenek ihtiyaçlarını planlamak, refah odaklı stratejilerle çalışan deneyimini güçlendirmek, veri odaklı insan kaynakları yaklaşımlarına odaklanmak ve geleceğin iş dünyasında değişimi yönetmek “2025 İK Trendleri” raporunda 7 ana başlık olarak öne çıktı.

Hibrit çalışmanın gücü yadsınmamalı

Araştırmaya göre çalışanlarıyla birlikte sürekli kendini güncelleyen, dijitalleşmeyle birlikte yapay zekayı daha çok uygulamalarına ekleyen, hibrit çalışmanın gücünü yadsımayan, uzun vadeli iş gücü planlaması yapabilen, çalışanların mutluluğunu ve refahını önceliklendiren, İK yönetiminde veri odaklı hareket ederek çalışan bağlılığını artıran ve tüm bu değişimi algılayabilen şirketlerin başarıyı yakalayacağı vurgulandı. Araştırmaya katılanların yüzde 72,8’ini Y kuşağı oluştururken yüzde 28,7’sinin 15 yıl ve üzerinde deneyimde olduğu ve yüzde 36,6’sının müdür/müdür yardımcısı pozisyonundan oluştuğu belirtildi.

Yapay zeka etkisini artıyor

Araştırmanın sonuçlarına göre 2025, iş dünyasında yetenek gelişiminin ve sürekli öğrenme kültürünün organizasyonların başarısı için kritik öneme sahip olduğu bir yıl olacak. Aynı zamanda dijital dönüşümün insan kaynakları dünyasına etkisinin derinleştiğini ve yapay zekanın (AI) organizasyonel süreçlerde etkisini daha fazla görebileceğiz. Katılımcıların yüzde 64’ü işe alım süreçlerinde yapay zeka uygulamalarını kullandıklarını belirtti. Yüzde 52,8’i eğitim ve gelişim desteğinde, yine aynı oranla yüzde yüzde 52,8’i ise iyileştirme ve sürdürülebilirlik faaliyetlerinde yapay zekanın etkin bir şekilde kullanıldığını ifade etti. Bu bulgular, yapay zekanın hem doğru yetenekleri bulmada hem de çalışan gelişimini desteklemede stratejik bir rol üstleneceğini ortaya koydu.

Çalışan refahı yeni bir gündem maddesi olacak

2025, insan kaynakları dünyasında çeviklik, teknoloji ve çalışan odaklı stratejilerin öne çıktığı bir dönem olacak. Araştırma, 2025’te insan kaynakları liderlerinin en önemli önceliğinin “çalışan memnuniyeti ve deneyiminin iyileştirilmesi” olduğunu ortaya koydu. Sonuçlara göre “çalışan deneyimi ve memnuniyetini iyileştirmek” yüzde 52,2 ile insan kaynakları liderlerinin gündeminde ilk sırada yer alırken “rekabetçi maaş ve yan hak paketleri sunmak” yüzde 30,9 oranıyla ikinci sırada yer aldı. Bu verileri yüzde 24,3 ile “dijital dönüşüm ve teknolojik entegrasyona uyum sağlamak” takip etti. 2024 araştırmasının sonuçlarında “insan merkezli liderlik ve esnek çalışma modelleri” öncelik olarak dikkat çekmişti. 2024’te daha insan odaklı, teknolojiye adapte ve sürdürülebilir bir iş dünyası öne çıkmıştı, 2025’te ise bu eğilimlere ek olarak çalışan refahını artırmak ve maddi hakları güçlendirmek gibi somut beklentilerin öne çıkacağı bir yıl olacak.

Yan haklar ve refah talepleri daha önemli hale gelecek

Araştırmaya katılan profesyoneller, 2025 yılına ilişkin çalışanların yan hak beklentilerinin net bir şekilde finansal destek ve refah odaklı talepler etrafında yoğunlaştığını ifade etti. Buna göre yüzde 64’lük büyük bir çoğunluk, çalışanlara yönelik finansal desteklerin en önemli beklenti olduğunu vurguladı. Yüzde 45,6’lık bir oran, ek izin günleri ve tatil paketlerini öncelikli yan haklar arasında gördüğünü belirtirken yüzde 41,9’luk bir kesim, kapsamlı kariyer gelişimi ve terfi programlarının önemli olduğunu dile getirdi. Yüzde 28,7 ise çalışanların ilgi alanlarına yönelik sosyal veya kültürel etkinliklerin yanı sıra kapsamlı sağlık sigortasını da beklentileri arasında sıraladı.

Hibrit çalışma düzeni tercihlerdeki yerini korumaya devam ediyor

“Türkiye’de İK’nın Geleceği: 2025 İK Trendleri Araştırması”, Türkiye’de çalışma modelleri konusunda önemli veriler sunuyor. Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 51,5’i hibrit çalışma modelini tercih ettiğini belirtirken, yüzde 36,5’i ofisten çalışmayı, yüzde 7,5’i esnek çalışma düzenini, yüzde 4,5’i ise tamamen uzaktan çalışmayı benimsediğini ifade etti. Araştırma, çalışanların esneklik ve özgürlük sunan hibrit ve uzaktan çalışma modellerine olan güçlü eğilimini ortaya koyuyor ancak şirketlerin çalışma modellerine ilişkin belirsizliklerin çalışanlar arasında kararsızlık yarattığı ve daha şeffaf bir yön belirlenmesi gerektiği de sonuçlar arasında dikkat çekiyor.

Çalışan motivasyonunda takdir ve geri bildirim ön planda

Çalışanların iş gücü motivasyonu ve başarısının sürekliliği konusunda da çarpıcı sonuçlar araştırmada yer aldı. Buna göre yüzde 38,2’lik kesim, başarılarının ve katkılarının düzenli olarak takdir edilmesini önemserken çalışanlardan yapılan geri bildirimlerin uygulanmasının önemli olduğunu belirtenler yüzde 35.3 yer aldı. Bu da çalışan motivasyonunun temelinin, takdir görmek, geri bildirimlerinin ciddiye alınması ve refahlarının önceliklendirilmesi ile şekillendiğini ortaya koyuyor.

“Değişen dinamiklere uyum sağlayanlar ayakta kalacak”

Araştırma sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Youthall CEO’su Emre Aykan, 2025’te insan kaynakları dünyasında değişime hızlı adapte olanların başarılı olacağını vurguladı. Hızla değişen dinamiklerin insan kaynaklarını da dönüştüreceğini dile getiren Aykan şu değerlendirmeyi yaptı:

“Teknolojik yenilikler, değişen çalışma modelleri ve çalışan beklentilerindeki dönüşüm, İK liderlerini daha stratejik ve yenilikçi yaklaşımlar geliştirmeye yönlendiriyor. Bu süreçte çeviklik, inovasyon ve çalışan odaklı stratejiler, organizasyonların başarısında kritik bir rol oynayacak. İnsan kaynakları departmanları, bir yandan yenilikçi teknolojileri entegre ederken, bir yandan da çalışan bağlılığını güçlendirerek organizasyonel hedeflere ulaşmak için çözümler üretecek. Özellikle değişime hızlı adaptasyon ile veri odaklı karar mekanizmalarının benimsenmesi, 2025’te İK dünyasında öne çıkan öncelikler arasında yer alacak.

Bu yılın başlıkları doğrultusunda çalışan memnuniyetinin iyileştirilmesi, rekabetçi maaş ve yan hak paketlerinin organizasyonların en büyük önceliği haline geldiğini gösteriyor. Ekonomik koşulların etkisiyle çalışanların refahı ve motivasyonu, liderler için kritik bir sınav olacak. Yapay zeka ve dijital dönüşüm süreçleri ise karar alma mekanizmalarını hızlandırarak verimliliği artırma yolunda etkili bir araç haline gelecek. 2025 yılı; şirketlerin sürdürülebilir başarı için çalışan odaklı, teknolojik dönüşüme uyumlu ve kapsayıcı bir bakış açısıyla ilerlemesini gerektiriyor. Bu süreçte, İK liderlerinin değişime hızla adapte olan, çalışanların ihtiyaçlarını anlayan ve organizasyonları geleceğe taşıyan çözümler geliştirmesi kritik önem taşıyor.”