7 Aralık Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar / Konkur
    • Atamalar
    • Dijital
    • KSS
    • Haberler
    • Insights
    • Trend
    • Marketing Türkiye 101
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma
  • Abone Girişi
  • Abone Ol
Haberler

Seçim yine gündemi belirledi

Marketing Türkiye
15 Temmuz 2014
13 dk okuma

Ajans Press, medya analizlerine dayanarak 15 Temmuz 2014 tarihli gündemin öne çıkan başlıklarını derledi. 10 Ağutos 2014’te yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı Seçimi gündemin en çok öne çıkan haberi oldu. Gündemin diğer önemli haberleri ise Ali İsmail Korkmaz davası ve Dünya Kupası oldu. 

Öne çıkan başlıklar şöyle:

 TIPIŞ TIPIŞ SANDIĞA GİDECEKSİNİZ…
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ‘tatilci seçmeni’ uyararak “Gün gelir sizin tatil yapmanız da engellenir. Ekmeleddin İhsanoğlu’na oyunu vereceksin. Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz ve bir diktatör bozuntusuna cumhurbaşkanı seçilme konusunda izin vermeyeceksiniz” dedi. Parti genel merkezinde CHP’nin önceki kurmayları, mevcut yöneticileri, eski bakanlar ve milletvekilleriyle seçim sürecini değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Kendi vicdanınıza sorunuz; Ali İsmail Korkmaz’ın davası neden Eskişehir’de değil de Kayseri’de görülüyor? Adaleti savunan yürekli bir savcı çıkmasaydı belki faillerin hiçbiri bulunamayacaktı. Elimizi yeter ki vicdanımıza koyup sandığa gidelim. Anneler babalar evlatlarını düşünsünler diye bu örneği verdim. Sokak ortasında sopalarla öldürülen gencecik bir üniversite öğrencisini düşünerek sandığa gitsin diye bu örneği verdim. ‘Efendim siyasi kimliği yok, bu siyaseti reddetmek.’ Hayır efendim, cumhurbaşkanının da siyaseti var, onun siyaseti tarafsızlık üzerine inşa edilmiş. O makamın siyaseti bunu gerektirir. Yoksa siyasetten tümüyle yok olması değil. Erdoğan’ı dinlediği zaman rahatsız oluyor insan. Her zaman kavga. Ekmeleddin Bey’i dinleyince içinize huzur doluyor. Huzurlu bir insan, kendi iç dünyasında barışık bir insan, kendi iç dünyasında kavga etmeyen bir insan, kendini topluma adayan bir insan. Bizim de aradığımız bu. Düşünün yabancı devlet adamları Erdoğan ile aynı fotoğrafın içinde olmak istemiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilktir bu. Önce temizleneceksin, aklanacaksın, bu ülkenin vatandaşıyla helalleşeceksin, götürdüğün malların hesabını vereceksin. ‘Daha yukarıya çıkacağım, orada sorumluluk yok, malı daha rahat götüreceğim’ diyor. Diyorlar ki ‘Ne olursa olsun oyumu vereceğim.’ Sen evini hırsıza teslim eder misin? ‘Ederim’ diyorsan oyunu ver. Bu sıradan bir seçim değil, nasıl bir Türkiye istediğimizin seçimi.

ERDOĞAN’DAN İADE, DEMİRTAŞ’TAN TEŞEKKÜR TWEET’İ…
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu; diğer cumhurbaşkanı adayları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın destek hesaplarına sembolik biner lira bağışta bulundu. Erdoğan teşekkür ederek bağışı iade etti. Demirtaş, bağış için Twitter hesabından teşekkür etti, İhsanoğlu da ‘Sevgi en büyük zenginliktir aziz kardeşim” yanıtını verdi. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gerçek kişilerin yapabileceği bağış ve yardım miktarını seçimin her bir turu için, en fazla 9 bin 82 lira 51 kuruş olarak belirlemişti. Üç adayın Ziraat Bankası’nda açtığı banka hesaplarına bağışlar başladı. İhsanoğlu, sembolik olarak centilmence bir davranışta bulunarak, rakiplerinin hesaplarına da bağış yaptı. İhsanoğlu; Erdoğan ve Demirtaş’ın bağış hesaplarına ayrı ayrı bin lira bağışta bulundu. Kendi hesabına da bin lira bağış yapan İhsanoğlu, bu tutumu ile kampanya döneminin centilmence geçmesi mesajını verdi. Demirtaş İhsanoğlu’nun bu jestine, Twitter üzerinden teşekkür etti. Demirtaş, Twitter’daki hesabında, “Hocam zahmet etmişsiniz, teşekkür ederim, yalnız öbüründe çok var ondan, hepsini bana yatırabilirsiniz rahat olun” diye yazdı. İhsanoğlu, Demirtaş’ın mesajı üzerine Twitter hesabında, “Bu ülkeye sevgi, saygı, dirlik, birlik tohumları ekmek için çabalıyoruz. Sevgi en büyük zenginliktir aziz kardeşim” diye yazdı. Erdoğan’ın avukatı Ali Özkaya, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Sayın Başbakanımızın talimatıyla, Cumhurbaşkanlığı seçim hesabına dahil edilmeyen bu bağış, teşekkür edilerek, Sayın İhsanoğlu’na iade edilmiştir” dedi. Öte yandan İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi’ni ziyaret eden Demirtaş, dernek genel başkanı Öztürk Türkdoğan ve yöneticilerle bir süre görüştü. Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun hesabına bin lira yatırmasına gönderme yaptı. Demirtaş, “Basından duydum, hesabı kontrol etmedim. Kendisine güveniyorum, yatırmıştır diyorum” dedi. Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın bağışı iade ettiğinin anımsatılması üzerine de “Normal, zaten paraya da ihtiyacı yok pek fazla. Başbakan’ın koyacak yeri yok herhalde, o yüzden iade etmiştir” diye konuştu.

GÜL’DEN ‘GÖREVE HAZIRIM’ MESAJI…
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül görevinin bitimine kısa süre kala TOBB’nin düzenlediği iftarda buluştuğu işadamlarına “veda” konuşması yaptı. Konuşmasına “7 yıllık Cumhurbaşkanlığı görevinin sonuna geldim” diye başlayan Gül özetle şunları kaydetti: “Son birkaç senede iç konularla uğraştık, enerjimiz bunlara gitti. Türkiye’yi yeniden toparlama, adeta roketleri ateşler gibi Türkiye’yi ileriye götürmeliyiz. 7 yıl boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin başı ve milletin birliğini temsil etmek gibi onurlu ve şerefli bir görevi yaptım. Herkesi kucaklamak için her şeyi yaptım. 2007’deki olayları düşünürseniz herşeyi arkada bıraktım. Bu adam seçilir mi diyenlere bile kapımı açık tuttum. Ben hep geleceğe baktım. Çocukluğum, öğrenci yıllarımdan beri vatan millet meseleleriyle yakından ilgili oldum. Bundan sonra da milletime hizmet etmeye devam edeceğim. Millete hizmet etmenin çok yolları vardır. Bakalım nasıl olacak göreceğiz. Bu millete hizmet etmek en büyük şereftir. Bu şerefi bu milleti temsil ederek yaşadım. Bundan sonra da her türlü gayreti göstereceğim. Bu nasıl olur ayrı konu. Ama önemli olan bu hizmete devam etmektir. Rifat bey bize veda iftarı vermiş oldu” Gül’ün konuşmasını ayakta alkışlayan iş adamları, “Başbakanımız olun” diyerek alkışladı.

DİZİ PUSULASI YOK DİYE İADE EDİLDİ…
TBMM bünyesinde 4 eski bakan hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet iddialarını soruşturmak amacıyla kurulan soruşturma komisyonunun çalışmalarına başlaması beklenirken, Meclis Başkanlığı’nın sürpriz bir adım atarak dosyaları “dizi pusulası bulunmadığı” gerekçesiyle İstanbul Başsavcılığı’na iade ettiği ortaya çıktı. Muhalefet, “Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi inceleme yapılmaması için bahane bu” derken, Soruşturma Komisyonu Başkanı Hakkı Köylü, Milliyet’e, “Siyaset ötesi yargılama faaliyeti yapıyoruz, seçime malzeme yapılamaz” diye konuştu. Eski AB Bakanı Egemen Bağış, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla düzenlenen fezlekeler, İstanbul Başsavcılığı’na geri gönderildi. TBMM bünyesinde oluşturulan Soruşturma Komisyonu Başkanlık Divanı kararının 12 Temmuz 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından, muhalefet üyeleri soruşturma dosyalarını incelemek için girişimde bulundu. Ancak Soruşturma Komisyonu Başkanlığı ile TBMM Başkanlığı’nın sürpriz bir adım atarak dosyaları savcılığa iade ettiği ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre, soruşturma komisyonu kurulmasının ardından TBMM Başkanlığı, kimsenin giriş izni bulunmadığı kozmik odada tutulan 4 bakana ilişkin dosya ve klasörleri komisyon başkanlığına teslim etti. Köylü, dosyaları incelerken hangi dosyada hangi belgenin bulunduğunu gösteren dizi pusulasının olmadığını farketti. Yargılama faaliyetlerinde belgelerin kolaylıkla izinin sürülmesi için gerekli olan bu pusulanın bulunup bulunmadığını TBMM Başkanlığı’na sordu. TBMM Başkanlığı, dizi pusulası olmadığı bilgisini verince Köylü, dosyaları geçen perşembe TBMM Başkanlığı’na iade ederek, “dizi pusulasının” yapılmasını istedi. TBMM Başkanlığı ise bu işlemin, ancak dosyaları gönderen savcılık tarafından yapılabileceği gerekçesiyle aynı gün dosyaları İstanbul Başsavcılığı’na bir üst yazı ile gönderdi. TBMM’nin kapanmasına 10 gün kaldığı dikkate alındığında, dosyaların Meclis kapanmadan önce savcılık tarafından gönderilmesi mümkün gözükmüyor. Böylece dört bakana ilişkin dosyaların muhalefet tarafından incelenmesi ancak yeni dönem başında gerçekleşebilecek. TBMM’nin kapanmasına yaklaşık 10 gün kala soruşturma komisyonu ve TBMM Başkanlığı’nın böyle bir işleme imza atması muhalefet tarafından tepkiyle karşılandı. Komisyonun CHP’li üyesi Erdal Aksünger, “AKP fezlekeleri açmamak için elinden gelen her şeyi yapıyor. TBMM gelecek hafta tatile girecek. Bu nedenle komisyon fezlekeleri görüşmek için toplanamayacak. Meclis kapalıyken komisyonun çalışması için Genel Kurul’dan yetki alınması gerekiyor. AKP fezlekelerin açılmaması için oyalama taktiği uyguluyor. Cumhurbaşkanı seçimi sonrasına kalması için bahane buluyorlar. Geçen hafta Resmi Gazete’de karar yayımlandıktan sonra Komisyon Başkanı, bize fezlekelerin açılacağını söylemişti” diye konuştu.

‘SABAN TİMİNE SAHİPOL’…
Eskişehir’deki Gezi eylemlerinde polisler tarafından feci şekilde dövülen ve 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren üniversiteli Ali İsmail Korkmaz davasının üçüncü duruşması Kayseri’de yapıldı. Duruşmada, tutuksuz yargılanan polisler Hüseyin Engin, Şaban Gökpınar, Yalçın Akbulut ile tutuklu sanıklardan polis Mevlüt Saldoğan ile Muhammed Vatansever, Ramazan ve İsmail Koyuncu ile Ebubekir Harlar katıldı. Duruşmada, İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı’na gönderilen güvenlik kamera görüntüleriyle ilgili olarak teknik uzmanlarca incelenen görüntülerle ilgili düzenlenen görüntü iyileştirme ve eşkal inceleme raporu okundu. Raporda çözünürlüklerin düşük olduğu, kamera ve kişileri belli edebilecek görüntü ve verilere ulaşamadıkları, olay yerinden geçen şüpheli otomobilin ise belirlenemediğine yer verildi. Olay anına ait görüntü büyütme, filtreme, onarma ve bazı işlemler uygulanmasına karşın, ışık yetersizliği, mesafe ve bazı nedenlerden dolayı Ali İsmail’e vuranların yüzlerin belli olmadığı öne sürüldü. Duruşmanın ikinci bölümünde Korkmaz ailesinin avukatlarından Mehmet Vakurkulat, emniyetten gelen telsiz görüşme dökümlerini okudu. Vakurkulat, “Dökümler emniyetin müdahalesinin nasıl bir ruh hali, şiddetle yapıldığını açıkça ortaya koymaktadır. Telsiz görüşmelerinde , ‘Çevik kuvvet gözaltı yok. Sadece dağıtacağız.Üzerimize çekeceğiz, sonra dalacağız” ifadeleri kullanılmaktadır. Sanıklardan Şaban’ın telsiz kayıtlarında oradaki timlerden birinin yetkilisi olarak geçtiği ve talimatlar vardır. O da ‘Şaban timlerine sahip ol’dur. Telsiz görüşmeleri, hasımane bir görüşmelerden ibarettir” dedi. 4’üncü duruşmanın 9 Ekim’de yapılmasını kararlaştıran mahkeme, tutuklulukların devamına karar verdi. Tutuksuz yargılanan sanıkların da tutuklanma talepleri reddedildi.

ÖZKÖK VE YALMAN BALYOZ’DA TANIK OLACAK…
Anayasa Mahkemesi’nin Balyoz Davası’yla ilgili geçtiğimiz ay verdiği ‘hak ihlali’ kararının ardından davaya bakan Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi Orgeneraller Çetin Doğan, İbrahim Fırtına, MHP Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan, emekli Oramiral Özden Örnek,in de aralarında bulunduğu 236 sanığın yargılanma tarihini 3 Kasım olarak belirledi. İlk celsesi 09.30’da görülecek davada eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ise tanık olarak dinlenecek. Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi Anayasa Mahkemesi’nin ‘hak ihlali’ kararı doğrultusunda 236 kişinin tahliyesine ve yeniden yargılanmasına karar vermişti. Özkök 2008’de ‘Ergenekon’ soruşturması ve darbe günlükleri konusunda “Ben kasaptaki ete soğan doğramam. Günü gelir konu olursa o zaman bakılır” demişti. Öte yandan Balyoz Davası’nda aldıkları mahkumiyet kararları Yargıtay ‘ca bozulan 88 sanığın yargılandığı davada, mahkeme 25 sanığın beraatına, 62 sanığın dosyasının ayrılmasına hükmetmişti. Bu dava ise 10 Kasım 2014 tarihine ertelenmişti. Yalman ve Özkök bu duruşmada da tanık olarak dinlenecek.

İLK SIRA ERDOĞAN’IN…
Köşk seçiminde kullanılacak birleşik oy pusulasında cumhurbaşkanı adaylarının yerlerinin belirlenmesi için YSK’da kura çekimi yapıldı. YSK üyeleri tarafından çekilen kurada ilk çıkan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adı oldu. İhsanoğlu’nun temsilcisi pusulanın üçüncü sırasını çekti. Kurul üyeleri daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın adını seçti, temsilcisi ise pusulada birinci sırayı çekti. Kurada sona kalan Selahattin Demirtaş’a da pusulanın ikinci sırası kaldı. Hasip Kaplan, sıra numarasını çekerken “Ortada olmak her zaman iyidir” diyerek espri yaptı. Böylece adayların fotoğraflarının da bulunacağı oy pusulasının ilk sırasında Başbakan Erdoğan, ikinci sırasında HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, son sırasında ise İhsanoğlu yer alacak. YSK Başkanı Sadi Güven, Cumhurbaşkanı seçiminin birinci oylamasının 10 Ağustos’ta, ikinci oylamaya kalması halinde 24 Ağustos’ta yapılacağını, yurtdışında ise birinci oylamanın 31 Temmuz-3 Ağustos, ikinci oylamaya kalması halinde ise 17 Ağustos-20 Ağustos günleri arasında yapılacağını hatırlattı. Güven, gümrük kapılarında ise birinci oylamanın 26 Temmuz-10 Ağustos 2014 tarihleri arasında ikinci oylamaya kalması halinde ise 17 Ağustos-24 Ağustos olarak belirlendiğini söyledi. Yurtdışındaki seçimlerde özellikle güvenlikle ilgili bazı konuların kamuoyunda konuşulduğunu söyleyen Güven, yurtdışında oy kullanılacak sandıkta 5 kişilik sandık kurulunun, 2’si memur üye, 3’ünün en çok oy alan üç siyasi parti temsilcisinden oluştuğunu vurguladı. Güven, şöyle devam etti: “Konsolos, kıdemli memur ve yine üç üyesi siyasi parti temsilcisinden oluşacak saklama kurulu anahtarları kendilerinde olacak 4 ayrı kilitle açılıp girilebilecek güvenlikli odalarda oy torbalarını saklayacaklardır. Avrupa içinde kullanılacak oyları özel uçakla, diplomatik kuryeyle Türkiye’ye getireceğiz. Uçakta 2 memur üyeyle YSK’da temsilci bulundurma hakkına sahip 5 siyasi parti temsilcisi, Dışişleri Bakanlığı ve YSK temsilcileri de bulunacak. 4×4 bayrak yarışı gibi partiler torbaları elden ele teslim ederek getireceklerdir.

HASSAS BULUŞMA…
Ankara dün, Irak’taki sıcak gelişmelerin gölgesinde sürpriz bir konuk ağırladı. Türkiye’ye gelen IKBY Başkanı Mesud Barzani, ilk olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kabul edildi. Barzani, daha sonra da Başbakanlık Resmi Konutu’nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. Görüşmelerde, Irak’ta istikrar ve güvenliğin yeniden tesisi için yeni bir siyasi başlangıca ihtiyaç olduğu vurgulandı. Bu çerçevede, Irak’ta genel seçimlerin tamamlanmasının ardından, beklenen değişimin gerçekleşmesi için siyasi sürecin hızla işletilmesinin önemine dikkat çekildi. Görüşmelerde, şu hususların altı çizildi: Görüşmelerde, Irak’taki siyasi belirsizlik değerlendirilen başlıklardan biri oldu. Ülkede 30 Nisan’da yapılan seçimlerin ardından gerilim tırmanmıştı. Gül ve Erdoğan’ın “Irak’ta halkın tüm kesimlerini kuşatan, ülkede adaletli bir güç ve gelir paylaşımı sağlamayı amaçlayan bir hükümet kurulmalı” mesajı verdikleri öğrenildi. Ziyarette, IŞİD tehdidi kapsamlı olarak görüşülürken, “mezhep temelli bir çatışma ortamına sürüklenilmesinin, Irak’ın toprak bütünlüğüyle birlikte, bölgedeki ülkeleri de olumsuz etkileyeceği” değerlendirmesinin yapıldığı belirtildi. Barzani ile değerlendirilen konulardan biri de IŞİD’in rehin aldığı Türk konsolosluk görevlilerinin durumu oldu. Türk vatandaşlarının, Türkiye’ye salimen dönmelerini sağlamanın önemi vurgulandı. Musul’un yanı sıra, Kürtlerin kontrol altında tuttuğu Kerkük’teki gelişmeler ve Türkmenlerin güvenliği de değerlendirildi. Enerji alanındaki işbirliği de gündemdeydi. Tarafların, daha önce vardıkları mutabakatlar ışığında, işbirliğini geliştirme ve sürdürme konusundaki kararlılıklarını teyit ettikleri öğrenildi. Kimi çevrelerin, “Barzani’nin Türkiye üzerinden satılan Kuzey Irak petrolünün parasını tahsil edeceği” yönündeki iddiaları ise yalanlandı. IŞİD’in belli bölgeleri kontrol altına almasının ardından ticarette yaşanan sıkıntıların da ele alındığı kaydedildi. Alternatif güzergahlar üzerinde çalışma yapılarak, Türk TIR şoförlerinin güvenliği sağlanacak. Hükümetin yürüttüğü Çözüm Süreci çerçevesinde ‘eve dönüşler’in kolaylaştırılması amacıyla atılan adımlara da Barzani yönetiminin destek verdiği kaydedildi. Başta Kandil olmak üzere, Irak’ın kuzeyindeki PKK’lıların eve dönüşü konusunda kolaylık sağlanması öngörülüyor.

ZİRVEYE YATIRIM…
Dünya futbolunun son yıllarda parlayan ülkesi Almanya, 24 yıl sonra Dünya Kupası’nı kaldırmayı başardı. Bu başarının sırrı ise 1990’ların sonunda kötü giden sonuçlar sonrası yatırımlarına başlanan futbol akademilerinde gizliydi. 1999 yılında açıklanan altyapı planıyla ülkede 100’e yakın futbol akademisi kuruldu. 10-17 yaş arasındaki çocukları yetiştirecek olan bu akademilere ise 2001-2013 yılları arasında 820 milyon Euro yatırım yapıldı. Alman futbolunda 90’ların sonunda ekonomik kriz patladı. Tesisleşme yatırımları durdu, futbolcu maaşları ödenemez hale gelmişti. Mali durumunu düzeltmek isteyen kulüpler çözümü altyapı yatırımlarında buldu. Alman Futbol Federasyonu kulüplerle tüm ülkede futbol akademilerinin kurulması konusunda mutabakata vardı. İlk yıl akademilere yaklaşık 48 milyon Euro yatırım yapılırken 2013 yılına gelindiğinde bu yatırım 100 milyon Euro’ya ulaştı. 10 yıl içinde Bundesliga yaş ortalaması da 27.09’dan 25.77’ye düştü. Bugün Bundesliga’daki 525 futbolcunun yüzde 60’ı Alman ve bu oyuncuların yaş ortalaması 24. Yeniden yapılanmayla Alman futbolunun standardı yükseldi. Altyapı yatırımlarıyla tesisleşme çalışmalarını da tamamlayan kulüpler bugün dünyanın en büyük futbol endüstrisi konumunda.

İHRACATLA BÜYÜYEN TÜRKİYE EKONOMİSİ RAYINA OTURUYOR…
Dünya Bankası, Citigroup ve OECD’den sonra Deloitte de Türkiye’nin 2014 yılı büyüme oranını revize ettiğini açıkladı. Deloitte Türkiye Ekonomi Danışmanı Dr. Murat Üçer tarafından hazırlanan “Ekonomik Görünüm: Merkez Bankaların Gölgesinde” raporuna göre, daha önce yüzde 2-2.5 bandında gerçekleşeceği öngörülen Türkiye’nin 2014 yılı büyüme oranı tahmini yüzde 3.5 olarak revize edildi. Rapor hakkında görüşlerini belirten Deloitte Türkiye CEO’su Hüseyin Gürer şunları söyledi: “2014 yılının geride bıraktığımız ilk yarıyılına baktığımızda, dünya ekonomisinde her ne kadar iyileşme devam ediyor olsa da, büyümenin zayıf ve dalgalı bir seyir izlemekte olduğunu görüyoruz. ABD ekonomisinin mevsim koşulları gibi özel durumları yansıtsa bile ilk çeyrekte %2.9 daralmış olması piyasalar nezdinde olumsuz bir etki yarattı. Avrupa tarafında ise iyileşme kırılgan olmakla birlikte halen devam ediyor. Bu ortamda Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekte yıllık %4.3 büyümesi, bunun yarısının da dış talep, yani net ihracattan gelmesi oldukça olumlu bir tablo olarak karşımıza çıkıyor. Ancak enflasyonumuz halen hedefe göre çok yüksek bir oranda; cari açığın ise, daralma gösterse de seneyi yine GSYH’ye oranla yüksek sayılabilecek bir seviyede %5.5 – %6 civarı tamamlayacağı tahmin ediliyor.” Enflasyon tarafında ise mayıs ayı itibariyle en kötünün geride kaldığı belirtilen raporda haziran ayı itibariyle düşüşe geçeceği ve yılsonunu %8’lerde kapatacağı değerlendiriliyor. Enflasyonda katılığın devam ettiği ve %5 hedefine ulaşılmasının çok düşük ihtimal olduğu belirtiliyor. Ayrıca raporda TC Merkez Bankası’nın, küresel ortamın verdiği desteği kullanarak hızlı bir şekilde faizleri düşürmüştü. Bu hamlenin ardından lira üzerindeki baskılar artmadıkça indirimlerin kısa vadede devam etmesinin beklendiği vurgulanıyor. Öte yandan görünüm değerlendirmesinde ise S&P şubat ayında, Moody’s ise nisan ayında notunu durağandan negatife çevirmişti. Fitch ise ‘durağan’ görünümü korumaya devam ediyor. Deloitte’a göre, kredi derecelendirme kuruluşlarından Türkiye’ye doğru aşağı yönlü riskler olmakla birlikte, kısa vadede Türkiye’nin kredi notunda bir değişim olma ihtimali düşük.

BORSADA GELEN GİDENİ ARATIYOR…
Bu yıl 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması, seçimler ve yurtdışı piyasalardaki belirsizlikler nedeniyle büyük şirketler halka arzı ertelerken, diğer yandan 1 Temmuz’da Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) yeni tebliğinin etkisiyle halka açıklık oranı yüzde 5’in altına düşen şirketler borsadan çıkmak için sıraya girdi. Borsadan çıkmak isteyen şirketlerle, yeni gelen şirketlerin piyasa değerleri karşılaştırıldığında, büyük şirketlerin çıktığı görülüyor. Bilindiği gibi İstanbul’un 2023’te Finans Merkezi olması planı doğrultusunda SPK’nın ‘borsada 1.000 halka açık şirket’ hedefi bulunuyor. Ancak, son yıllarda halka açılan şirketlerin büyüklüğünün mevcut şirketler kadar olmadığı görülüyor. Sektör yetkililerine göre, İstanbul bir finans merkezi olacaksa piyasaların derinleşmesi bunun için de daha büyük ölçekli ve kârlı şirketlerin borsaya gelmesi gerekiyor. BIST ancak o zaman kurumsal yatırımcıları çekebilir. BIST, şu anda gelişmiş ülke borsalarıyla rekabetten oldukça uzak. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de en büyük 1.000 şirketin 128’i borsaya kote olmuş durumda. Bu sayının artırılması gerekiyor. Bunun için de belki de halka açılacak şirketlere vergisel teşvikler verilmesi gerektiği dile getiriliyor. Bu yılki halka arzlara baktığımızda, 4’ü Gelişen İşletmeler Piyasası’nda (GİP) olmak üzere toplam 9 şirket halka açıldı. Şu anda halka açılmak içinde 1’i GİP’te olmak üzere toplam 9 şirketin başvurusu var. Öte yandan, bu yıl yapılması planlanan TUSAŞ ve Paşabahçe’nin halka arzları ise piyasa koşulları nedeniyle ertelenmişti. Bu yılki halka arzlardan 61.4 milyon dolarlık gelir elde edildi. En büyük halka arz ise 13.4 milyon dolar ile Tuğçelik Alüminyum’da yaşandı. Geçen yıl ise halka arzlardan 721.7 milyon dolar hasılat elde edilmişti. En büyük halka arz ise 360.9 milyon dolar ile Pegasus tarafından yapılmıştı. BIST’in yeni oyuncularının hisse hareketlerine bakıldığında ise oldukça hareketli oldukları görülüyor. Örneğin, en son geçtiğimiz pazartesi günü halka açılan ve GİP’te işlem gören İzmir Fırça, bir hafta içinde 2.10 TL’yi gördükten sonra, tekrar 1.85 TL’deki halka açıklık fiyatına yakın işlem görüyor. Öte yandan, yine GİP’te işlem gören Plaspak Kimya’nın da endeks yüzde 18 prim yaparken, yüzde 118’lik primi dikkat çekici.

SON MODEL BİR ARABAMIZ VAR KÖRFEZ’DEN SERMAYE AKACAK…
Körfez’den sermaye çekmek için tüm finans altyapısını tamamlayan Türkiye’de, tüm yatırım fonları tek bir çatı altında toplanıyor. Türkiye Elektronik Fon Dağıtım Platformu (TEFAS) ile 32 milyar Türk Lirası’nı bulan yatırım fonlarının alınıp satılacağı tek bir elektronik platform oluşturuluyor. 2014 sonuna kadar uygulamaya alınacak yeni sistem ile yatırımcıya tahvil, bono, hisse senedi ve karma fonlara ilişkin tüm bilgiler tek bir merkezden sunulacak. Tüm fonların TEFAS’a üye olmak zorunda olduğunu belirten Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, ilk etapta performansın ön planda olmadığı likit ve kısa vadeli tahvil ve bono fonlarının sisteme girişlerinin ihtiyari, bunun dışındaki fonların ise zorunlu olacağını söyledi. İleride likit ve kısa vadeli tahvil ve bono fonlarının da sistemde yer almasını zorunlu tutacaklarını ifade eden Ertaş “Yatırımcı bu siteye girdiği zaman Türkiye’deki tüm yatırım fonlarını görebilecek. Portföy büyüklüğü, yöneticisi hangi kurum tarafından kurulduğu, bir günlük, beş günlük, üç aylık orta ve kısa vadeli performansını görebilecek. Alternatif yatırım araçları ile de performansını karşılaştıracak. Dövizle mevduatla karşılaştırabilecek borsa endeksi ile karşılaştıracak. Yatırımcı bu bilgilerin ardından kararını verecek” dedi. Ertaş, sistemin yatırım fonu sektöründe rekabeti artıracağını ve fonlara erişimi kolaylaştıracağını belirtti. Türkiye’nin faizsiz finansal araçlar için bölgesel merkez olma iddiası olduğunu dile getiren Ertaş, geçen yıl sukuk düzenlemelerini yeni baştan ele alarak 5 düzenleme yapıldığını hatırlattı. Ertaş, şunları söyledi: “Körfez’den sermaye almak için istediği niteliklere uygun enstrüman üretmek lazım. Geçen yıla kadar ya yoktu ya da çok sınırlı idi. Bu yıldan itibaren Körfez’in istediği standartlara uygun enstrüman üretme kapasitemiz var. Dünyanın her tarafından ciddi ilgi var hem Körfez bölgesinden hem de Asya’dan. İki hafta önce bir katılım bankamız, yeni düzenlediğimiz bir sukuk türünü ilk defa Malezya’da ihraç ederek önemli bir kaynağı ülkemize getirdi. Diğer kanallardan da fon girişi ciddi manada arttı. Bizim şu andaki düzenlemelerimiz dünyanın en son model arabası.”

BORSA FAİZ İNDİRİMİ OLACAK BEKLENTİSİYLE 80 BİNİ AŞTI…
Merkez Bankası’nın Perşembe günü faiz indireceği beklentileri ve Hazine’nin dünkü borçlanma ihalesinde beklentilerin altında oluşan faizin etkisiyle bankacılık endeksi yüzde 2’nin üzerinde prim yaparken, BIST-100 bankaların desteğiyle teknik direnç seviyesi 80 bin puan sınırını aştı. İlk seansı 150 bin puanın altında kapatan bankacılık endeksinde yükseliş ihalenin ardından yüzde 2’yi aştı. Gün için 80.695 puana kadar çıkan BIST-100 Endeksi ise günü yüzde 1.58 artışla 80.621 puandan tamamladı. Dolar ise dar bir bantta hareket ettiği günü 2.12 TL seviyelerinden kapattı. Hazine’nin dünkü 5 yıllık sabit kuponlu tahvil ihalesinde bileşik faiz 8.62 ile yüzde 8.68 olan beklentilerin altında oluştu. İhaleden sonra 2 yıllık gösterge tahvilin getirisi de geçen haftaki yüzde 8.26 ile 8.40 aralığına göre gerileyerek yüzde 8.22’ye kadar indi. Ata Yatırım Fon Yönetim Direktörü Cem Tözge, yatırımcıların faiz indirimi bekledikleri Perşembe günkü PPK kararı öncesinde banka hisselerinde pozisyon aldıklarını ifade ederek, “Geçen hafta beklentilerin altında gelen cari açığın ardından faiz indirim beklentileri arttı. İhalede ve ikincil piyasada faizlerin gerilemesi de bunu destekliyor” diye konuştu.

‘İSRAİL’E JET YAKITI SATMIYORUZ’…
Enerji Bakanı Taner Yıldız, Kuzey Irak petrolünün bir kısmının İsrail’e satıldığı yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu söyledi. Yıldız, “Petrolün sahibi biz değiliz, ihale eden ve satan Irak. O yüzden bu satışın sorumlusu Irak’tır; İsrail’e mi başka bir ülkeye mi sattığı konularına biz girmiyoruz” dedi. Yıldız, söz konusu iddiayı kendisinin de Kuzey Irak yönetimine sorduğunu belirterek, “Bana, İsrail’e satmadıklarını söylediler” diye konuştu. Yıldız, İsrail’in, Gazze’ye gerçekleştirdiği hava saldırılarında Türkiye’den satın aldığı jet yakıtını kullandığına dair iddialar da olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Türkiye ve Mersin’den, özellikle jet yakıtı için Ataş Rafinerisi’nden, Türkiye hükümeti olarak da bizim İsrail’e herhangi bir satışımız söz konusu değildir. Biz kamu olarak da böyle bir satış gerçekleştirmiş değiliz. Ne geçen ay, ne ondan önceki ay, ne de bu süre içerisinde biz İsrail’e herhangi bir jet yakıtı satmadık… Hassasiyetimiz, bu soruyu soranlardan daha az değil.” Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Enerji Bakanı Ashti Hawrami’nin Irak’ta akaryakıt sorununu aşmak için özel sektörle rafineri kurulabileceğine yönelik açıklamaları hakkında değerlendirmelerde bulunan Yıldız, “Özellikle Beiji Rafinerisi’nin IŞİD’in eline geçmesiyle beraber, ham petrolü olan ama rafine edemeyen bir Kuzey Irak karşımıza çıktı. Sıkıntılar var. Türkiye bu manada elinden gelen her türlü gayreti gösterecektir” dedi. Bakan Yıldız, bununla ilgili olarak, geçen hafta, yalnız transit taşımalardan kaynaklanan petrol ürünlerinin değil; Tüpraş’ta üretilen petrol ürünlerinin de Kuzey Irak’a sevk edilmesinin önünü açan bir kararname yayınlandığını hatırlattı.

YURTDIŞINA ÇIKANLARIN İŞSİZLİK MAAŞI KESİLİYOR…
İŞSİZLİK sigortasından maaş alabilmek işsiz kalanlar için büyük önem taşıyor. İşsizlik maaşı almak prim ödeme şartını sağlamaya ve işten ayrılış biçimine bağlı. Her işsiz kalan işsizlik maaşı alamıyor. Aynı şekilde prim ödeme şartını sağlamak da tek başına işsizlik maaşı almaya yetmiyor. İşten ayrılma biçiminin de işsizlik maaşından yararlanmaya imkân verir nitelikte olması gerekiyor. İşsizlik sigortasından maaş alan bir kişinin çalışmaya hazır olması gerekiyor. Aksi takdirde işsizlik maaşı kesilir. İşsizlik sigortasından maaş alan bir kişi, maaş aldığı dönem boyunca İŞKUR’un kendisine teklif ettiği, kendi mesleğine uygun, son çalıştığı işin ücret ve çalışma koşullarına uyan, ikamet edilen yerin belediye mücavir alanı sınırları içindeki bir işi haklı neden olmaksızın reddederse aldığı maaş kesiliyor. İŞKUR bu kapsamda yurtdışına çıkılması durumunu, çalışmaya hazır olmamak olarak değerlendiriyor. Bu nedenle de işsizlik maaşı almaktayken yurtdışına çıkanların maaşlarını kesiyor. Bu durum işsizler için sorun yaratabiliyor. Çünkü işsiz kalan kişi bilgi ve görgüsünü artırmak için, çoğu kez de dil öğrenmek için yurtdışına çıktığında işsizlik maaşını o süre içinde alamıyor. Bu nedenle de aslında istihdam edilebilirliğini artırmak için kendisine yatırım yapmak isteyen bir işsize ekonomik destek sağlanmamış oluyor. İŞKUR yurtdışına çıkış durumunda işsize verdiği maaşı durduruyor ve geri dönüşte tekrar bağlıyor.

1 The TECH Summit'te kayıtlar devam ediyor! Geleceği deneyimlemeye hazır mısınız?
The TECH Summit’te kayıtlar devam ediyor! Geleceği deneyimlemeye hazır mısınız?
2 3 gün, 58 farklı oturum, 84 konuşmacı ve eşsiz bir deneyim... İşte The TECH Summit 2025'in programı!
3 gün, 58 farklı oturum, 84 konuşmacı ve eşsiz bir deneyim… İşte The TECH Summit 2025’in programı!
3 Müşteri deneyiminin en iyi markaları The TECHX Awards’ta ödüllendirilecek
Müşteri deneyiminin en iyi markaları The TECHX Awards’ta ödüllendirilecek
4 The TECH Summit oturumlarını mobil app'ten seçin!
The TECH Summit oturumlarını mobil app’ten seçin!
5 Müşteri deneyimi yönetimi, rekabetin yeni kaldıracı!
Müşteri deneyimi yönetimi, rekabetin yeni kaldıracı!
Güncel Haberler
Müşteri deneyiminin en iyileri The TECHX Awards'da ödüllendirildi
Müşteri deneyiminin en iyileri The TECHX Awards’da ödüllendirildi
AI devrimi tüm sektörleri sardı: The TECH Summit'te geleceğin iş modelleri konuşuldu
AI devrimi tüm sektörleri sardı: The TECH Summit’te geleceğin iş modelleri konuşuldu
The TECH Summit'in ikinci gününde finans ve ticaretin yapay zekayla dönüşümü masaya yatırıldı
The TECH Summit’in ikinci gününde finans ve ticaretin yapay zekayla dönüşümü masaya yatırıldı
Sosyal Medya
  • FACEBOOK
  • TWITTER
  • LINKEDIN
  • INSTAGRAM
  • YOUTUBE

İlgili Haberler

The TECH Summit'te kayıtlar devam ediyor! Geleceği deneyimlemeye hazır mısınız?
Haberler
The TECH Summit’te kayıtlar devam ediyor! Geleceği deneyimlemeye hazır mısınız?
Marketing Türkiye
5 gün önce
Amazon teslimat sürecine yeni bir katman ekliyor: Akıllı teslimat gözlükleri!
Haberler
Amazon teslimat sürecine yeni bir katman ekliyor: Akıllı teslimat gözlükleri!
İrem Alimoğlu
24 Ekim 2025
Kasım indirimleri değişmedi ama tüketici davranışları değişti!
Haberler
Kasım indirimleri değişmedi ama tüketici davranışları değişti!
Sena Tufan
7 gün önce
Meme kanserine dikkat çeken sokak sanatı: “Street Nipples”
Haberler
Meme kanserine dikkat çeken sokak sanatı: “Street Nipples”
Sena Tufan
2 Ekim 2025
  • Yarışmalar
  • Temsilcilikler
  • Etkinlikler
  • Yayınlar
Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar
Temsilcilikler Temsilcilikler Temsilcilikler
Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler
Yayınlar

Esentepe Mahallesi, Kore Şehitleri Caddesi, No:7, Yegane Apartmanı, Kat: 2, Daire: 4,
Şişli/İstanbul

[email protected]
0 (212) 211 11 12

  • Haberler
  • Yazarlar
  • Söyleşiler
  • Yaratıcı İşler
  • Etkinlikler
  • Kariyer
  • Üye Girişi
  • Kayıt Ol
  • Hakkımızda
  • Künye ve İletişim
  • KVKK Açık Rıza Beyanı
  • Mesafeli Satış Sözleşmesi
  • Gizlilik, Kişisel Verilerin Korunması ve İşlenmesi Politikası

©2025 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar / Konkur
    • Atamalar
    • Dijital
    • KSS
    • Haberler
    • Insights
    • Trend
    • Marketing Türkiye 101
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma

© 2001 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Asquared WordPress Agency tarafından tasarlanmış ve kodlanmıştır.