Özbeöz Türk markası olmasına karşın pek çok kişinin aklında “New York’lu bir marka” olarak yer edinen Greyder bugün Türkiye’de 100, yurt dışında 21 konsept mağazasıyla birlikte, dünya genelinde 440 satış noktasında hizmet veriyor. Markanın bu muazzam başarısını konuşmak için bir araya geldiğimiz Greyder Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kavlu’ya göre işin sırrı günümüz trendlerini yıllar önce görmekte yatıyor…
Söyleşi: Beyza Gözeyik
reyder’in doğuş hikayesinden biraz söz eder misiniz?
Greyder 90’lı yıllarda tüketiciler tarafından tanınan ve tercih edilen bir marka olarak tanımlanabilir. Ama markaya hayat veren deneyimin kökleri 1956 yılına dayanıyor. Bu bakımdan markanın hikayesinin, ona bugünkü ruhunu kazandıran özen ve kalite anlayışıyla çalışan bir ayakkabı atölyesinde başladığını söyleyebiliriz. Bugün 2 milyon çift ayakkabı üreten bir markayız ama daha da önemlisi Türkiye’nin tescilli ilk ayakkabı markalarından biriyiz.
Greyder tüketicilerine nasıl bir anlayışla hizmet veriyor? Greyder’i rakiplerinden ayıran özellikler neler?
Greyder’i rakiplerinden ayıran en önemli özellik, belki de kimseyle bir rekabet içerisinde olmaması diyebiliriz. Çünkü Greyder’in karşısına bugün tam olarak aynı tarzı aynı kalitede sunan bir marka koymak mümkün değil. Elbette tüm ayakkabı markaları aynı pazarın içerisinde ancak Greyder ilk günden beri farklı bir yere konumlanmış durumda. Sizler de bilirsiniz, son yıllarda “smart casual” diye anılan bir tarz yükseliyor. Yalnız ayakkabıda değil; tekstilde, otomotivde, aksesuarda, şehircilikte, hemen her alanda… Çünkü modern çağın insanı artık içinde konfor olmayan şıklığı, lüksü ya da yaşam biçimlerini terk ediyor. Greyder bundan yıllar önce, hiç böyle tanımlar yokken ve belki de hiç bu gereksinimler tanımlanmamışken bu tarzın tasarımını ve üretimini yapıyordu. Belki de bizi ayrıştıran bugün trend olanı bizim en baştan beri yapıyor olmamız. Bugün pek çok sektör teknolojiyle bütünleşme çabasında. Biz ise “Sympatex” ve “Airtubeless Comfort” ile zaten bunu başından beri yapıyoruz. Üstelik biz bu tarzın gelip geçici bir şey olduğunu düşünmüyoruz. Artık “smart casual” diye tanımlanan yaşam biçimi geri döndürülemez. Biz artık akıllı teknolojiler ile konforun birleşimi olan yaşam biçimine mahkumuz. Bu yüzden markamızı da yıllar önce “casual moda” alanına konumladık.
Greyder uzunca bir süre kışın alınan bir bot markası olarak algılanıyordu. Şimdilerde ise her mevsim alışveriş yapılan bir markaya dönüştü. Bu başarının altında nasıl bir pazarlama stratejisi yatıyor?
Bahar ve yaz mevsimlerinde ayakkabı sektöründe sınav vermek daha kolaydır. Kış sezonu ise tabir yerinde ise er meydanıdır; çünkü zorlu koşullar tüketicinin beklentilerini artırır. Ayrıca kış ürünleri daha pahalı olduğu için de dayanıklılık beklentisi çok yüksektir. Bizim böyle algılanmamız, uzun süre bu alanın en iyisi olmamızdan kaynaklanıyor. Yapılan tüketici araştırmalarında da gördük ki biz tüketicimizin bir kez alıp yıllarca giydiği, eskitemediği ve kış sezonunda en güvendiği marka olmuşuz. Bunu başarabilen az sayıda markadan biri olarak bahar ve yaz mevsimlerinin sınavlarını vermek bizim için daha kolay oldu. Tüketicilerimizin bu alanlardaki beklentilerine de kulak verdik ve o hep beklenti içinde oldukları Greyder kalitesini bahar ve yaz trendleriyle yorumlayarak sunduk. Tüketicilerimizin takdir etmesi bizi mutlu ediyor.
Pazarlama stratejilerinizi hangi içgörüler üzerine konumluyorsunuz?
İlk günden beri mevcut koşullarda en iyi üretimi yapmaya ve tüketiciyle her zaman dürüst iletişim kurmaya odaklandık. Bu ilk ayakkabı atölyemizde böyle başladı ve bugünlere kadar da böyle geldi. Bizim stratejilerimizde tüketicinin bir ürünü yüzde 70 daha ucuza aldığını sanmasını sağlayacak kampanyalar yok. O indirim oranı yüzde 20 ise vitrinlere yüzde 20 yazılır. Bugüne gelmemizde bu anlayış büyük rol oynadı. Tüketici iç görülerine gelince; tüketicilerin beklentileri ve iç görüleri her zaman aynı olmaz. Mesela bir annenin kendisi için başka, evladı için başka satın alma davranışları vardır. Biz kendi iç görümüzü yansıtırız. O da gerçekten kaliteli, sağlıklı ve giydiğinizde size kendinizi iyi hissettirecek tasarımları, ulaşılabilir fiyatlara sunmak.