
Çalışan gelişimi artık “lüks” değil, stratejik bir zorunluluk
Modern iş dünyasında çalışan gelişimi artık lüks değil, stratejik bir zorunluluk haline geldi. Reklam ve pazarlama sektöründe öne çıkan şirketler, ekonomik belirsizliklere rağmen çalışan gelişimine yapılan yatırımı sürdürmenin uzun vadeli başarının anahtarı olduğunu gösteriyor.
Ekonomik belirsizliklerin gölgesinde şekillenen günümüz iş dünyasında, şirketlerin öncelik sıralaması hızla değişiyor. Özellikle reklam ve pazarlama sektöründe faaliyet gösteren öncü ajanslar, zorlu koşullara rağmen çalışan gelişimine yapılan yatırımı geri plana atmıyor -aksine bu yatırımı, uzun vadeli başarıyı garanti altına alacak temel stratejilerden biri olarak benimsiyor. Çünkü artık biliniyor ki eğitimli, motive ve gelişime açık ekipler sadece işyerlerinin değil, müşteri memnuniyetinin de temel yapı taşlarını oluşturuyor. Bu yaklaşımla hareket eden şirketler, yalnızca bugünün değil, yarının liderlerini de bünyelerinde yetiştiriyor.
Bağımsız medya ajansı the7stars’ın kurucusu Jenny Biggam, çalışan gelişiminin şirketler için artık sadece bir “iyi niyet göstergesi” olmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor ve “Bu, yaptığımız en önemli yatırımdır” diyor.
MSQ çatısı altındaki Walk-In Media’nın kurucusu ve CEO’su Simon Davis ise bu yaklaşımı destekleyen isimlerden biri. Davis’e göre, üst düzey bir liderin bir ajansın performansına yapabileceği en somut katkı, çalışanların gelişimine verdiği önemden geçiyor. Ve bu sürecin en tatmin edici tarafıysa ona göre çok net: “İnsanların büyüyüp başarılı olduğunu görmek, işin en ödüllendirici kısmı.”
Her iki medya şirketi de -yıl boyunca tüm personel seviyelerine eğitim sunan- 2025’in En İyi İşyerleri listesine girmeyi başardı. Bu liste, ajanslar, markalar ve medya kuruluşları arasından seçilen 100 üst düzey işvereni kapsıyor. Bu yılki programa katılan şirketlerin neredeyse tamamı (yüzde 94) çalışanlarına profesyonel gelişim veya kariyer programları sunduğunu belirtti. Performans değerlendirmeleri de büyük ölçüde yılda en az bir kez gerçekleştiriliyor.
Araştırmalar, kazanan şirketlerde çalışanların kariyer gelişimi konusunda daha avantajlı olduğunu gösteriyor:
- Listeye giren şirketlerde çalışanların yüzde 88’i işyerlerinin profesyonel gelişimlerini desteklediğini belirtirken, bu oran diğerlerinde yüzde 74.
- Kazanan şirketlerde çalışanların yüzde 80’i işverenlerinin kendilerine uygun bir kariyer yolu sunduğunu söylüyor; bu oran diğerlerinde yüzde 65.
- Sürekli eğitim alan çalışan oranı kazanan şirketlerde yüzde 78 iken, diğerlerinde yüzde 61.
Dikkat çekici bir veri de, reklam sektörünün Birleşik Krallık genelinden daha ilerici olması. İstatistiklere göre, 2024’te Birleşik Krallık’taki çalışanların sadece yüzde 16’sı işle ilgili eğitim almış.
Kültüre yerleşmiş gelişim…
Opportunity Knocks HR’ın CEO’su Kelly Knight, “Profesyonel gelişime öncelik veren ajanslar, yetenek ve pazar payı kazananlardır” diyor. Knight, gelişimi kültürün bir parçası haline getiren şirketlerle, bunu “ekstra” olarak görenler arasında belirgin bir fark olduğunu vurguluyor.
En İyi İşyerleri listesindeki Mr. President Genel Müdürü Mizzy Lees ise, “Terfi için boş bir pozisyon beklemek gerekmez. Kişisel gelişim programımız, çalışanların kendi yollarını çizmelerine olanak tanır” diyerek bu yaklaşımı özetliyor.
Çalışan bağlılığı ve müşteri memnuniyeti
Çalışan gelişimi, sadece bireysel kariyerler için değil, şirketlerin başarısı için de kritik. the7stars’ın kurucusu Biggam, bununla ilgili “Müşteriler, ajansları ekibin kalitesine göre seçer. Eğitimli ve motive bir ekip, uzun vadeli müşteri ilişkilerinin temelidir” diyor.
the7stars’ın çalışan değişim oranı (yüzde 19), sektör ortalamasının (yüzde 24) altında. Walk-In Media’da ise bu oran yüzde 14’e düşüyor.
Geleceğin liderlerini yetiştirmek…
Şirketler, liderlik eğitimine büyük önem veriyor:
- Mr. President, orta kademe çalışanlara yönelik mentorluk programları sunuyor.
- Walk-In Media, yöneticilerin “insan yönetimi” becerilerini geliştirmeye odaklanıyor.
- the7stars, teknik eğitim ve yumuşak becerileri (iletişim, problem çözme) destekliyor.
Ekonomik belirsizlikte doğru strateji
Küresel ekonomik dalgalanmalar, eğitim bütçelerini etkileyebilir. Ancak Mr. President Genel Müdürü Lees, “Eğitim, işletmelerin büyümesi için hayati öneme sahiptir. Bütçe yönetimi ve yaratıcı çözümlerle sürdürülebilir” diyor. Knight ise uyarıyor: “Eğitimi kesmek, gelecekte beceri açıklarına ve daha büyük maliyetlere yol açar. Stratejik yatırımlarla uzun vadeli büyüme sağlanmalı.”
Çalışan gelişimi, ekonomik belirsizlikte şirketler için bir “kalkan” olabilir mi?
Ekonomik belirsizlik dönemlerinde birçok şirket harcamaları kısmaya yönelirken, pazarlama ve medya sektöründe öne çıkan ajanslar, çalışan gelişimine yapılan yatırımı bir lüks değil, stratejik bir zorunluluk olarak konumlandırıyor. Eğitim ve kariyer gelişimi fırsatlarını kültürlerinin merkezine yerleştiren bu şirketler, yalnızca yetenek çekmekle kalmıyor; çalışan bağlılığı, müşteri memnuniyeti ve düşük personel değişim oranlarıyla sürdürülebilir başarıyı da garantiliyor. Veriler net: Profesyonel gelişime öncelik veren şirketler, hem bireysel hem kurumsal büyümenin önünü açıyor. Kısacası, ekonomik durgunlukta dahi eğitimden taviz vermeyenler, geleceğin liderlerini bugünden yetiştiriyor.
Reklamlarda cinsiyet eşitliği artıyor ama kapsayıcılık hâlâ eksik