
Çalışanlar, yapay zeka kullandığını yöneticilerinden neden gizliyor?
İş dünyasında yapay zeka kullanımı her geçen gün artarken, çalışanlar bu teknolojilerden faydalandıklarını yöneticilerinden gizleme eğiliminde. Peki bu gizlilik kültürü organizasyonları nasıl etkiliyor ve şirketler bu durumu nasıl yönetmeli?
Yapay zeka devrimi, insanlar kabul etsin ya da etmesin iş yerlerinde hızla ilerliyor. Yönetim ekipleri yapay zeka politikalarını tartışırken, çalışanlar bu araçları çoktan kullanmaya başladı – ancak çoğu zaman gizlice. Bu durum, inovasyonu ve denetimi baltalayan örgütsel bir kör nokta yaratıyor.
Profesyonel eğitim ve danışmanlık şirketi Crucial Learning’in eğitim lideri Justin Hale’e göre sorun; çalışanların yapay zekayı kullanması değil, bu konuda konuşmaktan korkmalarıdır. Hale, “Liderler, konuşmaya, bazı kişilerin korktuğunu, emin olmadığını veya rahatsız olduğunu düşünerek girmeli ve bu nedenle açık davete, meraka ve açıklığa özen göstermeliler” diyor.
Çalışanlar yapay zekayı gizlice kullandığında, mesleki gelişim için önemli fırsatları kaçırıyorlar. Hale, “İnsanlar kendilerine verilen görevlerde yapay zekayı aşırı kullanırsa, aslında kendilerinin geliştirmesi gereken becerileri dışarıya yaptırma riskleri oluyor. Ayrıca, gizli yapay zeka kullanımı ekip iş birliğini de aşındırabiliyor. İnsanlar ekipteki kişilerin fikirlerini sormak yerine, doğrudan yapay zekaya sormaya başlıyorlar. Böylece, iş birliği içinde çalışan bir ekip yerine, hepsi yapay zekayla iş birliği yapan bireyler ekibi oluşuyor” diyor.
Gerçek motivasyon: Sorundan kaçış değil, ilerlemek isteği
Los Angeles’taki J&Y Law Firm’in İK ve bordro yöneticisi David Torosyan, durumu şöyle açıklıyor: “Dürüst olalım: Çalışanlar yapay zeka kullanımını bir şeyden kaçmaya çalıştıkları için değil, başı derde girmeden ilerlemek istedikleri için gizliyorlar.”
Torosyan, yapay zekanın modern iş yerinde nasıl daha fazla yer edindiğini ve çalışan verimliliğinde nasıl kilit bir araç haline geldiğini yakından gözlemlemiş: “İnsanlar daha hızlı yazmak, daha akıllıca organize olmak ve daha net iletişim kurmak için yapay zekayı kullanıyorlar. Birkaç yıl önce var olmayan araçlarla gerçek zamanlı sorunları çözüyorlar. Ancak bunu sessizce, genellikle gölgelerde yapıyorlar – etik eksikliğinden değil, netlik ve psikolojik güvenlik eksikliğinden.”
Torosyan, sorumluluğun liderlikte olduğunu şöyle açıklıyor: “İnovasyonun hoş karşılandığı bir kültür yaratmazsak, çalışanlar yine de inovasyon yapacak – sadece bizsiz. İşte böylece görünürlüğü, denetimi ve güveni kaybederiz.”
Sorumluluk kimde? Liderliğin rolü
ZipRecruiter kariyer uzmanı Sam DeMas ise sorumluluğu yönetime yüklüyor:
“Liderliğin, işte pratik ve etik yapay zeka kullanımı konusunda politikalar oluşturma ve bu politikaları ekipleriyle paylaşma sorumluluğu vardır. Liderler, yapay zekayı kullanmanın pratik yollarını paylaşmalı ve yapay zekanın kullanılmaması gereken alanları vurgulamalıdır. Bu şeffaflık, bazı çalışanların işte yapay zeka kullanımıyla ilişkilendirdiği korku ve utancı ortadan kaldırır. Gerçek şu ki, yapay zeka giderek yaygınlaşıyor ve etkili kullanıldığında, üretkenliği artırabilir ve çalışanların zamanını yenilikçi düşünce için serbest bırakabilir.”
Yapay zeka konuşmasını nasıl başlatmalı?
Hale, konuşmaları başlatmak için “gerçekler-hikaye-sor” çerçevesini öneriyor: Sektördeki yapay zeka trendleri hakkında nesnel gözlemlerle başlayın, ardından bakış açınızı ve niyetlerinizi paylaşın ve son olarak gerçekten açık sorular sorun.
Bu yaklaşım, denetim ve inovasyon arasında hassas bir denge kurmayı gerektirir. Bunu görerek, Hale niyetinizi netleştirmek için kontrast ifadeler kullanmayı öneriyor: “Söylemek istediğim şey, başınız derde gireceğinden korktuğunuz için geri çekilmenizi istediğim değil. Söylemek istediğim, hem fırsatları hem de riskleri görebilmemiz için dürüst olmamız gerektiği.”
Yapay zeka için uygun görevler hangileri?
İK liderleri için zorluk, çalışanlara hangi görevlerin yapay zeka desteği için uygun olduğunu ve hangilerinin insan muhakemesi gerektirdiğini anlamalarına yardımcı olmaktır.
İdari işler yapay zeka desteği için mükemmel olabilir, ancak stratejik düşünme ve yaratıcı problem çözme insanların alanı olmaya devam ediyor. Hale, “Senden bu konuda bir düşünce yazısı yazmanı istediğimde, aslında senin fikirlerini ortaya koymanı istiyorum çünkü senin deneyimin, hikayelerin, sana özgü örneklerin var – bunu yapay zekaya devretmeni istemiyorum” diyor.
Kültürel değişimi başlatmak
Hale, böyle bir kültürel değişime hazır olan organizasyonlar için belirsiz özlemler yerine ölçülebilir sonuçlar belirlemenin önemini vurguluyor. Sadece iş akışlarında yapay zekayı benimsemek istediğinizi söylemek yerine, belirli zaman çizelgeleri ve başarı ölçütleriyle net hedefler tanımlayın. Belki de en önemlisi, liderlerin eğitilmesi gerekiyor. Hale, “Yapay zekanın işlerinin bir parçası olduğu kuruluşların dışında, liderlerin yapay zeka bilgisinin hala çok temel düzeyde olduğunu söyleyebilirim” diyor. Önerisi: yöneticiler iş yerinde yapay zeka hakkında günlük bir makale okumalı.
Yeni bir iletişim modeline doğru
İş yerlerindeki yapay zeka kullanımının gizlilik perdesi arkasında kalması hem çalışanları hem de organizasyonları sınırlıyor. Şeffaflık ve açık iletişim kültürü geliştirmek, yapay zekanın sunduğu fırsatlardan maksimum düzeyde yararlanmanın ve potansiyel riskleri yönetmenin anahtarı haline geliyor. Türkiye’deki şirketler de global eğilimleri takip ederek, yapay zeka kullanımı konusunda açık politikalar geliştirmeli ve çalışanlarını bu teknolojileri etkin kullanmaları için teşvik etmelidir. Soru şu: işletmeniz yapay zeka konusundaki sessizliği kırmak için hangi adımları atacak?
Kaynak: Digiday
Amazon’un mısır tarlasındaki AI üssü 1 milyon hane kadar elektrik tüketecek!