İyi ama eksik

Kendisini tortilla cipsi markası olarak tanımlayan Doritos, masraftan kaçınmamış, son reklam filminde iki pop sanatçısı Aleyna Tilki ve Teoman ile türkücü Mahmut Tuncer’i bir araya getirmiş ve eğlenceli, renkli, mesajı çok net, “Herkes mi Doritos?” başlığıyla bir yaklaşım ortaya koymuş. İyi ama eksik…

Kampanyayla ilgili açıklama yapan PepsiCo Türkiye Kıdemli Pazarlama Direktörü Seren Çankırı, “Doritos yıllardır sadece lezzetiyle değil, insanların hayatındaki yeriyle de ayrıcalıklı bir konumda. Biz de bu konumu korumak adına her zaman cesur, enerjik ve kapsayıcı bir duruş benimsedik” demiş.

Reklam filmi için Çankırı’nın sözleri son derece tanımlayıcı ve yerinde. Ancak biz bir stratejik iletişim kampanyası göremedik. Ya vardı da bize ulaşmadı (o da olayı bize ulaştıramayanın problemidir) ya da entegre pazarlama iletişimi boyutunda herhangi bir planlama yapılmadı (o da halkla ilişkiler ve stratejik iletişim sorumlularının ele alması gereken bir sorundur)… Reklam filmi gayet güçlü. Ancak o gücü çarpan etkisi ile artıracak yan ögeler, aksiyon planları sanki eksik.

Kaçan büyük bir fırsat yok. Genelde gazlı içeceklerde bir litrelik üretim için 2-3 litre su harcanırken; bunu, yaptığı akıllı yatırımlarla “sıfır” düzeyine getirmeyi planlayan PepsiCo ve Doritos gereken adımları atacak güçte kuruluşlardır.

Birce hanım doğru seçim

Ben de NetWork’ün yerinde olsam Birce Akalay’la çalışırdım ya da Esra Bilgiç ile… Marka ve marka yüzü arasında bağlantı kurup seçim yapılacağı zaman özellikle kadın starlarda pazarlama iletişimcilerinin ilk sormaları gereken soru şudur: “Star güzel mi olmalı? Çekici mi? Markaya hangisi daha iyi gider?”.

Hani komşunuzun kızı vardır, çok güzeldir. Korur kollarız onu, bacımız, yeğenimiz gibi severiz. Bir de Ahmet Muhip Dıranas’ın ünlü şiirindeki Fahriye Abla gibi olanlar vardır. Mahallenin bütün delikanlılarının içi gider. Grace Kelly ile Marilyn Monroe farkı gibi. Margot Robbie ile Kate Winslet ya da bizdeki Burcu Biricik ile Birce Akalay gibi.

Bizce NetWork’ün kararı son derece yerinde. Akalay’ın, “NetWork kadınının modern ruhunu” en iyi şekilde yansıtacağını düşünmüşler. Yolladıkları basın bültenindeki ifade şu: “Bu yaz Birce Akalay’ın sofistike dokunuşu, sanatı, duruşu ve estetik anlayışıyla ilham veren tarzı ‘Birce For NetWork’ ismiyle 2025 yazının takı koleksiyonu için seçtiği favori parçalarla markanın ruhunu zarafetle yansıtıyor.”

Birce Hanım için son derece olumlu konumlandırma. Bir tek “Birce For NetWork”ü anlayamadık. Birce Hanım Türk, NetWork Türk markası, İngilizce ifade niye? Yoksa hedef kitle mi İngiliz?..

Süreç yalın, ya başlık?

Bizim dergi e-posta kutumuza düşen basın bültenlerinden biri Koton’dan gelmiş.

Başlığı aynen şöyle: “Koton’un yenilikçi uygulamasıyla atık kumaştan giysi askısına döngüsel moda”… Rahmetli annem, “Tut kelin perçeminden!..” derdi. Anlayan beri gelsin.

İletişim 101’de gençlerle “ifade biçimleri” üzerine söyleşirken “Altı yaşındaki çocuğun anlayabileceği şekilde yazın” derdik. Neden beş değil, yedi değil de altı? Çocukların okuma yazmayı ilk öğrendiği yıl olduğu için altı hedeflenirdi. Oysa yapılan iş son derece yalın, kolay anlaşılır ve toplumsal faydaya yönelik başarılı bir çalışma…

Koton, kumaş atıklarını belli bir süreçten geçirerek elbise askılarına dönüştürüyormuş. Böylece hem atık miktarı azaltılıyor hem de kaynakların daha verimli kullanılması sağlanıyormuş. Basit, fakat bir o kadar etkili, doğru, marka değerini artıran bir inovatif yatırım. Kutluyoruz…

Üç nal, bir de at olsa…

Kişisel bakım ve kozmetik marketi Gratis, Türkiye Voleybol Federasyonu ile önemli bir iş birliğine imza atmış. Türk voleybolunun gelişimine katkı sağlamayı hedeflediğini belirten Gratis, Türk sporunun gururu Kadın Voleybol Millî Takımlarının üç yıl boyunca ana sponsorluğunu üstlenmiş. Bizce gayet de iyi yapmış. Hani eskilerin dediği gibi “Bir nal bulmuş; ata binip etrafta dolaşmak için sadece üç nalla bir ata ihtiyacı kalmış…”

Bu sponsorluk olayları netameli işlerdir. Kortizon tedavisine benzetirler. “Usulü veçhile amel edilirse” katma değeri çok büyük olur; yanlış kullanımında ise zaman, insan kaynağı ve para kaybına neden olabilir.

Gratis’in yanı sıra Kadın Voleybol Millî takımımızın başka sponsorları da var. Federasyondan hangileri olduğuna dair yanıt alamayınca, ChatGPT’ye sorduk şöyle sıraladı: sahibinden.com, Suwen, Bingo, Bioderma, Vodafone.

Gratis’in yapması gereken çok basit bir şey var. Diğer sponsorların arasından sıyrılıp kendisini “arzu ettiği biçimde” algılatması ve mesajlarını iletebilmesi için üç yıllık ciddi bir aksiyon planı yapmalı, gerekli ölçümlemelerle bu planı izlemeli. Ancak o zaman niyet ile sonuç arasında arzulanan bağlantıyı kurabilir.

Ali Saydam yazdı: “İletişim ajansları kendi söküğünü dikebiliyor mu?”