12 Ekim Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar / Konkur
    • Atamalar
    • Dijital
    • KSS
    • Haberler
    • Insights
    • Trend
    • Marketing Türkiye 101
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma
  • Abone Girişi
  • Abone Ol
İletişimde anlam ekonomisi: Görünür olmak mı, görülmeye değer olmak mı?
Haberler

İletişimde anlam ekonomisi: Görünür olmak mı, görülmeye değer olmak mı?

Marketing Türkiye
4 saat önce
4 dk okuma
İletişimde anlam ekonomisi: Görünür olmak mı, görülmeye değer olmak mı?
Derya Açar Ergüç
Salt İletişim ve Yönetim Direktörü

Anlam ekonomisi, kurumların yal­nızca görünürlük peşinde koşmak yerine, topluluklarla kurdukla­rı ilişkide ortak değer ve anlam üretimini merkeze alan; iletişimi birlikte üretmeye ve çoğaltmaya odaklanan bir yaklaşım olarak konumlanır.

Bu noktada sorulması gereken yeni bir soru var: Görünür olmak yeterli mi, yoksa esas mesele gö­rülmeye değer olmak mı? Geleneksel pazarlama yaklaşımı, çoğunlukla “kaç kişiye ulaştık?” soru­suna odaklanırken, anlam ekonomisi, ne kadar görünür olduğundan çok, toplulukla nasıl bir iliş­ki kurulduğu ve hangi değerlerin üretildiği üzeri­ne odaklanıyor.

Kurumlar, topluluklarıyla kurdukları ilişkiyi ar­tık yalnızca “mesaj iletmek” üzerinden değerlen­diremez. Çünkü iletişim, tek yönlü bir aktarım olmaktan çıktı; kolektif düşünmeye, üretmeye ve çoğalmaya davet eden bir süreç hâline geldi. Bu nedenle kampanyalar ve projeler sadece gö­rünürlük amacıyla tasarlanamaz. Kurumlar, sun­duklarıyla, mümkün kıldıklarıyla ve topluluğa kattıkları değerle ölçülür.

Kültür ve sanat, markaların anlam üretme ve toplulukla birlikte çoğalma fırsatını bulduğu en güçlü alanlardan biri. Bir sergi, bir atölye veya bir performans, yalnızca bir etkinlik değil; top­luluğun sürece katılımını ve deneyimiyle birlikte çoğalmasını sağlayan bir zemin sunuyor.

Katılımcı hikayeler, kalıcı etkiler

Kullanıcı Katkılı İçerik (User Generated Content – UGC), sadece bir “paylaşım biçimi” değil; aynı za­manda bir anlatım kültürü. Günümüzde insanlar artık yalnızca tüketici değil; topluluğun aktif bir parçası olmayı, kendi hikâyesini anlatmayı, katkı­da bulunmayı ve aidiyet hissetmeyi talep ediyor.

İletişim profesyonelleri için mesele artık “Biz ne anlatıyoruz?” sorusunu aşarak, “Bu topluluk hangi hikâyeye ortak olmak istiyor?” sorusuyla şekilleni­yor.

Kültür-sanat projelerinde artık sadece sessiz spon­sor olmak yetmiyor; markalar, hikâyeye ortak olma­lı, toplulukla birlikte üretmeli.

“Geleneksel pazarlama yaklaşımı, çoğunlukla ‘kaç kişiye ulaştık?’ sorusuna odaklanırken, anlam ekonomisi, ne kadar görünür olduğundan çok, toplulukla nasıl bir ilişki kurulduğu ve hangi değerlerin üretildiği üzerine odaklanıyor.”

Türkiye’den güçlü bir örnek: Salt

Salt, kültür-sanat deneyimini yalnızca “izlenip geçi­len” bir etkinlik olarak değil; yaşamın parçası hâline gelen bir süreç olarak ele alıyor. Bu yaklaşımda “iz­leyici” yerine “kullanıcı” ve “bileşen” gibi kavramlar öne çıkıyor. İçerikle etkileşime giren, katkı sunan ve sürecin içinde yer alan katılımcıların deneyimi saye­sinde bu yaklaşım daha da zenginleşiyor.

Kullanıcı, sergiye gelip görüp ayrılan değil; içerikle etkileşime giren, onu kendi yaşamına taşıyan, yarar­lanan, düşünsel ve duygusal düzeyde içselleştiren kişi anlamına geliyor. Bileşen ise, kurumla iş birliği içerisinde üreten ve sürecin bir parçası hâline gelen aktif figür…

İletişimde anlam ekonomisi: Görünür olmak mı, görülmeye değer olmak mı?

Salt’ın araştırma çalışmaları ve programları, yalnız­ca sunulmak için değil, topluluğun üretim sürecine katkı sağlayacak şekilde tasarlanıyor. Örneğin:

  • Bir araştırmacının Salt Araştırma’daki kaynaklardan yararlanarak kendi projesini geliştir­mesi,
  • Bir öğrencinin atölyeden çıkan çıktıyı kendi ça­lışmasına entegre etmesi,
  • Bir Salt Araştırma kullanıcısının bir projenin paydaşı hâline gelmesi, Salt’ta yürütülen bir araştırma veya programın bir kullanıcının tezi için ilham olması…

Yukarıda belirttiğim ve genişletilebilecek tüm bu örnekler Salt’ın kamu yararı gözeten, üretim odaklı yaklaşımını somutlaştıran örnekler. Burada önemli olan, deneyimin tek seferlik tüketimle sınırlı kalma­ması; kullanıcıların içselleştirdiği ve tekrar ürettiği bir öğrenme ve paylaşma pratiği yaratmasıdır. Salt, topluluğun kendi sesini duyurabildiği, deneyimi sa­hiplendiği bir alan oluşturuyor. Böylece kullanıcılar pasif izleyici olmaktan çıkıyor; anlam üretiminin aktif bir parçası haline geliyor.

  • Benzer bir yaklaşım, Tate Modern tarafından da güncel projelerle uygulanıyor. Örneğin:
  • Tech, Tea + Exchange programında, öğrenciler AI araçları kullanarak koleksiyonlardan ilham alan işler üretiyor ve bunları interaktif sergi for­matlarında sunuyor.

Tate Collective Producers programı, genç yaratıcıla­rı sadece galeriyi ziyaret eden değil; program üreten ve karar sürecine katılan bileşenler hâline getiriyor.

Bu örnekler, Salt ve Tate Modern’in kullanıcı/bile­şen odaklı yaklaşımlarının evrensel bir eğilim olarak yükseldiğini gösteriyor: İzleyicinin pasif bir bileşen olmaktan çıkarak, sürecin bir parçası haline gelme­si ve deneyimi çoğaltma fikri, kültür-sanat alanında hem yerel hem global ölçekte değer yaratıyor.

Monologdan diyaloğa

Etkileşim anlık olabilir; ama değerli olan, kalıcı bir iz bırakabilmektir. Kurumlar yalnızca “anlık” etki­leyici içerikler sunmakla kalmamalı; toplulukların düşünmesine, sorgulamasına ve duygusal bağ kur­masına alan açan deneyimler yaratmalıdır.

Çok katmanlı sergi anlatıları, tekrar ziyaret edilen programlar, uzun süreli projeler, yalnızca görünür­lüğü değil; bağlılığı da güçlendiriyor. Kullanıcı bir defa değil, yeniden katılıyor; çünkü içerikte keşfede­cek, dönüştürecek yeni katmanlar buluyor.

Artık önemli olan ne söylediğiniz değil, nasıl bir niyetle söylediğiniz. Kurumlar için görünürlük bir amaç değil; toplulukla birlikte üretmek, deneyimi çoğaltmak ve anlam yaratmak gerçek değer.

Bu yaklaşım, iletişimi bir monologdan çıkarıp, bir­likte düşünmeye ve birlikte çoğalmaya davet eden bir diyaloga dönüştürüyor. Burada kurum, sadece “mesaj veren” değil; anlamı toplulukla birlikte üre­ten bir aktör.

Kültür ve sanat, topluluklarla anlam üretmenin en güçlü zeminlerinden biri. Ama bu yalnızca bir fırsat değil; kurumlar için aynı zamanda bir sorumluluk.

Görünür olmak kolay; ama görülmeye değer olmak, niyet ve ilişki kalitesiyle mümkün. Kurumlar top­lulukla birlikte çoğalabilecek bir değer yaratmayı seçtiğinde, iletişim yalnızca bir mesaj iletmek değil; birlikte yürümek, dönüştürmek ve anlam üretmek hâline geliyor.

Salt ve Tate Modern örnekleri, iletişimde anlam eko­nomisinin asıl ölçüsünün kaç kişiye ulaşıldığı değil; kaç kişiyle birlikte üretildiği ve deneyimin nasıl ço­ğaltıldığı olduğunu somut biçimde ortaya koyuyor.

Sonuç olarak, görünürlük artık bir amaç değil; toplulukla birlikte üretmek, deneyimi çoğaltmak ve anlam yaratmak gerçek değeri belirliyor. Kül­tür ve sanat perspektifiyle bu yaklaşım, kurumlara hem bugünü hem geleceği dönüştürme kapasitesi sunuyor.

Derya Açar Ergüç yazdı: İletişimde katılımcı kültür ve kültür-sanatın yeni rolü

derya açar ergüç featured
1 Yapay zekanın geleceğinde yerini Al: Sınırlı kontenjanlı AI LAB eğitimleri için hemen kayıt ol! Eğitimler 24 Ekim'de başlıyor!
Yapay zekanın geleceğinde yerini Al: Sınırlı kontenjanlı AI LAB eğitimleri için hemen kayıt ol! Eğitimler 24 Ekim’de başlıyor!
2 İddiaya göre Sabancı Holding, Carrefoursa ve Teknosa'yı satmayı düşünüyor!
İddiaya göre Sabancı Holding, Carrefoursa ve Teknosa’yı satmayı düşünüyor!
3 Sosyal medyanın etkileşimi en yüksek influencer’ları!
Sosyal medyanın etkileşimi en yüksek influencer’ları!
4 Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri 27. kez sahiplerini buldu
Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri 27. kez sahiplerini buldu
5 Google Türkiye’den öğrencilere “AI Pro” hediyesi: Gemini bir yıl boyunca ücretsiz olacak
Google Türkiye’den öğrencilere “AI Pro” hediyesi: Gemini bir yıl boyunca ücretsiz olacak
Güncel Haberler
İşiyle sağlıklı bağ kuramayan çalışanlar çağındayız. Peki neden?
İşiyle sağlıklı bağ kuramayan çalışanlar çağındayız. Peki neden?
İletişimde anlam ekonomisi: Görünür olmak mı, görülmeye değer olmak mı?
İletişimde anlam ekonomisi: Görünür olmak mı, görülmeye değer olmak mı?
Halk kütüphanesinden matkap alınır mı?
Halk kütüphanesinden matkap alınır mı?
Sosyal Medya
  • FACEBOOK
  • TWITTER
  • LINKEDIN
  • INSTAGRAM
  • YOUTUBE

İlgili Haberler

SoHo’da acı veren statü oyunu: Hermès Birkin çantaya uzanabilirsiniz ama alamazsınız!
Haberler
SoHo’da acı veren statü oyunu: Hermès Birkin çantaya uzanabilirsiniz ama alamazsınız!
İrem Alimoğlu
4 hafta önce
Apple "scratchgate" problemiyle karşı karşıya
Haberler
Apple “scratchgate” problemiyle karşı karşıya
Sena Tufan
2 hafta önce
Unilever Türkiye ve Arabistan Gıda Genel Müdürü Şirin Işık oldu...
Haberler
Unilever Türkiye ve Arabistan Gıda Genel Müdürü Şirin Işık oldu…
Marketing Türkiye
9 Eylül 2025
ON Dijital Bankacılık’tan Visa ile yurt dışına hızlı ve ücretsiz para transferi dönemi başladı
Haberler
ON Dijital Bankacılık’tan Visa ile yurt dışına hızlı ve ücretsiz para transferi dönemi başladı
Advertorial
27 Ağustos 2025
  • Yarışmalar
  • Temsilcilikler
  • Etkinlikler
  • Yayınlar
Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar
Temsilcilikler Temsilcilikler Temsilcilikler
Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler
Yayınlar

Esentepe Mahallesi, Kore Şehitleri Caddesi, No:7, Yegane Apartmanı, Kat: 2, Daire: 4,
Şişli/İstanbul

[email protected]
0 (212) 211 11 12

  • Haberler
  • Yazarlar
  • Söyleşiler
  • Yaratıcı İşler
  • Etkinlikler
  • Kariyer
  • Üye Girişi
  • Kayıt Ol
  • Hakkımızda
  • Künye ve İletişim
  • KVKK Açık Rıza Beyanı
  • Mesafeli Satış Sözleşmesi
  • Gizlilik, Kişisel Verilerin Korunması ve İşlenmesi Politikası

©2025 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar / Konkur
    • Atamalar
    • Dijital
    • KSS
    • Haberler
    • Insights
    • Trend
    • Marketing Türkiye 101
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma

© 2001 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Asquared WordPress Agency tarafından tasarlanmış ve kodlanmıştır.