
Pazarlamada zorunlu iş birliği: CSO + CMO = CSMO
Günümüzün dijital öncelikli ortamında, pazarlama artık yalnızca ayrı bir fonksiyon olarak değil, tüm organizasyon stratejisinin ayrılmaz bir parçası olarak çalışmalı. Müşteri yolculukları giderek daha karmaşık ve veri odaklı hâle gelirken, strateji ile uygulama arasındaki geleneksel ayrım verimsizleşiyor ve işletmeye zarar verebiliyor. Bu nedenle, Chief Strategy Officer (CSO) ile Chief Marketing Officer (CMO) arasında, işletmenin genel hedefleriyle uyumlu yeni bir stratejik ortaklık kurulması gerekiyor. Strateji ve pazarlama arasındaki çizgiler yapay zeka ile giderek bulanıklaşırken; bu iki rolün birleşmesi, büyümeyi artırmak, hedefleri uyumlu hâle getirmek ve müşteri deneyimlerini geliştirmek için kritik hale geliyor.
CSO ve CMO: Farklı perspektiflerden tek amaç
Geleneksel olarak CSO’lar, üç ila beş yıllık bir perspektifle uzun vadeli vizyonu belirler, yeni pazar fırsatlarını tespit eder, rekabet tehditlerini analiz eder ve büyüme için stratejik planlar oluşturur. Buna karşılık, CMO’ların bakış açısı genellikle bir ila üç yıl aralığında olup, marka bilinirliği oluşturmak, talep yaratmak ve müşteri deneyimini yönetmek üzerine odaklanır. Ancak işletmeler dijitalleşmeye devam ettikçe ve yapay zekâ teknolojilerini benimsedikçe, bu iki fonksiyon arasındaki sınırlar giderek bulanıklaşıyor.
CMO’lar genellikle veri analizi, teknoloji entegrasyonu ve müşteri yolculuğu haritalama ile ilgilenirken; CSO’lar müşteri davranışları ve pazar trendlerini derinlemesine inceler. Günümüzün dijital ve yapay zeka destekli ortamı ise, strateji ve pazarlamayı ayrı alanlar olarak değil, aynı madalyonun iki yüzü olarak ele alan daha bütüncül bir yaklaşımı zorunlu kılıyor.
Strateji ile pazarlamanın güç birliği
CSO’nun pazar trendleri ve rekabet dinamiklerine dair makro düzeydeki bakışı ile CMO’nun müşteri davranışları ve tercihleri hakkında sağladığı detaylı, gerçek zamanlı içgörülerin birleşimi, işletmeye önemli bir değer katabilir.
Bu iki bakış açısının birleşimi, pazarı daha kapsamlı ve doğru bir şekilde anlamayı sağlar ve işletmelerin ortaya çıkan fırsatları ve tehditleri daha etkin biçimde tespit etmesine imkân tanır. Ayrıca ortak bir anlayış, stratejik kararları güçlendirir; pazarlama çabalarının genel iş stratejisiyle uyumlu olmasını ve en umut verici pazar segmentlerine odaklanılmasını garanti eder.
Teknoloji hızla gelişirken ve yapay zeka tabanlı yeni özellikler ortaya çıkarken, CSMO’lar bu teknolojilerin organizasyonun stratejik hedeflerini ve pazarlama amaçlarını en iyi şekilde destekleyecek biçimde belirlenmesi ve uygulanması için birlikte çalışmalıdır. Biri teknoloji benimseme çerçevesini oluştururken, diğeri yeni teknolojilerin pazarlama etkinliğini artırma potansiyelini değerlendirir ve sonuçta müşteri deneyimini iyileştirir.
CSMO’lar hak ettikleri yeri almalı
CSO ve CMO iş birliğinin sağladığı faydalara rağmen, bazı zorluklar da bulunuyor. Bunların başında, etkili iletişim ve iş birliğini engelleyen organizasyon içi silolar geliyor. Ayrıca, farklı öncelik ve hedeflerin uyumlu hâle getirilmesi de kritik bir gereklilik.
Bu zorlukların aşılabilmesi için işletmeler, farklı departmanlar arasında açık iletişimi teşvik eden bir kültür yaratabilir ve ortak karar alma süreçleri geliştirebilir. Roller ve sorumlulukların net şekilde belirlenmesi ve her bir rolün genel iş stratejisine katkısının tanımlanması giderek daha önemli hâle geliyor.
Günümüzde birçok organizasyon, strateji ve pazarlama ekiplerinin pazar ve müşteri hakkında derin ve ortak bir anlayışa sahip olmasını sağlayan, iş birliğine dayalı ve yapay zeka destekli veri ile analiz fonksiyonları geliştiriyor. Artık strateji ve pazarlama arasındaki iş birliği bir seçenek değil, zorunluluk. Bu ortaklık, uzun vadeli büyümeyi desteklemek, müşteri deneyimlerini iyileştirmek ve pazarlama ekiplerine rekabet avantajı sağlamak açısından kritik öneme sahip.
*Bu haber, T&P ABD ve Dünya Genelinden Sorumlu CSO Shula Sinclair’ın Creative Salon’daki yazısından derlenmiştir.