
Yapay zeka ve sosyal medya, Türkiye’de online alışverişi yeniden şekillendiriyor
DHL eCommerce, Türkiye dahil 24 ülkede gerçekleştirdiği araştırmayla online alışverişin geleceğine dair çarpıcı içgörüler sunuyor.
E-ticaret dünyası hızla değişiyor ve tüketici beklentileri her zamankinden daha yüksek. DHL eCommerce’in Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 24 ülkeden 24 bin online tüketicinin katılımıyla hazırladığı “2025 E-Ticaret Trendleri Raporu”, bu dönüşümün yönünü netleştiriyor. Sekiz ana başlık altında toplanan rapor; farklı kuşaklar ve tüketici profilleri üzerinden alışveriş davranışlarının nasıl evrildiğine dair önemli veriler sunarken, özellikle yapay zeka, sosyal ticaret, teslimat deneyimi ve sürdürülebilirlik gibi dört temel alanda dikkat çekici bulgulara yer veriyor.
Yapay zeka ile alışverişte yeni dönem
Üretken yapay zekanın yükselişiyle birlikte online alışveriş deneyimi daha kişisel ve etkileşimli hale geliyor. Türkiye’deki tüketicilerin yüzde 90’ı, markaların yapay zeka destekli alışveriş çözümleri sunmasını bekliyor. Artırılmış gerçeklik, sanal deneme imkânları, alışveriş asistanları ve sesli arama gibi teknolojiler en çok talep edilen özellikler arasında yer alıyor. İlginç bir veri ise Türk tüketicilerin yüzde 53’ünün halihazırda sesli komutlarla alışveriş yapıyor olması. Bu, teknolojinin sadece bir tercih değil, alışverişin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini gösteriyor.
Sosyal medya, yeni alışveriş merkezi
E-ticaretin geleceğinde sosyal medya platformları başrolü üstleniyor. TikTok, Instagram ve Facebook gibi uygulamalar, artık sadece keşif için değil, doğrudan satın alma için de kullanılıyor. Türkiye’de tüketicilerin yüzde 75’i sosyal medya üzerinden alışveriş yaptığını belirtirken, yüzde 81’i 2030 yılına kadar bu platformların birincil alışveriş kanalı olacağına inanıyor.
Sosyal trendlerin satın alma kararları üzerindeki etkisi ise yadsınamaz düzeyde. Türk kullanıcıların yüzde 86’sı sosyal medyada viral olan içeriklerin kararlarını etkilediğini söylerken, yüzde 66’sı özellikle Instagram üzerinden alışveriş yaptığını ifade ediyor. Bu durum, markaların mobil öncelikli, etkileşim odaklı ve uygulama içi alışverişe uygun deneyimler sunmalarını zorunlu kılıyor.
Kullanıcılar artık yalnızca ürünün kalitesine değil, alışveriş sürecinin tamamına odaklanıyor. Teslimatın hızı, takibi, güvenilirliği ve iade kolaylığı; bir markaya olan sadakati doğrudan etkiliyor. Rapora göre tüketiciler, dijital alışverişte kolaylık, esneklik ve kontrol sunan markalara yöneliyor. Bu da şeffaf, müşteri odaklı lojistik stratejilerinin e-ticaretteki başarının kilit taşı olduğunu ortaya koyuyor.
Sürdürülebilirlik tercih değil, beklenti
Çevresel kaygılar, tüketicilerin satın alma alışkanlıklarında belirleyici bir unsur haline gelmiş durumda. Türkiye’de tüketicilerin yüzde 82’si online alışverişlerinde sürdürülebilirliği ön planda tutuyor. Hatta yüzde 37’si, çevresel etkiler nedeniyle alışveriş yapmaktan vazgeçtiğini belirtiyor.
İkinci el ve yenilenmiş ürünlere olan ilgi de artıyor. Her iki Türk tüketiciden biri bu tür ürünleri tercih ederken yüzde 60’ı markaların sunduğu geri dönüşüm veya geri alım programlarına katılmaya açık olduğunu söylüyor. Bu durum, markaların yalnızca çevresel sorumluluklarını yerine getirmesini değil, aynı zamanda sürdürülebilir alternatifleri erişilebilir hale getirmesini de zorunlu kılıyor.